Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

DAVALILAR : VASİ KAYYUM DAVA TÜRÜ : Mutlak Butlan Nedeniyle Evliliğin İptali Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen, yukarıda tarihi ve numarası gösterilen hüküm davalı ... tarafından temyiz edilmekle, evrak okunup gereği görüşülüp düşünüldü: 1-Dosyadaki yazılara, bozmaya uygun işlem ve araştırma yapılmış olmasına, delillerin takdirinde bir yanlışlık bulunmamasına göre davalının aşağıdaki bent kapsamı dışında kalan temyiz itirazları yersizdir. 2-Evliliğin evlenmeye engel olacak derecede akıl hastalığı olması nedeniyle mutlak butlan sebebiyle iptaline karar verilmiştir (TMK 145/3). Bu halde çocuklar ile ana ve baba arasındaki ilişkilere boşanmaya ilişkin hükümler uygulanır (TMK m. 157/2). Evlilikleri iptal edilen davalıların nüfus kayıtlarına göre 3 ortak çocukları olduğu görülmektedir....

    Mahkememizce; re'sen gözetilecek kamu düzenine aykırı haller dışında istinaf sebepleriyle sınırlı olarak yapılan (HMK md. 355) inceleme sonucunda; Dairemizce; re'sen gözetilecek kamu düzenine aykırı haller yönünden yapılan inceleme neticesinde; Davacı-karşı davalı, evliliğin yokluğunun tespiti ile boşanma davası açmıştır. Evliliğin yokluğunun tespitine dair dava neticesinde verilecek karar taraflar arasındaki boşanma davalarını etkileyecek nitelikte bulunduğundan, evliliğin yokluğunun tespiti davası boşanma davaları açısından bekletici sorun oluşturur. O halde tarafların boşanma davalarının evliliğin yokluğunun tespiti davasından tefrik edilmesi, evliliğin yokluğunun tespiti davasının sonucu beklendikten sonra tarafların boşanma davaları hakkında olumlu ya da olumsuz karar verilmesi gerekirken, iken yargılamaya devam edilerek evliliğin yokluğunun tespiti davasının reddi ile tarafların boşanma davaları hakkında hüküm verilmesi hatalı olmuştur....

    Uyuşmazlık konusu işlem evliliğin formalite olduğu ve davacı hakkında yurda giriş yasağı olduğu gerekçesiyle tesis edilmiş ve İdare Mahkemesince de geçerli ve yürürlükte olan bir evliliğin, yeterli bir araştırma ve incelemeye dayanmayan ve usulüne uygun olarak tanzim edilmeyen bir tutanağa istinaden formalite kabul edilerek buna istinaden davacının sınır dışı edilmesine ilişkin dava konusu işlemde hukuka uyarlık bulunmadığı gerekçesiyle işlem iptal edilmiştir. Evliliğin muvazaalı olup olmadığının saptanmasının adli yargı yerlerine ait olduğunda tartışma bulunmamakla birlikte, bu durum maddi olaya 5683 sayılı Kanun'un yukarıda anılan 7. ve 19. maddelerinin uygulanmasına engel teşkil etmemektedir....

      Birleşen davaya cevap dilekçesi: Davalı vekili Mahkememize sunmuş olduğu 08/06/2018 havale tarihli cevap dilekçesinde özetle; davanın gayriresmi evliliğin sona ermesi nedeni ile manevi tazminata ilişkin olduğunu, medeni kanun çerçevesinde yapılmayan evlilikler ile medeni kanun çerçevesinde yapılan evliliklerin aynı kefeye konarak, bu evliliğin sona ermesi nedeni ile tazminat istemi nin öncelikle kamu düzenine aykırı olduğunu geçerli evliliklerin tabi olduğu hükümlerin geçersiz evliliklere uygulanmasının mümkün olmadığını, dava dilekçesinin baştan sona kadar geçerli bir evlilik varmış gibi düzenlendiğini ve bu evililiğin sona ermesinde müvekkilinin kusurunun tespiti talebi ile sonuçlandığını, oysa evliliğin geçerli bir evlilik olmadığından evlilik birliğinin eşlere yüklediği yükümlülüklerin ihlal edildiği savı burada kullanılamayacağını, o halde geçerli evliliğin esprisinin kalmadığını, bu nedenle davanın kamu düzenine aykırı olması nedeni ile reddinin gerektiğini, müvekkilinin Aksaray...

      Dava konusu işlem evliliğin anlaşmalı olduğu gerekçesiyle tesis edilmiş ve İdare Mahkemesince de evliliğin geçersizliğine idarece değil adli yargı yerlerince karar verileceğine işaret edilerek bu gerekçeyle ve aile birliğinin korunması anayasal bir zorunluluk olduğundan davacının Türkiye'de ikamet etmesine engel teşkil edebilecek nedenler ortaya konulmadıkça davacının ikamet izninin kısaltılarak on beş günlük süre içerisinde ülkeden çıkışının sağlanması ve davacı hakkında sınır dışı kararı verilmesine ilişkin dava konusu işlemde hukuka uygunluk bulunmadığı gerekçesiyle işlem iptal edilmiştir. Evliliğin muvazaalı olup olmadığının saptanmasının adli yargı yerlerine ait olduğunda tartışma bulunmamakla birlikte, İdare Mahkemesinin dava konusu işlemin iptalinde bu hususu gerekçe olarak göstermiş olması, maddi olaya 5683 sayılı Kanun'un yukarıda anılan 7. ve 19. maddelerinin uygulanmasına engel teşkil etmemektedir....

        Daha sonra söz konusu evliliğe yönelik yapılan tahkikat sonucunda, anılan evliliğin, evlilik birliği kurma amacı taşımayıp aile ikamet izni almak amacıyla yapılmış bir evlilik olduğunun tespit edildiğinden bahisle bila tarih ve ... sayılı davalı idare işlemi tesis edilmiş, bu işlemin iptali istemiyle de bakılan dava açılmıştır....

          boşanmaya neden olan vakıalarının incelenmesinde ise; evlilik boyunca agresif hareket ettiğinin sübuta erdiği, kıskanç davranışlar sergilediğinin ise ispat edilemediği, evliliğin maddi sorumluluğunu yerine getirdiği, eşine "orospu" şeklindeki hakaretinin sabit olsa da evliliğin bu olaydan sonra uzunca bir süre devam ettiği, evde eşi ile yaşadığı olayda lavabonun kapısını kırdığının sabit olduğu, fakat bu iki kusurundan sonra evliliğin uzunca bir süre devam ettiği, belirtilen kusurların hoşgörü ile ya da en azından af ile karşı taraf açısından değerlendirildiği, ayrıca eşinin boğazına askılığı dolama eyleminin de sübuta erdiği fakat bu eylemden sonra da evliliğin uzunca bir süre devam ettiği, 01/03/2019 tarihinde eşinin doğum günü kutlaması dönüşünde eşine karşı hakaret, şiddet ve darp eylemlerinin sübuta erdiği fakat davanın açılış tarihi değerlendirildiğinde bu kusurdan sonra da evliliğin devam etmesi nedeni ile af ve hoşgörü kapsamında kaldığı, 16/04/2018 tarihinde eşine şiddet...

          İLK DERECE MAHKEMESİ KARAR ÖZETİ: İlk derece mahkemesince, 4721 sayılı Türk Medeni Kanunu'nun 141,142 ve 143.maddelerine göre akdedilmiş bir evlilik sözleşmesi bulunmadığı için Nüfus Hizmetleri Kanunu'nun 22. ve 23.maddelerine göre evliliğin tescili işlemlerinin gerçekleştirilmediği, hukuk sistemimize göre geçerli bir evlilik söz konusu olmadığı, bu nedenle davacının "dul" olarak kabul edilmesi ve nüfus kütüğündeki "bekar" olan kaydın "dul" olarak değiştirilmesinin mümkün olmadığı gerekçesiyle davanın esastan reddine karar verildiği anlaşılmıştır....

          Evliliğin doğumdan önce gerçekleşmiş olması halinde TMK'nın babalık karinesini düzenleyen 285.maddesi gereğince evlilik devam ederken veya evliliğin sona ermesinden başlayarak 300 gün içerisinde doğan çocuğun babasının koca olduğu karine olarak kabul edilmiştir. Bu karine uyarınca, evlilik devam ederken veya evliliğin sona ermesinden başlayarak 300 gün içerisinde doğan çocuk ile o evlilikte koca arasında soy bağı kurulacaktır. Yukarıda da belirtildiği gibi yaşı düzeltilmek istenen küçüklerin baba adı Tayfur olarak nüfusta gözükmektedir. 5490 Sayılı Nüfus Hizmetleri Kanunun 36.maddesine göre açılan kayıt düzeltme davaları niteliği gereği kamu düzeni ile yakından ilgili bulunmaktadır. Hakim, tarafların beyanlarına bağlı kalmaksızın gerektiğinde resen yapacağı araştırma sonucu elde edeceği bulgulara göre doğru sicili oluşturmak mecburiyetindedir....

          TEMYİZ_EDENLERİN_İDDİALARI: Davalı Bakanlık tarafından, davacı ve eşi hakkında yapılan tahkikatlarda evliliğin sağlıklı bir şekilde aile birliği içinde devam etmediğinin açıkça ortaya konduğu, vatandaşlık kazandıracak olan evliliğin aile birlikteliği içinde devamının bir kanuni zorunluluk olduğu ileri sürülmektedir. Davalı Valilik tarafından, davalı idare işleminin, Bakanlık kararının muhataba duyurulmasından ibaret olduğu, kesin surette tesis ettiği bir işlem bulunmadığı, husumet yöneltilecek idarenin Bakanlık olduğu ileri sürülmektedir. KARŞI_TARAFIN_SAVUNMASI : Davacı tarafından, evliliğin aile birliği içinde sağlıklı biçimde yürüdüğü, iki kızının dünyaya geldiği, eşinin kızgınlıkla davalı idareye verdiği bir dilekçe nedeniyle dava konusu işlemin tesis edildiği, evliliğinin ilk dönemlerinde eşiyle bazı problemler yaşadığı, bu olayların evliliğin sağlıklı biçimde yürümediğini göstermeyeceği, temyiz istemlerinin reddi gerektiği savunulmaktadır....

            UYAP Entegrasyonu