Eşlerden birinin evlenme sırasında sürekli bir sebeple ayırt etme gücünden yoksun bulunması veya evlenmeye engel olacak derecede akıl hastası olması, evliliği mutlak butlanla sakatlar. (TMK. m. 145/2-3) Ancak, ayırt etme gücünün sonradan kazanılması veya akıl hastalığının iyileşmiş olması durumlarında mutlak butlan davasını, yalnızca ayırt etme gücünü sonradan kazanan veya akıl hastalığı iyileşen eş açabilir. Bu hallerde dava hakkı, sonradan iyileşen eşe aittir. (TMK. m. 147/2). 08.06.2016 tarihli raporda "hastalığın remisyonda" olduğu ifade edildiğine göre, davalının ayırt etme gücünü sonradan kazanmış veya akıl hastalığının iyileşme sürecinde olması ihtimal dahilindedir. İyileşme veya ayırt etme gücünün sonradan kazanılması halinde de, Türk Medeni Kanununun 147/2. maddesi hükmüne göre, dava hakkı ayırt etme gücünü sonradan kazanan veya akıl hastalığı iyileşene ait olacaktır....
-K A R A R- Davacı, ortağı olduğu davalı kooperatifin ....07.2010 tarihli olağanüstü genel kurulunda alınan kararların kanun, anasözleşme ve iyiniyet kurallarına aykırı, mutlak butlanla malül olduğunu ileri sürerek, anılan genel kurulda alınan kararların iptaline karar verilmesini talep ve dava etmiştir. Davalı vekili, davanın reddini savunmuştur. Mahkemece, iddia, savunma, benimsenen bilirkişi raporu ve dosya kapsamına göre; dava konusu olağanüstü genel kurulda alınan kararlarda mutlak butlan halinin söz konusu olmadığı, kararlarda yasa, anasözleşme ve iyiniyet kurallarına aykırı bir yön bulunmadığı gerekçesiyle, davanın reddine karar verilmiştir. Kararı, davacı temyiz etmiştir....
Davalı kadının evlilik öncesi cinsel ilişki yaşamış olması (başka bir erkekten hamile kalması ve evlilik birliği içinde doğum yapması) boşanma davasında davalı kadın için kusur oluşturmaz, ancak koşulları var ise evliliğin nispi butlan ile iptali davasına konu olabilir (TMK m. 149). Evlilik birliği kurulmadan önceki nedenlere dayanılarak boşanma davası açılamaz. Evlilik birliği kurulduktan sonra kadından kaynaklanan başkaca bir kusurlu davranış da ispatlanamamıştır. Bu durumda davacı erkeğin boşanma davasının reddi gerekirken, kanun hükümlerinin yorumunda yanılgıya düşülerek boşanmaya karar verilmesi usul ve kanuna aykırı olup, bozmayı gerektirmiştir....
SAVUNMA:Davalı vekili davaya cevap dilekçesinde özetle; davacının boşanma dava konusunun nisbi butlan sebebi olduğunu, fakat davacının iddia ettiği olaylarda nispi butlan sebepleri olan hata, hile, tehdit, başta olmak üzere diğer sebeplerin mevcut olmadığını dolayısıyla dava konusunu oluşturacak nisbi butlan sebeplerinin zuhur etmediğini beyanla davanın reddini, boşanmaya karar verilir ise müvekkili lehine maddi ve manevi tazminat ile ziynet eşyaları yönünden karar verilmesini talep etmiştir. DELİLLER:Tarafların nüfus aile kayıt tablosu, tanık beyanları, bilirkişi raporu, yaptırılan zabıta araştırmaları ve dava dosyası. İLK DERECE MAHKEMESİ KARAR ÖZETİ: "4721 Sayılı Türk Medeni Kanununun 145. ve devamında evliliğin mutlak butlan ve nisbi butlan ile iptal sebepleri açıkça sayılmıştır....
Eylül 2006 tarihinde yapılan 2003 Yılı Genel Kurul Toplantısının 1 yıllık yasal süre içinde yapılmadığını, 3 yıllık süre ile yönetici olarak seçildiğini ancak görev süresi dolmadan görevine son verildiğini ve ayrıca yönetim kurulu üyesi sıfatıyla sorumluluk davası açılmasına ve cezai takibat yapılmasına karar verilemeyeceğinden bahisle söz konusu genel kurulda alınan 4 ve 5 nolu kararların yok hükmünde ve mutlak butlan ile geçersiz olduğunun tespitini talep etmiştir. Anonim şirket genel kurul kararlarının butlan halleri özel olarak TTK m. 447 hükmünde düzenlenmiştir....
Hukuk Dairesi DAVA TÜRÜ : Nispi Butlan Nedeni ile Evliliğin İptali Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda bölge adliye mahkemesi hukuk dairesince verilen, yukarıda tarihi ve numarası gösterilen hüküm davacı erkek tarafından temyiz edilmekle, evrak okunup gereği görüşülüp düşünüldü: Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle kanuna uygun sebeplere ve özellikle delillerin takdirinde bir yanlışlık görülmemesine göre, yerinde bulunmayan temyiz itirazlarının reddiyle usul ve kanuna uygun olan hükmün ONANMASINA, aşağıda yazılı onama harcının temyiz edene yükletilmesine, peşin alınan harcın mahsubuna ve 292.10 TL. temyiz başvuru harcı peşin alındığından başkaca harç alınmasına yer olmadığına, dosyanın ilk derece mahkemesine, karardan bir örneğinin ilgili bölge adliye mahkemesi hukuk dairesine gönderilmesine kesin olarak oy birliğiyle karar verildi.14.03.2022(Pzt.)...
Hukuk Dairesi DAVA TÜRÜ : Nispi Butlan Nedeniyle Evliliğin İptali Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda bölge adliye mahkemesi hukuk dairesince verilen, yukarıda tarihi ve numarası gösterilen hüküm davacı tarafından temyiz edilmekle, evrak okunup gereği görüşülüp düşünüldü: Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle kanuna uygun sebeplere ve özellikle delillerin takdirinde bir yanlışlık görülmemesine göre, yerinde bulunmayan temyiz itirazlarının reddiyle usul ve kanuna uygun olan hükmün ONANMASINA, aşağıda yazılı onama harcının temyiz edene yükletilmesine, peşin alınan harcın mahsubuna ve 397.80 TL. temyiz başvuru harcı peşin alındığından başkaca harç alınmasına yer olmadığına, dosyanın ilk derece mahkemesine, karardan bir örneğinin ilgili bölge adliye mahkemesi hukuk dairesine gönderilmesine kesin olarak oy birliğiyle karar verildi.02.03.2022(Çrş.)...
Genel olarak tıpkı yoklukta olduğu gibi mutlak butlan durumu da ilgili herkes tarafından, her zaman ileri sürülebilir. İşlemi hükümsüz kılmak için bir dava açmaya veya beyanda bulunmaya ihtiyaç yoktur; işlem kendiliğinden hükümsüzdür. Açılmış herhangi bir davada bir hukuki işlemin kesin hükümsüz olduğu ortaya çıkarsa, hiç kimse bu durumu ileri sürmüş olmasa dahi hakim işlemin hükümsüzlüğünü re'sen nazara olmak zorundadır. Bir sürenin geçmesi veya geçersizliğe yol açan olgunun sonradan ortadan kalkması ile geçersiz işlemi geçerli hale gelmez. Geçersiz hukuki işleme dayanan borcun ifa edilmiş olması da işlemi geçerli kılmaz. İfa edilmiş bulunan edimin iade edilmesi gerekir. (Oğuzman-Barlas a.g.e. S. 225) Bu noktada önümüzdeki uyuşmazlığa da ışık tutacak şekilde "yokluk" ile "mutlak butlan" arasındaki en önemli fark karşımıza çıkmaktadır. "Mutlak butlanda" (kesin hükümsüzlükte) geçersizliği ileri sürme hakkının kötüye kullanıldığı hallerde geçersizliği ileri süren hukuken korunmaz....
Talep, davalı kooperatifin 07/10/2012 tarihli 2011 hesap yılı olağan genel kurul toplantısının, toplantıya üye olmayan kanunen yetkisiz kişilerin katılımı ile kanuni nisap olmaksızın gerçekleştiği toplantı kapsamında alınan usulsüz tasfiyeye giriş kararının mutlak butlan sebebiyle yok hükmünde olduğun tespiti istemine ilişkindir. Ankara Ticaret Sicili Müdürlüğü kayıtlarına göre davalı şirketin adresinin "... Caddesi ... İş Merkezi No:6 Kat:9 Daire:... Çankaya/Ankara" olduğu anlaşılmıştır. Niza konusu uyuşmazlık, kooperatifle üyesi arasındadır. 6100 Sayılı HMK'nun 14/2 maddesinde; "Özel hukuk tüzel kişilerinin, ortaklık veya üyelik ilişkileriyle sınırlı olmak kaydıyla, bir ortağına veya üyesine karşı veya bir ortağın yahut üyenin bu sıfatla diğerlerine karşı açacakları davalar için, ilgili tüzel kişinin merkezinin bulunduğu yer mahkemesi kesin yetkilidir." düzenlemesine yer verilmiştir....
Hukuk Dairesi DAVA TÜRÜ : Mutlak Butlan Sebebiyle Evlenmenin İptali Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda bölge adliye mahkemesi hukuk dairesince verilen, yukarıda tarihi ve numarası gösterilen hüküm davalı tarafından temyiz edilerek; temyiz incelemesinin duruşmalı olarak yapılması istenilmekle; duruşma için belirlenen 18.01.2022 günü temyiz eden davalı ... vekili Av. ... ile karşı taraf davacılar vekilleri Av. ... ve Av. Göksu Şakrak geldiler. Gelenlerin konuşması dinlendikten sonra işin incelenerek karara bağlanması için duruşmadan sonraya bırakılması uygun görüldü....