İLERİ SÜRÜLEN İSTİNAF NEDENLERİ : Mahkemece verilen hükme karşı taraflarca istinaf yoluna başvurulmuş olup, Davacı vekili istinaf dilekçesinde özetle; özel boşanma nedeni olarak ileri sürülen haysiyetsiz hayat sürme, pek kötü ve onur kırıcı davranışa yönelik iddialarını ispat ettikleri halde, sadece evlilik birliğinin temelinden sarsılması nedeniyle boşanmaya karar verilmesinin usul ve yasaya aykırı olduğunu, takdir edilen tazminat ve nafaka tutarlarının da son derece yetersiz olduğunu, eksik inceleme ile karar verildiğini, yine faiz talepleri hakkında karar verilmediğini beyan etmek suretiyle belirtilen yönlerden kararın kaldırılmasına karar verilmesini talep etmiştir....
DAVA KONUSU : Evlilik Birliğinin Temelinden Sarsılması Nedeni İle Boşanma KARAR : Dairemizce yapılan dosya üzerinden inceleme sonucunda; GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ: İSTEM: Davacı vekili dava dilekçesinde özetle, tarafların evlilik birliğinin temelinden sarsılması nedeniyle tarafların boşanmalarına, davacı için aylık 600 TL, müşterek çocuk için aylık 400 TL olmak üzere toplam 1000 TL nafakaya hükmedilmesine, 25.000 TL maddi, 25.000 TL manevi tazminatın davalıdan tahsili ile davacıya verilmesine karar verilmesini talep etmiştir. DELİLLER:Tarafların nüfus aile kayıt tablosu, tanık beyanları, yaptırılan zabıta araştırmaları ve dava dosyası....
DAVA KONUSU : Evlilik Birliğinin Temelinden Sarsılması Nedeni İle Boşanma KARAR : Dairemizce yapılan dosya üzerinden inceleme sonucunda; GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ: DAVA: Davacı - karşı davalı vekili dava dilekçesinde özetle; Tarafların 2010 yılında evlendiklerini bu evliliklerinden çocuklarının olmadığını, davalı erkeğin davacı kadına hakaret ettiğini, fiziksel şiddet uyguladığını, ekonomik şiddet uyguladığını, sık sık alkol alarak evlilik birliğini ihmal ettiğini, davalı erkeğin başka kadınlar ile sadakat yükümlülüğünü ihlal edecek şekilde mesajlaştığını, davalı erkeğin evin ihtiyaçlarını karşılamadığını, en son müvekkilinin davalı erkeği bir kadın ile gördüğünü sonrasında ayrıldıklarını, sonuç olarak evlilik birliğinin temelinden sarsıldığını, tarafların boşanmalarına, davacı kadın lehine 1.500,00 TL yoksulluk nafakası, 150.000,00 TL maddi, 150.000,00 TL manevi tazminatın dava tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile davalı erkekten tahsili ile davacı kadına...
DAVA TÜRÜ : Karşılıklı Boşanma Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen, yukarıda tarihi ve numarası gösterilen hüküm davalı-davacı erkek tarafından davasının reddi, kusur belirlemesi ve kadın lehine hükmedilen tazminatlar ve nafaka yönünden temyiz edilmekle, evrak okunup gereği görüşülüp düşünüldü: 1- Eşini istemediğini söyleyip birlikte yaşamaktan kaçınan davacı-karşı davalı kadın, evlilik birliğinin sarsılması olayında tamamen kusurludur. Türk Medeni Kanununun 166. maddesinde "evlilik birliği, ortak hayatı sürdürmeleri kendilerinden beklenmeyecek derccede temelinden sarsılmış olursa, eşlerin her birinin boşanma davası açabileceği” hükme bağlanmıştır. Bu hükmü, tamamen kusurlu eşin de dava açabileceği ve yararına boşanma hükmü elde edebileceği biçiminde yorumlamak ve değerlendirmek doğru değildir....
AİLE MAHKEMESİ TARİHİ : 04/04/2019 NUMARASI : 2017/829 ESAS 2019/250 KARAR DAVA KONUSU : Evlilik Birliğinin Sarsılması Nedeni İle Boşanma KARAR : Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen, yukarıda tarihi ve numarası gösterilen kararına karşı, davalı tarafından istinaf başvurusunda bulunulmakla, Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun 353/1- b-1- son cümle uyarınca duruşma yapılmadan dosya incelendi gereği düşünüldü; TARAFLARIN İDDİA, SAVUNMA İLE YARGILAMA SÜRECİ: Davacı dava dilekçesinde özetle; davalının kusurlu davranışları nedeni ile evlilik birliğinin temelinden sarsıldığını, bu sebeple tarafların boşanmalarına müşterek çocuğun velayetinin müvekkiline verilmesine, çocuk için 700,00 TL tedbir, 900,00 TL iştirak nafakası, 100.000,00 TL maddi, 100.000,00 TL manevi tazminata hükmedilmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir....
ASLİYE HUKUK ( AİLE ) MAHKEMESİ TARİHİ : 01/02/2018 NUMARASI : 2016/824 ESAS - 2018/103 KARAR DAVA KONUSU : Evlilik Birliğinin Temelinden Sarsılması Nedeni İle Boşanma KARAR : Taraflar arasındaki Evlilik Birliğinin Temelinden Sarsılması Nedeni İle Boşanma Ve Ziynet Alacağı davasının yapılan yargılaması sırasında, ilk derece mahkemesince verilen, karara karşı davalı vekili tarafından, istinaf yoluna başvurulmakla; evrak okunup gereği görüşülüp düşünüldü: İLK DERECE MAHKEMESİ SAFAHATI: Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; taraflar arasındaki evliliğin; davalının en ufak problemden kaynaklı günlerce küs kalması, karısını her hafta sonu kendi ailesinin yanında kalmaya zorlaması, karısının yeni tanıştığı aile bireyleri hakkında ileri geri konuşması, aşırı cimri olup evin tüm temel ihtiyaçlarının karşılanmasını davacıdan beklemesi, aşırı cimrilik yüzünden davacının dilediğince misafir çağıramaması, her tartışmanın aynı binada oturan davacının ailesine yansıtılıp onlarında...
SAVUNMA: Davalı-karşı davacı kadın, karşı dava dilekçesinde özetle; evlilik birliğinin sarsılması sebebiyle tarafların boşanmalarına, müşterek çocukların velayetinin kendisine bırakılmasına, müşterek çocuklar yararına 300,00’er TL tedbir ve iştirak nafakasına, kendi yararına 500,00 TL tedbir ve yoksulluk nafakasına, nafakaların her yıl ÜFE oranında arttırılmasına ve yasal faiz uygulanmasına, 50.000,00 TL maddi ve 50.000,00 TL manevi tazminata karar verilmesini talep ve dava etmiştir. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARININ ÖZETİ: İlk derece mahkemesi; koca tarafından açılan boşanma davasının kabulüne, evlilik birliğinin sarsılması sebebiyle tarafların boşanmalarına, müşterek çocukların velayetinin davacı-karşı davalı babaya bırakılmasına, müşterek çocuklar ile anne arasında kişisel ilişki tesisine, talep olmadığından iştirak nafakası, yoksulluk nafakası, maddi ve manevi tazminat hakkında karar verilmesine yer olmadığına, kadının karşı davasının ise reddine hükmetmiştir....
AİLE MAHKEMESİ TARİHİ : 06/11/2020 NUMARASI : 2019/108 ESAS - 2020/715 KARAR DAVA KONUSU : Boşanma KARAR : Yukarıda tarihi, konusu ve tarafları gösterilen hükme karşı davacı-karşı davalı tarafça istinaf başvurusunda bulunulduğu, dosya istinaf incelemesi yapılmak üzere mahkememize gönderildiği ve istinaf isteminin süresi içerisinde yapıldığı anlaşılmakla, dosya incelendi. GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ: Davacı-karşı davalı vekili dava dilekçesinde; tarafların evlilik birliğinin sarsılması nedeni ile boşanmalarına, müvekkili lehine 25.000,00'er TL maddi ve manevi tazminata karar verilmesini talep ve dava etmiş, davalı-karşı davacı vekili cevap ve karşı dava dilekçesinde özetle; asıl davanın reddine, karşı davanın kabulü ile tarafların evlilik birliğinin sarsılması nedeniyle boşanmalarına, müvekkili lehine aylık 750,00 TL tedbir/yoksulluk nafakasına, müvekkili lehine 50.000,00'er TL maddi ve manevi tazminata karar verilmesini talep ve dava etmiştir....
Mahkemece yapılan yargılama sonunda; " davacının ''haysiyetsiz hayat sürme'' sebebi ile açtığı boşanma davasının reddine, davacının ''zina'' ve ''evlilik birliğinin temelinden sarsılması'' sebeplerine dayalı açtığı boşanma davasının kabulü ile; tarafların TMK 161 ve TMK 166/1- 2 md gereğince boşanmalarına, dava tarihinden geçerli olmak üzere davacı için aylık 350,00 TL tedbir nafakasının davalıdan alınarak davacıya verilmesine, boşanma kararının kesinleşmesinden itibaren davacı için aylık 400,00 TL yoksulluk nafakasının davalıdan alınarak davacıya verilmesine, fazlaya ilişkin istemin reddine, TMK 174/2 md gereğince 10.000,00 TL manevi tazminatın davalıdan alınarak davacıya verilmesine karar verilmiştir. Davalı, kusur, tazminat ve nafaka takdiri ve miktarı yönlerinden istinaf kanun yoluna başvurmuştur. Davacı vekili istinafa cevap vermemiştir....
Bu bağlamda evlilik birliğinin temelinden sarsılması nedeniyle boşanma davası açan davacının, davasının kabul edilerek, boşanma kararı elde edebilmesi için iki koşulun gerçekleştiğini kanıtlamış olması gerekir. Bunlardan ilkinde davacı; kendisinden, evlilik birliğinin devamı için gereken “ortak hayatın sürdürülmesi” olgusunun artık beklenmeyecek derecede birliğin temelinden sarsıldığını, ikinci olarak “temelden sarsılmanın” karşı tarafın kusurlu davranışları sonucu gerçekleştiğini ispatlamak zorundadır. Yeri gelmişken belirtmek gerekir ki; söz konusu hüküm uyarınca evlilik birliği, eşler arasında ortak hayatı çekilmez duruma sokacak derecede temelinden sarsılmış olduğu takdirde, eşlerden her biri kural olarak boşanma davası açabilir ise de, Yargıtay bu hükmü tam kusurlu eşin dava açamayacağı şeklinde yorumlamaktadır. Çünkü tam kusurlu eşin boşanma davası açması tek taraflı irade ile sistemimize aykırı bir boşanma olgusunu ortaya çıkarır....