Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

AİLE MAHKEMESİ TARİHİ : 15/01/2021 NUMARASI : 2019/741 ESAS-2021/7 KARAR DAVA KONUSU : Evlilik Birliğinin Temelinden Sarsılması Nedeni İle Boşanma KARAR : Taraflar arasındaki davanın yapılan yargılaması sonunda mahalli mahkemece verilen, yukarıda tarihi ve numarası gösterilen hüküm hakkında istinaf talebinde bulunulmakla; GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ: Davacı kadın dava dilekçesinde özetle; evlilik birliğinin sarsılması ve zina nedenine dayalı olarak tarafların boşanmalarına, lehine aylık 800,00- TL yoksulluk nafakasına ve düğünde takılan 12 tane 18 gr bileziğin tarafına iadesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir. Davalı erkek cevap dilekçesi sunmamıştır....

Davacı tarafın dava dilekçesinde açıkça bir delile dayanmamış olması nedeni ile toplanacak delil bulunmaması dosya kapsamında dava dilekçesindeki iddiaları ve evlilik birliğinin temelinden sarsıldığını ispatlayacak delil bulunmaması, davacının bir dönem kadın konuk evinde kalmasının tek başına evlilik birliğinin temelinden sarsıldığını ispata elverişli olmaması ve boşanma davalarında hakimin tarafların ikrarı ile bağlı olmaması nedeni ile ispatlanamayan davanın reddine karar verilerek aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur." gerekçesi ile davanın reddine karar verildiği anlaşılmıştır....

Davacı, boşanma kararının doğru olduğunu, ancak boşanma sebebinin şiddetli geçimsizlik olarak kabul edilmesinin usul ve yasaya aykırı olduğunu belirterek hükmü gerekçesi ve davalı yararına takdir edilen nafakalar yönünden temyiz etmiştir. Hemen belirtilmelidir ki; terk ve evlilik birliğinin temelinden sarsılması sebepleri aynı davada birleşemez. Çünkü davacı, ihtar İsteğinde bulunmakla, o tarihten önceki olayları hoşgörü ile karşılamış, aile birliğinin temelli sarsıntıya uğramadığını, ortak hayatın çekilebilir olduğunu kabul etmiş sayılır. Affedilen ve hoşgörü ile karşılanan olaylara dayanılarak da Türk Medeni Kanunu'nun 166/1-2. maddesi gereğince boşanma kararı verilemez. Aynı Yasa'nın 166/3. maddesinde yer alan "anlaşmalı boşanma" durumu söz konusu olmadıkça da davalının davayı kabul açıklaması sonuç doğurmaz (TMK m. 184/3)....

    İLK DERECE MAHKEMESİ KARARININ ÖZETİ; "...Dinlenen tanık anlatımları davalının ev işlerini yapmadığı ve yükümlülüklerini yerine getirmediğini bu sebeple davacının mutsuz olduğunu gördüklerini, belirtmişler ve tarafların anlaşmalı boşanma aşamasında dava dilekçesinde belirtilen kooperatif üyeliği sonrasında edinilen ve halen davalının oturduğu daire konusunda aralarında çekişme olduğunu belirtmişlerdir. İleri sürülen hususlar boşanma nedeni olacak derecede sorun olmayıp taraflar arasında mal konusunda uyuşmazlık olarak değerlendirilebilir. Davalı tarafın tanıkları da davalının evine iyi bakan özellikle ev işleri konusunda eğitici olan yemek ve pasta konuları iyi yapan iyi biler bir kişi olduğunu, dairenin evlilik hediyesi olarak davalıy verildiğini ve esasen evlilik birliğinin temelinden sarsılması sorunlarının olmadığını belirten beyanlardır. Bu duurumda davacı taraf evlilik birliğinin davalının kusuruyla temelinden sarsıldığını somut ve inandıcı delillerle kanıtlayamamıştır....

    DAVA KONUSU : Evlilik Birliğinin Temelinden Sarsılması Nedeni İle Boşanma KARAR : Dairemizce yapılan dosya üzerinden inceleme sonucunda; GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ: DAVA:Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; tarafların evlilik birliğinin temelinden sarsılması nedeniyle boşanmalarına, müşterek çocuk Ayza'nın velayetinin müvekkiline verilmesine, müşterek çocuk için 1.000,00 TL tedbir/iştirak nafakasının davalıdan alınarak müvekkiline verilmesine, müvekkili için aylık 1.000,00 TL tedbir/ yoksulluk nafakasının davalıdan alınarak müvekkiline verilmesine, 200.000,00 TL maddi, 200.000,00 TL manevi tazminatın davalıdan müvekkiline verilmesine, yargılama gideri ve vekalet ücretinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir....

    (HMK m. 31) Davalı-karşı davacı erkek vekili, cevap ve karşı dava dilekçesinde hem "terk" (TMK m. 164) hem de "evlilik birliğinin temelinden sarsılması" (TMK m. 166/1) hukuki sebebine birlikte dayanarak tarafların boşanmalarına karar verilmesini istemiş, mahkemece de; karşı davanın her iki sebebe birlikte dayandığı" kabul edilerek "Davacının evlilik birliğinin kendisine yüklediği görevleri yerine getirmediği, evi ile ilgilenmediği, yemek yapmadığı, tarafların sürekli tartıştıkları, davalı karşı davacının babasının davacıyı evden kovduğu, davalının müdahale etmediği, davacıyı eve kitleyip gittiğini evlilik birliğinin sonlanmasında her iki tarafın da kusurlu olduğu, terke dayalı boşanma davası koşulları oluşmadığı, geçimsizliğe dayalı boşanma koşulları oluştuğu" gerekçesiyle dava ve karşı davanın kabulü ile tarafların evlilik birliğinin temelinden sarsılması sebebiyle boşanmalarına, terke dayalı boşanma davasının koşullarının oluşmadığına karar verilmiştir....

    "evlilik birliğinin temelinden sarsıldığı (TMK. md. 166/1-2)" gerekçesi ile boşanma davası açmıştır. Toplanan delillerden, davalı kadının, eşine "geri zekalı, salak, aptal, adi, hayvan" gibi sözlerle hakaret ettiği ve uygun olmayan kıyafetlerle sokağa çıktığı anlaşılmaktadır. Davalı kadının gerçekleşen bu eylemleri, "evlilik birliğinin temelinden sarsılmasına ve boşanmayı" gerektiren kusurlu davranışlardır. Davacı kocanın, dava dilekçesinde bu vakıaları ... sürmemiş olması, ... olan bu eylemleri ortadan kaldırmaz. Dava, evlilik birliğinin temelinden sarsılması nedeniyle açılan bir boşanma davası olduğuna göre, davalı kadının gerçekleşen kusurlu davranışlarıda, evlilik birliğini temelinden sarstığından, boşanma davasının kabulüne karar verilmesi gerekmektedir....

      AİLE MAHKEMESİ TARİHİ : 17/10/2022 NUMARASI : 2020/698 ESAS-2022/618 KARAR DAVA KONUSU : Evlilik Birliğinin Temelinden Sarsılması Nedeni İle Boşanma KARAR : Taraflar arasındaki davanın yapılan yargılaması sonunda mahalli mahkemece verilen, yukarıda tarihi ve numarası gösterilen hüküm hakkında istinaf talebinde bulunulmakla; GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ: Davacı kadın vekili dava dilekçesinde özetle; evlilik birliğinin temelinden sarsılması nedeniyle tarafların boşanmalarına, davacı için aylık 2.000- TL, müşterek çocuk için aylık 2.000- TL nafaka takdir edilmesine, davacı müvekkil yararına 200.000- TL maddi ve 200.000- TL manevi tazminata hükmedilmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir. Davalı erkek vekili cevap dilekçesinde özetle; davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir....

      Mahkemece yapılan yargılama sonucunda; "tarafların evlilik birliğinin davacı eşin az, davalı eşin ise ağır basan kusurlu davranışları ile temelinden sarsıldığı, davacının da karşılıklı hakaret, çocuklarına karşı ilgisiz davranma gibi eylemleri nedeni ile az da olsa kusurunun bulunduğu, evlilik birliğinin devamında taraflar açısından mevcut veya beklenen bir menfaatin kalmadığı anlaşılmakla davacının evlilik birliğinin temelinden sarsılması nedenine dayanan boşanma talebinin kabulüne, tarafların TMK’nın 166/1. maddesi uyarınca boşanmalarına," karar verilmiş ise de; davalı kocaya yüklenen kusurların hangileri olduğu açıklanmamıştır....

      Direnme yoluyla Hukuk Genel Kurulu önüne gelen uyuşmazlık; ortak hayatı sürdürmelerinin eşlerden beklenmeyecek derecede evlilik birliğinin temelinden sarsıldığının tanık beyanları ile ispatlanıp ispatlanamadığı noktasında toplanmaktadır. Uyuşmazlığın çözümü için öncelikle ilgili yasal düzenlemelerin değerlendirilmesinde yarar vardır: 4721 sayılı Türk Medenî Kanunu (TMK)’nun “Evlilik birliğinin sarsılması” başlıklı 166/I- II. maddesi; “Evlilik birliği, ortak hayatı sürdürmeleri kendilerinden beklenmeyecek derecede temelinden sarsılmış olursa, eşlerden her biri boşanma davası açabilir. Yukarıdaki fıkrada belirtilen hallerde, davacının kusuru daha ağır ise, davalının açılan davaya itiraz hakkı vardır. Bununla beraber bu itiraz, hakkın kötüye kullanılması niteliğinde ise ve evlilik birliğinin devamında davalı ve çocuklar bakımından korunmaya değer bir yarar kalmamışsa boşanmaya karar verilebilir.” Hükmünü içermektedir....

        UYAP Entegrasyonu