Evlilik birliğinin sarsılması sebebine dayanan bir davada, hakimin, maddi vakıalarla bağlı olması kuralı, dava sebebi bakımındandır. Bu sebebe dayanan bir davada hakim, iddia genişletilmedikçe veya değiştirilmedikçe yahut dava ıslah edilmedikçe, örneğin zina ya da hayata kast, ağır derecede onur kırıcı davranış yahut da küçük düşürücü suç işleme veya haysiyetsiz hayat sürme yahut da terk şartlarını araştıramaz ve ispatlanmış olsa bu sebeplerle boşanma kararı veremez. Evlilik birliğinin sarsılması sebebine dayanan bir davada, önemli olan taraflar arasında, birliği temelinden sarsacak derecede ve ortak hayatın devamına imkan bırakmayacak nitelikte bir geçimsizliğin mevcut olup olmadığı ve bunun ispatlanıp ispatlanmadığıdır. Yoksa, şu olaya dayanıldı, buna dayanılmadı şeklindeki bir ayırıma gidilmesi davayı çıkmaza sokar ve hakkaniyete aykırı sonuçlara götürür....
Anılan madde gereğince evlilik birliğinin temelinden sarsılması nedeniyle boşanmaya karar verilebilmesi için başlıca iki şartın gerçekleşmiş olması gerekmektedir. İlki, evlilik birliğinin temelinden sarsılmış olması, diğeri ise ortak hayatın çekilmez hâle gelmiş bulunmasıdır. Genel boşanma sebeplerini düzenleyen ve yukarıya alınan madde hükmü; somutlaştırılmamış veya ayrıntıları ile belirtilmemiş bir çok konuda evlilik birliğinin sarsılıp sarsılmadığı noktasında hâkime takdir hakkı tanımıştır. Söz konusu hüküm uyarınca evlilik birliği, eşler arasında ortak hayatı çekilmez duruma sokacak derecede temelinden sarsılmış olduğu takdirde, eşlerden her biri kural olarak boşanma davası açabilir ise de, Yargıtay bu hükmü tam kusurlu eşin dava açamayacağı şeklinde yorumlamaktadır. Nitekim benzer ilkeye HGK’nın 04.12.2015 gün ve 2014/2-594 E., 2795 K. sayılı kararında da değinilmiştir....
Buna göre; boşanma kararı verilebilmesi için evlilik birliğinin temelinden sarsılması ve bu durumun eşlerden biri için ortak hayatı çekilmez hale getirmiş olması gerekmektedir. İddia, taraflara ait nüfus aile kayıt tablosu, tanık anlatımları ve tüm dosya içeriği dikkate alındığında; tarafların 26.05.1998 tarihinde evlendikleri, müşterek iki çocuklarının bulunmadığı , davalının mahkemece kabul edilen ve gerçekleşen kusurlu davranışları dikkate alındığında evlilik birliğinin, devamı eşlerden beklenmeyecek derecede, temelinden sarsıldığı anlaşılmakla bu sonuca ulaşılmasında davalı koca tam kusurludur. Mevcut olaylara göre evlilik birliğinin, devamı eşlerden beklenmeyecek derecede temelinden sarsıldığı anlaşılmakla ilk derece mahkemesince yapılan kusur tespiti davanın kabulü kararı usul ve yasaya uygun olduğundan davalının bu yönden istinaf itirazının reddine karar verilmiştir....
AİLE MAHKEMESİ TARİHİ : 08/11/2019 NUMARASI : 2017/932 ESAS - 2019/766 KARAR DAVA KONUSU : Evlilik Birliğinin Sarsılması Nedeni İle Boşanma KARAR : Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen, yukarıda tarihi ve numarası gösterilen kararına karşı, davalı karşı davacı erkek vekili tarafından istinaf başvurusunda bulunulmakla, Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun 353/1- b-1- son cümle uyarınca duruşma yapılmadan dosya incelendi gereği düşünüldü; TARAFLARIN İDDİA, SAVUNMA İLE YARGILAMA SÜRECİ: Davacı karşı davalı vekili dava dilekçesinde özetle; davalının kusurlu davranışları nedeni ile evlilik birliğinin temelinden sarsıldığını, bu sebeple tarafların boşanmalarına, müvekkili lehine 1.000,00 TL tedbir-yoksulluk nafakası ile 100.000,00 TL maddi, 100.000,00 TL manevi tazminata hükmedilmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir....
NAZMİYE ERDOĞAN DAVANIN KONUSU :Boşanma (Evlilik Birliğinin Temelinden Sarsılması Nedeni İle Boşanma (Çekişmeli)) KARARIN YAZIM TARİHİ : 14/10/2021 Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen, yukarıda tarihi ve numarası gösterilen karara davalı tarafça istinaf başvurusunda bulunulmakla, HMK'nun 353/1- b-1- son cümle uyarınca duruşma yapılmadan dosya incelendi gereği düşünüldü; TARAFLARIN İDDİA VE SAVUNMALARININ ÖZETİ : Davacı vasisi dava dilekçesinde özetle; Davacı T1'ın babası olduğunu, kendisinin 1933 doğumlu hasta ve medeni haklarını kullanamaz durumda olduğundan dolayı Nevşehir Sulh Hukuk Mahkemesinin ilgili kararı ile kendisine vasi olarak atandığını, vesayeti altında bulunan T1'ın 2014 yılında davalı ile evlendiklerini, bir yıl bir arada kaldıktan sonra davalının müşterek haneyi haber vermeden ve haklı bir nedene dayanmadan terk edip gittiğini, bugüne kadar aradan 5 yıla yakın bir zaman geçmesine rağmen dönmediği gibi aramadığını...
AİLE MAHKEMESİ TARİHİ : 20/03/2019 NUMARASI : 2018/689 ESAS - 2019/187 KARAR DAVA KONUSU : Evlilik Birliğinin Temelinden Sarsılması Nedeni İle Boşanma KARAR : Taraflar arasındaki davanın yapılan yargılaması sonunda; İzmir 13....
Mahkemece yapılan yargılama sonunda; "Dava TMK nun 166/1 maddesinde belirtilen evlilik birliğinin temelinden sarsılması talebine dayalı boşanma davasıdır.Tarafların 28/12/1987 tarihinde evlendikleri, bu evlilikten 15/04/1998 doğumlu Tolga isminde yaşı reşit müşterek bir çocuklarının olduğu anlaşılmıştır. Davacı dosyaya delil-tanık bildirmemiştir. Tüm dosya kapsamı değerlendirildiğinde davalıdan kaynaklanan evlilik birliğini temelinden sarsan her hangi bir maddi hadisenin, kusurun varlığının ispat edilememesi nedeni ile davanın reddine karar vermek gerekmiş aşağıdaki hüküm tesis kılınmıştır.'' gerekçesiyle; ispatlanamayan davanın reddine karar verilmiştir. Davacı kadın vekili istinaf dilekçesinde, evlilik birliğinin sürdürülmesinde taraflar açısından bir yarar bulunmadığından ilk derece mahkemesi kararının kaldırılmasına, yeniden yargılama yapılarak davanın kabulüne karar verilmesini talep etmiştir. Davalı istinafa cevap vermemiştir....
Aile Mahkemesi’nde 2012/142 Esas sayılı dava ile “Şiddetli Geçimsizlik Nedeni ile Boşanma” davası açıldığını, açılan boşanma davasının reddine karar verildiğini, kararın Yargıtay 2. Hukuk Dairesince de onanarak kesinleştiğini, kesinleşen kararın üzerinden üç yıl geçtiğini, tekrar bir evlilik birliği kurulamadığı gibi, ortak hayatın tekrar kurulmasınında mümkün olmadığını, açıklanan sebeplerle Türk Medeni Kanunu madde 166/4 uyarınca, evlilik birliğini devam ettiremeyen taraflar arasındaki evlilik birliği ruhen ve bedenen bitmiş olduğunu, bu nedenlerle evlilik birliğinin temelinden sarsılarak müşterek hayatın sürdürülmesinin olanaksız hale gelmesi ve fiil ayrılık durumunun mevcut olması nedeni ile tarafların boşanmalarına karar verilmesini talep etmiştir. Davalı-karşı davacı kadın vekili asıl davada verdiği cevap ve karşı dava dilekçesinde özetle; Büyükçekmece 3....
DAVA KONUSU : Evlilik Birliğinin Temelinden Sarsılması Nedeni İle Boşanma KARAR : Dairemizce yapılan dosya üzerinden inceleme sonucunda; GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ: İSTEM:Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; Tarafların pek kötü veya onur kırıcı davranış hukuksal nedeni ile talep uygun görülmediği takdirde (terdiden) evlilik birliğinin temelinden sarsılması hukuksal nedeni ile Boşanmalarına, Dava süresince müvekkilin için gelecek yıllarda artış oranı belirlenerek dava sonuçlanınca yoksulluk nafakası olarak devam etmek üzere 3.000,00 TL Tedbir Nafakasına, Koşulları oluşmakla müvekkil lehine 100.000 TL maddi, 150.000TL manevi olmak üzere tazmınata hükmedilmesine, Yargılama giderleri ile vekalet ücretinin davalı yana yüklenilmesine karar verilmesini talep etmiştir....
HUKUK DAİRESİ DOSYA NO : 2022/1327 KARAR NO : 2022/1318 T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A İ S T İ N A F K A R A R I İNCELENEN KARARIN MAHKEMESİ : BOR ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ TARİHİ : 17/02/2022 NUMARASI : 2022/123 2022/154 DAVA KONUSU : Boşanma (Evlilik Birliğinin Temelinden Sarsılması Nedeni İle Boşanma (Anlaşmalı)) KARAR : Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen, yukarıda tarihi ve numarası gösterilen karara davalı tarafça istinaf başvurusunda bulunulmakla, HMK'nun 353/1- b-1- son cümle uyarınca duruşma yapılmadan dosya incelendi gereği düşünüldü; TARAFLARIN İDDİA VE SAVUNMALARININ ÖZETİ : Davacının 16/02/2022 havale tarihli dava dilekçesine özetle; davalı ile tarihinde evlendiklerini ve bu evliliklerinden iki müşterek çocuklarının olduğu, davalı ile birbirlerine uyum sağlayamadıklarını ve müşterek hayatın çekilmez hal aldığını ve evliliklerini sürdürmenin mümkün olmadığını ve buna ilişkin 16/02/2022 havale tarihli protokol...