Temyiz Sebepleri Davalı-davacı kadın vekili temyiz dilekçesinde özetle; delillerinin toplanmadığı, kusur belirlemesi, birleşen davanın reddi, maddî ve manevî tazminat, tazminat ile yoksulluk nafakası taleplerinin reddi yönünden temyiz yoluna başvurmuştur. C. Gerekçe 1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme Uyuşmazlık tarafların açtığı evlilik birliğinin temelinden sarsılması hukuki nedenine dayalı boşanma davasında; taraflar arasında geçimsizlik bulunup bulunmadığı, varsa geçimsizlik kusurun kimden kaynaklandığı, birleşen davanın reddi, kadın yararına maddî ve manevî tazminata ve yoksulluk nafakasına hükmedilmemesinin doğru olup olmadığı noktasında toplanmaktadır. 2....
AİLE MAHKEMESİ TARİHİ : 18/07/2019 NUMARASI : 2018/553 ESAS - 2019/535 KARAR DAVA KONUSU : Boşanma (Evlilik Birliğinin Temelinden Sarsılması Nedeni İle Boşanma (Çekişmeli)) KARAR : Taraflar arasındaki davanın yapılan yargılaması sonunda; İzmir 6....
Direnme yolu ile Hukuk Genel Kurulu önüne gelen uyuşmazlık; somut olayda, davalının boşanmaya sebep olan olaylarda kusurunun bulunup bulunmadığı, burada varılacak sonuca göre davacının evlilik birliğinin temelinden sarsılması sebebine dayalı boşanma davasının kabulünün gerekip gerekmediği noktalarında toplanmaktadır. III. ÖN SORUN 11....
iddia ederek tarafların 4721 sayılı Kanun'un 166 ncı maddesi uyarınca evlilik birliğinin temelinden sarsılması nedeniyle, 161 inci maddesi uyarınca zina nedeniyle ve 162 nci maddesi uyarınca pek kötü veya onur kırıcı davranış nedeniyle boşanmalarına, kadın yararına aylık 500,00 TL tedbir ve yoksulluk nafakasına ve 100.000,00 TL maddî, 100.000,00 TL manevî tazminata hükmedilmesini talep ve dava etmiştir....
CEVAP Davalı-davacı kadın vekili, cevap-birleşen dava dilekçesinde özetle; tarafların son 12 yıldır aynı evde iki yabancı gibi yaşadıklarını, davacı kocanın evlilik birliğinin yüklediği yükümlülükleri yerine getirmemesi, müvekkilimi hakaret, ölümle tehdit etmesi, müvekkile karşı şiddet uygulaması ve davacının konutu terk etmesi nedeniyle tarafların iki yıldan beri ayrı yaşadıklarını,davacı erkeğin kusurlu davranışları nedeni ile evlilik birliğinin temelinden sarsıldığını, davacının ortak konutu terk ettiğini, tarafların iki yıldır ayrı yaşadıklarını 4721 sayılı Türk Medeni Kanunu’nun (4721 sayılı Kanun)166 ncı maddesinin birinci fıkrası uyarınca evlilik birliğinin temelinden sarsılması nedeniyle tarafların boşanmalarına, ortak çocuklar ... ve ...'...
Tüm bu nedenler ile boşanma nedenleri ve evlilik birliğinin temelinden sarsılmasında davacı kusursuz, davalı ise kusurlu olduğu anlaşılmakla davacının boşanma talebinin KABULÜNE karar verilmesi gerektiği anlaşılmıştır." Gerekçesi ile; "DAVANIN KISMEN KABULÜNE, KISMEN REDDİNE, DAVANIN TMK 161. MADDESİ AÇISINDAN REDDİNE, Davanın TMK 166/1 Maddesi açısından kabulü ile; tarafların TMK 166/1 maddesi kapsamında BOŞANMALARINA, Tarafların müşterek çocukları olan 26/08/2009 Pendik D.lu, T.C.NO: nolu, Ebrar Keçeci ve 06/07/2012 Pendik D.lu....
AİLE MAHKEMESİ TARİHİ : 11/04/2023 NUMARASI : 2021/633 ESAS, 2023/340 KARAR DAVA KONUSU : Evlilik Birliğinin Temelinden Sarsılması Nedeni İle Boşanma KARAR : DAVANIN KONUSU :Evlilik Birliğinin Temelinden Sarsılması Nedeni İle Boşanma KARAR YAZIM TARİHİ : 11.09.2023 Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen, yukarıda tarihi ve numarası gösterilen karara taraflarca istinaf başvurusunda bulunulmakla, HMK'nun 353/1- b-1- son cümle uyarınca duruşma yapılmadan dosya incelendi gereği düşünüldü; TARAFLARIN İDDİA VE SAVUNMALARININ ÖZETİ: Davacı-birleşen dava dosyası davalısı erkek vekili dava dilekçesinde özetle; müvekkilinin davalı eşiyle 2021 yılında evlendiklerini, tarafların fiili olarak yaklaşık 40 gün birlikte yaşadıklarını, evlilik birliği içerisinde defalarca müvekkilin cinsel ilişki teklifini sürekli farklı bahanelerle kabul etmemesi ve evlilik birliği içerisinde hiçbir şekilde cinsel ilişkilerinin olmaması nedeniyle müvekkilini aşağıladığını...
HUKUK DAİRESİ DOSYA NO : 2022/55 KARAR NO : 2022/45 T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A İ S T İ N A F K A R A R I İNCELENEN KARARIN MAHKEMESİ : YERKÖY ASLİYE HUKUK (AİLE) MAHKEMESİ TARİHİ : 22/09/2021 NUMARASI : 2020/216 ESAS, 2021/261 KARAR DAVA KONUSU : Boşanma (Evlilik Birliğinin Temelinden Sarsılması Nedeni İle Boşanma (Çekişmeli)) KARAR : DAVANIN KONUSU : Boşanma (Evlilik Birliğinin Temelinden Sarsılması Nedeni İle Boşanma (Çekişmeli)) GEREKÇELİ KARARIN YAZILDIĞI TARİH : 14/01/2022 Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen, yukarıda tarihi ve numarası gösterilen karara taraflarca istinaf başvurusunda bulunulmakla, duruşma yapılmadan dosya incelendi gereği düşünüldü; TARAFLARIN İDDİA VE SAVUNMALARININ ÖZETİ: Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; tarafların görücü usulü ile evlendiklerini, müşterek bir çocuklarının olduğunu, her iki tarafında ikinci evliliği olduğunu, davalının evliliğin daha ilk başından beri eşine karşı...
CEVAP Davalı-davacı erkek vekili cevap ve birleşen dava dilekçesinde özetle; tarafların aile apartmanında ayrı evlerinin olduğunu, kadının erkeğin ailesine hakaret ve küfür ettiğini iddia ederek asıl davanın reddi ile birleşen davanın kabulüne, evlilik birliğinin temelinden sarsılması nedeniyle tarafların boşanmalarına, ortak çocuğun velâyetinin erkeğe verilmesine, erkek yararına 25.000,00 TL manevî tazminata karar verilmesini dava ve talep etmiştir. III....
Anılan madde gereğince evlilik birliğinin temelinden sarsılması nedeniyle boşanmaya karar verilebilmesi için başlıca iki şartın gerçekleşmiş olması gerekmektedir. İlki, evlilik birliğinin temelinden sarsılmış olması, diğeri ise ortak hayatın çekilmez hâle gelmiş bulunmasıdır. Genel boşanma sebeplerini düzenleyen ve yukarıya alınan madde hükmü somutlaştırılmamış veya ayrıntıları ile belirtilmemiş bir çok konuda evlilik birliğinin sarsılıp sarsılmadığı noktasında hâkime taktir hakkı tanımıştır. Söz konusu hüküm uyarınca evlilik birliği, eşler arasında ortak hayatı çekilmez duruma sokacak derecede temelinden sarsılmış olduğu taktirde, eşlerden her biri kural olarak boşanma davası açabilir ise de, Yargıtay bu hükmü tam kusurlu eşin dava açamayacağı şeklinde yorumlamaktadır. Nitekim benzer ilkeye HGK’nın 04.12.2015 tarihli ve 2014/2-594 E., 2795 K. sayılı kararında da değinilmiştir....