Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

Hükmün davacı-davalı kadın tarafından istinaf edilmesi üzerine bölge adliye mahkemesince kadının istinaf talebinin kabulü ile "Evlilik birliğinin temelinden sarsılmasına neden olan olaylarda her iki tarafın da eşit kusurlu olduğunun tespitine" karar verilmiş, hüküm davalı -davacı erkek mirasçılarından ... kayyımı ... tarafından temyiz edilmiştir. Somut olayda, bölge adliye mahkemesince, Türk Medeni Kanunu'nun 181/2 maddesi gereğince sağ kalan eş ...'nın boşanmaya sebebiyet verecek derecede kusurlu olduğunun tespitine karar verilmesi ile yetinilmesi gerekirken "Evlilik birliğinin temelinden sarsılmasına neden olan olaylarda tarafların eşit kusurlu olduğunun tespitine" şeklinde hüküm kurulması doğru değil ise de bu yanlışlığın giderilmesi yeniden yargılamayı gerektirmediğinden hükmün bu yönden düzeltilerek onanmasına karar vermek gerekmiştir (HMK m. 370/2)....

    DAVA Davacı kadın dava dilekçesinde ve vekili cevaba cevap dilekçesinde özetle; erkeğin fiziksel şiddet uyguladığını, hakaret ve küfürleri olduğunu, kadının namusuna dil uzattığını, eşine namaz kıldığı için hakaret ettiğini, sorumluluklarını yerine getirmediğini, eşi ve çocukları ile ilgilenmediğini, ihtiyaçları karşılamadığını, ufak konulardan tartışma çıkardığını, eşinin ailesine hakaret ettiğini, hırsızlıkla suçladığını ve en son olayda çocuklar arasındaki kavgadan dolayı kadını sorumlu tuttuğunu iddia ederek; tarafların evlilik birliğinin temelinden sarsılması nedeniyle boşanmalarına ve kadın lehine boşanmanın fer'îlerine hükmedilmesini talep etmiştir. II. CEVAP Davalı erkek vekili cevap ve ikinci cevap dilekçesinde özetle, evlilik birliğinin kadının kusurlu davranışları nedeniyle temelinden sarsıldığını iddia ederek, davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir. III....

      İSTİNAF SEBEPLERİNİN İNCELENMESİ VE GEREKÇE: Dava ve karşı dava, evlilik birliğinin sarsılması (TMK md.166/1,2) hukuki sebebine dayalı boşanma talebine ilişkindir. İnceleme, istinaf dilekçesinde belirtilen sebeplerle sınırlı olarak yapılır. Ancak, bölge adliye mahkemesi kamu düzenine aykırılık gördüğü takdirde bunu resen gözetir (HMK md.355). (1) Evlilik birliği, ortak hayatı sürdürmeleri kendilerinden beklenmeyecek derecede temelinden sarsılmış olursa, eşlerden her biri boşanma davası açabilir. (2) Yukarıdaki fıkrada belirtilen hâllerde, davacının kusuru daha ağır ise, davalının açılan davaya itiraz hakkı vardır. Bununla beraber bu itiraz, hakkın kötüye kullanılması niteliğinde ise ve evlilik birliğinin devamında davalı ve çocuklar bakımından korunmaya değer bir yarar kalmamışsa boşanmaya karar verilebilir (TMK md.166/1,2)....

      Davalının boşanma ve kusur belirlemesi yönünden; TMK'nun 166.maddesinde "evlilik birliği, ortak hayatı sürdürmeleri kendilerinden beklenmeyecek derecede temelinden sarsılmış olursa, eşlerden her biri boşanma davası açabilir," aynı yasanın 6. maddesinde de "kanunda aksine bir hüküm bulunmadıkça, taraflardan her biri, hakkını dayandırdığı olguların varlığını ispatla yükümlüdür." hükmüne yer verilmiştir. Buna göre; boşanma kararı verilebilmesi için evlilik birliğinin temelinden sarsılması ve bu durumun eşlerden biri için ortak hayatı çekilmez hale getirmiş olması gerekmektedir....

      TMK.nun 166/1. maddesinde ise; "Evlilik birliği, ortak hayatı sürdürmeleri kendilerinden beklenemeyecek derecede temelinden sarsılmış olursa, eşlerden her biri boşanma davası açabilir." denilmektedir. Kadın tarafça zina nedenine, olmadığı takdirde evlilik birliğinin temelinden sarsılması nedenine dayalı asıl boşanma davası yönünden; dosya kapsamında dinlenen tanık beyanları, HTS kayıtları ve tüm deliller uyarınca erkek tarafın Ayşe isimli kadınla zina yaptığı, davanın hak düşürücü süre içinde açıldığı belirlenmiştir. Bu kapsamda kadın tarafın zina davasının kabulünde, terditli açılmış evlilik birliğinin temelinden sarsılması nedenine dayalı boşanma talebi yönünden karar verilmesine yer olmadığına dair hükümde herhangi bir isabetsizlik bulunmamaktadır....

      , davalı/karşı davacı kadın tarafından açılan Evlilik birliğinin temelinden sarsılması hukuki sebebine dayalı Boşanma talepli davanın kabulü ile, tarafların TMK'nın 166/1 maddesi uyarınca boşanmalarına, davalı kadının maddi tazminata hükmedilmesi yönündeki talebinin kısmen kabulü ile; 10.000,00....

      Bu durumda davacının evlilik birliğinin temelinden sarsıldığı hususunu ispatlayamadığı anlaşılmakla TMK'nın 166/1. maddesi gereğince evlilik birliğinin temelinden sarsılmasına dayalı olarak açılan boşanma davasının reddi kararının yerinde olduğu, davacının istinaf talebinin reddi gerektiği, Anlaşılmakla; karar usul ve yasaya uygun bulunulmakla davacı tarafın yerinde görülmeyen istinaf talebinin esastan reddine karar vermek gerekmiştir....

      İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI İlk Derece Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile, evlilik birliğinin ortak hayatı sürdürmeleri taraflardan beklenmeyecek derecede temelinden sarsıldığı, boşanmaya sebebiyet veren olaylarda erkeğin, eşine hakaret ettiği, tehdit ettiği, bu haliyle evlilik birliğinin temelinden sarsıldığı ve tarafların ortak hayatı sürdürmelerinin kendilerinden beklenemeyeceği ve evlilik birliğinin temelinden sarsılmasında erkek eşin yapmış olduğu eylemlerin neden olduğu, davalı erkeğin tanık dinletmediği ve iddialarını ispatlamak için dosyaya herhangi bir belge ibraz etmediği, davacı kadına kusur izafe edilmediğinden erkeğin davasının reddine, kadının davasının ise kabulü ile tarafların 4721 sayılı Türk Medeni Kanunu'nun (4721 sayılı Kanun) 166 ncı maddesinin birinci fıkrası uyarınca boşanmalarına, kadın boşanmakla yoksulluğa düşeceğinden tarafların mali durumları, paranın satın alma gücü, ekonomik koşullar, hakkaniyet ilkesi göz önüne alındığında ......

        DAVA KONUSU : Evlilik Birliğinin Temelinden Sarsılması Nedeni İle Boşanma KARAR : Dairemizce yapılan dosya üzerinden inceleme sonucunda; GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ: İSTEM:Davacı T1 vekili Av. Aydın Erusta'nın 12/11/2019 tarihli harçlandırılmış dava dilekçesinde özetle: evlilik birliğinin temelinden sarsıldığını belirterek boşanmalarına, müşterek çocuğun velayetinin müvekkiline verilmesine, müşterek çocuk için aylık 500,00 TL müvekkili için aylık 500,00 TL olmak üzere toplam aylık 1.000,00 TL tedbir, yoksulluk ve iştirak nafakalarına, 25.000,00 TL maddi 25.000,00 TL manevi tazminata karar verilmesini talep ve dava etmiştir. SAVUNMA:Davalı T3 vekili Av. Adnan Aydın'ın 29/11/2019 tarihli cevap dilekçesinde özetle; davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir. DELİLLER:Tarafların nüfus aile kayıt tablosu, tanık beyanları, yaptırılan zabıta araştırmaları, sosyal inceleme raporu ve dava dosyası....

        Maddelerindeki sözlü yargılama ve hüküm için düzenlenen emredici hükümlere uyulmadan karar verildiğinden bahisle" verilen kaldırma kararı sonrasında verilen ilk derece mahkemesinin 20/03/2018 tarih, 2017/794 Esas, 2018/221 Karar sayılı kararında özetle; tarafların 22/03/1980 tarihinde evlendikleri, bu evliliklerinden reşit olan müşterek iki çocuklarının olduğu, davacı tarafın TMK 166. maddesi uyarınca açılan evlilik birliğinin temelden sarsılması olgusuna dayalı davada evlilik birliğinin devamının eşlerden beklenemeyecek derecede temelinden sarsılmış olması ve bunun da mahkeme önünde ispatı gerektiği, davacı tanığı Ayhan'ın beyanına göre, davalının çok sık alkol alıp ve eve geç saatlerde geldiği, davalının davacıyı darp ettiğine ilişkin sesleri duyduğu, davacının evi terketmesinden sonra davalının eve yabancı uyruklu bayanları getirdiğini gördüğü, tanık Harun'un beyanına göre davalının davacıyı darp etmesi nedeniyle davacının dişinin kırıldığı, davalıyı yabancı kadınlarla birlikte gördüğü...

        UYAP Entegrasyonu