Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

İSTİNAF SEBEPLERİNİN İNCELENMESİ VE GEREKÇE Dava, 4721 sayılı Türk Medeni Kanunu’nun 166/1- 2. maddesi uyarınca evlilik birliğinin temelinden sarsılması hukuksal sebebine dayalı boşanma davası ve fer'ileri ile ziynet ve çeyiz eşya alacağı istemine ilişkindir. HMK'nın 355. maddesine göre re'sen gözetilerek kamu düzenine aykırı haller dışında istinaf incelemesi, istinaf dilekçesinde belirtilen sebeplerle sınırlı olarak yapılır. TMK'nın 166/1- 2. maddesine göre; "evlilik birliği ortak hayatı sürdürmeleri kendilerinden beklenmeyecek derecede temelinden sarsılmış olursa, eşlerden her biri boşanma davası açabilir". Yukarıdaki fıkrada belirtilen hallerde, davacının kusuru daha ağır ise, davalının açılan davaya itiraz hakkı vardır. Bununla beraber bu itiraz, hakkın kötüye kullanılması niteliğinde ise ve evlilik birliğinin devamında davalı ve çocuklar bakımından korunmaya değer bir yarar kalmamışsa boşanmaya karar verilebilir."...

Uyuşmazlığın çözümü için öncelikle ilgili yasal düzenlemelerin değerlendirilmesinde yarar vardır: 4721 sayılı Türk Medenî Kanunu (TMK)’nun “Evlilik birliğinin sarsılması” başlıklı 166/I-II. maddesi; “Evlilik birliği, ortak hayatı sürdürmeleri kendilerinden beklenmeyecek derecede temelinden sarsılmış olursa, eşlerden her biri boşanma davası açabilir. Yukarıdaki fıkrada belirtilen hallerde, davacının kusuru daha ağır ise, davalının açılan davaya itiraz hakkı vardır. Bununla beraber bu itiraz, hakkın kötüye kullanılması niteliğinde ise ve evlilik birliğinin devamında davalı ve çocuklar bakımından korunmaya değer bir yarar kalmamışsa boşanmaya karar verilebilir.” hükmünü içermektedir. Anılan madde gereğince evlilik birliğinin temelinden sarsılması nedeniyle boşanmaya karar verilebilmesi için; başlıca iki şartın gerçekleşmiş olması gerekmektedir. İlki, evlilik birliğinin temelinden sarsılmış olması, diğeri ise ortak hayatın çekilmez hale gelmiş bulunmasıdır....

    Uyuşmazlık; tarafların bir araya gelmesinin, önceki olaylar yönünden birbirlerini bağışladığı anlamına gelip gelmeyeceği ve bu olaylara dayanılarak boşanma kararı verilip verilemeyeceği; ayrıca, bir araya gelinmesinden sonraki dönemde de evlilik birliğini temelinden sarsacak nitelikte olayların gerçekleştiğinin davacı yanca ispatlanıp, ispatlanmadığı noktasında toplanmaktadır. Öncelikle belirtmek gerekir ki, evlilik birliğinin temelinden sarsılmasına neden olan olaylardan sonra taraflar barışıp tekrar bir araya gelmiş ve evlilik birliğini devam ettirme iradesiyle birlikte yaşamaya başlamışlarsa, bu durum birbirlerini bağışladıkları anlamına gelir ve barışma öncesi nedenlere dayalı olarak boşanma kararı verilemez(Yargıtay Hukuk Genel Kurulu'nun 21.03.2007 gün 2007/2-156 E., 2007/157 K. sayılı ilamı). Barışma sonrasında da, taraflar arasında evlilik birliğinin temelinden sarsılmasına neden olacak olayların gerçekleştiği ileri sürülmüşse bu hususun ayrıca kanıtlanması gerekir....

      hale geldiğini, taraflar arasındaki evlilik birliğinin temelden sarsıldığını, tarafların barışma veya sulh olma imkanının bulunmadığını belirterek, tarafların boşanmalarına, yargılama giderleri ile avukatlık ücretinin davalıya tahmiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir....

      BOŞANMAEKSİK İNCELEMEEVLİLİK BİRLİĞİNİN TEMELDEN SARSILMASI 4721 S. TÜRK MEDENİ KANUNU [ Madde 166 ] "İçtihat Metni" Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen hükmün kanun yararına bozulması Adalet Bakanlığının yazısı üzerine Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığı tarafından istenilmekle evrak okunup gereği görüşülüp düşünüldü. Davacı N.. Üçer vekili tarafından davalı S.. Üçer aleyhine 6.2.2007 tarihinde açılan boşanma davasında, tarafların boşanma ve mali sonuçları ile velayet konusunda anlaştıklarına dair imzaladıkları protokol ve vekillerinin duruşmadaki beyanları doğrultusunda davanın kabulüne karar verildiği, hükmün temyiz edilmeksizin kesinleştiği anlaşılmaktadır. 4721 sayılı Türk Medeni Kanununun 166/3. maddesi hükmüne göre, en az bir yıl sürmüş evliliklerde eşlerin birlikte başvurması ya da bir eşin diğerinin davasını kabul etmesi halinde evlilik birliği temelinden sarsılmış sayılır....

        kapsamına göre tarafların karşılıklı ilgisizlik ve evlilik birliğine yakışmayacak tutumlarla (söz-alınganlık) evlilik birliğinin sarsılmasında eşit kusurlu oldukları ve evlilik birliğinin temelden sarsılmış olduğu kanaati oluştuğu, hakim tarafların kabul beyanlarıyla bağlı değil ise de bu evliliği devam ettirmesi taraflara herhangi bir katkı sağlamayacağı gibi evlilik birliğinin yeniden tesisi ile tarafların birlikte yaşamaya zorlanmanın da bir anlam ifade etmeyeceği gerekçesiyle tarafların eşit kusurlu oldukları, maddi ve manevi tazminat talebi koşullarının oluşmadığı, davacının dava dilekçesinde belirttiği maddi tazminat taleplerinin içinde ziynet eşyası taleplerinin değerlendirilmesinin mümkün olmadığı, yine dava dilekçesinde açıkça ziynet eşyalarına yönelik bir talebin bulunmadığı ve davacı tarafça öninceleme duruşmasında ziynet eşyalarına yönelik talebe karşı davalının açık rızasının bulunmadığı, (HMK 141/1- 2) dikkate alınarak ikinci celsede ziynet eşyalarına ilişkin kurulan ara karardan...

        İLK DERECE MAHKEMESİ KARARININ ÖZETİ TMK'nın 166/1- 2. maddesi uyarınca boşanma kararı verilebilmesi için, evlilik birliğinin, ortak hayatı sürdürmeleri eşlerden beklenmeyecek derecede temelinden sarsıldığının sabit olmasının gerektiği, dinlenen tanıklarının beyanlarının duyuma dayalı olduğu, bu haliyle davacının iddia ettiği vakıaların ve davalının kusurlu davranışlarının ispat edilemediği, davalının boşanmayı kabulünün de anlaşmalı boşanma davası dışında sonuç doğurmayacağı anlaşılmakla, davacı tarafça açılan terk ve evlilik birliğinin temelden sarsılması hukuki sebebine dayalı boşanma davasının reddine ve ispat edilemediğinden ziynet alacağı talebinin reddine karar verilmiştir. İSTİNAF SEBEPLERİ Davacı kadın vekili istinaf dilekçesi ile; usul ve yasaya aykırı kararın kaldırılarak tarafların boşanmalarına ve ziynet alacağı talebinin kabulüne karar verilmesini talep etmiştir....

        İSTİNAF SEBEPLERİ Davalı-karşı davacı kadın vekili istinaf dilekçesi ile; tazminat, nafaka miktarları ve ziynet alacağı yönünden kararın kaldırılmasını talep etmiştir. Davacı-k.davalı koca istinaf dilekçesinde özetle; kusur tespiti, tazminat, iştirak ve yoksulluk nafakası yönünden kararın kaldırılmasını talep etmiştir. İSTİNAF SEBEPLERİNİN İNCELENMESİ VE GEREKÇE Asıl dava, 4721 sayılı Türk Medeni Kanunu’nun 166/1. maddesi uyarınca evlilik birliğinin temelinden sarsılması hukuksal sebebine dayalı boşanma davası ile fer'ileri, karşı dava; 4721 sayılı Türk Medeni Kanunu’nun 166/1. maddesi uyarınca evlilik birliğinin temelinden sarsılması hukuksal sebebine dayalı boşanma davası ile fer'ileri ve ziynet eşya alacağı istemine ilişkindir. HMK'nın 355. maddesine göre re'sen gözetilerek kamu düzenine aykırı haller dışında istinaf incelemesi, istinaf dilekçesinde belirtilen sebeplerle sınırlı olarak yapılır....

        "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Aile Mahkemesi Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen, yukarıda tarihi ve numarası gösterilen hüküm davacı-karşı davalı erkek tarafından her iki boşanma davaları çeyiz ve ziynet alacağı yönünden temyiz edilmekle, evrak okunup gereği görüşülüp düşünüldü: 1-Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle kanuna uygun sebeplere ve özellikle delillerin takdirinde bir yanlışlık görülmemesine göre, davacı-karşı davalı erkeğin, davalı-karşı davacı kadının ziynet ve çeyiz eşyası alacağı davalarının kabulüne ilişkin temyiz itirazları yersizdir. 2-Davacı-karşı davalı erkeğin boşanma davalarına yönelik itirazlarının incelenmesine gelince; Davacı-karşı davalı erkek karşı dava dilekçesinde “kadının zinası ve evlilik birliğinin temelinden sarsılması" sebeplerine dayalı olarak boşanma talebinde bulunmuştur....

          Davalı cevap dilekçesinde özetle;Davacı ile 26/05/2006 tarihinde evlendiklerini, 14 yıldır süregelen bu evlilikten Nazlıcan Akdeniz, Esmanur Akdeniz, Muharrem Akdeniz ve İrem T3 müşterek çocuklarının bulunduğunu, evlilik birliği boyunca evine bağlı, eşine ve çocuklarına düşkün bir baba olduğunu, çiftçilik yaparak geçimini sağladığını, evlilik birliğinin temelinden sarsılmasına kendisinin davranışlarının değilde, davacı eşinin davranışlarının sebep olduğunu, eşinin kendisine ve çocuklarına karşı her zaman ilgisiz olduğunu, sebepsiz yere defalarca evi terk ettiğini, eşinin evi terk edip gittiğinden beri kendisi ile iletişim kurmadığını, çocuklarını kendisine karşı doldurduğunu ve çocuklarıyla olan iletişimini engellediğini, davacının dava dilekçesinde ziynet eşyalarının iadesi veya bedellerinin iadesi talep edildiğini, her ne kadar takılan ziynet eşyalarının kendisinden zorla alınıp bozdurulduğunu söylemiş de böyle bir durum söz konusu olmadığını belirterek boşanma davasının reddine, müşterek...

          UYAP Entegrasyonu