Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

Kanunun 166/1. maddesi gereğince EVLİLİK BİRLİĞİNİN TEMELİNDEN SARSILMASI NEDENİYLE BOŞANMALARINA, Davalı - davacı erkeğin tazminat talebinin 4721 sayılı TMK'nın 174....

Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; davacının açmış olduğu haksız ve hukuka aykırı davayı kabul etmediklerini, müvekkilinin evine bağlı, eşine ve çocuğuna düşkün bir aile babası olduğunu, müvekkilinin alkol alışkanlığının ve eşini başka kadınlarla aldatmasının söz konusu olmadığını, evlilik birliğinin üzerine yüklediği sorumlulukları yerine getirdiğini, davacının evlilik birliğinin üzerine yüklediği sorumlulukları yerine getirmediğini, eş ve annelik görevlerini yerine getirmediğini, müşterek evi sürekli terk ettiğini, müvekkiline hakaret ettiğini, davacının kusurlu davranışları nedeniyle müşterek evi terk ederek gittiğini, iki yaşındaki müşterek çocuklarının dahi almadığını, davacının kusurlu tutum ve davranışları nedeniyle evlilik birliğinin temelinden sarsıldığını belirterek; öncelikle davanın reddine, mahkeme tarafların boşanmalarına karar vermesi halinde davacının taleplerinin reddine, müvekkili için 25.000,00.-TL maddi ve 25.000,00....

İSTİNAF SEBEPLERİNİN İNCELENMESİ VE GEREKÇE : Asıl Dava, 4721 sayılı Türk Medeni Kanunu’nun 166/1. maddesi uyarınca evlilik birliğinin temelinden sarsılması hukuksal sebebine dayalı boşanma davası ile fer'ileri ile, Karşı Dava; 4721 sayılı Türk Medeni Kanunu’nun 166/1. maddesi uyarınca evlilik birliğinin temelinden sarsılması hukuksal sebebine dayalı boşanma davası ve ziynet eşya alacağı istemine ilişkindir. HMK'nın 355. maddesine göre re'sen gözetilerek kamu düzenine aykırı haller dışında istinaf incelemesi, istinaf dilekçesinde belirtilen sebeplerle sınırlı olarak yapılır....

DAVA KONUSU : Evlilik Birliğinin Temelinden Sarsılması Nedeni İle Boşanma KARAR : Dairemizce yapılan dosya üzerinden inceleme sonucunda; GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ: İSTEM:Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; Davacı müvekkili ile davalının 11 yıllık evli olduklarını, bu evliliklerinden 1 müşterek çocuklarının bulunduğunu, davalı erkeğin sorumsuz olduğunu, evin giderlerini karşılamadığı gibi kadın ve çocuğu ile ilgilenmediğini, aşırı borçlandığını, evine sürekli haciz geldiğini, davalı erkeğin davacı kadını da borçlandırdığını, tarafların en son Özbekistan'da yaşamaya başladıklarını, davalı erkeğin burada bir kadın ile ilişki yaşadığını bunu öğrenen müvekkiline fiziksel şiddet uygulayarak evden kovduğunu, boşanmak istediğini ve müvekkilini istemediğini defalarca kez söylediğini, sonuç olarak tarafların evlilik birliğinin temelinin sarsılması nedeniyle boşanmalarına, müşterek çocuğun velayetinin davacı anneye verilmesine, çocuk ve müvekkili için ayrı ayrı 1.000,00...

sayılabilecek süreyle devam ettirildiğinden bu davranışların boşanmada davacı kadına kusur olarak izafe edilemeyeceği tespit edilmekle tarafların her ikisinin de boşanmak istediği, taraflar arasındaki evlilik birliğinin temelinden sarsıldığı, evliliğin devamında taraflar ve toplum yönünden menfaat bulunmadığı taraflar arasındaki evlilik birliğinin temelinden sarsılmasında ise davalı kocanın tam kusurlu olduğu anlaşılmış ve TMK.nın 166/1. maddesi koşulları oluşmuştur....

Madde gereğince tarafların sosyal ve ekonomik durumları dikkate alınarak 250,00 TL yoksulluk nafakasına hükmedilerek aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur." gerekçesi ile; "A)Asıl davanın KABULÜ ile; tarafların EVLİLİK BİRLİĞİNİN TEMELİNDEN SARSILMASI NEDENİ İLE BOŞANMALARINA, B)KARŞI DAVANIN KABULÜ İLE, tarafların EVLİLİK BİRLİĞİNİN TEMELİNDEN SARSILMASI NEDENİ İLE BOŞANMALARINA, Yargılama sırasında takdir edilen tedbir nafakasının davacı - karşı davalı eş için dava tarihinden işlemek üzere 250,00- TL tedbir nafakasının karar kesinleşinceye kadar devamına,karar kesinleşmesinden sonra aynı miktar üzerinden yoksulluk nafakası olarak devamına, fazlaya ilişkin talebin reddine, Davacı - karşı davalının ziynet eşyalarına yönelik talebinin kabülü ile; 5 adet bilezik 22 ayar 20'şer gram 12.000 TL 1 adet 22 ayar set takımı 30 gram 4.200 TL olmak üzere belirtilen ziynet eşyalarının aynen bu mümkün olmadığında toplam 16.200,00- TL ziynet bedelinin dava tarihinden itibaren işleyecek faizi...

davaya konu edildiğini ve davalının kusuruymuş gibi gösterilmeye çalışıldığını, davalının tüm zamanını ve enerjisini çocuklarının iyi olması için harcadığını ve onlar için çabaladığını, bu süreçte eşinin desteğini hiç görmediğini, davacının evlilik birliği boyuncu kusurlu tutumu ile evlilik birliğinin temelinden sarsılmasına sebep olduğunu, davalının adeta eziyete dönen bu süreci bitirmek istediğini dile getirmesinde de her defa boşanamazsın, seni yakarım, evi yakarım gibi beyanlarda tehdit ettiğini ve bastırıldığını, davacı-karşı davalı eşin kusuru nedeniyle eşler arasındaki saygı sevgi bağının sona erdiğinden ve evlilik birliğinin temelinden sarsıldığından davalı-karşı davacı müvekkilinin de boşanmak istediğini, davacı-karşı davalının hatalı tutum ve davranışları nedeniyle boşanma sürecine girildiğini, müşterek çocukların 18 yaşını doldurmamış olduklarını, çocukların yaşları itibarı ile annelerinin ilgili ve şefkatine muhtaç durumda olduğunu belirterek, velayetin davalı-karşı davacı...

Bu nedenle karşı davacı kadın tarafından ispat edilemeyen ziynet alacağı talebinin reddine karar verilmiştir. Evlilik birliğinin temelinden sarsılması nedeni nispi bir boşanma nedeni olduğu için evlilik birliğinin temelinden sarsılıp sarsılmadığını her somut olaya göre hakim takdir eder. Dosya kapsamından eşlerin ayrı yaşadığı böylece evliliğinin fiilen bittiği, evlilik birliğinin temelinden sarsıldığı, evlilik birliğinin devamında taraflar, müşterek çocuklar ve kamu için korunmaya değer bir menfaatin kalmadığı, tarafların yeniden bir araya gelme ihtimallerinin bulunmadığı ve davacı karşı davalının kusurlu olduğu anlaşılmakla davanın ve karşı davanın (boşanma talebi yönünden) kabulüne ve tarafların boşanmalarına karar vermek gerekmiş ve aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur." şeklindeki gerekçe ile "Asıl davanın kabulüne ve karşı davanın kısmen kabulü ile tarafların boşanmalarına, davalı karşı davacının manevi tazminat talebinin kısmen kabulüne, 150.000,00....

DELİLLER:Tarafların nüfus aile kayıt tablosu, tanık beyanları, yaptırılan zabıta araştırmaları ve dava dosyası. İLK DERECE MAHKEMESİ KARAR ÖZETİ: "Türk Medeni Kanunu'nun 166/1- 2. maddesi uyarınca; boşanma kararı verilebilmesi için evlilik birliğinin, ortak hayatı sürdürmeleri eşlerden beklenmeyecek derecede temelinden sarsıldığının sabit olması gerekir ki, olayımızda davalı karşı davacı erkeğin duygusal- sözel ve ekonomik şiddet uyguladığı, böylelikle tarafların evlilik birliğinin temelinden sarsılmış ve TMK.nın 166/1 maddesi gereğince taraflar arasında ortak hayatı temelinden sarsacak derecede ve birliğin devamına imkan vermeyecek nitelikte bir geçimsizlik mevcut ve sabit olup; taraflar yaşanan bu olaydan sonra ayrı yaşamaya başlamışlar bir daha bir araya gelmemişlerdir. Olayların akışı karşısında davacılar dava açmakta haklıdır....

EVLİLİK BİRLİĞİNİN SARSILMASI NEDENİYLE BOŞANMAKISITLANMA 4721 S. TÜRK MEDENİ KANUNU [ Madde 166 ] 4721 S. TÜRK MEDENİ KANUNU [ Madde 405 ] "İçtihat Metni" Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen hüküm, davacı-davalı kadın tarafından, kendi davası yönünden temyiz edilmekle evrak okunup, gereği görüşülüp düşünüldü. Davacı-karşılık davalı tarafından açılmış olan boşanma davası, Türk Medeni Kanunu'nun 166/1. maddesinde yer alan evlilik birliğinin temelinden sarsılması sebebine dayanmaktadır. Davacı-karşılık davalının Türk Medeni Kanunu'nun 405. maddesi gereğince kısıtlanmış olması, belirtilen sebebe dayanarak boşanma davası açmasına ve koşulları gerçekleştiğinde bu çerçevede boşanma kararı verilmesine engel değildir. Böyle bir davada davacıda mevcut olduğu belirlenen akıl hastalığının evlenmeye engel nitelikte olup olmadığının araştırılmasına da lüzum bulunmamaktadır....

    UYAP Entegrasyonu