Hukuk Dairesi DAVA TÜRÜ : Boşanma-Ziynet Alacağı Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda bölge adliye mahkemesi hukuk dairesince verilen, yukarıda tarihi ve numarası gösterilen hüküm davacı-davalı erkek tarafından kusur belirlemesi ve kadın yararına hükmolunan yoksulluk nafakası yönünden; davalı-davacı kadın tarafından ise katılma yoluyla kusur belirlemesi, reddedilen tazminat talepleri ve yoksulluk nafakası miktarı ile ziynet alacağı yönünden temyiz edilmekle, evrak okunup gereği görüşülüp düşünüldü: 1-Davalı-davacı kadının ziynet alacağı davasının reddine yönelik katılma yoluyla temyiz başvurusunun incelenmesinde; Katılma yoluyla temyiz, asıl temyiz talebine sıkı sıkıya bağlıdır. Davacı-davalı erkek ziynet alacağı davası yönünden hükmü temyiz etmediğine göre, bu dava yönünden kadının katılma yoluyla temyiz hakkı bulunmamaktadır....
ANLAŞMALI BOŞANMAEVLİLİK BİRLİĞİNİN TEMELİNDEN SARSILMASI 4721 S. TÜRK MEDENİ KANUNU [ Madde 166 ] 4721 S. TÜRK MEDENİ KANUNU [ Madde 184 ] "İçtihat Metni" Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen hüküm temyiz edilmekle evrak okunup gereği görüşülüp düşünüldü. Hüküm açık infazda tereddüde yer vermeyecek şekilde olmalı ve hakimin tarafların boşanmanın mali sonuçları ile ilgili düzenlemeyi uygun bulması şarttır. Oturma hakkı tanınan taşınmaz taraflara ait olmayıp, davacının babasına aittir. Türk Medeni Kanununun 166/3. maddesi koşulları oluşmadığından buna uygun karar verilemez. "Evlilik en az bir yıl sürmüşse, eşlerin birlikte başvurması yada bir eşin diğerinin davasını kabul etmesi halinde evlilik birliği temelinden sarsılmış sayılır....
Türk Medeni Kanunu'nun 166/1- 2. maddesi uyarınca; boşanma kararı verilebilmesi için evlilik birliğinin, ortak hayatı sürdürmeleri eşlerden beklenmeyecek derecede temelinden sarsıldığının sabit olması gerekir ki, olayımızda davalı karşı davacı kadının güven sarsıcı davranışlarda bulunduğu, duygusal şiddet uyguladığı tarafların bir daha bira araya gelmedikleri böylelikle tarafların evlilik birliğinin temelinden sarsıldığı ve TMK.nın 166/1 maddesi gereğince taraflar arasında ortak hayatı temelinden sarsacak derecede ve birliğin devamına imkan vermeyecek nitelikte bir geçimsizlik mevcut ve sabit olduğu anlaşılmakla; davacı karşı davalı erkek tarafın boşanma davasının kabulüne karar verilmiştir. KARŞI DAVA YÖNÜNDEN: Davalı karşı davacı kadın karşı dava dilekçesi ile; erkeğin duygusal, fiziksel şiddet uyguladığı, sadakat yükümlülüğünü ihlal ettiğini iddia ederek evlilik birliğinin temelinden sarsılması nedeniyle boşanma davası açmıştır. TMK'nın 184....
evlilik birliğinin anlam önemini kavrayamadığını, evli kalınan sürede bu sebeple ortak hayatı yıkıcı davranışlarda bulunduklarını, davalı evlilik birliği boyunca "evlilik bana göre değil” diyerek müvekkili çok zor durumda bıraktıklarını, sebepsizce çantasını fırlattığını, denize doğru koşmaya başladığını, davalının hızla koşarak denize atladığını, müvekkil davalının peşinden atlayarak davalıyı boğulmaktan kurtardığını, müvekkil davalının belinden tutup denizden çıkardığı esnada dahi davalı müvekkili eli ile ittirmeye çalışmış ve “bırak beni istemiyorum, yapamıyorum" dediğini, davalının evlilik birliği süresince yapmış olduğu tutarsız, anlamsız ve dengesiz davranışları ile evlilik birliğinin temelden sarsılmasında asli kusurlu olduğunu, evlilik birliğinin temelden sarsılması nedeniyle haklı davalarının kabulüne, davalı Hatice PAŞA'nın evlilik birliğinin temelden sarsılmasında tam kusurlu olduğunun tespiti ile davacı aleyhine 50.000,00 TL maddi, 50.000,00 TL manevi tazminata hükmedilmesine...
, davalının kusurlu tutum ve davranışları nedeniyle evlilik birliğinin devamının mümkün olmadığını belirterek; tarafların boşanmalarına, müşterek çocuğun velayetinin tarafına verilmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir....
Boşanmaya karar verilebilmesi için az kusurlu eşin karşı çıkması hakkın kötüye kullanılması niteliğinde olmalı ve evlilik birliğinin devamında bu eş ve çocuklar bakımından korunmaya değer bir yararın kalmadığı anlaşılmalıdır. (TMK m. 166/2) Somut olayda; dinlenen taraf tanıklarının sözlerinin bir kısmı TMK'nun 166/1. maddesinde yer alan temelinden sarsılma durumunu kabule elverişli olmayan beyanlar olup, bir kısmı ise, sebep ve saiki açıklanmayan ve inandırıcı olmaktan uzak izahlardan ibarettir. Bir kısım tanık beyanları ise taraftan duyuma dayalı olup, yine bir kısmı yer ve zamanı belli olmayan beyanlar niteliğindedir. Tarafların çocuk sahibi olamamalarının kimden kaynaklı olduğu da tespit edilememiştir. Böylece taraflarca, karşı tarafın az da olsa kusurlu bulunduğu ispat edilememiştir. Tarafların fiilen ayrı olması tek başına evlilik birliğinin temelinden sarsıldığının kabulünü gerektirmeyip, dosya kapsamında TMK'nun 166/3. maddesi şartları da oluşmamıştır....
Hükmedilen vekalet ücretinin kime ait olduğu belirsizdir. 3- Yerel mahkeme gerekçeli kararında müvekkilin ziynet eşyasının iadesi davasının kabülüne şeklinde hüküm tesis etmiştir. Ziynet alacağı yönünden talep dikkate alınarak kabul halinde nisbi vekalet ücretine hükmedilmesi gerekir iken hükmedilmemesi usul ve yasaya aykırıdır. İSTİNAF SEBEPLERİNİN İNCELENMESİ VE GEREKÇE: Dava, TMK'nın 166/1 maddesine göre evlilik birliğinin temelinden sarsılması nedenine dayalı olarak açılan boşanma davasıdır. HMK'nın 355. maddesine göre; inceleme, istinaf dilekçesinde belirtilen sebeplerle sınırlı olarak yapılır. Ancak Bölge Adliye Mahkemesi kamu düzenine aykırılık gördüğü takdirde bu durumu re'sen gözetir. Dava, TMK'nın 166/1 maddesine göre evlilik birliğinin temelinden sarsılması nedenine dayalı olarak açılan boşanma davasıdır. HMK'nın 355. maddesine göre; inceleme, istinaf dilekçesinde belirtilen sebeplerle sınırlı olarak yapılır....
DAVA KONUSU : Boşanma (Hayata Kast, Pek Kötü Ve Onur Kırıcı Davranış Nedeniyle), Evlilik Birliğinin Temelinden Sarsılması Nedeni İle Boşanma KARAR : Dairemizce dosya üzerinden yapılan inceleme sonucunda; İSTEM:Davacı dava dilekçesinde özetle; öncelikle davalı kadının haysiyetsiz hayat sürme ve onur kırıcı davranış sebebiyle boşanmalarına bu talebinin yerinde görülmemesi halinde; tarafların evlilik birliğinin temelinden sarsılması nedeniyle boşanmalarına, müşterek çocuğun velayetinin davacı erkeğe verilmesini, 250.000,00 TL maddi tazminat ile 300.000,00 TL manevi tazminatın davalı kadından tahsili ile davacı müvekkiline ödenmesine karar verilmesini talep ve dava ettiği görüldü....
DAVA KONUSU : Boşanma (Hayata Kast, Pek Kötü Ve Onur Kırıcı Davranış Nedeniyle), Evlilik Birliğinin Temelinden Sarsılması Nedeni İle Boşanma KARAR : Dairemizce dosya üzerinden yapılan inceleme sonucunda; İSTEM:Davacı dava dilekçesinde özetle; öncelikle davalı kadının haysiyetsiz hayat sürme ve onur kırıcı davranış sebebiyle boşanmalarına bu talebinin yerinde görülmemesi halinde; tarafların evlilik birliğinin temelinden sarsılması nedeniyle boşanmalarına, müşterek çocuğun velayetinin davacı erkeğe verilmesini, 250.000,00 TL maddi tazminat ile 300.000,00 TL manevi tazminatın davalı kadından tahsili ile davacı müvekkiline ödenmesine karar verilmesini talep ve dava ettiği görüldü....
maddi tazminatın ve 50.000,00 TL manevi tazminatın davacı karşı davalıdan alınarak müvekkiline verilmesini, davacı karşı davalının müvekkilinin rızası dışında geri vereceğini söylediği ziynetleri vermediğini, müvekkiline 5 bilezik 7 adet çeyrek ve 1 yüzük takıldığını, bunların aynen iadesini, aksi taktirde bedelinin davacı karşı davalıdan alınarak müvekkiline verilmesini, davacı karşı davalının kusuru nedeni ile evlilik birliğinin temelinden çöktüğünü, tekrar bir araya gelme imkanlarının olmadığını, evlilik birliğinin devam edilemeyeceğini, bu nedenlerle davacı karşı davalının açmış olduğu zina nedeniyle boşanma davasının reddine, kendileri tarafından karşı dava olarak açılan boşanma davasının kabulüne karar verilmesini talep ve dava etmiştir....