Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ: Davacı-davalı vekili; tarafların evlilik birliğinin sarsılması nedeniyle boşanmalarına, müvekkili lehine aylık 700,00 TL tedbir/yoksulluk nafakasına, 25.000,00 TL maddi ve 30.000,00 TL manevi tazminatın davalı-davacıdan tahsiline, ziynet ve çeyiz eşyalarının bedelinin yasal faiziyle davalı-davacıdan tahsiline karar verilmesini talep ve dava etmiş, davalı-davacı vekili cevap ve birleşen dava dilekçesinde özetle; davacı-davalının davasının reddine, tarafların evlilik birliğinin sarsılması nedeniyle boşanmalarına, müvekkili lehine 20.000,00 TL manevi tazminatın davacı-davalıdan tahsiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir....

İSTİNAF SEBEPLERİ: Davalı-davacı vekili; kusur durumu, reddedilen birleşen boşanma davası ile ziynet ve çeyiz eşyası alacağı yönünden istinaf kanun yoluna başvurmuştur. DEĞERLENDİRME VE SONUÇ: HMK'nın 355.maddesine göre re'sen gözetilecek kamu düzenine aykırı haller dışında istinaf incelemesi, istinaf dilekçesinde belirtilen sebeplerle sınırlı olarak yapılır. Asıl dava, evlilik birliğinin temelinden sarsılması hukuki sebebine dayalı boşanma ve fer'ilerine, birleşen dava ise, evlilik birliğinin temelinden sarsılması hukuki sebebine dayalı boşanma ve fer'ileri ile çeyiz ve ziynet eşyası alacağına ilişkindir. Davalı-davacının çeyiz ve ziynet eşyası alacağına yönelik istinaf itirazları bu dosyadan tefrik edilerek ayrı bir esasa kaydedilmiş ve istinaf incelemesi o dosya üzerinden yapılmıştır....

İLK DERECE MAHKEMESİ KARAR ÖZETİ: İlk derece mahkemesince, "Davacı ve davalı arasında kurulan evlilik birliğinin temelinden sarsıldığı ve birliği devam ettirmenin davacıdan beklenilemez bir hal aldığı,buna davalının yukarıda sayılan tam kusurlu hareketlerinin sebebiyet verdiği,davacı tarafa atfedilecek bir kusurun ispatlanamaması nedeniyle davacının kusursuz bulunduğu,tarafların ayrı yaşadıkları, bundan sonra bir araya gelerek evlilik birliğini yürütemeyecekleri, evlilik birliğinin fiilen bittiği ayrıca kurulan evlilik birliğinin bundan son taraflara ve topluma bir fayda sağlamayacağı ,evliliği devam ettirmenin davalı karşı davacıdan beklenilemeyecek bir hal aldığı tüm dosya kapsamı,tanık beyanları ve SİR içeriğiyle de sabit olmakla davalı karşı davacı tarafından açılan karşı davanın kabulüne karar vermek gerekmiştir. Davalı karşı davacı,hakarete yönelik iddiasını somut tanık beyanları ve başka bir suretle ispatlayamadığından kusur tespitinde bu vakıa gözetilmemiştir....

HUKUK DAİRESİ DOSYA NO : 2022/800 KARAR NO : 2022/794 T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A İ S T İ N A F K A R A R I İNCELENEN KARARIN MAHKEMESİ : YOZGAT AİLE MAHKEMESİ TARİHİ : 25/01/2022 NUMARASI : 2020/408- 2022/58 DAVA KONUSU : Boşanma (Evlilik Birliğinin Temelinden Sarsılması Nedeni İle Boşanma (Çekişmeli)) KARAR : Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen, yukarıda tarihi ve numarası gösterilen karara taraflarca istinaf başvurusunda bulunulmakla, HMK'nun 353/1- b-1- son cümle uyarınca duruşma yapılmadan dosya incelendi gereği düşünüldü; TARAFLARIN İDDİA VE SAVUNMALARININ ÖZETİ : Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; Dava dilekçesinde belirttikleri vakıalar nedeniyle öncelikle tarafların zina nedeniyle boşanmalarına, aksi takdirde evlilik birliğinin temelinden sarsılması nedeniyle boşanmalarına, 1.500 TL tedbir ve yoksulluk nafakası ile 100.000 TL maddi, 100.000 TL manevi tazminatın davalıdan alınarak davacıya verilmesine...

GEREKÇE : Dava, asıl davada evlilik birliğinin temelinden sarsılması nedeniyle açılmış boşanma davası, birleşen davada boşanma ve ziynet eşyası alacak davasıdır. Mahkemece, asıl davanın reddine, birleşen davanın boşanma ve ziynet eşyası alacağı yönünden kabulüne karar verilmiş, hükme karşı davacı/b.davalı erkek vekili tarafından istinaf başvurusunda bulunulmuştur. HMK'nun 355.maddesine göre resen gözetilecek kamu düzenine aykırı haller dışında istinaf incelemesi, istinaf dilekçesinde belirtilen sebeplerle sınırlı olarak yapılır. Tüm dosya kapsamı davacı/b.davalı vekilinin istinaf başvurusu birlikte değerlendirildiğinde; TMK.nun 166. maddesi gereğince şiddetli geçimsizlik nedeniyle boşanmaya kararı verilebilmesi için, davalının az da olsa kusurlu davranışları ile davacı için evlilik birliğinin temelinden sarsıldığı hususunun ispat edilmesi gerekir....

    gerçekleştirdiği eylemlerle evlilik birliğinin sona ermesine zemin hazırladığını, davalının, müvekkilinin aracına zarar verdiğini ve müvekkilini tehdit ettiğini belirterek, davanın kabulüne, tarafların şiddetli geçimsizlik ve evlilik birliğinin temelinden sarsılması nedeniyle boşanmalarına, müvekkilinin uğradığı maddi ve manevi zararlar karşısında müvekkili lehine 200.000,00....

    Davacının, ziynet eşyalarının davalı yanca başka amaçla harcandığı veya verildiği yönünde de bir iddiası bulunmamaktadır. Öte yandan; davalının ziynet eşyalarını davacı tarafa vermemesi nedeni ile, davacının kadının elindeki telefon ve anahtarı alarak evden kovmuş olmasının da tepkisel olarak kabulü mümkün değildir. O halde, davacı; kişisel malı niteliğindeki ziynet eşyalarını vermediğinden bahisle davalı eşini evden kovması nedeni ile kusurludur. Türk Medeni Kanununun 166. maddesinde "evlilik birliği, ortak hayatı sürdürmeleri kendilerinden beklenmeyecek derecede temelinden sarsılmış olursa, eşlerin her birinin boşanma davası açabileceği" hükme bağlanmıştır. Bu hükmü, tamamen kusurlu eşin de dava açabileceği ve yararına boşanma hükmü elde edebileceği biçiminde yorumlamak ve değerlendirmek doğru değildir. Çünkü böyle bir düşünce, kimsenin kendi eylemine ve tamamen kendi kusuruna dayanarak bir hak elde edemeyeceği yönündeki temel hukuk ilkesine aykırı düşer....

    DAVA KONUSU : Evlilik Birliğinin Temelinden Sarsılması Nedeni İle Boşanma KARAR : Dairemizce yapılan dosya üzerinden inceleme sonucunda; GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ: İSTEM:Davacı tarafın 29/06/2021 havale tarihli dava dilekçesinde özetle; Davacı müvekkili ile davalının 2020 yılında kaçarak evlendiklerini bu evliliklerinden çocuklarının bulunmadığı, davalının sabıkalı bir kişiliğinin olduğunu, davacı müvekkilinin ailesi ile görüşmesine engel olduğunu, davalının ailesi ile birlikte ikamet etmek zorunda bırakıldığını, evin geçimini kayınpederinin sağladığı davalının çalışmadığı evi ile ilgilenmediğini, davacı müvekkilinin giderlerini davacının ailesinin sağladığını davalının birlik görevlerini ihmal ettiğini sonuç olarak tarafların evlilik birliğinin temelinin sarsılması nedeniyle boşanmalarına, 1.500,00 TL yoksulluk nafakası ile 50.000,00 TL maddi tazminat ile 50.000,00 TL manevi tazminatın davalıdan tahsili ile davacıya ödenmesine karar verilmesini talep ve dava...

    Mahkemece; "Tüm dosya kapsamı birlikte değerlendirildiğinde; tarafların bizzat duruşmada alınan boşanma ve sonuçlarına ilişkin aynı yönde beyanları ve bu yönde karar verilmesi istekleri, davacı ve davalı tarafın aralarında imzaladıkları 29/04/2021 havale tarihli anlaşmalı boşanma protokolü doğrultusunda anlaştıkları doğruladığından, boşanma ve ferilerine ilişkin anlaşmadıkları bir hususun bulunmadığı tespit edilmiş, tarafların boşanma ve ferilerine ilişkin her hususta anlaştıklarına dair beyanları, TMK.nun 166/3 maddesi gereğince ve evlilik süresi de dikkate alınarak, tarafların bir araya gelmelerinin mümkün olmayacağı değerlendirildiğinden, evlilik birliğinin temelinden sarsıldığının kabulü ile davanın kabulüne ve tarafların boşanmalarına karar verilmiş, tarafların birbirlerinden karşılıklı olarak maddi ve manevi tazminat, tedbir, yoksulluk, katılma payı, eşya ve evlilik birliğinin sona ermesinden kaynaklı sair herhangi bir alacak talebi olmadığından bu hususta karar verilmesine yer olmadığına...

    önüne alındığında davalının ateşli silah ile davacıyı yaralaması, davacıyı darp etmesi gibi eylemleri nedeniyle tarafların evlilik birliğinin temelinden sarsıldığı, buna yukarıda anlattığımız davalının tam kusurlu eylemlerinin neden olduğu, davacıya atfa kabil bir kusurun dosya kapsamında tespit edilemediği, tarafların evlilik birliğinin devamında taraflar, müşterek çocuk ve toplum için korunması gereken bir faydanın kalmadığı anlaşılmakla davacının davasının kabulü ile tarafların boşanmalarına, Maddi tazminat yönünden; Davalının tam kusurlu olması ve davacıya atfı kabil bir kusurun olmaması, TMK 174/1 maddesi gereğince mevcut ve beklenen bir menfaati boşanma yüzünden haleldar olan kusursuz tarafın kusurlu taraftan tazminat isteyebileceği, toplanan delillerden maddi tazminat isteyen davacının kusursuz davalının ise tam kusurlu olduğu anlaşılmıştır....

    UYAP Entegrasyonu