DAVA Davacı-davalı erkek vekili dava ve cevaba cevap dilekçesinde özetle; kadının sadakat yükümlülüğüne aykırı davrandığını, ziynet eşyalarının erkekte olmadığını iddia ederek davanın kabulüne, evlilik birliğinin temelinden sarsılması nedeniyle tarafların boşanmalarına, ortak çocukların velayetinin erkeğe verilmesine, erkek yararına 100.000,00 TL maddî ve 200.000,00 TL manevî tazminata karar verilmesini talep ve dava etmiştir. II....
, belge ve tanık beyanlarından davalı kocanın evlilik birliğinin temelinden sarsılmasında ağır kusurlu olduğu, davacının ise hafif kusurlu olduğu" şeklindeki gerekçe ile "Açılan davanın kabulüne" karar verilmiştir....
İSTİNAF SEBEPLERİ: Davalı vekili istinaf dilekçesinde; davacı tanık beyanlarında geçen olaylardan sonra tarafların tekrar bir araya geldiğini, davacı kadının davalıyı affettiğini, aldatma vakıasının somut deliller ile ispat edilemediğini belirterek boşanma, kusur tespiti, tazminat, nafaka, velayet ve ziynet eşya alacağı yönünden kararın kaldırılmasını talep etmiştir. Davacı vekili istinafa cevap dilekçesi ile; davalının istinaf dilekçesinin reddi ile kararın onanmasına karar verilmesini talep etmiştir. İSTİNAF SEBEPLERİNİN İNCELENMESİ VE GEREKÇE : Dava, 4721 sayılı Türk Medeni Kanunu’nun 166/1. maddesi uyarınca evlilik birliğinin temelinden sarsılmasına dayalı boşanma davası ve ziynet alacağı istemine ilişkindir. HMK'nın 355. maddesine göre re'sen gözetilerek kamu düzenine aykırı haller dışında istinaf incelemesi, istinaf dilekçesinde belirtilen sebeplerle sınırlı olarak yapılır....
İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI İlk Derece Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile, davalı erkeğin davacıyı ailesiyle görüştürmediği, maaşını elinden aldığı, çocuklarıyla görüştürmediği ve darp ettiği, davacı kadının da çocuklarıyla yeteri kadar ilgilenmediği, taraflar arasındaki evlilik birliğinin ortak hayatı sürdürmeleri, kendilerinden beklenmeyecek derecede temelinden sarsıldığı, evlilik birliğinin devamında taraflar ortak çocuk ve toplum açısından korunmaya değer bir yarar kalmadığı, açıklanan bu eylemler neticesinde evlilik birliğinin temelinden sarsıldığı, bu sonuca ulaşılmasında eşlerden davalı erkeğin ağır kusurlu olup davacı kadın az kusurlu olduğu gerekçesi ile davanın kabulü ile tarafların evlilik birliğinin temelinden sarsılması sebebi ile boşanmalarına, ortak çocukların velâyetinin davalı babada kalmasının küçüklerin yüksek yararına olacağı gerekçesi ile velâyetlerinin davalı babaya verilmesine, anne ile kişisel ilişki kurulmasına, tarafların ortak çocukları...
Bugün dosyadaki bütün kağıtlar okunup gereği görüşülüp düşünüldü: 1-Mahkemece boşanmaya sebep olan olaylarda davacı karşı davalı erkeğin daha fazla kusurlu olduğu kabul edilerek karşılıklı olarak açılan boşanma davalarının kabulüne karar verilmiş ise de; yapılan yargılama ve toplanan delillerden davacı karşı davalı erkeğin eşine “geri zekalı, aptal" diyerek hakaret ettiği, başkalarının yanında eşini küçük düşürdüğü, davalı karşı davacı kadının da eşine "hırsız” diye bağırarak hakaret ettiği, eşinden habersiz olarak aracı annesine devrettiği anlaşılmaktadır. Gerçekleşen bu durum karşısında evlilik birliğinin tarafların eşit kusurlu davranışları sonucu temelinden sarsıldığının kabulü gerekir....
, evlilik birliğinin temelden sarsılmasında erkeğin kadının yurt dışına gidebilmesi için gördüğü eğitime maddî katkıda bulunmaması, kadına küfür etmesi nedeniyle tam kusurlu olduğu gerekçesi ile asıl davanın kabulü ile tarafların evlilik birliğinin temelinden sarsılması nedeni ile boşanmalarına, ispatlanamayan karşı davanın reddine, kadının herhangi bir gelirinin olmadığı ve boşanma ile yoksulluğa düşeceği gerekçesi ile davacı karşı davalı kadın yararına 600,00 TL tedbir, yoksulluk nafakası ile kadının kusursuz olması ve erkeğin kadına küfür ederek manevi olarak yıpranmasına neden olduğu gerekçesi ile 15.000,00 TL maddî, 15.000,00 TL manevî tazminatın davalı karşı davacı erkekten alınarak davacı karşı davalı kadına verilmesine, erkeğin ziynet eşya talebinin ise nisbi harç ikmal edilmediğinden ve erkeğin vekilince verilen 29.01.2020 tarihli delil listesinde de harç yatırılmayacağına dair beyan verildiği gerekçesi ile bu talep yönünden davanın açılmamış sayılmasına karar verilmiştir....
yatağını ayırdığı, kadının kök ailesinin evine dönmek istemesi üzerine davacı erkeğin annesinin davalı kadına avukat tarafından hazırlanan evrak imzalatmak istediği davalının bunu kabul etmemesi üzerine davacının fiziksel şiddet uyguladığı bunun üzerine davalının ablasını polisi araması için aradığı davacının, davalının telefonunu kırdığı, davalının davacıdan şikayetçi olduğu, davalı kadına düğünde 23 adet yarımlağa takıldığı, takılan ziynet eşyalarından 8 adet yarımlağasını davacı erkeğin miras mallarını üzerine almak için, 13 tanesini eve ısı yalıtımı yaptırmak için ve kalan 2 tanesini de muhtelif harcamalarda kullanmak için kadından alıp geri ödemediği, kadının ayrılırken yanına söz yüzüğü, küpe ve tektaş gibi diğer ziynet eşyalarını da alamadığı bu ziynet eşyalarının iadesi gerektiğini iddia ederek tarafların evlilik birliğinin temelinden sarsılması nedeniyle boşanmalarına, ortak çocuğun velâyetinin ortak velâyet şeklinde verilip ikametinin babasının adresi olarak gösterilmesine,...
Objektif şart; evlilik birliğinin temelinden sarsılmış olması, sübjektif şart ise; ortak hayatın çekilmez hale gelmiş bulunmasıdır. Söz konusu hüküm uyarınca, evlilik birliği, eşler arasında ortak hayatı çekilmez duruma sokacak derecede temelinden sarsılmış olduğu takdirde, eşlerden her biri kusurlu olsa dahi boşanma davası açabilir. Yani dava açabilme hakkı, eşlerden birinin kusursuz olması şartına bağlanmış değildir. Başka bir deyişle, boşanma davası açabilmek için, geçimsizlikten dolayı evlilik birliğinin temelinden sarsılmış olmasının mutlaka eşlerden birinin kusurundan ileri gelmiş olması gerekmediği gibi, davacı eşin de bunda kusurunun bulunmaması şart değildir. Eşlerden her ikisi de kusurlu olsa veya her ikisinin de kusuru bulunmasa bile, yine de boşanma davası açılabilir. Çünkü evlilik birliğinin sarsılması, kusura dayanan bir boşanma sebebi değildir (Turgut Akıntürk/Derya Ateş Karaman, Türk Medenî Hukuku Aile Hukuku, C. 2, 14. Baskı, İstanbul 2012, s. 261 vd.)....
GEREKÇE : Davalar karşılıklı olarak açılan evlilik birliğinin temelinden sarsılması nedeniyle boşanma ve kadın eş tarafından açılan ziynet eşyalarının iadesi davalarıdır. Davacı/davalı erkek vekili hem asıl davada hem birleşen davada verilen tüm hükümleri istinaf etmiştir. Davalı/davacı kadın vekili kararı lehine verilen maddi ve manevi tazminat, yoksulluk nafakası, ziynet eşyalarının iadesi davası yönünden istinaf etmiştir. TARAF VEKİLLERİNİN BOŞANMA DAVALARINA YÖNELİK İSTİNAFLARI AÇISINDAN Taraflarca açılan iki davanın niteliği boşanma davası olup, hüküm verilirken nazara alınacak en önemli husus, tarafların boşanma sebebi sayılabilecek kusurlu davranışlarıdır....
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ ve GEREKÇE : Evlilik birliğinin temelinden sarsılmasına dayalı olan boşanma davasında (TMK m.166/1) davalı taraf; kararın tamamı yönünden süresinde istinaf talebinde bulunmuştur....