AİLE MAHKEMESİ TARİHİ : 30.03.2021 NUMARASI : 2019/184 ESAS, 2021/217 KARAR DAVA KONUSU : BOŞANMA-ZİYNET EŞYASI ALACAĞI KARAR : Mahalli mahkemece verilen karara karşı davacı karşı davalı tarafından istinaf kanun yoluna başvurulmuş, dosya istinaf incelemesi yapılmak üzere Dairemize gönderilmiş olup, ön inceleme aşaması tamamlandıktan ve incelemenin duruşma yapılmadan karar verilmesi mümkün bulunan hallerden olduğu anlaşıldıktan sonra duruşmasız olarak yapılan inceleme neticesinde, Dosya incelendi; GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ : Davacı erkek vekili dava dilekçesinde özetle; tarafların 1988 yılında evlendiklerini, 3 çocuklarının olduğunu, davalı kadının kusurlu davranışları nedeniyle evlilik birliğinin temelinden sarsıldığını belirterek tarafların boşanmalarına, müşterek çocuğun velayetinin davacı babaya verilmesine karar verilmesini talep etmiştir....
Türk Medeni Kanunu'nun 166/1- 2. maddesi uyarınca; boşanma kararı verilebilmesi için evlilik birliğinin, ortak hayatı sürdürmeleri eşlerden beklenmeyecek derecede temelinden sarsıldığının sabit olması gerekir ki, olayımızda davalı erkeğin sadakat yükümlülüğünü ihlal ettiği, duygusal şiddet uyguladığı böylelikle tarafların evlilik birliğinin temelinden sarsılmış ve TMK.nın 166/1 maddesi gereğince taraflar arasında ortak hayatı temelinden sarsacak derecede ve birliğin devamına imkan vermeyecek nitelikte bir geçimsizlik mevcut ve sabit olduğu anlaşılmakla; davalı karşı davacı kadın tarafın boşanma davasının kabulüne karar verilmiştir'' Şeklindeki gerekçeyle; "A-1- ASIL DAVANIN REDDİNE; B-1- KARŞI DAVANIN KABULÜNE, tarafların Türk Medeni Kanunun 166/1. maddesi gereğince EVLİLİK BİRLİĞİNİN TEMELİNDEN SARSILMASI NEDENİYLE BOŞANMALARINA, Davalı karşı davacı kadının manevi tazminat talebinin kısmen kabulü ile, 15.000,00 TL manevi tazminatın davacı karşı davalı erkekten alınarak davalı karşı...
davaya konu edildiğini ve davalının kusuruymuş gibi gösterilmeye çalışıldığını, davalının tüm zamanını ve enerjisini çocuklarının iyi olması için harcadığını ve onlar için çabaladığını, bu süreçte eşinin desteğini hiç görmediğini, davacının evlilik birliği boyuncu kusurlu tutumu ile evlilik birliğinin temelinden sarsılmasına sebep olduğunu, davalının adeta eziyete dönen bu süreci bitirmek istediğini dile getirmesinde de her defa boşanamazsın, seni yakarım, evi yakarım gibi beyanlarda tehdit ettiğini ve bastırıldığını, davacı-karşı davalı eşin kusuru nedeniyle eşler arasındaki saygı sevgi bağının sona erdiğinden ve evlilik birliğinin temelinden sarsıldığından davalı-karşı davacı müvekkilinin de boşanmak istediğini, davacı-karşı davalının hatalı tutum ve davranışları nedeniyle boşanma sürecine girildiğini, müşterek çocukların 18 yaşını doldurmamış olduklarını, çocukların yaşları itibarı ile annelerinin ilgili ve şefkatine muhtaç durumda olduğunu belirterek, velayetin davalı-karşı davacı...
Davalı erkek vekili ikinci cevap dilekçesinde özetle; cevap dilekçesindeki iddialarını tekrarla sadece şiddetli geçimsizlik nedeniyle evlilik birliğinin temelinden sarsılması nedeniyle boşanma davasının kabulüne, ziynet ve maddi taleplerinin reddine karar verilmesini talep etmiştir. Davacı kadın vekili 06.11.2019 tarihli ıslah dilekçe ile; bilezikler yönünden 20.000,00 TL olan taleplerini 51.000,00 TL'ye, yüzük yönünden 500,00 TL olan taleplerini 780,00 TL ıslah ettiklerini belirterek ziynet alacağı yönünden 51.780,00 TL ziynet alacağının yasal faiziyle birlikte hüküm altına alınmasına karar verilmesini talep etmiştir....
ANLAŞMALI BOŞANMAANLAŞMALI BOŞANMADA BİR YILLIK SÜREEVLİLİK BİRLİĞİNİN TEMELDEN SARSILMASI 4721 S. TÜRK MEDENİ KANUNU [ Madde 166 ] 1086 S. HUKUK USULÜ MUHAKEMELERİ KANUNU(MÜLGA) [ Madde 427 ] "İçtihat Metni" Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen hükmün kanun yararına bozulması Adalet Bakanlığının yazısı üzerine Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığı tarafından istenilmekle evrak okunup gereği görüşülüp düşünüldü. Davacılar Ömer Eltuğrul tarafından 15.9.1997 tarihinde Nurcan Eltuğrul'a karşı anlaşmalı boşanma hükümlerine dayanılarak açılan boşanma davasının kabulüne karar verildiği ve hükmün temyiz edilmeksizin kesinleştiği anlaşılmaktadır. Türk Medeni Kanununda, evlilik en az bir yıl sürmüş ise eşlerin birlikte başvurması ya da bir eşin diğerinin davasını kabul etmesi halinde evlilik birliğinin temelinden sarsılmış sayılacağı öngörülmüştür....
İSTİNAF SEBEPLERİNİN İNCELENMESİ VE GEREKÇE : Dava, TMK 166/1.maddesi gereğince evlilik birliğinin temelinden sarsılmasına dayalı boşanma ve ferileri ile ziynet alacağı istemine ilişkindir. HMK'nın 355. maddesine göre re'sen gözetilerek kamu düzenine aykırı haller dışında istinaf incelemesi, istinaf dilekçesinde belirtilen sebeplerle sınırlı olarak yapılır. TMK'nın 166/1- 2. maddesine göre; "evlilik birliği ortak hayatı sürdürmeleri kendilerinden beklenmeyecek derecede temelinden sarsılmış olursa, eşlerden her biri boşanma davası açabilir". Yukarıdaki fıkrada belirtilen hallerde, davacının kusuru daha ağır ise, davalının açılan davaya itiraz hakkı vardır. Bununla beraber bu itiraz, hakkın kötüye kullanılması niteliğinde ise ve evlilik birliğinin devamında davalı ve çocuklar bakımından korunmaya değer bir yarar kalmamışsa boşanmaya karar verilebilir."...
Maddi tazminat açısından: TMK 174/1.maddesinde " Mevcut ve beklenen menfaatleri boşanma yüzünden zedelenen kusursuz veya daha az kusurlu taraf, kusurlu taraftan uygun bir miktar maddi tazminat isteyebilir."şeklinde belirtilmiştir. Evlilik birliğinin temelinden sarsılmasında davalı eş mahkememizce ağır kusurlu olarak görülmüş olup, davacı eş evlilik birliğinin temelinden sarsılmasına ağır kusurlu davranışlarıyla evlilik birliğinin temelinden sarsılmasına sebebiyet vererek davacı kadının mevcut ve beklenen menfaatleri zedelendiği, davalı eşin maddi imkanlarından faydalanamayacağı dikkate alınarak, tarafların ekonomik ve sosyal durumları ve davalının kusurunun ağırlığı dikkate alınarak davalı/karşı davacı kadının maddi tazminat talebi kısmen kabul edilmiştir....
BOŞANMAEKSİK İNCELEMEEVLİLİK BİRLİĞİNİN TEMELDEN SARSILMASI 4721 S. TÜRK MEDENİ KANUNU [ Madde 166 ] "İçtihat Metni" Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen hükmün kanun yararına bozulması Adalet Bakanlığının yazısı üzerine Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığı tarafından istenilmekle evrak okunup gereği görüşülüp düşünüldü. Davacı vekili tarafından 6.3.2007 tarihinde Hüseyin Güneş aleyhine açılan boşanma davasının, taraf vekillerinin beyanı doğrultusunda kabul edildiği ve hükmün temyiz edilmeksizin kesinleştiği anlaşılmaktadır. 4721 sayılı Türk Medeni Kanununun 166/3. maddesinde, en az bir yıl sürmüş evliliklerde eşlerin birlikte başvurması ya da bir eşin diğerinin davasını kabul etmesi halinde evlilik birliğinin temelinden sarsılmış sayılacağı öngörülmüştür....
ANLAŞMALI BOŞANMAEVLİLİK BİRLİĞİNİN TEMELDEN SARSILMASI 4721 S. TÜRK MEDENİ KANUNU [ Madde 166 ] "İçtihat Metni" Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen hükmün kanun yararına bozulması Adalet Bakanlığının yazısı üzerine Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığı tarafından istenilmekle evrak okunup gereği görüşülüp düşünüldü. Davacı Nadire Kapak vekili tarafından 21.6.2006 tarihinde Durmuş Kapak aleyhine açılan boşanma davasının, taraf vekillerinin beyanı doğrultusunda kabul edildiği ve hükmün temyiz edilmeksizin kesinleştiği anlaşılmaktadır. 4721 sayılı Türk Medeni Kanununun 166/3. maddesinde, en az bir yıl sürmüş evliliklerde eşlerin birlikte başvurması ya da bir eşin diğerinin davasını kabul etmesi halinde evlilik birliğinin temelinden sarsılmış sayılacağı öngörülmüştür....
İLK DERECE MAHKEMESİ KARAR ÖZETİ: İlk derece mahkemesince, "Dava evlilik birliğinin temelinden sarsılması sebebiyle boşanma tazminat ve ziynet eşyalarının iadesi talebine ilişkindir. 4721 sayılı Türk Medeni Kanununun "Evlilik Birliğinin Sarsılması" başlıklı 166/1- 2. Maddesinde; "Evlilik birliği, ortak hayatı sürdürmeleri kendilerinden beklenmeyecek derecede temelinden sarsılmış olursa, eşlerden her biri boşanma davası açabilir.Yukarıdaki fıkrada belirtilen hallerde, davacının kusuru daha ağır ise, davalının açılan davaya itiraz hakkı vardır. Bununla beraber bu itiraz, hakkın kötüye kullanılması niteliğinde ise ve evlilik birliğinin devamında davalı ve çocuklar bakımından korunmaya değer bir yarar kalmamışsa boşanmaya karar verilebilir..."...