ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ TARİHİ : 04/06/2021 NUMARASI : 2019/310 ESAS 2021/303 KARAR DAVA KONUSU : Boşanma (Evlilik Birliğinin Temelinden Sarsılması Nedeni İle Boşanma (Çekişmeli)) KARAR : Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen yukarıda tarihi ve numarası gösterilen hüküm istinaf edilmekle, dosya incelendi....
MADDESİ HÜKMÜNE DAYALI (EVLİLİK BİRLİĞİNİN TEMELİNDEN SARSILMASI SONUCU) BOŞANMA KARAR : Taraflar arasındaki davada mahkemece yapılan yargılama sonucunda verilen hüküm aleyhine süresi içerisinde istinaf kanun yolu başvurusunda bulunulmuş olmakla, dosya üzerinden yapılan inceleme sonucunda; GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ: Davacı dava dilekçesinde özetle; davalı ile 28/04/2015 tarihinde evlendiklerini, bu evliliklerinden müşterek bir çocuklarının olduğunu, davalının evlilik birliğinin üzerine yüklediği sorumlulukları yerine getirmediğini, evlendiklerinden beridir var olan anlaşmazlıkların 2019 yılı Eylül ayına kadar devam ettiğini, bu nedenle 8 ayı aşkın süredir ayrı yaşadıklarını, davalının herhangi bir işte çalışmadığını, evin ve müşterek çocuğun ihtiyaçları ile ilgilenmediğini, davalının kusurlu tutum ve davranışları nedeniyle evlilik birliğinin devamının mümkün olmadığını belirterek; tarafların boşanmalarına, müşterek çocuğun velayetinin tarafına verilmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir...
Dava; TMK'nın 166/1. maddesi hükmüne dayalı evlilik birliğinin temelinden sarsılması sonucu boşanma, nafaka ve tazminat istemleri ile ziynet eşyasının iadesi istemine ilişkindir. Tarafların ekonomik ve sosyal durum araştırılması için ilgili kolluğa yazı yazılmış olup, yazı cevabında; davacı kadının doktor olduğu, 10.000,00.-TL aylık kazancı olduğu, 3.000,00.-TL kira ödediği, üzerine kayıtlı bir aracı ile bir dairesi olduğu, davalının esnaf olduğu, 4.000,00.-TL aylık geliri olduğu, kendisine ait bir dairesi ile bir aracının bulunduğunun bildirildiği anlaşılmıştır. Ziynet eşyası yönünden yapılan incelemede; "Davacı, ziynet eşyalarının davalı erkek tarafından bozdurulduğunu ve iade edilmediğini belirtilerek ziynet eşyalarını talep ve dava etmiştir....
Asıl dava; evlilik birliğinin temelinden sarsılması hukuki sebebine dayalı boşanma ve fer'ileri ile ziynet, çeyiz eşyası alacağına, karşı dava ise evlilik birliğinin temelinden sarsılması hukuki sebebine dayalı boşanma ve fer'ilerine ilişkindir. Tüm dosya kapsamından; 23/01/2018 tarihli ön inceleme duruşmasında, duruşmada hazır bulunan taraf vekillerine, tanık listelerini sunmaları için iki hafta kesin süre verilerek ihtar edilmiş ve davalı-karşı davacı vekili UYAP üzerinden 06/02/2018 tarihinde tanık listesini sunmuştur. Davalı-karşı davacı vekilince süresi içinde sunulan tanık listesi uyarınca tanıklarının dinlenmesi yönünde işlem yapılması gerekirken, tanık listesinin süresinden sonra sunulduğu gerekçesiyle tanıkların dinlenmesi talebinin reddine karar verilerek, davalı-karşı davacının savunma hakkının kısıtlanması doğru olmamıştır....
Dava; evlilik birliğinin temelinden sarsılması nedeniyle boşanma istemine ilişkindir. Boşanma kararı verilebilmesi için TMK 166/1- 2 maddesi gereğince evlilik birliğinin ortak hayatı sürdürmeleri eşlerden beklenemeyecek derecede temelinden sarsıldığının ispatlanması gerekeceği, dosya kapsamından doğrudan taraflar arasında evlilik birliğinin davalı kadından kaynaklanan sebepler ile ortak hayatı temelinden sarsacak derecede ve evlilik birliğinin devamına imkan vermeyecek derecede bir geçimsizliği, kabule elverişli ciddi sebep ve deliller tespit edilemediği anlaşılmıştır....
İSTİNAF SEBEPLERİ: Davalı-karşı davacı koca vekili; kusur tespiti, kocanın tazminat taleplerinin reddi, ziynet alacağı davasının kabulü ve vekalet ücretine yönelik istinaf talebinde bulunmuştur. İSTİNAF SEBEPLERİNİN İNCELENMESİ VE GEREKÇE: Dava; evlilik birliğinin sarsılması (TMK md.166/1,2) hukuki sebebine dayalı boşanma ve ziynet alacağı, karşı dava ise; evlilik birliğinin sarsılması (TMK md.166/1,2) hukuki sebebine dayalı boşanma talebine ilişkindir. İnceleme, istinaf dilekçesinde belirtilen sebeplerle sınırlı olarak yapılır. Ancak, bölge adliye mahkemesi kamu düzenine aykırılık gördüğü takdirde bunu resen gözetir (HMK md.355). Evlilik birliği, ortak hayatı sürdürmeleri kendilerinden beklenmeyecek derecede temelinden sarsılmış olursa, eşlerden her biri boşanma davası açabilir. (2) Yukarıdaki fıkrada belirtilen hâllerde, davacının kusuru daha ağır ise, davalının açılan davaya itiraz hakkı vardır....
Boşanma kararı verilebilmesi için TMK 166/1- 2 maddesi gereğince evlilik birliğinin ortak hayatı sürdürmeleri eşlerden beklenemeyecek derecede temelinden sarsıldığının ispatlanması gerekeceği, dosya kapsamından doğrudan taraflar arasında evlilik birliğinin davalı kadından kaynaklanan sebepler ile ortak hayatı temelinden sarsacak derecede ve evlilik birliğinin devamına imkan vermeyecek derecede bir geçimsizliği, kabule elverişli ciddi sebep ve deliller tespit edilemediği anlaşılmıştır....
Her ne kadar tarafların evlilik birliğinin temelinden sarsılmasında eşit kusurlu oldukları belirtilerek her iki boşanma davasının da kabulüne karar verilmiş ise de; davacı-karşı davalı erkeğin ailesinin kadına yönelik fiziksel şiddet ve kısıtlamalarının olduğu, bu halde eşinin ailesinden fiziksel şiddet gören kadına evi terk kusurunun yüklenemeyeceği, kaldı ki erkeğin evlilik sonrası eşini kendi ailesi yanına bırakarak yurt dışına gittiği, kadını müşterek konutta değil, erkeğin ailesinin yanında kaldığı, terke konu evin müşterek konut olmadığı, yine ilk derece ve bölge adliye mahkemesince kadına kusur olarak yüklenen "Karşılaşmalarında ailece şiddete başvurulduğu" vakıasına konu ceza dosyası incelendiğinde birbirine şiddet uygulayanlar arasında davalı-karşı davacı kadının bulunmadığı, bu halde üçüncü kişilerin davranışlarının tarafa kusur olarak yüklenemeyeceği anlaşılmakla evlilik birliğinin temelinden sarsılmasında ailesinin eşine yönelik şiddet ve kısıtlamalarına sessiz kalan davacı-karşı...
nin davacı kadına ödenmesine; kadının ev eşyası ve kişisel eşya yönünden karar verilmesine yer olmadığına, boşanma ve kabul edilen ziynet alacağı nedeniyle kadın yararına maktu, reddedilen ziynet alacağı ile eşya alacağı talebi yönünden erkek yararına maktu olacak şekilde ayrı ayrı vekâlet ücretine karar verilmiştir....
Davacı karşı davalı vekili istinaf başvuru dilekçesinde özetle; bahse konu boşanma davası "evlilik birliğinin temelinden sarsılmış olmasına" dayandırılarak açılmış olup, tarafların evliliği sürdürmelerinin mümkün olmadığı ortaya konmuş olmasına rağmen boşanma talebinin reddine karar verilmiş olmasının hatalı olduğunu, ilk derece mahkemesi boşanma sebebi olarak ile sürülen tüm iddiaları değerlendirmeden karar verdiğini, dava dilekçeleri ve delil olarak dosyaya ibraz ettikleri fotoğraflar ve davalı karşı davacının konuşmalarına ait görüntüler incelendiğinde boşanma sebebi olarak ileri sürdükleri iddialar arasında yalnızca davalının sadakat yükümlülüğüne aykırı hareket etmesi bulunmamakta olduğunu, bunun yanında davalının kumar probleminin bulunması, evine bakmaması son olarak da eşini aldatmasının evlilik birliğinin temelinden sarsılmasına yol açtığını, buna ilişkin Yargıtay kararlarının mevcut olduğunu, ilk derece mahkemesinin davayı zina boşanma sebebi ile açılmış gibi değerlendirerek yalnızca...