AİLE MAHKEMESİ TARİHİ : 28/01/2019 NUMARASI : 2017/254 ESAS - 2019/54 KARAR DAVA KONUSU : Evlilik Birliğinin Temelinden Sarsılması Nedeni İle Boşanma KARAR : Taraflar arasındaki davanın yapılan yargılaması sonunda; İzmir 1....
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk (Aile) Mahkemesi Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen, yukarıda tarihi ve numarası gösterilen hüküm davalı kadın tarafından temyiz edilmekle, evrak okunup gereği görüşülüp düşünüldü: Dava, erkek tarafından Türk Medeni Kanununun 166/1 maddesinde düzenlenen evlilik birliğinin temelinden sarsılması hukuki nedenine dayalı olarak açılan boşanma davası olup, mahkemece Dairemizin 18.03.2019 tarihli bozma ilamına uyularak yapılan yargılama sonucunda, tarafların yurt dışında boşandıkları ve ... süredir ayrı yaşadıkları, yurda izne geldiklerinde de ayrı evlerde kaldıkları, bu nedenle evlilik birliğinin temelinden sarsıldığı belirtilerek davanın kabulü ile tarafların boşanmalarına karar verilmiş, hüküm davalı kadın tarafından temyiz edilmiştir. Dava evlilik birliğinin temelinden sarsılması hukûki sebebine dayalı boşanma davasıdır (TMK m.166/1)....
Maddi tazminat açısından: TMK 174/1.maddesinde "Mevcut ve beklenen menfaatleri boşanma yüzünden zedelenen kusursuz veya daha az kusurlu taraf, kusurlu taraftan uygun bir miktar maddi tazminat isteyebilir." şeklinde belirtilmiştir. Evlilik birliğinin temelinden sarsılmasında davalı eş mahkememizce tam kusurlu olarak görülmüş olup, davalı eş evlilik birliğinin temelinden sarsılmasına tam kusurlu davranışlarıyla evlilik birliğinin temelinden sarsılmasına sebebiyet vererek davacı kadının mevcut ve beklenen menfaatleri zedelendiği, davalı eşin maddi imkanlarından faydalanamayacağı dikkate alınarak, tarafların ekonomik ve sosyal durumları ve davalının kusurunun ağırlığı dikkate alınarak davacı kadının maddi tazminat talebi kısmen kabul edilmiştir....
Davacı-k.davalı kadın istinaf dilekçesinde özetle; tanık beyanlarının davacı-k.davalı kadına kusur izafe etmek için yeterli olmadığını, kadının az dahi olsa kusuru bulunmadığını, evlilik birliğinin temelinden sarsılmasında davalının ve davacının tam kusurlu olduğunu, karşı davanın kabulünün yerinde olmadığını, davalının maddi durumunun iyi olduğunu, kadının ise asgari ücret ile çalıştığını, yoksulluk nafakasının reddi kararının yerinde olmadığını, tazminat miktarlarının düşük olduğunu, müşterek çocuklar için 1.000er TL nafakaya hükmedilmesini talep etmiştir. İSTİNAF SEBEPLERİNİN İNCELENMESİ VE GEREKÇE : Asıl dava; evlilik birliğinin temelinden sarsılması ve zina hukuki sebeplerine dayalı boşanma ve ferilerine, karşı dava; evlilik birliğinin temelinden sarsılması hukuki sebebine dayalı boşanma ve ferileri istemine ilişkindir....
Gerekçe ve Sonuç Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile; birleşen boşanma davasının evlilik birliğinin temelinden sarsılması hukuki nedenine dayalı olarak açıldığı ancak davanın tamamen ıslah edilerek öncelikle zina, mümkün olmazsa evlilik birliğinin temelinden sarsılması nedeniyle boşanma talep edildiği, davalı-davacı erkeğin zina eylemini öğrendikten sonra altı aylık hak düşürücü süre içinde birleşen boşanma davasını açtığı, ıslah işleminin dava tarihinden itibaren geçerli olduğu ve altı aylık hak düşürücü sürenin belirlenmesinde ıslah tarihinin değil, dava tarihinin esas alınacağı, davanın hak düşürücü süre içinde açıldığı, ... kadın tarafından zina eyleminin erkek tarafından affedildiği iddia edilmişse de erkeğin af konusunda açık bir iradesinin olmadığı, erkeğin çocuklarla kişisel ilişki kurmak için kadınla aynı ortamda bulunmasının ve tarafların birlikte zaman geçirmelerinin kadının kusurlarının affedildiği veya hoşgörü ile karşılandığı anlamına gelmediği...
SAVUNMA/KARŞI DAVA:Davacı karşı davalı vekili 18/11/2019 havale tarihli cevap dilekçesinde özetle; müvekkilimine karşı açılmış bulunan karşı davanın tüm talepler yönünden reddine, müvekkilenin evlilik birliğini devam ettirme durum ve ihtimali kalmadığından evlilik birliğinin temelinden sarsılması nedeni ile tarafların davacısı oldukları iş bu davada boşanmalarına, müvekkil lehine 35.000,00.TL manevi tazminata hükmedilmesine, yargılama giderleri ile avukatlık ücretinin karşı tarafa yükletilmesine karar verilmesini talep etmiştir. DELİLLER:Tarafların nüfus aile kayıt tablosu, sağlık raporu, tanık beyanları, yaptırılan zabıta araştırmaları ve dava dosyası. İLK DERECE MAHKEMESİ KARAR ÖZETİ: "Dava, evlilik birliğinin temelinden sarsılması nedeni ile boşanma istemine ilişkindir....
, birleşen davanın bu nedenle kabul edilmesi gerekeceği, birleşen davanın terditli olarak açıldığı, öncelikle evlilik birliğinin temelinden sarsılması nedeniyle boşanma talep edildiği, zinanın ikinci olarak boşanma sebebi talep edildiği anlaşılmakla evlilik birliğinin temelinden sarsılması nedeniyle boşanma kararı verilmesi gerekeceği, zina nedeniyle açılan boşanma davasında karar verilmesine yer olmadığı vicdani kanısına varılmıştır....
Evlilik birliğinin temelinden sarsılması nedeni nispi bir boşanma nedeni olduğu için evlilik birliğinin temelinden sarsılıp sarsılmadığını her somut olaya göre hakim takdir eder. Dosya kapsamından eşlerin ayrı yaşadığı böylece evliliğinin fiilen bittiği, evlilik birliğinin temelinden sarsıldığı, evlilik birliğinin devamında taraflar, müşterek çocuklar ve kamu için korunmaya değer bir menfaatin kalmadığı, tarafların yeniden bir araya gelme ihtimallerinin bulunmadığı ve davacı karşı davalının kusurlu olduğu anlaşılmakla davanın ve karşı davanın (boşanma talebi yönünden) kabulüne ve tarafların boşanmalarına karar vermek gerekmiş ve aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur....
ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ TARİHİ : 11/01/2022 NUMARASI : 2019/444 ESAS - 2022/3 KARAR DAVA KONUSU : BOŞANMA (EVLİLİK BİRLİĞİNİN TEMELİNDEN SARSILMASI NEDENİ İLE BOŞANMA (ÇEKİŞMELİ) KARAR : Taraflar arasındaki davada mahkemece yapılan yargılama sonucunda verilen hüküm aleyhine süresi içerisinde istinaf kanun yolu başvurusunda bulunulmuş olmakla, yapılan yargılama sonucunda; GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ: Davacı dava dilekçesinde özetle; davalı ile yaklaşık 8 yıldır evli olduklarını, davalı ile akrabalar vasıtası ile tanıştığını ve evlenme kararı aldığını, evliliğin ilerleyen gününlerinde itibaren daha önceden evlilik yapmış olması nedeniyle davalının sürekli kendisini aşağılamaya ve sözlü şiddet göstermeye başladığını, davalının her tartışmada sen kadın mısın, sen şeytan mısın, bütün kadınlar şeytan burası benim evim, benim evimde benim istediğim olur, dinlemek istemeyen çekip gitsin şeklinde davalının sürekli sözlü şiddetine maruz kaldığını, evlilik hayatı boyunca davalının sözlü şiddetlerine...
Evlilik birliği, ortak hayatı sürdürmeleri kendilerinden beklenmeyecek derecede temelinden sarsılmış olursa, eşlerden her biri boşanma davası açabilir. (2) Yukarıdaki fıkrada belirtilen hâllerde, davacının kusuru daha ağır ise, davalının açılan davaya itiraz hakkı vardır. Bununla beraber bu itiraz, hakkın kötüye kullanılması niteliğinde ise ve evlilik birliğinin devamında davalı ve çocuklar bakımından korunmaya değer bir yarar kalmamışsa boşanmaya karar verilebilir (TMK md.166/1,2). Türk Medeni Kanununun 166/1- 2. maddesi uyarınca boşanma kararı verilebilmesi için evlilik birliğinin, ortak hayatı sürdürmeleri eşlerden beklenmeyecek derecede temelinden sarsıldığının sabit olması ve davalı eşin az da olsa kusurlu olduğunun kanıtlanması gerekir. Yargıtay 2....