Hukuk Dairesi DAVA TÜRÜ : Karşılıklı Boşanma Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda bölge adliye mahkemesi hukuk dairesince verilen, yukarıda tarihi ve numarası gösterilen hüküm taraflarca temyiz edilmekle, evrak okunup gereği görüşülüp düşünüldü: Taraflar arasında görülen boşanma davasının yapılan yargılaması sonunda ilk derece mahkemesince “Boşanmaya sebebiyet veren olaylarda birlik görevlerini yerine getirmeyen, evlilikte sadakate aykırı davranan, zina yapan davacı-davalının daha fazla kusurlu olduğu, davalı-davacının fazla harcama yapması ve davacı-davalının aile üyelerinin banka kartını gizlice kullanması nedeniyle kusurunun daha az olduğu” gerekçesiyle esas dava yönünden evlilik birliğinin temelinden sarsılması, birleşen dava yönünden zina ve evlilik birliğinin temelinden sarsılması nedenleriyle davaların ayrı ayrı kabullerine karar verilmiş, bu karara karşı taraflarca istinaf kanun yoluna başvurulması üzerine istinaf incelemesi yapan bölge adliye mahkemesince...
Anılan maddenin birinci fıkrası gereğince evlilik birliğinin temelinden sarsılması nedeniyle boşanmaya karar verilebilmesi için başlıca iki şartın gerçekleşmiş olması gerekmektedir. İlki, evlilik birliğinin temelinden sarsılmış olması, diğeri ise ortak hayatın çekilmez hâle gelmiş bulunmasıdır. Genel boşanma sebeplerini düzenleyen ve yukarıya alınan madde hükmü somutlaştırılmamış veya ayrıntıları ile belirtilmemiş, birçok konuda evlilik birliğinin sarsılıp sarsılmadığı noktasında hâkime takdir hakkı tanımıştır. Dolayısıyla olayın özellikleri, oluş biçimi, eşlerin kültürel sosyal durumları, eğitim durumları, mali durumları, eşlerin birbirleri ve çocukları ile olan ilişkileri, yaşadıkları çevrenin özellikleri, toplumun değer yargıları gibi hususlar dikkate alınarak evlilik birliğinin sarsılıp sarsılmadığı tespit edilecektir....
bunun Hukuki olarak da tescil edilmesinin zorunluluğu doğduğunu, evlilik birliğinin devamında yarar ve umut görülmediğinden ve evliliğin sürdürülmesinde tarafların hiç bir menfaati kalmadığından işbu davanın açılması zaruriyeti hasıl olduğunu belirterek, şiddetli geçimsizlik ve evlilik birliğinin temelden sarsılması nedeniyle davalı eşinden boşanmalarına, küçük çocuklarının velayetinin davalı anneye verilmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir....
Bu durumda davacı-karşı davalı erkek boşanma sebebi olarak hem zina (TMK m. 161) hem de evlilik birliğinin temelinden sarsılmasını (TMK m. 166/1) göstermek suretiyle özel ve genel boşanma sebeplerine birlikte dayanmak suretiyle dava açmıştır. Mahkemece evlilik birliğinin temelinden sarsılması hukuki sebebine dayalı olarak boşanma kararı verilmiş, zina sebebiyle açılan boşanma davası yönünden olumlu ya da olumsuz bir karar verilmemiştir. Mahkeme, tarafların talep sonuçlarıyla bağlı olup; her bir talep hakkında ayrı ayrı verilen hükmü, kararın sonuç kısmında göstermesi gerekir (HMK m. 26) O halde davacı-karşı davalı erkeğin zina hukuki sebebine dayalı boşanma isteği hakkında olumlu ya da olumsuz bir hüküm kurulması gerekirken, bu husus üzerinde durulmadan karar verilmesi bozmayı gerektirmiştir....
Hukuk Dairesi DAVA TÜRÜ : Boşanma Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda bölge adliye mahkemesi hukuk dairesince verilen, yukarıda tarihi ve numarası gösterilen hüküm davacı kadın tarafından temyiz edilmekle, evrak okunup gereği görüşülüp düşünüldü: Dava, evlilik birliğinin temelinden sarsılması hukuki sebebine dayalı boşanma istemine ilişkindir. İlk derece mahkemesince davanın sübut bulmaması nedeniyle reddine karar verilmiştir. Bu karara karşı davacı kadın tarafından istinaf kanun yoluna başvurulmuş olup, istinaf incelemesi yapan bölge adliye mahkemesince davacının istinaf talebinin reddine karar verilmiştir....
İlk derece mahkemesince; "Dinlenen tanıkların beyanlarında davacı-karşı davalının ileri sürdüğü vakıalara dair kadının kusuru ile evlilik birliğinin çekilmez hale geldiğini ispata yarayan görgüye dayalı, tarihi belirlenebilir, somut bir olaydan söz etmedikleri, bu haliyle soyut ve aktarıma dayalı beyanların TMK'nın 166/1. maddesinde yer alan temelinden sarsılma durumunu kabule elverişli olmayan beyanlar olup hükme esas alınabilecek yeterlilikte bulunmadığı, kadının kusurlu olduğunu ispata yarayan başkaca bir delil de bildirilmeyen davada eylemli ayrılık ise TMK'nın 166/4. fıkrasındaki diğer koşullarla birlikte gerçekleşmedikçe tek başına evlilik birliğinin ortak hayatı sürdürmeleri kendilerinden beklenilmeyecek derecede temelinden sarsılması nedeniyle boşanma sebebi olamayacağı, kadının açmış olduğu davanın ise TMK' nın 166/1 maddesinde düzenlenen evlilik birliğinin temelinden sarsılması sebebine dayalı boşanma davası olduğu, akıl hastalığı nedeniyle kısıtlanmasına karar verilen kocanın...
Mahkemece; "Dava, evlilik birliğinin, davalının kusurlu eylemleri sebebiyle temelinden sarsıldığı iddiasıyla açılan boşanma istemine ilişkindir. Davacı taraf, boşanmanın yanı sıra maddi ve manevi tazminat ile yoksulluk nafakası talebinde bulunmuştur. Davalı taraf süresi içinde verdiği cevap dilekçesi ile kendisinin de boşanmak istediği yönünde beyanda bulunmuş, ancak evlilik birliğinin temelinden sarsılmasına kusuruyla sebebiyet veren tarafın davacı taraf olduğunu iddia ederek davacının yoksulluk nafakası, maddi ve manevi tazminat istemlerinin reddine karar verilmesini talep etmiştir....
DAVA KONUSU : Evlilik Birliğinin Temelinden Sarsılması Nedeni İle Boşanma KARAR : Taraflar arasındaki evlilik birliğinin temelinden sarsılması nedeni ile boşanma davasının yapılan açık yargılaması sonucunda ilk derece mahkemesince verilen hüküm süresinde davalı vekili tarafından istinaf edilmekle dosya incelendi....
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ ve GEREKÇE : Evlilik birliğinin temelinden sarsılmasına dayalı olan boşanma davasında (TMK m.166/1) davalı taraf; kararın tamamı yönünden, süresinde istinaf talebinde bulunmuştur....
Maddenin bir ve ikinci fıkraları, esasen evlilik birliğinin sarsılması ilkesine dayalı olup, birliğin sarsılıp sarsılmadığı hususunda karar vermeye yetkili hâkimin ise tarafların boşanmaya sebep olan olaylarda gerçekleştirdikleri kusurlu davranışları uyarınca bir karar vermesi gerekliliği nedeniyle; kusur ve evlilik birliğinin sarsılması ilkelerinin her ikisinin de varlığını kapsamaktadır. Bu bağlamda evlilik birliğinin temelinden sarsılması nedeniyle boşanma davası açan davacının, davasının kabul edilerek, boşanma kararı elde edebilmesi için iki koşulun gerçekleştiğini kanıtlamış olması gerekmektedir. Bunlardan ilkinde davacı; kendisinden, evlilik birliğinin devamı için gereken “ortak hayatın sürdürülmesi” olgusunun artık beklenmeyecek derecede birliğin temelinden sarsıldığını, ikinci olarak “temelden sarsılmanın” karşı tarafın kusurlu davranışları sonucu gerçekleştiğini ispatlamak zorundadır. 15....