Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

Hukuk Dairesi'nin 28/01/2021 tarihli 2019/6604 esas sayılı ilamı) Boşanma kararı verilebilmesi için TMK 166/1- 2 maddesi gereğince evlilik birliğinin ortak hayatı sürdürmeleri eşlerden beklenemeyecek derecede temelinden sarsıldığının ispatlanması gerekeceği, dosya kapsamından doğrudan taraflar arasında evlilik birliğinin davalı kocadan kaynaklanan sebepler ile ortak hayatı temelinden sarsacak derecede ve evlilik birliğinin devamına imkan vermeyecek derecede bir geçimsizliği, kabule elverişli ciddi sebep ve deliller tespit edilemediği anlaşılmıştır....

Boşanma kararı verilebilmesi için TMK 166/1- 2 maddesi gereğince evlilik birliğinin ortak hayatı sürdürmeleri eşlerden beklenemeyecek derecede temelinden sarsıldığının ispatlanması gerekeceği, dosya kapsamından doğrudan taraflar arasında evlilik birliğinin davalı kadından kaynaklanan sebepler ile ortak hayatı temelinden sarsacak derecede ve evlilik birliğinin devamına imkan vermeyecek derecede bir geçimsizliği, kabule elverişli ciddi sebep ve deliller tespit edilemediği anlaşılmıştır....

Mahkemece; "Yapılan yargılama ve tüm dosya kapsamında; tarafların 09/12/2017 tarihinde evlendikleri bu evlilikten müşterek çocuklarının bulunmadığı davanın evlilik birliğinin temelinden sarsılmasına dayalı boşanma davası olduğu, tarafların sunmuş olduğu dilekçeler beyanları ve tanık beyanlarından bir dönem iki tarafın da ortak kararı ile çocuk sahibi olmak istedikleri daha sonra doğal yollardan çocuk sahibi olamamaları ile iki tarafın da ortak kararı ile tüp bebek tedavisine karar verdikleri fakat davacı tarafın tüp bebek tedavisini ertelemek istediği anlaşılmıştır. Dava dilekçesinde davacının dayanmış olduğu boşanma sebebi kendisinin tüp bebek tedavisini ertelemek istemesi üzerine davalının kendisine baskı kurarak duygusal şiddet uyguladığı ve bu nedenle evlilik birliğinin temelinden sarsıldığı iddiasıdır....

Dosya kapsamında yapılan değerlendirme sonucunda; tarafların 1988 yılında evlendikleri evliliğin bir yıldan fazla sürdüğü, velayete muhtaç müşterek çocuklarının olmadığı, tarafların mahkeme huzurunda boşanma iradelerini serbest ve hür bir irade ile açıkladıkları ve boşanmanın mali ve feri sonuçlarını düzenledikleri, bu düzenleme mahkememizce de uygun bulunduğundan, TMK' nın 166/3 maddesi gereğince evlilik birliğinin temelinden sarsılması nedeni ile tarafların boşanmalarına dair aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur." şeklindeki gerekçe ile "Davanın ve karşı davanın kabulü ile; tarafların TMK 166/3 maddesi gereğince anlaşmalı olarak boşanmalarına, taraflarca talep edilmediğinden maddi ve manevi tazminat, ziynet eşyası, yoksulluk nafakası, iştirak nafakası, maddi ve manevi tazminat, mehir, katkı ve katılma alacağı, ziynet ve ev eşyası alacağı hususlarında karar verilmesine yer olmadığına" karar verilmiştir....

temelinden sarsılmış olduğunu, evlilik birlikteliğinin kendisine yüklediği görev ve gereklerine büyük bir titizlikle uyan müvekkilii açısından mevcut durum artık katlanılmaz hale gelmiş olduğunu, evlilik birliğinin temelinden sarsılmış olduğunu, müşterek konutta bulunan ev eşyalarının müvekkili tarafından satın alındığı tanık beyanları ve dosyaya sunmuş oldukları faturalarla ispat olunduğunu, müşterek konutta bulunan ev eşyalarının tamamı müvekkili tarafından alınmış olup davalının herhangi bir katkısının olmadığını, ancak tüm eşyalar davalının uhdesinde kaldığını, müvekkilinin zararının giderilmesi gerektiğini, eşyaların müvekkili tarafından alındığının tanık beyanlarıyla da ispat olunduğunu, evlilik birliğinin temelinden sarsılmasında kusurlu tarafın davalı eş olduğunu, müvekkiline kusur atfedilemeyeceği tanık beyanları ve dosyaya sunmuş oldukları tüm delillerle ortada olduğunu belirterek, yerel mahkeme kararının kaldırılarak talepleri doğrultusunda davanın kabulüne karar verilmesi...

DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ ve GEREKÇE : Mahkemece davanın Terk nedenine dayalı olduğu belirtilerek davanın reddine karar verilmiştir. Dava dilekçesi incelendiğinde, konunun evlilik birliğinin temelinden sarsılması ve davalının evi terk edip adresine ulaşılamaması nedeniyle boşanma ve tazminat istemlerini içerir dilekçe olduğu belirtilmiştir. Ön inceleme duruşma tutanağında ise davacı asil evlilik birliğinin temelinden sarsıldığını belirtmiştir. Davacı vekili ise dava dilekçesini tekrar etmiştir. Mahkemece ise tarafların iddia ve savunmalarının değerlendirilmesi sonucunda uyuşmazlığın davalının kusurlu davranışları nedeniyle tarafların evlilik birliğinin temelinden sarsılıp sarsılmadığı hususunun tespiti olduğu saptanmıştır. Davacı istinaf dilekçesinde, 5. Maddede Evlilik birliğinin temelinden sarsılmasından dolayı açılan davamızın ve genel boşanma sebebine dayanılmasının kabulüne karar verilmesini istemiştir....

karşılamadığını, evi otel odası gibi kullandığını, davalıyla evlilik birliğine devam edilmesinde toplumun hiçbir menfaati kalmadığını, davalı eşiyle evlilik birliğinin fiilen bittiğini, uzun süredir ayrı yaşamadıklarını belirterek, her türlü maddi ve manevi tazminat haklarının saklı tutulmak şartıyla davalı ile boşanmalarına karar verilmesini talep ve dava etmiştir....

-TL manevi tazminata hükmedilmesini, yargılama giderleri ile vekalet ücretinin davalı üzerinde bırakılmasına karar verilmesini talep ve dava etmiştir. Davalıya usulüne uygun dava dilekçesi tebliğ edilmiş olup, davalı yasal süresi içinde davaya karşı yazılı beyanda bulunmamıştır. Mahkemece; "Dava, evlilik birliğinin temelden sarsılması nedenine dayalı boşanma istemine ilişkindir. Türk Medeni Kanunu'nun 166 ncı maddesinde "Evlilik birliği, ortak hayatı sürdürmeleri kendilerinden beklenmeyecek derecede temelinden sarsılmış olursa, eşlerin her birinin boşanma davası açabileceği" hükme bağlanmıştır. Yapılan yargılamada; davacı, davalı tarafından şiddete, hakaret ve tehdide maruz kaldığını, şiddet nedeniyle mahkememizce koruma kararı aldığını, davalı ile aralarında sürekli tartışma yaşandığı ve huzursuz olduğunu iddia etmiştir....

İstinaf kanun yolu başvurusuna konu edilen karar hakkında 6100 sayılı HMK'nın 355. maddesindeki düzenleme gereğince, istinaf dilekçesinde belirtilen nedenler ve kamu düzenine ilişkin aykırılık bulunup bulunmadığı yönü gözetilerek inceleme yapılmıştır. Dava; boşanma (evlilik birliğinin temelinden sarsılması nedeni ile boşanma (çekişmeli) istemine ilişkindir. Boşanma kararı verilebilmesi için TMK 166/1- 2 maddesi gereğince evlilik birliğinin ortak hayatı sürdürmeleri eşlerden beklenemeyecek derecede temelinden sarsıldığının ispatlanması gerekeceği, dosya kapsamından doğrudan taraflar arasında evlilik birliğinin davalı kadından kaynaklanan sebepler ile ortak hayatı temelinden sarsacak derecede ve evlilik birliğinin devamına imkan vermeyecek derecede bir geçimsizliği, kabule elverişli ciddi sebep ve deliller tespit edilemediği anlaşılmıştır....

İLK DERECE MAHKEMESİ KARARININ ÖZETİ; "...Dinlenen tanık anlatımları davalının ev işlerini yapmadığı ve yükümlülüklerini yerine getirmediğini bu sebeple davacının mutsuz olduğunu gördüklerini, belirtmişler ve tarafların anlaşmalı boşanma aşamasında dava dilekçesinde belirtilen kooperatif üyeliği sonrasında edinilen ve halen davalının oturduğu daire konusunda aralarında çekişme olduğunu belirtmişlerdir. İleri sürülen hususlar boşanma nedeni olacak derecede sorun olmayıp taraflar arasında mal konusunda uyuşmazlık olarak değerlendirilebilir. Davalı tarafın tanıkları da davalının evine iyi bakan özellikle ev işleri konusunda eğitici olan yemek ve pasta konuları iyi yapan iyi biler bir kişi olduğunu, dairenin evlilik hediyesi olarak davalıy verildiğini ve esasen evlilik birliğinin temelinden sarsılması sorunlarının olmadığını belirten beyanlardır. Bu duurumda davacı taraf evlilik birliğinin davalının kusuruyla temelinden sarsıldığını somut ve inandıcı delillerle kanıtlayamamıştır....

UYAP Entegrasyonu