Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

DAVA Davacı kadın vekili dava dilekçesinde özetle; davalı erkeğin yıllardan beri süregelen ... isimli kadın ile ilişkisi olduğunu, bu durumu çocuklarından öğrendiğini, davalı erkeğin bu bayan ile ortak hanede dahi ilişkiye girdiğini, tüp bebek ile çocuk sahibi olmaya çalıştıklarını iddia ederek 4721 sayılı Türk Medeni Kanunu’nun (4721 sayılı Kanun) 161 inci ve 166 ncı maddeleri uyarınca zina ve evlilik birliğinin temelinden sarsılması nedenleri ile tarafların boşanmalarına, davacı müvekkili için aylık 1000,00 TL tedbir ve yoksulluk nafakasına, dava tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte 100.000,00 TL maddi, 100.000,00 TL manevi tazminata karar verilmesini talep ve dava etmiştir. II....

    Davalı kadın daha az kusurlu ise de; mevcut ol...ra göre, evlilik birliğinin devamı eşlerden beklenmeyecek derecede temelinden sarsılmış olduğu da kuşkusuzdur. Az kusurlu olan davalı (kadın)'ın davaya itirazı hakkın kötüye kullanılması niteliğinde olup, evlilik birliğinin devamında kadın bakımından korunmaya değer bir yararın kalmadığı, Türk Medeni Kanununun 166/2. maddesi şartlarının davada gerçekleştiği görülmektedir....

      Davacı-karşı davalı kadının boşanma davasını dayandırmış olduğu vakıalardan "en ufak sorunu büyütme", onur kırıcı tehdit, hakaret, küfür", "ev ve eşle ilgilienmeme", "sürekli darp" iddiasının dinlenen tanıklardan Zehra Korkmaz ve Şermin Türüdü'nün beyanları ile ispat edilmiş olduğu görülmüş, Bulancak Asliye Ceza Mahkemesi'nin 2020/706 E. sayılı dosyasının incelenmesiyle ise davalı-karşı davacının sanık olarak yargılanmış olduğu ve davalı-karşı davacıyı kasten yaralama eylemi nedeniyle cezalandırılmış olduğu anlaşılmış, tanık ve deliller değerlendirildiğinde tarafların evlilik birliğinin davalı-karşı davacının kusurlu hareketleri ile ortak hayatı sürdürmeleri kendilerinden beklenemeyecek derecede temelinden sarsıldığı anlaşılmakla boşanma talepli davanın kabulüne karar verilmesi gerekmiştir....

      AİLE MAHKEMESİ TARİHİ : 31/01/2023 NUMARASI : 2022/109 ESAS 2023/122 KARAR DAVA KONUSU : Boşanma (Evlilik Birliğinin Temelinden Sarsılması Nedeni İle Boşanma (Çekişmeli)) KARAR : Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen, yukarıda tarihi ve numarası gösterilen karara davalı - karşı davacı tarafça istinaf başvurusunda bulunulmakla, HMK'nun 353/1- b-1- son cümle uyarınca duruşma yapılmadan dosya incelendi gereği düşünüldü; TARAFLARIN İDDİA VE SAVUNMALARININ ÖZETİ : Davacı-Karşı Davalı vekili dava dilekçesinde özetle; müvekkil ile davalının 12/11/2011 tarihinde evlendiklerini, bu evlilikten müşterek bir çocuklarının bulunduğunu, davalının agresif, sinirli, tutarsız, başına buyruk bir kişiliğe sahip olup evlilik birliğinin kendisine yüklediği sorumlulukları yerine getirmediğini, davalının ev işlerini yapmadığını, alınan yemeklik malzemeleri kullanmayarak çürümeye terk ettiğini, karı koca hayatını sonlandırdığını, davalının asosyal olup aynı zamanda...

      Dolayısıyla uzun süreli fiilî ayrılıkları evlilik birliğinin sarsılması nedeni (TMK m. 166/1) saymak, terk hukuki sebebine dayalı boşanma (TMK m. 164) davalarını etkilemez ve bu çözüm yolu terk hukukî sebebine dayalı boşanma davalarının seçeneği (alternatifi) gibi yorumlanamaz. Öte yandan, TMK'nın 166/son maddesinde belirlenen üç yıllık fiilî ayrılık süre koşulu da göz ardı edilmemelidir. Bu nedenle burada evlilik birliğinin temelinden sarsıldığının kabulü için, en az üç yıl ve daha uzun süreli ayrılıkları, çok uzun süreli fiilî ayrılık olarak kabul etmek gerekir. Somut olayda, davacı kadının evlilik birliğinin sarsılması sebebiyle (TMK m. 166/1) boşanma davası açtığı, ilk derece mahkemesince tarafların boşanmalarına karar verildiği, davalı tarafça kararın istinaf edilmesi üzerine, bölge adliye mahkemesince ilk derece mahkemesinin kararı kaldırılarak, davanın reddine karar verildiği anlaşılmaktadır....

        Bu çerçevede affedilen veya hoşgörüyle karşılanan olaylar taraflara kusur olarak atfedilemeyeceğinden davalı tarafa fiziksel şiddet eyleminin kusur olarak izafe edilmesi mümkün görülmemiş ve evlilik birliğinin temelinden sarsılmasında davalı tarafa az da olsa kusur izafe edecek durumların davacı yanca ispatlanamadığı değerlendirilerek davanın reddine karar verilmiş ve aşağıdaki şekilde hüküm kururlmuştur." şeklindeki gerekçe ile "Davanın reddine" karar verilmiştir....

        ASLİYE HUKUK(AİLE) MAHKEMESİ TARİHİ : 16/07/2019 NUMARASI : 2018/381 ESAS - 2019/205 KARAR DAVA KONUSU : Boşanma (Evlilik Birliğinin Temelinden Sarsılması Nedeni İle Boşanma (Çekişmeli)) KARAR : İlk derece mahkemesince yapılan yargılama sonunda verilen, yukarıda tarihi ve numarası gösterilen karara karşı, istinaf başvurusunda bulunulmakla, Hukuk Muhakemeleri Kanununun 355. maddesi gereğince; dosya incelendi, gereği görüşülüp düşünüldü: TARAFLARIN İDDİA VE SAVUNMALARI İLE YARGILAMA SÜRECİ: Davacı dava dilekçesinde özetle; Müvekkili ile davalının 26/05/1989 tarihinde evlendiğini ve bu evlilikten 3 tane müşterek çocukları bulunduğunu, İlk çocukları Fatma Ünal'ın 1992 D.lu 26 yaşında olduğunu, ikinci çocukları İsmail Ünal'ın 1994 D.lu ve 24 yaşında olduğunu üçüncü çocukları Ahmet dorukhan Ünal'ın 2008 D.lu olduğunu, otizm hastası ve 10 yaşında olduğunu müvekkilinin üç çocuğuyla birlikte kiralık evde oturduğunu, müvekkili ile...

        Evlilik birliğinin temelinden sarsılması hukuki sebebine dayalı boşanma ve ferilerine ilişkin (TMK m.166/1) eldeki davada, resen gözetilecek kamu düzenine aykırı haller dışında istinaf sebepleriyle sınırlı olarak (HMK md. 355) mahkememizce yapılan inceleme sonucunda; İlk derece mahkemesince; davanın esasıyla ilgili hükme etki edecek tüm delillerin toplanıp değerlendirildiği, usulü işlemlerin Hukuk Muhakemeleri Kanununa uygun olarak yerine getirildiği, kanunun olaya uygulanmasında ve gerekçede hata edilmediği, Somut olayda; Davanın evlilik birliğinin temelinden sarsılması sebebine dayalı olduğu akıl hastalığına yönelik dava bulunmadığı bu nedenle mahkemenin ret kararı isabetlidir....

        HMK'nun 355. maddesi uyarınca istinaf dilekçesinde belirtilen sebepler ve kamu düzeni ile sınırlı olarak yapılan istinaf incelemesinde; İlk derece mahkemesince; davacının delil bildirmediği, davalı tarafça delil bildirilmesine muvafakat edilmediği, böylece davanın ispat edilemediği, davanın açılışından sonra yaşanan olayların eldeki davanın konusunu oluşturamayacağı, her iki tarafın boşanmayı istemekle birlikte TMK'nun 166/3. maddesinde ki koşullarda gerçekleşmediği gerekçesi ile davanın reddine karar verilmiştir. Türk Medeni Kanununun 166/1- 2. maddesi uyarınca: boşanma kararı verilebilmesi için evlilik birliğinin, ortak hayatı sürdürmeleri eşlerden beklenmeyecek derecede temelinden sarsıldığının sabit olması ve bu duruma davalının az da olsa kusurlu davranışı ile sebebiyet vermesi gerekir. Mahkemece, ancak, tarafların dilekçelerinde dayandıkları vakıalar ve deliller hakkında inceleme ve değerlendirme yapılabilmektedir....

        Hukuk Dairesi Başkanlığı'nın kaldırma kararında bildirilen harç eksikliği tamamlandıktan sonra, Mahkememizin 2017/620 esas 2019/474 karar ve 19/11/2019 tarihli kararında belirtilen gerekçelerle, davacı kocanın davranışları ile evlilik birliğini temelinden sarstığının sabit olması, evlilik birliğinin temelinden sarsılmasında davacı karşı davalının tam kusurlu olması ve evlilik birliğinin devamında korunmaya değer bir yarar kalmamamış olması sebebi ile davalının karşı boşanma davasının kabulü ile tarafların boşanmalarına, evlilik birliğinin temelinden sarsılmasında tam kusurlu olan davacı/karşı davalının asıl davasının ise reddine karar verilmiş; davacı karşı davalının kusurlu olduğu, davalı karşı davacının boşanma sebebi ile mevcut veya evlilik birliğinden beklenen menfaatlerinin zedelendiği, ayrıca davacı karşı davalının kusurlu davranışları sebebi ile davalı karşı davacının kişilik haklarının saldırıya uğradığı dosya kapsamı ile sabit olmakla davalı karşı davacının maddi ve manevi tazminat...

        UYAP Entegrasyonu