Hukuk Dairesi'nin15/10/2018 tarihli 2016/24284 Esas sayılı ilamı) Boşanma kararı verilebilmesi için TMK 166/1- 2 maddesi gereğince evlilik birliğinin ortak hayatı sürdürmeleri eşlerden beklenemeyecek derecede temelinden sarsıldığının ispatlanması gerekeceği, dosya kapsamından doğrudan taraflar arasında evlilik birliğinin davalı kadından kaynaklanan sebepler ile ortak hayatı temelinden sarsacak derecede ve evlilik birliğinin devamına imkan vermeyecek derecede bir geçimsizliği, kabule elverişli ciddi sebep ve deliller tespit edilemediği anlaşılmıştır....
"İçtihat Metni"Asliye Hukuk Mahkemesi DAVA TÜRÜ : Evlilik birliğinin temelinden sarsılması nedeni ile boşanma Taraflar arasındaki uyuşmazlık evlilik birliğinin temelinden sarsılması nedenine dayalı boşanma isteğine ilişkindir. Yargıtay Kanun'un 14. maddesi uyarınca Yargıtay Başkanlar Kurulu'nun 19.01.2015 tarih 2015/8 sayılı Kararı ile hazırlanıp 22.01.2015 tarih ve 29244 sayılı Resmi Gazete'de yayımlanarak yürürlüğe giren Hukuk Daireleri'ne ilişkin iş bölümü uyarınca, hükme yöneltilen temyiz itirazlarının incelenmesi Yargıtay (2.) Hukuk Dairesi'nin görevine girmektedir. 11 Nisan 2015 tarihi itibariyle Resmi Gazete'de yayımlanarak yürürlüğe giren 6644 sayılı Kanun'un 2. maddesi ile değişik 2797 sayılı Kanun'un 60. maddesinin 1. ve 3. fıkraları uyarınca dosyanın görevli Daireyi belirlemek üzere HUKUK İŞBÖLÜMÜ İNCELEME KURULUNA GÖNDERİLMESİNE, 20.04.2015 tarihinde oybirliğiyle karar verildi....
HUKUK DAİRESİ DOSYA NO : 2023/123 KARAR NO : 2023/278 T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A İ S T İ N A F K A R A R I İNCELENEN KARARIN MAHKEMESİ : ŞEBİNKARAHİSAR ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ TARİHİ : 21/10/2022 NUMARASI : 2021/122 ESAS - 2022/130 KARAR DAVA KONUSU : BOŞANMA (EVLİLİK BİRLİĞİNİN TEMELİNDEN SARSILMASI NEDENİ İLE BOŞANMA (ÇEKİŞMELİ) KARAR : Taraflar arasındaki davada mahkemece yapılan yargılama sonucunda verilen hüküm aleyhine süresi içerisinde istinaf kanun yolu başvurusunda bulunulmuş olmakla, dosya üzerinden yapılan inceleme sonucunda; GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ: Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; tarafların 26/04/2010 tarihinde evlendiklerini, müşterek çocukları bulunmadığını, davalı eş Gürcistan doğumlu olduğunu, ailesinin Gürcistan'da yaşadığını, evlilikten bir süre sonra müvekkilden düzenli olarak Gürcistan'da yaşayan ailesine maddi olarak yardımcı olmak için para talep ettiğini, önceleri düşük miktarlarda ve uzun aralıklarla istenilen bu talepleri davacı müvekkilinin...
MADDESİ HÜKMÜNE DAYALI (EVLİLİK BİRLİĞİNİN TEMELİNDEN SARSILMASI SONUCU) BOŞANMA KARAR : Taraflar arasındaki davada mahkemece yapılan yargılama sonucunda verilen hüküm aleyhine süresi içerisinde istinaf kanun yolu başvurusunda bulunulmuş olmakla, dosya üzerinden yapılan inceleme sonucunda; GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ: Davacı dava dilekçesinde özetle; davalı ile 28/04/2015 tarihinde evlendiklerini, bu evliliklerinden müşterek bir çocuklarının olduğunu, davalının evlilik birliğinin üzerine yüklediği sorumlulukları yerine getirmediğini, evlendiklerinden beridir var olan anlaşmazlıkların 2019 yılı Eylül ayına kadar devam ettiğini, bu nedenle 8 ayı aşkın süredir ayrı yaşadıklarını, davalının herhangi bir işte çalışmadığını, evin ve müşterek çocuğun ihtiyaçları ile ilgilenmediğini, davalının kusurlu tutum ve davranışları nedeniyle evlilik birliğinin devamının mümkün olmadığını belirterek; tarafların boşanmalarına, müşterek çocuğun velayetinin tarafına verilmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir...
Diğer bir anlatımla, eşlerin birlikte yaşamayı reddetmeleri, evlilik birliğinden doğan yükümlülüğün ihlali olup boşanma sebebi oluşturur (KILIÇOĞLU, Ahmet M. : Aile Hukuku, Ankara 2016, s.138). Dairemizin içtihatlarına göre, bir boşanma davasında eşlerin ileri sürdüğü “birlik görevlerini yerine getirmeme”, eş veya çocukla yeterince ilgilenmeme”, “birlikte yaşamaktan kaçınma”, “haklı neden olmadığı halde yatakları ayırma” gibi evlilik birliğinin gerektirdiği yükümlülüklerin ihlali niteliğindeki olguların kanıtlanması durumunda, evlilik birliğinin temelinden sarsıldığı kabul edilip boşanmaya karar verilirken, çok uzun süre ayrı yaşayan ve bu nedenle evlilik birliğinden doğan yükümlülüklerin hiçbirini yerine getirmeyen eşlerin, evlilik birliğinin temelinden sarsılmadığını kabul etmek ve boşanma davalarının reddine karar vermek, Türk Medeni Kanununun benimsediği boşanma hukuku ilkelerine uygun olamaz. Yıllarca ayrı yaşayan eşleri, yasa zoruyla bir araya getirmek de mümkün değildir....
İLK DERECE MAHKEMESİ KARAR ÖZETİ: "Türk Medeni Kanunu'nun 166/1- 2. maddesi uyarınca; boşanma kararı verilebilmesi için evlilik birliğinin, ortak hayatı sürdürmeleri eşlerden beklenmeyecek derecede temelinden sarsıldığının sabit olması gerekir ki, olayımızda taraflar arasında evlilik birliği temelinden sarsılmış ve TMK.nın 166/1. maddesi koşulları oluşmuştur. Bu halde taraflar arasında ortak hayatı temelinden sarsacak derecede ve birliğin devamına imkan vermeyecek nitelikte bir geçimsizlik mevcut ve sabittir. Olayların akışı karşısında davacı dava açmakta haklıdır....
AİLE MAHKEMESİ TARİHİ : 28/11/2019 NUMARASI : 2018/729 ESAS 2019/811 KARAR DAVA KONUSU : Evlilik Birliğinin Sarsılması Nedeni İle Boşanma KARAR : Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen, yukarıda tarihi ve numarası gösterilen kararına karşı, davacı vekili tarafından istinaf başvurusunda bulunulmakla, Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun 353/1- b-1- son cümle uyarınca duruşma yapılmadan dosya incelendi gereği düşünüldü; TARAFLARIN İDDİA, SAVUNMA İLE YARGILAMA SÜRECİ: Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; davalının kusurlu davranışları nedeni ile evlilik birliğinin temelinden sarsıldığını, bu sebeple tarafların evlilik birliğinin sarsılması, davalının davacı müvekkiline pek kötü onur kırıcı davranışlarda bulunması sebebi ile boşanmalarına, 1000,00 TL tedbir-yoksulluk nafakası ile dava tarihinden itibaren faizi ile birlikte 50.000,000 TL maddi, 50.000,00 TL manevi tazminata hükmedilmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir....
AİLE MAHKEMESİ TARİHİ : 15/06/2021 NUMARASI : 2020/111 ESAS - 2021/287 KARAR DAVA KONUSU : EVLİLİK BİRLİĞİNİN TEMELİNDEN SARSILMASI NEDENİ İLE BOŞANMA KARAR : Taraflar arasındaki davada mahkemece yapılan yargılama sonucunda verilen hüküm aleyhine süresi içerisinde istinaf kanun yolu başvurusunda bulunulmuş olmakla, dosya üzerinden yapılan inceleme sonucunda; GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ: Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; tarafların 25/09/1989 tarihinde evlendiklerini, bu evlilikten iki tane çocuklarının olduğunu, davalının müteahhit olup 1998- 2000 yılları arasında Aksaray iline gittiğini, burada bir bayanla dost hayatı yaşadığını, sonrasında Trabzon'a döndüğünü, yaklaşık 3- 4 yıl yaşadıktan sonra İstanbul'a gittiğini ve bir daha geri dönmediğini, davacının araştırmaları sonrasında Aksaray ilinde tanıştığı bayanla ilişkisinin devam ettiğini, birlikte yaşamaya başladıklarını ve iki tane çocuklarının olduğunu, 2005 yılından sonra da ne eşini ne çocuklarını aramadığını belirterek, tarafların...
Hukuk Dairesi'nin 08/02/2012 tarihli 2010/20851 esas sayılı ilamı) Boşanma kararı verilebilmesi için TMK 166/1- 2 maddesi gereğince evlilik birliğinin ortak hayatı sürdürmeleri eşlerden beklenemeyecek derecede temelinden sarsıldığının ispatlanması gerekeceği, dosya kapsamından doğrudan taraflar arasında evlilik birliğinin davalı kadından kaynaklanan sebepler ile ortak hayatı temelinden sarsacak derecede ve evlilik birliğinin devamına imkan vermeyecek derecede bir geçimsizliği, kabule elverişli ciddi sebep ve deliller tespit edilemediği anlaşılmıştır....
Mahkemece; "Tüm dosya kapsamı birlikte değerlendirildiğinde; tarafların bizzat duruşmada alınan boşanma ve sonuçlarına ilişkin aynı yönde beyanları ve bu yönde karar verilmesi istekleri, davacı ve davalı tarafın aralarında imzaladıkları 29/04/2021 havale tarihli anlaşmalı boşanma protokolü doğrultusunda anlaştıkları doğruladığından, boşanma ve ferilerine ilişkin anlaşmadıkları bir hususun bulunmadığı tespit edilmiş, tarafların boşanma ve ferilerine ilişkin her hususta anlaştıklarına dair beyanları, TMK.nun 166/3 maddesi gereğince ve evlilik süresi de dikkate alınarak, tarafların bir araya gelmelerinin mümkün olmayacağı değerlendirildiğinden, evlilik birliğinin temelinden sarsıldığının kabulü ile davanın kabulüne ve tarafların boşanmalarına karar verilmiş, tarafların birbirlerinden karşılıklı olarak maddi ve manevi tazminat, tedbir, yoksulluk, katılma payı, eşya ve evlilik birliğinin sona ermesinden kaynaklı sair herhangi bir alacak talebi olmadığından bu hususta karar verilmesine yer olmadığına...