Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

Davalı vekili, duruşmadaki beyanında; kendilerinin davacı ... aleyhine 2013/417 Esas sayılı dosyada terk sebebine dayalı boşanma davası açtıklarını, duruşmasının 28 Kasım tarihinde olduğunu; Yargıtayın kararlarına göre, terk sebebine dayalı davalarda evlilik birliğinin temelinden sarsılması nedenine dayanılarak açılan dava hakkın kötüye kullanılması niteliğinde olduğunu, terkin neticelerini ortadan kaldırmadığını, bu sebeple, açılan davanın reddini talep ettiklerini, ayrıca süresinde delil listesi sunulmadığını ön inceleme duruşmasında takipsizlik nedeni ile işlemden kaldırıldığını delil sunulmasına muvafakatlerinin olmadığını savunarak; davanın reddini istemiştir....

    İSTİNAF SEBEPLERİ: Davalı-davacı vekili; kusur durumu, reddedilen birleşen boşanma davası ile ziynet ve çeyiz eşyası alacağı yönünden istinaf kanun yoluna başvurmuştur. DEĞERLENDİRME VE SONUÇ: HMK'nın 355.maddesine göre re'sen gözetilecek kamu düzenine aykırı haller dışında istinaf incelemesi, istinaf dilekçesinde belirtilen sebeplerle sınırlı olarak yapılır. Asıl dava, evlilik birliğinin temelinden sarsılması hukuki sebebine dayalı boşanma ve fer'ilerine, birleşen dava ise, evlilik birliğinin temelinden sarsılması hukuki sebebine dayalı boşanma ve fer'ileri ile çeyiz ve ziynet eşyası alacağına ilişkindir. Davalı-davacının çeyiz ve ziynet eşyası alacağına yönelik istinaf itirazları bu dosyadan tefrik edilerek ayrı bir esasa kaydedilmiş ve istinaf incelemesi o dosya üzerinden yapılmıştır....

    Sonuç olarak; asıl davanın kabulü ile evlilik birliğinin temelimden sarsılması nedeniyle tarafların boşanmalarına; erkek tarafından açılan karşı evlilik birliğinin temelinden sarsılması nedeniyle boşanma davasında kadına kusur olarak atfedilebilecek vakıaların ispatlanamadığı/affedildiği görüldüğünden reddine, "gerekçesi ile; "ASIL DAVANIN KABULÜNE, tarafların Türk Medeni Kanunun 166/1. maddesi gereğince EVLİLİK BİRLİĞİNİN TEMELİNDEN SARSILMASI NEDENİYLE BOŞANMALARINA, Tarafların müşterek çocukları Alper'in velayetinin anneye verilmesine, velayeti anneye verilen müşterek çocuk ile davalı karşı davacı baba arasında kişisel ilişki kurulmasına, TMK'nın 169....

    yazışmada da bileziklerin davacıda olduğunun açık olduğunu, davacının boşanma davası açmakta haksız olduğunu, evlilik birliğinin çekilmez hale gelmesinde davacının tam kusurlu olduğunu, bu nedenlerden dolayı davacının boşanma ve diğer taleplerinin reddine, davacının zinası hukuki nedenine dayanarak bu mümkün değilse evlilik birliğinin temelinden sarsılması nedeniyle tarafların boşanmalarına, yargılama giderleri ile vekalet ücretinin davacıya tahmiline karar verilmesini beyan ve talep etmiştir....

    AİLE MAHKEMESİ TARİHİ : 11/11/2021 NUMARASI : 2020/285 ESAS - 2021/639 KARAR DAVA KONUSU : Evlilik Birliğinin Temelinden Sarsılması Nedeni İle Boşanma KARAR : VEKİLİ : Av. YALÇIN CABAR DAVALI-DAVACI : SELMA ORUÇ - BİR. DAVA KONUSU : Zina ve Evlilik Birliğinin Temelinden Sarsılması Nedeni ile Boşanma BİR....

    Dava, kadın tarafından, davalı erkeğin kusurlu davaranışları ile evlilik birliğinin çekilmez hal alması nedenine dayalı TMK.'nun 166/1- 2 maddesi uyarınca açılan boşanma, fer'ileri ve kişisel ziynet eşyası alacağı davalarına ilişkindir. Tüm dosya birlikte değerlendirildiğinde; tarafların, 12/02/2016 tarihinde resmi olarak evlendikleri, bu evliliklerinden müşterek çocuklarının olmadığı, davacı kadın tarafından, davalı erkeğin kusurlu davaranışları ile evlilik birliğinin, ortak hayatı sürdürmeleri kendilerinden beklenmeyecek derecede temelinden sarsılması nedenine dayalı TMK.'...

    ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ TARİHİ : 14/07/2021 NUMARASI : 2019/776 ESAS - 2021/706 KARAR DAVA KONUSU : BOŞANMA (Evlilik Birliğinin Temelinden Sarsılması Nedeni İle Boşanma (Çekişmeli)) KARAR : Taraflar arasındaki davada mahkemece yapılan yargılama sonucunda verilen karara karşı süresi içerisinde istinaf kanun yolu başvurusunda bulunulmuş olmakla, dosya üzerinden yapılan inceleme sonucunda; GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ: Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; tarafların 23/11/2019 tarihinde evlendiklerini, tarafların nikah yaptıktan kısa bir süre sonra düğün bitiminde ailelerin kavga ettiklerini, oluşan kavganın evliliğe yansıması nedeniyle tarafların aynı evde oturmadıklarını, davacının davalı ile evliliğini devam ettirmek istemesine rağmen, davalının ailesinin baskısı altında evlilik birliğini devam ettirmeme kararı aldığını, evlilik birliğinin kısa süre içerisinde sona ermesinde davalı taraın ile ailesinin düğün sonrası çıkarmış olduğu kavga ve kargaşanın neden olduğunu, bu nedenle kusurlu...

    İLERİ SÜRÜLEN İSTİNAF SEBEPLERİ : Davacı - karşı davalı erkek vekili istinaf başvuru dilekçesinde özetle; Reddedilen asıl boşanma davası ile maddi ve manevi tazminat talepleri, kusur, kabul edilen karşı boşanma davası, aleyhine hükmedilen tazminatlar kabul edilen ziynet alacağı yönünden verilen kararı istinaf etmiştir. Davalı - karşı davacı kadın vekili istinaf başvuru dilekçesinde özetle; Tedbir, Yoksulluk ve iştirak nafakası miktarlarının düşük oluşu, tazminat miktarının düşük oluşu, ziynet eşyalarında aynen iadesi yada fiili ödeme gününde ki değerine karar verilmemesine yönelik olarak istinaf başvurusunda bulunmuş ve kararın bu yönlerden kaldırılmasını talep etmiştir. DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ ve GEREKÇE : Asıl dava ve karşı dava evlilik birliğinin temelden sarsılmasına dayalı boşanma ve ferileri ile ziynet ve çeyiz eşyalarının aynen iadesi, aynen iade mümkün olmadığı taktirde bedelinin iadesine ilişkindir....

    Dava ve birleşen dava; evlilik birliğinin temelinden sarsılması nedeniyle boşanma ve fer'ileri ile ziynet eşyası talebine ilişkindir. İlk derece mahkemesince yapılan yargılama neticesinde asıl davanın ve birleşen davanın kabulüne, asıl davadaki ziynet alacağı talebinin kısmen kabul kısmen reddine karar verilmiş, davalı-birleşen dosya davacısı erkek vekili tarafından istinaf kanun yoluna başvurulmuştur....

    Tanık beyanlarından da evlilik birliğinin temelinden sarsıldığı olgusunun sabit olduğu, dosya kapsamındaki bilgi, belge ve tanık beyanlarından davalı kocanın evlilik birliğinin temelinden sarsılmasında tam kusurlu olduğu, davacının ise kusursuz olduğu, bu halde taraflar arasında birliğin devamına imkân vermeyecek nitelikte bir geçimsizlik mevcut olmakla bu şartlar altında eşleri birlikte yaşamaya zorlamanın artık mümkün görülmemesi ve evlilik birliğinin devamında korunmaya değer bir yarar kalmamamış olması sebebi ile davacının boşanma davasının kabulü ile tarafların boşanmalarına karar vermek gerekmiştir. Müşterek çocuğun velayeti yönünden; velayet kamu düzenine ilişkin olup, re'sen araştırma ilkesi geçerlidir. Velayet düzenlenmesinde, çocukla ana ve baba yararının çatışması halinde, çocuğun yararına üstünlük tanınması gereklidir....

    UYAP Entegrasyonu