Hukuk Dairesinin 05.11.2012 tarihli ve 2012/6449 E., 2012/26167 K. sayılı kararı ile; “…Hüküm davacı koca tarafından, kusur belirlemesi, tazminatlar ve vekalet ücreti yönünden; davalı kadın tarafından ise, tamamı yönünden temyiz edilmekle, evrak okunup gereği görüşülüp düşünüldü: Toplanan delillerden, davacı tanık anlatımlarında geçen ve kadına kusur olarak atfedilen olaylardan sonra evlilik birliğinin devam ettiği, bu suretle önceki olayların affedildiği, en azından hoşgörü ile karşılandığı anlaşılmaktadır. Sonrasında davalı kadından kaynaklanan kusurlu davranışının varlığı kanıtlanamamıştır. Affedilen veya hoşgörü ile karşılanan olaylara dayanılarak boşanma kararı verilemez. Uzun süredir yurt dışında olan, eşini ve çocuklarını bu süre içerisinde arayıp sormayan ve birlik görevlerini yerine getirmeyen davacı koca evlilik birliğinin temelinden sarsılmasına neden olan olaylarda tamamen kusurludur....
önüne alındığında davalının ateşli silah ile davacıyı yaralaması, davacıyı darp etmesi gibi eylemleri nedeniyle tarafların evlilik birliğinin temelinden sarsıldığı, buna yukarıda anlattığımız davalının tam kusurlu eylemlerinin neden olduğu, davacıya atfa kabil bir kusurun dosya kapsamında tespit edilemediği, tarafların evlilik birliğinin devamında taraflar, müşterek çocuk ve toplum için korunması gereken bir faydanın kalmadığı anlaşılmakla davacının davasının kabulü ile tarafların boşanmalarına, Maddi tazminat yönünden; Davalının tam kusurlu olması ve davacıya atfı kabil bir kusurun olmaması, TMK 174/1 maddesi gereğince mevcut ve beklenen bir menfaati boşanma yüzünden haleldar olan kusursuz tarafın kusurlu taraftan tazminat isteyebileceği, toplanan delillerden maddi tazminat isteyen davacının kusursuz davalının ise tam kusurlu olduğu anlaşılmıştır....
İLK DERECE MAHKEMESİ KARARININ ÖZETİ : İlk derece mahkemesince; davacı tarafından açılan boşanma davasının kabulü ile tarafların boşanmalarına, kadın yararına aylık 750 TL tedbir ve yoksulluk nafakası ile 20.000 TL maddi, 20.000 TL manevi tazminata hükmedildiği görülmüştür. İLERİ SÜRÜLEN İSTİNAF SEBEPLERİ : Davalı vekili istinaf başvuru dilekçesinde özetle; Verilen kararı kusur, boşanmanın kabulü, tedbir ve yoksulluk nafakası ile maddi ve manevi tazminatlara yönelik olarak istinaf ettiği görülmüştür. DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ ve HUKUKİ SEBEPLER : Evlilik birliğinin temelinden sarsılmasına dayalı olan boşanma davasında (TMK m.166/1) davalı taraf; kusur tespiti, boşanma, kadın lehine hükmedilen nafaka ve tazminatlar yönünden süresinde istinaf talebinde bulunmuştur....
, davalı/karşı davacı kadın tarafından açılan Evlilik birliğinin temelinden sarsılması hukuki sebebine dayalı Boşanma talepli davanın kabulü ile, tarafların TMK'nın 166/1 maddesi uyarınca boşanmalarına, davalı kadının maddi tazminata hükmedilmesi yönündeki talebinin kısmen kabulü ile; 10.000,00....
Evlilik birliğinin temelinden sarsılması hukuki sebebine dayalı boşanma ve ferilerine ilişkin (TMK m.166/1) eldeki davada, resen gözetilecek kamu düzenine aykırı haller dışında istinaf sebepleriyle sınırlı olarak (HMK md. 355) mahkememizce yapılan inceleme sonucunda; İlk derece mahkemesince; davanın esasıyla ilgili hükme etki edecek tüm delillerin toplanıp değerlendirildiği, usulü işlemlerin Hukuk Muhakemeleri Kanununa uygun olarak yerine getirildiği, kanunun olaya uygulanmasında ve gerekçede hata edilmediği, Bu itibarla; TMK'nun 166/1.maddesi uyarınca boşanmaya karar verilmesinde ve kusura ilişkin yapılan değerlendirmede, gerçekleşen kusur durumuna göre evlilik birliğinin temelinden sarsıldığı sabit olup, davanın kabulü ile tarafların boşanmalarına karar verilmesinde, Boşanma veya ayrılık davası açılınca hâkim, davanın devamı süresince gerekli olan özellikle eşlerin barınmasına, geçimine ve çocukların bakım ve korunmasına ilişkin geçici önlemleri kendiliğinden (resen) almak zorundadır...
Sözü edilen dava, evlilik birliğinin ortak hayatı sürdürmeleri kendilerinden beklenmeyecek derecede temelinden sarsıldığını kabule yeterli delil ve olgu bulunmadığı gerekçesiyle değil; “davalının akıl hastası olduğu, bu sebeple davranışlarının iradi olmadığı” gerekçesiyle reddedilmiştir. Başka bir ifade ile, o davada; boşanma talebinin dayandırıldığı vakıalar incelenmemiş, sübut bulup bulmadığı ve bunların evlilik birliğini çekilmez hale getirip getirmediği yönünde bir yargıya varılmamıştır. Yargı, doğrudan “akıl hastası olan davalının davranışlarının iradi olmadığına” dayandırılmıştır. Dolayısıyla ortada dava sebepleri bakımından tarafları bağlayıcı nitelikte kesin bir yargı yoktur. O karar, davalının davranışlarının iradi olmadığına olsa olsa kesin delil teşkil edebilir. Davranışın iradi olup olmaması ise, kusura dayalı sorumluluk bakımından önem taşır. Evlilik birliğinin temelinden sarsılmasına yol açan olayların mutlaka kusura dayanması zorunluluğu bulunmamaktadır....
Hukuk Dairesi DAVA TÜRÜ : Boşanma Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda bölge adliye mahkemesi hukuk dairesince verilen, yukarıda tarihi ve numarası gösterilen hüküm davacı kadın tarafından zinaya dayalı davasının reddedilmesi, kusur belirlemesi, manevi tazminat ile nafakaların miktarı yönünden; davalı erkek tarafından ise kadının evlilik birliğinin temelinden sarsılması hukuki nedenine dayalı davasının kabulü ve boşanmanın ferileri yönünden temyiz edilmekle, evrak okunup gereği görüşülüp düşünüldü: 1-Davalı erkeğin kadının evlilik birliğinin temelinden sarsılması hukuki sebebine dayalı davasının kabul edilmesine yönelik temyiz itirazlarının incelenmesinde; Davacı kadın, evlilik birliğinin temelinden sarsılması hukuki nedenine dayalı olarak açtığı davasını ıslah etmiş ve zina ve evlilik birliğinin temelinden sarsılması nedenleriyle boşanma kararı verilmesini talep etmiştir....
reddine, KARŞI DAVANIN KABULÜ İLE; tarafların Türk Medeni Kanunun 166/1. maddesi gereğince EVLİLİK BİRLİĞİNİN TEMELİNDEN SARSILMASI NEDENİYLE BOŞANMALARINA, Maddi ve Manevi tazminat şartları oluşmadığından Reddine," karar verilmiştir....
tarihinde evlilik birliğinin temelinden sarsılması nedeni ile boşanma davası açılmadan önce, davalı (koca) tarafından 27.05.2013 tarihinde mahkeme aracılığıyla, davacı (kadın)'ın ortak konuta dönmesi için davet edildiği, davacı (kadın)'ın da yargılama sırasında 15.11.2013 tarihli oturumdaki beyanı kapsamında ihtar çekilmesi sebebiyle 2013 yılı Ramazan Bayramında (Ağustos ayı) Siirt'te bulunan ortak konuta geri döndüğü ve bir ay süre ile ortak konutta birlikte yaşadıkları, bu durumda tarafların karşılıklı olarak birbirlerinin önceki kusurlarını affettikleri anlaşılmaktadır....
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Aile Mahkemesi DAVA TÜRÜ : Evlilik Birliğinin Temelinden Sarsılması Nedeni ile Boşanma ... A R A R Taraflar arasındaki uyuşmazlık, evlilik birliğinin temelinden sarsılması nedeni ile boşanma istemine ilişkindir. Yargıtay Başkanlar Kurulu'nun 14.01.2017 tarih ve 1 sayılı kararı ile hazırlanan, 20.01.2017 günlü ve 2017/1 sayılı Yargıtay Büyük Genel Kurulunca kabul edilip 27.01.2017 tarihli ve 29961 sayılı Resmi Gazete'de yayımlanarak 01.02.2017 günü yürürlüğe giren Hukuk Daireleri'ne ilişkin iş bölümü uyarınca, hükme yöneltilen temyiz itirazlarının incelenmesi Yargıtay (2.) Hukuk Dairesi'nin görevi cümlesinden bulunmakla, dosyanın anılan Daire Başkanlığı'na GÖNDERİLMESİNE, 06.07.2018 tarihinde oybirliğiyle karar verildi....