Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

DAVA Davacı asıl, dava dilekçesinde evlilik birliğinin davalının kusurlu davranışları nedeniyle temelinden sarsıldığını iddia ederek tarafların evlilik birliğinin temelinden sarsılması hukuki nedeniyle boşanmalarına ve lehine boşanmanın ferilerine hükmedilmesini talep etmiştir. II. CEVAP Davalı asıl, cevap dilekçesinde evlilik birliğinin davacının kusurlu davranışları nedeniyle temelinden sarsıldığını iddia ederek tarafların boşanmalarına ve lehine boşanmanın ferilerine hükmedilmesini talep etmiştir. III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI İlk Derece Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile, evlilik birliğinin davalının tam kusurlu davranışları nedeniyle sarsıldığı gerekçesiyle, davanın kabulü ile tarafların 4721 sayılı Türk Medeni Kanunu'nun (4721 sayılı Kanun) 166 ncı maddesinin birinci fıkrası uyarınca boşanmalarına ve davacı lehine boşanmanın ferilerine hükmedilmiştir. IV. İSTİNAF A....

    "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Aile Mahkemesi DAVA TÜRÜ : Boşanma Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen, yukarıda tarihi ve numarası gösterilen hüküm davacı kadın tarafından boşanma ve tazminatlar yönünden temyiz edilmekle, evrak okunup gereği görüşülüp düşünüldü: Davacı kadın tarafından açılan evlilik birliğinin temelinden sarsılması hukuki sebebine dayalı (TMK madde 166/1) boşanma davasının yapılan yargılaması sonucunda mahkemece, tanık beyanlarına göre davalının barışma teklifinin davacı tarafından kabul edildiğinin sabit olduğu, cinsel birlikteliğin doğası gereği başkalarınca bilinmesinin güçlüğü bir yana bunun yaşanıp yaşanmamasının barışma (affetme) iradesinin gösterilmesinden (açıklanmasından) sonra bunun bir önemi de olmadığını, bu koşullarda tarafların davadan önceki olaylarla ilgili olarak birbirlerini affettiklerinin kabulü ile buna bağlı olarak davacının evlilik birliğinin temelinden sarsıldığı yönündeki iddiasını...

      Evlilik birliğinin temelinden sarsılması hukuki sebebine dayalı olarak görülen boşanma davasında ilk derece mahkemesince evlilik birliğinin temelinden sarsılmasına sebep olan olaylarda tarafların eşit kusurlu olduğu gerekçesiyle asıl ve karşı davanın kabulü ile davacı-davalı kadın yararına hükmedilen aylık 400 TL tedbir nafakasının kararın kesinleşmesinden itibaren yoksulluk nafakası olarak ödenmesine, tarafların tazminat taleplerinin reddine karar verilmiştir. Bu karara karşı davacı-davalı kadın tarafından kusur tespiti, nafaka miktarı, reddedilen tazminat talepleri, davalı-davacı erkek tarafından ise kusur tespiti, tedbir ve yoksulluk nafakası, reddedilen manevi tazminat talepleri yönlerinden istinaf kanun yoluna başvurmuştur....

        İLK DERECE MAHKEMESİ KARAR ÖZETİ: "Evlilik birliğinin temelinden sarsılması nedeni ile boşanmaya karar verilebilmesi için evlilik birliğinin devamı taraflardan beklenemeyecek derecede temelinden sarsılmış olması ve boşanmaya neden olan olaylarda davalının az da olsa kusurlu olması gerekir. Aile Mahkemelerince verilen koruma kararları, kişinin şiddet tehdidi altında bulunma ihtimaline binaen dosya üzerinden verilen ve yargılama gerektirmeyen kararlardır. Davacı yararına verilen koruma kararları ile evlilik birliğinin temelinden sarsıldığı kanaatine varılabilmesi mümkün değildir. Tüm bu sebeplerle davacının dava dilekçesinde dayandığı iddiaları ispat edemediği kanaatine varılarak sübut bulmayan davanın reddine karar vermek gerekmiş ve aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur. " Gerekçesi ile; "Açılan Davanın REDDİNE," karar verilmiştir. İSTİNAFA BAŞVURAN TARAF VE İLERİ SÜRÜLEN İSTİNAF SEBEPLERİ: Davacı kadın; hükmün tamamı yönünden istinaf yasa yoluna başvurmuştur....

        Boşanmaya karar verilebilmesi için az kusurlu eşin karşı çıkması hakkın kötüye kullanılması niteliğinde olmalı ve evlilik birliğinin devamında bu eş ve çocuklar bakımından korunmaya değer bir yararın kalmadığı anlaşılmalıdır. (TMK m. 166/2) Dinlenen davacı karşı davalı tanığının sözlerinin bir kısmı TMK'nun 166/1. maddesinde yer alan temelinden sarsılma durumunu kabule elverişli olmayan beyanlar olup, bir kısmı ise, sebep ve saiki açıklanmayan ve inandırıcı olmaktan uzak izahlardan ibarettir. Bir kısmı ise, erkekten duyuma dayalıdır. Böylece davacı karşı davalı tarafından davalı karşı davacı kadının az da olsa kusurlu bulunduğu ispat edilememiştir. Tarafların fiilen ayrı olması tek başına evlilik birliğinin temelinden sarsıldığının kabulünü gerektirmeyip, dosya kapsamında TMK'nun 166/3. maddesi şartları da oluşmamıştır....

        ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ TARİHİ : 25/04/2018 NUMARASI : 2017/181 ESAS- 2018/358 KARAR DAVA KONUSU : Evlilik Birliğinin Temelinden Sarsılması Nedeni İle Boşanma KARAR : Taraflar arasındaki evlilik birliğinin temelinden sarsılması nedeni ile boşanma davasının yapılan açık yargılaması sonucunda ilk derece mahkemesince verilen hüküm süresinde davacı vekili tarafından istinaf edilmekle dosya incelendi....

        Davanın TMK 166/1 maddesi kapsamında evlilik birliğinin temelinden sarsılmasına dayalı boşanma davası olduğu, davacının daha önce de benzer gerekçelerle davalı aleyhine Mahkememizin 2018/217 E - 2018/621 K sayılı sayılı dosyası ile boşanma davası açtığı, davacının evlilik birliğinin sarsılmasında tam kusurlu olması ve davalının her hangi bir kusurunun ispatlanamaması nedeniyle davanın reddine karar verildiği ve kararın Yargıtay incelemesinden geçerek 11/06/2019 tarihinde kesinleştiği görülmüştür. Tarafların daha önce görülen boşanma davasından sonra bir araya gelmedikleri, aralarında boşanmaya karar vermeyi gerektirecek yeni bir olayın yaşanmadığı eldeki dosya kapsamından anlaşılmakla, davalının evlilik birliğinin temelinden sarsılmasını gerektirecek şekilde kusurlu her hangi bir davranışı ispat edilemediğinden davanın reddine karar vermek gerekmiştir....

        DAVA ... erkek vekili dava ve karşı davaya cevap dilekçesinde; kadının, evlilik birliğinin başladığı günden bu yana mevcudiyetini devam ettirir şekilde cinsel problemlerinin olduğunu, evlilik birlikteliği içeresinde cinsel yaşamlarının olmadığını, aralarındaki sorunları çözmeye çalıştığını, kadına karşı anlayışlı olduğunu iddia ederek; tarafların evlilik birliğinin temelinden sarsılması hukuki nedeniyle boşanmalarına karar verilmesini talep ve dava etmiştir. II....

          İLK DERECE MAHKEMESİ KARARININ ÖZETİ Davalının birlik görevlerini ihmal ettiği, sürekli borca girerek hakkında icra takibi yapılmasına neden olduğu, çalışmadığı halde bu konuda yalan beyanda bulunduğu, evlilik birliğinin temelinden sarsılmasında tam kusurlu olduğu anlaşılmakla tarafların boşanmalarına, müşterek çocuğun velayetinin annesine verilmesine karar verilmiştir. İSTİNAF SEBEPLERİ Davalı istinaf dilekçesinde özetle; kararın yerinde olmadığını, boşanmanın şartlarının oluşmadığını, davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir. İSTİNAF SEBEPLERİNİN İNCELENMESİ VE GEREKÇE Dava, 4721 sayılı Türk Medeni Kanunu’nun 166/1. maddesi uyarınca evlilik birliğinin temelinden sarsılmasına dayalı boşanma davası istemine ilişkindir. HMK'nın 355. maddesine göre re'sen gözetilerek kamu düzenine aykırı haller dışında istinaf incelemesi, istinaf dilekçesinde belirtilen sebeplerle sınırlı olarak yapılır....

          Uyuşmazlığın çözümü bakımından ilgili kanun maddelerinin incelenmesinde yarar görülmektedir. 12. 4721 sayılı Türk Medeni Kanunu’nun (TMK) “Evlilik birliğinin sarsılması” başlıklı 166/I-II. maddesi; “Evlilik birliği, ortak hayatı sürdürmeleri kendilerinden beklenmeyecek derecede temelinden sarsılmış olursa, eşlerden her biri boşanma davası açabilir. Yukarıdaki fıkrada belirtilen hâllerde, davacının kusuru daha ağır ise, davalının açılan davaya itiraz hakkı vardır. Bununla beraber bu itiraz, hakkın kötüye kullanılması niteliğinde ise ve evlilik birliğinin devamında davalı ve çocuklar bakımından korunmaya değer bir yarar kalmamışsa boşanmaya karar verilebilir” hükmünü içermektedir. 13. Anılan maddenin birinci fıkrası gereğince evlilik birliğinin temelinden sarsılması nedeniyle boşanmaya karar verilebilmesi için başlıca iki şartın gerçekleşmiş olması gerekmektedir....

            UYAP Entegrasyonu