"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Aile Mahkemesi DAVA TÜRÜ : Evlilik birliğinin temelinden sarsılması nedeni ile boşanma (çekişmeli) Dava, ziynet eşya bedellerinin tahsili istemine ilişkindir. Yargıtay Başkanlar Kurulu'nun 21.01.2013 tarih ve 1 sayılı kararı ile aynen kabul edilen ve 26.01.2013 tarih ve 28540 sayılı Resmi Gazete'de yayımlanarak 01.02.2013 tarihinde yürürlüğe giren Hukuk Dairelerine ilişkin işbölümü uyarınca hükmün, temyiz incelemesi Yargıtay 3.Hukuk Dairesine ait bulunduğundan, dosyanın görevli Daire Başkanlığına gönderilmesine, 31.12.2013 gününde oybirliğiyle karar verildi....
Bu belirlemeler delillerin takdiri/tanıkların inandırıcılığı açısından kenarda kalsa/değerlendirme dışı bırakılsa bile tarafların 2002 Mayıs ayında birlikte Antalya’ya gittikleri davacı kadının tanıklarının anlatımı ile bile sabittir. Tarafların 2002 yılı Eylül ayına kadar birlikte kaldıkları da sabittir. Dolayısıyla 2002 Mayıs öncesi bütün olaylar “varsa bile” kadın tarafından hoşgörü ile karşılanmıştır. 2002 Mayıs öncesini anlatan davacı tanıklarının anlatımının hiçbir değeri yoktur. Bu sebeplerle boşanmaya neden olarak gösterilen olaylardan sonra evlilik birliğinin makul süre başka şehirde de sürdürülmesi evlilik birliğinin sarsılması sebebiyle boşanma davasında af niteliğinde davranışlardan olduğundan böyle bir durum gerçekleşmişse daha sonrasında yeni bir olayın varlığı da kanıtlanmamışsa evlilik birliğinin temelinden sarsılması sebebiyle boşanma (TMK. m. 166 f. I-II) davasının reddi gerekir....
Davacı-karşı davalı erkek tarafından 23.11.2016 tarihinde evlilik birliğinin sarsılması hukuki sebebine (TMK m. 166/1) dayalı boşanma davası açılmış, davalı-karşı davacı kadın tarafından da 08.12.2016 tarihinde evlilik birliğinin sarsılması hukuki sebebine (TMK m. 166/1) dayalı karşı boşanma davası açılmış olup, mahkemece karşılıklı boşanma davalarının yapılan yargılaması sonunda, asıl davanın kabulü ile tarafların boşanmalarına, karşı davanın reddine karar verilmiştir....
CEVAP Davalı vekili cevap ve karşı dava dilekçesinde özetle; dava dilekçesinde belirtilen iddiaların gerçek dışı olduğunu, kadının birlik görevlerini yerine getirmediğini, davacı-davalının her ... yaklaşık 7.000,00-8.000,00 TL arası kredi kartından harcama yaptığını, vaktinin çoğunu işine ayırdığını, müvekkili ve çocuğu ile ilgilenmediğini, bu süreçte ev işleri ve çocuğun bakımı ile devamlı olarak müvekkilinin ilgilendiğini, ayrıca davacı-davalının ev içerisinde ailesi ile vakit geçirmediğini, müvekkilini ve çocuğunu ihmal ettiğini, belirterek asıl davanın reddine, karşı davalarının kabulü ile evlilik birliğinin temelinden sarsılması nedeniyle tarafların boşanmalarına, müvekkili lehine 1.000,00TL tedbir ve yoksulluk nafakası ile 50.000,00 TL maddî, 50.000,00 TL manevî tazminata hükmolunmasına karar verilmesini talep ve dava etmiştir. III....
CEVAP Davalı-davacı kadın vekili, cevap-karşı dava dilekçesinde özetle; davacının evlilik birliği içerisinde eş olarak görevlerini yerine getirmediğini, davacı- karşı davalının evlilik birliği süresi içerisinde cinsel birliktelikten kaçındığını, müvekkilinin bu sorunu çözmek istemesine rağmen davacının yanaşmadığını, 5 yıllık evlilik süresi içerisinde cinsel birlikteliğin 15 i bulmayacak kadar az olduğunu davacının müvekkilini aşağıladığını, psikolojik şiddet ve fiziksel şiddet uyguladığını, davacının bir çok kez müvekkilinin babasını arayıp ''gel kızını al'' dediğini, müvekkiline hakaret ettiğini belirterek evlilik birliğinin temelinden sarsıldığını, bu nedenle asıl davanın reddine, karşı davanın kabulü ile 4721 sayılı Kanun'un 166 ncı maddesinin birinci fıkrası uyarınca evlilik birliğinin temelinden sarsılması nedeniyle tarafların boşanmalarına müşterek çocuk için 1.500,00 TL tedbir ve iştirak nafakası, kadın yararına yasal faizi ile birlikte 200.000,00 TL maddî, 200.000,00 TL manevî...
Aile Mahkemesi'nin 2018/738 esas sayılı dosyası ile birleştirilmesine karar vermiştir. İlk derece mahkemesince yeniden yapılan yargılama neticesinde; kadının açtığı dava ve erkeğin açtığı karşı davanın kabulü ile tarafların evlilik birliğinin sarsılması nedeniyle TMK'nın 166/1....
19/06/2017 tarihinde ihtar talebinde bulunduğu anlaşılmakla TMK'nun 164. madde koşullarının oluşmadığı gibi, aynı davada terk ve evlilik birliğinin sarsılması nedenlerine dayalı boşanma davasının birlikte açılamayacağı, zira davacı, ihtar isteğinde bulunmakla, o tarihten önceki olayları hoşgörü ile karşılamış, aile birliğinin temelli sarsıntıya uğramadığını, ortak hayatın çekilebilir olduğunu kabul etmiş sayıldığı, affedilen ve hoşgörü ile karşılanan olaylara dayanılarak da TMK'nun 166/1- 2. maddesi uyarınca boşanma kararı verilemeyeceği, eşi ile geçinemediğini, birlikte yaşamlarının artık imkansız olduğunu ileri sürerek boşanmak isteyen kişinin, ortak hayatı devam ettirmek üzere eşine ihtarda bulunması da iyiniyetle bağdaşmayacağı gerekçesiyle davacının terk nedeniyle TMK'nun 164. maddesi ve evlilik birliğinin sarsılması nedeniyle TMK'nun 166/1. maddesi uyarınca açılan boşanma davasının reddine, müşterek çocuk yararına dava tarihinden hükmün kesinleşmesi tarihine kadar geçerli olmak üzere...
DAVA Davacı-davalı erkek vekili dava dilekçesinde özetle; tarafların son 1 yıldır ayrı yaşadığını, ortak kullandıkları bilgisayarda kadının eşcinsel ilişki yaşadığına dair fotoğraflar bulunduğunu, bu ilişkinin 2015 yılında bu yana devam ettiğini, kadının ortak haneyi terk ettiğini, kadının erkeğe sürekli küfür ve hakaretler ettiğini iddia ederek, zina sebebi ile mümkün olmadığı taktirde evlilik birliğinin sarsılması nedeni ile tarafların boşanmalarına karar verilmesini talep ve dava etmiştir. II....
AİLE MAHKEMESİ TARİHİ : 19/03/2019 NUMARASI : 2017/793 ESAS 2019/184 KARAR DAVA KONUSU : Evlilik Birliğinin Sarsılması Nedeni İle Karşılıklı Boşanma KARAR : Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen, yukarıda tarihi ve numarası gösterilen kararına karşı, davalı karşı davacı erkek vekili tarafından istinaf başvurusunda bulunulmakla, Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun 353.madde uyarınca duruşma yapılmadan dosya incelendi gereği düşünüldü; TARAFLARIN İDDİA, SAVUNMA İLE YARGILAMA SÜRECİ: Davacı karşı davalı kadın vekili dava dilekçesinde özetle; davalının kusurlu davranışları nedeni ile evlilik birliğinin temelinden sarsıldığını, bu sebeple tarafların boşanmalarına, müşterek çocuğun velayetinin müvekkiline verilmesine, çocuk için 750,00 TL tedbir-iştirak nafakası ile müvekkili lehine dava tarihinden itibaren yasal faizi ile birlikte 50.000,000 TL maddi, 50.000,00 TL manevi tazminata hükmedilmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir....
Mahkemece, davacı tarafın evliliğin akıl hastalığı nedeniyle mutlak butlanına ilişkin talep yönünden verilen kesin süre içerisinde raporun hazırlanması için gerekli müşahadeye alınmaya rıza gösterilmediği, bu nedenle iddiasını ispatlayamadığı gerekçesi ile bu yönden davanın reddine karar verilmiş ise de, evlilik birliğinin sarsılması (TMK m. 166/1) hukuki sebebine dayalı istem hakkında hükümde bir açıklama yapılmamıştır. Dava terditli olarak açıldığına göre, davacının evlilik birliğinin sarsılması sebebine dayalı istemi hakkında olumlu ya da olumsuz bir karar verilmemesi doğru olmayıp, bozmayı gerektirmiştir....