ın annesine karşı saygısızca tavırlar sergilediği, davalıyı sevmediğini söylediği, davalıdan boşanmak istediğini devamlı dile getirdiği, bu davranışları ile evlilik birliğinin temelinden sarsılmasında kusurlu olduğu, davalının ise davacıya fiziksel şiddet uyguladığı, davacıya karşı sadakat yükümlülüğünü ihlal ettiği, davacıya ekonomik şiddet uyguladığı, davalının bu davranışları ile evlilik birliğinin temelinden sarsılmasında kusurlu olduğu, tarafların bunlar dışında dayandıkları vakıaları ispat edemedikleri, davalının kusurlu davranışlarının ağırlığı göz önüne alındığında evlilik birliğinin temelinden sarsılmasında davalının davacıya göre daha ağır kusurlu olduğu” gerekçesiyle asıl davanın kabulüne, tarafların boşanmalarına, karşı davanın reddine, davacı-davalı kadın yararına maddi ve manevi tazminat ile yoksulluk nafakasına hükmedilmiştir....
Birliğin Temelinden Sarsılması nedeniyle boşanmaya karar verilebilmesi için birliğin, ortak hayatı sürdürmeleri kendilerinden beklenmeyecek derecede temelinden sarsıldığının ve birliği temelinden sarsan olaylarda davalının az da olsa kusurlu olduğunun davacı tarafça ispatlanması zorunludur....
DAVA KONUSU : Evlilik Birliğinin Temelinden Sarsılması Nedeni İle Boşanma KARAR : Dairemizce yapılan dosya üzerinden inceleme sonucunda; GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ: İSTEM:Davacı dava dilekçesinde özetle; Davalı ile 1,5 yıllık evli olduklarını, bu evliliklerinden çocuklarının bulunmadığını, davalının aile birliğinin kendisine vermiş olduğu yükümlülükleri yerine getirmemesi, aralarında karakter ve fikir uyuşmazlıklarının bulunması nedeniyle evlilik birliğinin temelinden sarsıldığını, davalının olur olmaz her şeyden bir tartışma çıkardığını, devamlı maddi ve manevi şiddet uyguladığını, davalının tarafına uyguladığı şiddet ve yaralamadan dolayı hakkında uzaklaştırma kararı verildiğini, yine davalının kasten yaralamadan dolayı Ordu Cumhuriyet Başsavcılığı'nda soruşturma dosyası bulunduğunu, evlilik birliğini kurtarmak için araya akrabalarının girmesine rağmen davalı eşinin bir türlü düzelmediğini, davalının tarafına uyguladığı maddi ve manevi şiddetten sonra evlilik birliğinin...
Hukuk Dairesi Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda bölge adliye mahkemesi hukuk dairesince verilen, yukarıda tarihi ve numarası gösterilen hüküm davalı erkek tarafından temyiz edilmekle, evrak okunup gereği görüşülüp düşünüldü: Dava, evlilik birliğinin temelinden sarsılması hukuki sebebine dayalı olarak açılan boşanma istemine ilişkindir. Mahkemece davanın reddine karar verilmiş, bu karara karşı taraflarca istinaf kanun yoluna başvurulmuştur. İstinaf incelemesi yapan bölge adliye mahkemesi davalı erkeğin istinaf talebini hukuki yararı olmadığından bahisle usulden reddetmiş, davacı kadının istinaf talebinin kabulü ile davalı erkeğin evlilik birliğinin temelinden sarsılmasına sebep olan olaylarda tam kusurlu olduğu gerekçesiyle davanın kabulü ile tarafların boşanmalarına ve ferilerine karar verilmiştir....
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ : ...Aile Mahkemesi Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen, yukarıda tarihi ve numarası gösterilen hüküm davacı-karşı davalı erkek tarafından kusur belirlemesi, tazminatlar ve nafakalar yönünden; davalı-karşı davacı kadın tarafından ...ya dayalı dava hakkında karar verilmemesi, tazminat ve nafaka miktarları yönünden temyiz edilmekle, evrak okunup gereği görüşülüp düşünüldü: Davalı-karşı davacı kadın karşı dava dilekçesinde "erkeğin sadakatsizliği, ...sı ve evlilik birliğinin temelinden sarsılması" sebeplerine dayalı olarak boşanma talebinde bulunmuştur. Bu durumda davalı-karşı davacı kadın boşanma sebebi olarak hem ... (TMK.m.161) hem de evlilik birliğinin temelinden sarsılmasını (TMK.m. 166/1) göstermek suretiyle özel ve genel boşanma sebeplerine birlikte dayanmak suretiyle dava açmıştır....
Tüm bu hususlar dikkate alındığında tarafların evlilik birliğinin temelinden sarsılmasında eşit kusurlu oldukları, evlilik birliklerinin fiilen sona erdiği, evliliğin devamında taraflar, müşterek çocuklar ve toplum için korunması gereken bir faydanın kalmadığı anlaşılmakla tarafların davalarının karşılıklı olarak kabulü ile boşanmalarına, müşterek çocuğun velayeti yönünden; tarafların müşterek çocuğunun velayeti, çocuğun baba yanında kalması ve uzman eşliğinde alınan beyanında baba yanında kalmak istediğini söylemesi, alınan uzman raporunda velayetin babaya verilmesinin uygun olacağının belirtilmesi nedeniyle müşterek çocuğun velayetinin babaya verilmesine ve anne ile müşterek çocuk arasında kişisel ilişki kurulmasına, Tarafların evlilik birliğinin temelinden sarsılmasında eşit kusurlu oldukları kanaatine varılmakla karşılıklı olarak maddi manevi tazminat taleplerinin reddine karar verilmiş ve aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur." şeklindeki gerekçe ile "Davacı karşı davalının ve davacı...
Karşı Davacının 4721 Sayılı TMK'nin 166- 1 Maddesi Uyarınca Açtığı Evlilik Birliğinin Temelden Sarsılması Nedeniyle Boşanma Davası Yönünden; Türk Medeni Kanunu'nun 166/1- 2. maddesi uyarınca; boşanma kararı verilebilmesi için evlilik birliğinin, ortak hayatı sürdürmeleri eşlerden beklenmeyecek derecede temelinden sarsıldığının sabit olması gerekir ki, olayımızda taraflar arasında fiziksel şiddet gerçekleşmiş, evlilik birliği temelinden sarsılmış ve TMK.nın 166/1. maddesi koşulları oluşmuştur. Bu halde taraflar arasında ortak hayatı temelinden sarsacak derecede ve birliğin devamına imkan vermeyecek nitelikte bir geçimsizlik mevcut ve sabittir. Olayların akışı karşısında davacı dava açmakta haklıdır....
DAVA Davacı-davalı vekili dava dilekçesinde, evlilik birliğinin erkeğin kusurlu davranışları nedeniyle temelinden sarsıldığını iddia ederek tarafların evlilik birliğinin temelinden sarsılması hukuki nedeniyle boşanmalarına ve kadın eş lehine boşanmanın fer'îlerine hükmedilmesini talep etmiştir. II. CEVAP Davalı-davacı vekili asıl davaya cevap ve karşı dava dilekçesinde, dava dilekçesindeki iddiaların doğru olmadığını, evlilik birliğinin kadının kusurlu davranışları nedeniyle temelinden sarsıldığını ve kadının sadakatsiz olduğunu iddia ederek tarafların evlilik birliğinin temelinden sarsılması ve zina hukuki sebebine dayalı olarak boşanmalarına ve erkek eş lehine boşanmanın fer'îlerine hükmedilmesini talep etmiştir. III....
Uyuşmazlığın çözümü için ilgili yasal düzenlemelerin değerlendirilmesinde yarar vardır. 4721 sayılı Türk Medeni Kanunu (TMK)’nın 166.maddesinin birinci ve ikinci fıkraları; “Evlilik birliği, ortak hayatı sürdürmeleri kendilerinden beklenmeyecek derecede temelinden sarsılmış olursa, eşlerden her biri boşanma davası açabilir. Yukarıdaki fıkrada belirtilen hâllerde, davacının kusuru daha ağır ise, davalının açılan davaya itiraz hakkı vardır. Bununla beraber bu itiraz, hakkın kötüye kullanılması niteliğinde ise ve evlilik birliğinin devamında davalı ve çocuklar bakımından korunmaya değer bir yarar kalmamışsa boşanmaya karar verilebilir…” hükmünü içermektedir. Anılan madde gereğince evlilik birliğinin temelinden sarsılması nedeniyle boşanmaya karar verilebilmesi için başlıca iki şartın gerçekleşmiş olması gerekmektedir. İlki, evlilik birliğinin temelinden sarsılmış olması, diğeri ise ortak hayatın çekilmez hâle gelmiş bulunmasıdır....
Dava; TMK'nın 166/1. maddesi hükmüne dayalı evlilik birliğinin temelinden sarsılması sonucu boşanma istemine ilişkindir. "Öyle ise Türk Medeni Kanununun 166. maddesine göre boşanmayı isteyebilmek için tamamen kusursuz ya da az kusurlu olmaya gerek olmayıp daha fazla kusurlu bulunan tarafın dahi dava hakkı bulunmakla beraber, boşanmaya karar verilebilmesi için davalının az da olsa kusurunun varlığı ve bunun belirlenmesi kaçınılmazdır. Az kusurlu eş boşanmaya karşı çıkarsa bu halin tespiti dahi tek başına boşanma kararı verilebilmesi için yeterli olamaz. Az kusurlu eşin karşı çıkması hakkın kötüye kullanılması niteliğinde olmalı, eş ve çocuklar için korunmaya değer bir yararın kalmadığı anlaşılmalıdır (TMK.md. 166/2). Mevcut olaylara göre evlilik birliğinin devamı eşlerden beklenmeyecek derecede, temelinden sarsıldığı kuşkusuzdur....