Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

Dava ve kaşı dava; boşanma (evlilik birliğinin temelinden sarsılması nedeni ile boşanma (çekişmeli)) istemine ilişkindir. İlk derece mahkemesince yapılan yargılama neticesinde; yargılama sırasında erkeğin vefatı nedeniyle kusur tespiti yapılarak, asıl ve karşı dava yönünden karar verilmesine yer olmadığına karar verilmiş, taraf vekilleri tarafından istinaf kanun yoluna başvurulmuştur....

DAVA KONUSU : Evlilik Birliğinin Temelinden Sarsılması Nedeni İle Boşanma KARAR : Dairemizce yapılan dosya üzerinden inceleme sonucunda; GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ: İSTEM:Davacı vekilinin sunduğu dava dilekçesinde özetle; müvekkili ile davalının 16/07/2021 tarihinde evlendiklerini, müvekkilinin sarf ettiği tüm çaba ve gayrete rağmen evliliği kurtaramadığını, evlilik birliğinin bu karşılıklı hakaret ve tehditlerle temelinden sarsıldığını ve devamında taraflar için bir fayda kalmadığını, bu şartlar altında devam edilmesinin mümkün olmadığını, evliliğin devamında müvekkili için bir fayda kalmadığını, ayrıca davalı tarafın giderek şiddetini artıran olumsuz davranışları nedeniyle de müvekkilinin haklı olarak endişeye kapıldığını, bu nedenlerle müvekkilden evliliği daha fazla sürdürmesi beklenemeyeceğinden tarafların boşanmalarına karar verilmesi en isabetli çözüm yolu olarak belirlendiğini, davalarının kabulü ile evlilik birliğininin devam etmesi yönünde herhangi bir ihtimalin kalmadığı...

Hukuk Dairesi'nin 28/01/2021 tarihli 2019/6604 esas sayılı ilamı) Boşanma kararı verilebilmesi için TMK 166/1- 2 maddesi gereğince evlilik birliğinin ortak hayatı sürdürmeleri eşlerden beklenemeyecek derecede temelinden sarsıldığının ispatlanması gerekeceği, dosya kapsamından doğrudan taraflar arasında evlilik birliğinin davalı kadından kaynaklanan sebepler ile ortak hayatı temelinden sarsacak derecede ve evlilik birliğinin devamına imkan vermeyecek derecede bir geçimsizliği, kabule elverişli ciddi sebep ve deliller tespit edilemediği anlaşılmıştır....

Mahkemece; "Yapılan yargılama sonunda dosyada mevcut bilgi ve belgeler ile tanık anlatımları birlikte değerlendirildiğinde; tarafların 19/10/1992 tarihinde evlendikleri bu evlilikten üç müşterek çocuklarının olduğu, davanın TMK 166/1 maddesi kapsamında evlilik birliğinin temelinden sarsılmasına dayalı boşanma davası olduğu dosya kapsamından anlaşılmıştır....

Dava; TMK'nın 166/1 maddesinde düzenlenen evlilik birliğinin temelinden sarsılması hukuki sebebine dayalı boşanma ve boşanmanın fer'isi niteliğindeki taleplere ilişkindir. Tüm dosya kapsamı değerlendirildiğinde; davacı tarafın verilen süre için eksik gider avansını dosyaya yatırdığı anlaşılmakla, giderlerin süresi içerisinde yatırılması nedeni ile yargılamaya devam edilmesi gerekirken usulden red kararı verilmesi doğru görülmemiştir. (Benzer mahiyette Yargıtay 19....

Dava; şiddetli geçimsizlik nedeniyle boşanma istemine ilişkindir. Tarafların ekonomik ve sosyal durum araştırılması için ilgili kolluğa yazı yazılmış olup, yazı cevabında davacı erkeğin üniversitede öğretim görevlisi olduğunu, üzerine kayıtlı eşi ile birlikte ikamet ettiği dairesinin olduğu, davalı kadının halk eğitim merkezinde öğretmen olduğu, eşine ait evde oturduğu, üzerine kayıtlı herhangi bir mal varlığının bulunmadığının bildirildiği anlaşılmıştır. Boşanma kararı verilebilmesi için TMK 166/1- 2 maddesi gereğince evlilik birliğinin ortak hayatı sürdürmeleri eşlerden beklenemeyecek derecede temelinden sarsıldığının ispatlanması gerekeceği, dosya kapsamından doğrudan taraflar arasında evlilik birliğinin davalı kadından kaynaklanan sebepler ile ortak hayatı temelinden sarsacak derecede ve evlilik birliğinin devamına imkan vermeyecek derecede bir geçimsizliği, kabule elverişli ciddi sebep ve deliller tespit edilemediği anlaşılmıştır....

Dava; evlilik birliğinin temelinden sarsılması nedeniyle boşanma talebine ilişkindir. Tarafların ekonomik ve sosyal durum araştırılması için yazılan müzekkerelere cevap verildiği, verilen cevabi tutanakta davacı kadının, çalışmadığı, geçimine babası ve iki kardeşi ile birlikte sağladığı, onlarla birlikte kaldığının tespit edildiği, davalı kocanın ise işsiz olduğu, ailesinin yanında kaldığı, kirada oturduğu, aylık 500,00.-TL kira ödediğinin tespit edilerek bildirildiği görülmüştür. TMK'nın 166/1- 2 maddesi uyarınca boşanmaya karar verebilmek için taraflar arasındaki evlilik birliğinin temelinden sarsılması ve bu duruma davalının az da olsa kusurlu davranışıyla sebebiyet vermesi gerekir....

SAVUNMA: Davalı cevap dilekçesinde özetle, eşinin beyanlarının tamamının asılsız olduğunu, asıl mağdur olanın kendisi olduğunu, borçları nedeniyle İstanbul'a çalışmak için gittiğini, çalışmalarına karşılık aldığı ücretin bir kısmı ile evinin masraflarını karşıladığını geriye kalanı ile de borçlarını ödemeye çalıştığını, bu süre zarfında eşinin sürekli evi terk ettiğini, defalarca babasının evine giderek eşini getirdiğini, zor zamanlarında eşinin kendisinin yanında olmadığını, bu sebeple evlilik birliğinin temelinden sarsıldığını, müşterek çocuklarının velayetinin kendisine verilerek boşanmalarına karar verilmesini talep etmiştir. İLK DERECE MAHKEMESİ KARAR ÖZETİ: İlk derece mahkemesince, "Dava, taraflar arasındaki anlaşmazlık sebebiyle evlilik birliğinin ortak hayatı sürdürmeleri eşlerden beklenemeyecek derecede temelinden sarsılması hukuksal nedenine dayalı ve TMK m. 166 maddesi kapsamında değerlendirilmesi gereken boşanma davasıdır....

temelinden sarsıldığının ispatlanması gerektiği, dosya kapsamından doğrudan taraflar arasında evlilik birliğinin davalı kocadan kaynaklanan sebepler ile ortak hayatı temelinden sarsacak derecede ve evlilik birliğinin devamına imkan vermeyecek derecede bir geçimsizliği, kabule elverişli ciddi sebep ve deliller tespit edilemediği anlaşılmıştır....

Davalı vekili istinaf başvuru dilekçesinde özetle; yerel mahkemenin evlilik birliğinin sarsıldığı, müvekkilinin kusurlu olduğu, davacının herhangi bir kusuru bulunmadığı yönündeki tespitleri usul ve yasaya aykırı olup, kabulünün mümkün olmadığını, dava konusu olaylar neticesinde, evlilik birliğinin devamı eşlerden beklenemeyecek derecede temelinden sarsıldığı noktası yerel mahkemece hatalı değerlendirildiğini, taraflar arasında davacının yarattığı sorunlar dışında evlilik birliğinin temelinden sarsılmasına neden olacak herhangi bir anlaşmazlık bulunmadığını, kaldı ki müvekkilinin davacıdan kaynaklanan sorunları gidermek için de elinden gelen gayreti gösterdiğini, bu noktada kanaatlerince ortada kurtarılabilir bir evlilik varken boşanma kararının verilmiş olmasının hatalı olduğunu, diğer yandan, kabul anlamına gelmemekle beraber yerel mahkemece evlilik birliğinin temelinden sarsıldığı sonucuna ulaşılması yerel mahkeme kararındaki kanaatin aksine tamamen davacının tutum ve davranışlarından...

UYAP Entegrasyonu