DAVA Davacı-davalı kadın vekili dava ve cevaba cevap dilekçelerinde özetle; erkeğin çocuğa ve kadına karşı ilgisiz olduğunu, çocuğa ve kadına fiziksel şiddet uyguladığını, kadını aldattığını, sorumluklarını yerine getirmediğini, bu nedenle kadının sık sık babasının evinde kaldığını, kadının bileziklerini bankaya koyacağını söyleyerek aldığını geri vermediğini iddia ederek asıl davanın kabulüne karşı davanın reddine, evlilik birliğinin temelinden sarsılması nedeniyle tarafların boşanmalarına, ortak çocuğun velâyetinin anneye verilmesine, kadın ve çocuk yararına ayrı ayrı aylık 500,00 TL tedbir, iştirak ve yoksulluk nafakasına, kadın yararına 20.000,00 TL maddî ve 30.000,00 TL manevî tazminata, ziynet alacağının aynen iadesine aksi takdirde bedeline karar verilmesini talep ve dava etmiştir. II....
AİLE MAHKEMESİ TARİHİ : 03.06.2022 NUMARASI : 2019/1008 ESAS, 2022/577 KARAR DAVA KONUSU : ZİYNET EŞYASI KARAR : Mahalli mahkemece verilen karara karşı davalı karşı davacı kadın tarafından istinaf kanun yoluna başvurulmuş, dosya istinaf incelemesi yapılmak üzere Dairemize gönderilmiş olup, ön inceleme aşaması tamamlandıktan ve incelemenin duruşma yapılmadan karar verilmesi mümkün bulunan hallerden olduğu anlaşıldıktan sonra duruşmasız olarak yapılan inceleme neticesinde, Dosya incelendi; GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ : Davacı karşı davalı erkek vekili dava dilekçesinde özetle; tarafların evlilik birliğinin davalı karşı davacı kadının kusurlu davranışları nedeniyle temelinden sarsıldığını belirterek boşanma ve ferilerine ilişkin talepte bulunmuştur....
Maddi tazminat açısından: TMK 174/1.maddesinde "Mevcut ve beklenen menfaatleri boşanma yüzünden zedelenen kusursuz veya daha az kusurlu taraf, kusurlu taraftan uygun bir miktar maddi tazminat isteyebilir." şeklinde belirtilmiştir. Evlilik birliğinin temelinden sarsılmasında davalı eş mahkememizce tam kusurlu olarak görülmüş olup, davalı eş evlilik birliğinin temelinden sarsılmasına tam kusurlu davranışlarıyla evlilik birliğinin temelinden sarsılmasına sebebiyet vererek davacı kadının mevcut ve beklenen menfaatleri zedelendiği, davalı eşin maddi imkanlarından faydalanamayacağı dikkate alınarak, tarafların ekonomik ve sosyal durumları ve davalının kusurunun ağırlığı dikkate alınarak davacı kadının maddi tazminat talebi kısmen kabul edilmiştir....
AİLE MAHKEMESİ TARİHİ : 08/05/2018 NUMARASI : 2016/378 ESAS- 2018/304 KARAR DAVA KONUSU : Evlilik Birliğinin Temelinden Sarsılması Nedeni İle Boşanma, KARAR : Taraflar arasındaki evlilik birliğinin temelinden sarsılması nedeni ile boşanma ve ziynet eşyası alacağı davasının yapılan açık yargılaması sonucunda ilk derece mahkemesince verilen hüküm süresinde taraf vekilleri tarafından istinaf edilmekle dosya incelendi. GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ : Taraflar arasındaki evlilik birliğinin temelinden sarsılması nedeni ile boşanma ve ziynet eşyası alacağı davasının yapılan açık yargılaması sonucunda ilk derece mahkemesince verilen hüküm süresinde taraf vekilleri tarafından istinaf edilmekle dosya incelendi....
DELİLLER:Tarafların nüfus aile kayıt tablosu, tanık beyanları, yaptırılan zabıta araştırmaları ve dava dosyası. İLK DERECE MAHKEMESİ KARAR ÖZETİ: "Türk Medeni Kanunu'nun 166/1- 2. maddesi uyarınca; boşanma kararı verilebilmesi için evlilik birliğinin, ortak hayatı sürdürmeleri eşlerden beklenmeyecek derecede temelinden sarsıldığının sabit olması gerekir ki, olayımızda davalı erkeğin sadakat yükümlülüğünü ihlal ettiği, ekonomik ve duygusal şiddet uyguladığı, evlilik birliği yükümlülüklerini ihlal ettiği böylelikle tarafların evlilik birliğinin temelinden sarsılmış ve TMK.nın 166/1 maddesi gereğince taraflar arasında ortak hayatı temelinden sarsacak derecede ve birliğin devamına imkan vermeyecek nitelikte bir geçimsizlik mevcut ve sabit olup; taraflar yaşanan bu olaydan sonra ayrı yaşamaya başlamışlar bir daha bir araya gelmemişlerdir. Olayların akışı karşısında davacı dava açmakta haklıdır....
Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; dava dilkçesindek tüm iddiaların mesnetsiz ve asılsız olduğunu, müvekkilinin evlilik birliğinin tüm sorumluluklarını yerine getirdiğini, eşine sadık, bağlı ve hassas bir şekilde işbu evliliği yürüttüğünü, davacının da bildiği gibi, evlilik sürecinden önce işlemiş olduğu suçlardan kaynaklı olarak müvekkilinin ceza evine girdiğini, 2013 yılının 9. ayında tarafların nişanlandığını, nişanlanma ve evlilik arasında geçen sürede, müvekkili kısa bir süreliğine cezaevine girdiğini, davacının tüm bu suçları bilerek ve kabul ederek davalı ile evlenmeyi kabul ettiğini, bu nedenle suç işleme nedeniyle boşanmanın söz konusu olmadığını, , evlilik birliğinin bitimine sebep davalı tarafça verilmediğinden boşanma ve diğer taleplerinin reddine karar verilmesini talep etmiştir....
CEVAP Davalı-davacı erkek vekili cevap ve birleşen dava dilekçesinde;davacı ile son defa altı ... beri birlikte yaşadıkları yerinde Çanakkale olduğunu, davanın yetkili mahkemede açılmadığını, davacı kadın ve ailesinin sürekli maddi taleplerde bulunduklarını, davacı kadının dava dilekçesindeki iddialarının asılsız ve gerçek dışı olduğunu, kadının evlilik birlikteliğinin yüklediği sorumlulukları yerine getirmediğini, davacı kadının intihar ettiğini ve yanındaki defterde "“intiharımdan ve ölümümden eşim sorumludur” diye yazdığını, bu durumun müvekkilinin itibarını zedelediğini iddia ederek tarafların evlilik birliğinin temelinden sarsılması nedeniyle boşanmalarına, erkek yararına 20.000,00 TL manevî tazminata karar verilmesini, kadının açtığı boşanma ve ziynet eşyası taleplerinin reddine hükmedilmesini dava ve talep etmiştir. III....
uyarınca evlilik birliğinin temelinden sarsılması nedeniyle tarafların boşanmalarına karar verilmesini talep etmiştir....
Taraflar hazır bulunup, bizzat anlaştıklarını açıklamaz veya hakim tarafların anlaşmalarını uygun bulmaz ise, taraflardan delilleri sorulup, toplanması sonucunda evlilik birliğinin temelinden sarsılmış olup olmadığının anılan Kanunun 184. maddesi çerçevesinde takdiri gerekirken, davacı asil dinlenilmeksizin vekilinin beyanı ile boşanma hükmü kurulmuş olması usul ve yasaya aykırı bulunmuştur. SONUÇ: Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığının Hukuk Usulü Muhakemeleri Kanununun 427/6. maddesine dayalı kanun yararına bozma isteğinin açıklanan sebeple kabulü ile hükmün sonuca etkili olmamak üzere BOZULMASINA, oybirliğiyle karar verildi. 30/11/2011...
Taraflar hazır bulunup, bizzat anlaştıklarını açıklamaz veya hakim tarafların anlaşmalarını uygun bulmaz ise, taraflardan delilleri sorulup, toplanması sonucunda evlilik birliğinin temelinden sarsılmış olup olmadığının anılan Kanunun 184. maddesi çerçevesinde takdiri gerekirken, davacı asil dinlenilmeksizin vekil beyanı ile boşanma hükmü kurulmuş olması usul ve yasaya aykırı bulunmuştur. SONUÇ: Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığının Hukuk Usulü Muhakemeleri Kanununun 427/6. maddesine dayalı kanun yararına bozma isteğinin açıklanan sebeple kabulü ile hükmün sonuca etkili olmamak üzere BOZULMASINA, oybirliğiyle karar verildi. 30/11/2011...