Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

birliğinin temelinden sarsılmasını gerektiren bir durum söz konusu olmadığını, müvekkilinin evlilik birliğinin normal şekilde devamı için elinden gelen emek ve gayreti gösterdiğini, boşanma davası sürecinde çocuklarına karşı tüm yükümlülükleri eksiksiz yerine getirdiğini, maddi ve manevi tazminat miktarının çok yüksek belirlendiğini, yerel mahkeme kararını kabul etmediklerini belirterek, yerel mahkeme kararının istinaf incelemesi sonucu kaldırılarak, devanın reddine karar verilmesi istemiyle istinaf kanun yolu başvurusunda bulunmuştur....

Evlilik birliğinin temelinden sarsılması nedeni nispi bir boşanma nedeni olduğu için evlilik birliğinin temelinden sarsılıp sarsılmadığını her somut olaya göre hakim takdir eder. Dosya kapsamından eşlerin ayrı yaşadığı böylece evliliğinin fiilen bittiği, evlilik birliğinin temelinden sarsıldığı, evlilik birliğinin devamında taraflar, müşterek çocuklar ve kamu için korunmaya değer bir menfaatin kalmadığı, tarafların yeniden bir araya gelme ihtimallerinin bulunmadığı ve davacı karşı davalının kusurlu olduğu anlaşılmakla davanın ve karşı davanın (boşanma talebi yönünden) kabulüne ve tarafların boşanmalarına karar vermek gerekmiş ve aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur....

Sayın çoğunluk, davalı tarafından açılan karşı boşanma davasının, hem Türk Medeni Kanununun 166'ncı maddesinin (1.) fıkrasında yer alan sebebe, hem de aynı maddenin (4.) fıkrasındaki fiili ayrılık sebebine dayandığını kabul ederek, bu ikinci sebebe dayanan boşanma talebi hakkında olumlu veya olumsuz bir karar verilmesi gerektiğinden bahisle hükmü bozmuş, bozma sebebine göre diğer yönleri incelememiştir. Karşı boşanma davasındaki boşanma talebi “evlilik birliğinin temelinden sarsılmış olması” sebebine dayanmaktadır. Evlilik birliği ister, boşanma sebeplerinden herhangi biriyle açılmış ve reddedilmiş bir davaya bağlı olarak geçen üç yıl içinde ortak hayatın yeniden kurulamamış olması halindeki yasal karine sebebiyle “temelinden sarsılmış sayılsın”; ister reddedilmiş bir boşanma davası bulunmaksızın ortak hayatı sürdürmeleri kendilerinden beklenmeyecek derecede temelinden sarsılmış olsun, her iki halde de davanın temel hukuki sebebi “birliğin temelinden sarsılmış” olmasıdır....

    Kanun koyucu, zinayı özel boşanma sebebi kabul etmekle, bu olayın tek başına evlilik birliğini temelinden sarstığını kabul etmiş, bu halde ayrıca birliğin temelinden sarsılıp sarsılmadığının araştırılmasına gerek görmemiştir. Dolayısıyla, “zinaya” dayanan bir boşanma talebi, “çoğun içinde az da vardır” kuralı gereğince, evlilik birliğinin temelinden sarsılması sebebiyle boşanma isteğini de içerir. Toplanan delillerle gerçekleşen olaylar, zina sebebiyle boşanma kararı verilmesine yeterli değil ise, aynı olaylar yüzünden, evlilik birliği, ortak hayatı sürdürmeleri eşlerden beklenmeyecek derecede temelinden sarsılmış ise, bu sebeple boşanma kararı verilebilir. Buna engel yasal bir hüküm bulunmamaktadır. Davalının gerçekleşen eylemleriyle, taraflar arasında ortak hayatı temelinden sarsacak derecede ve birliğin devamına imkan bırakmayacak nitelikte bir geçimsizlik mevcut ve sabittir. Olayların akışı karşısında davacı dava açmakta haklıdır....

      Genel boşanma sebeplerini düzenleyen ve yukarıya alınan madde hükmü, somutlaştırılmamış veya ayrıntıları ile belirtilmemiş olması nedeniyle evlilik birliğinin sarsılıp sarsılmadığı noktasında hâkime çok geniş takdir hakkı tanımıştır. Bu bağlamda evlilik birliğinin temelinden sarsılması nedeniyle boşanma davası açan davacının, davasının kabul edilerek, boşanma kararı elde edebilmesi için iki koşulun gerçekleştiğini kanıtlamış olması gerekir. Bunlardan ilkinde davacı; kendisinden, evlilik birliğinin devamı için gereken “ortak hayatın sürdürülmesi” olgusunun artık beklenmeyecek derecede birliğin temelinden sarsıldığını, ikinci olarak “temelden sarsılmanın” karşı tarafın kusurlu davranışları sonucu gerçekleştiğini ispatlamak zorundadır....

      kalktığı anlamına geldiğini, evlilik birliğinin sona erdiğini belirterek, tarafların boşanmalarına, 15.000,00....

      Davadan sonra gerçekleşen eylemleri "evlilik birliğinin sona ermesi tarihine kadar yükümlülükler sürer" gerekçesiyle hükme esas alınmaya kalkışılırsa; -Boşanma davasına "sonsuz sayıda" delil listesi sunabilirsiniz, çünkü evlilik sona ermemiştir. -Boşanma davasına temyiz ya da karar düzeltme aşamasında delil sunabilirsiniz, çünkü evlilik sona ermemişt -Boşanma davasına "davanın reddi gerekir" şeklindeki bozma kararına uyulmuş olsa bile delil sunabilirsiniz. Çünkü evlilik sona ermemiştir. Davadan sonra gerçekleşen eylemler hükme esas almaya kalkışılırsa sunulacak her yeni delil listesi ile boşanma davalarının kilitleneceği izahtan varestedir. Boşanma davalarında da "yükümlülüklerin evlilik sona erinceye kadar sürdüğü" gerekçesi evlilik bitene kadar her zaman ve her koşulda delil sunabilirsiniz anlamına gelmektedir....

        HUKUK DAİRESİ DOSYA NO : 2023/207 KARAR NO : 2023/360 T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A İ S T İ N A F K A R A R I İNCELENEN KARARIN MAHKEMESİ : SÜRMENE ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ TARİHİ : 27/12/2022 NUMARASI : 2021/160 ESAS - 2022/283 KARAR DAVA KONUSU : EVLİLİK BİRLİĞİNİN TEMELİNDEN SARSILMASI NEDENİ İLE BOŞANMA KARAR : Taraflar arasındaki davada mahkemece yapılan yargılama sonucunda verilen hüküm aleyhine süresi içerisinde istinaf kanun yolu başvurusunda bulunulmuş olmakla, dosya üzerinden yapılan inceleme sonucunda; GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ: Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; evlilik birliğinin davalının kusurlu eylemleri dolayısıyla sarsıldığını, evlilik süresince davalının kusurlu davranışlarının bulunduğunu, davalının, müvekkilinin maddi ve manevi ihtiyaçları ile ilgilenmediğini, müvekkiline karşı sevgi ve saygı duymadığını, hiçbir zaman müşterek konutlarının olmadığını, evliliğin kurulduğu ilk andan itibaren davalı tarafından müvekkiline karşı psikolojik şiddet uygulandığını...

        Maddesinde düzenlenen zina nedenine dayalı boşanma, bu talebi kabul edilmediği takdirde Türk Medeni Kanunu'nun 166/1 maddesinde düzenlenen evlilik birliğinin temelinden sarsılması nedenine dayalı boşanma istemiştir. Bu tür davalarda; tek dava ancak iki ayrı talep mevcuttur. Zina, mutlak boşanma sebebidir. Zina vakıasının gerçekleşmesi halinde boşanma sebebi gerçekleşmiş sayılır. Zina, olmadığı takdirde evlilik birliğinin temelinden sarsılması hukuki sebebine kademeli olarak dayanılmış ise, zinanın ispatlanması halinde, bu sebeple boşanma kararı verilmesi gerekir. Böyle bir durumda artık genel boşanma sebebinin şartlarının gerçekleşip gerçekleşmediğine bakılmaz ve bununla ilgili ayrıca bir hüküm oluşturulması da gerekmez. Tüm bu açıklamalar ışığında somut olaya bakıldığında, ilk derece mahkemesi hükmünün gerekçe kısmında "......

          AİLE MAHKEMESİ TARİHİ : 15/04/2021 NUMARASI : 2021/113 ESAS - 2021/186 KARAR DAVA KONUSU : BOŞANMA (EVLİLİK BİRLİĞİNİN TEMELİNDEN SARSILMASI NEDENİ İLE BOŞANMA (ANLAŞMALI)) KARAR : Taraflar arasındaki davada verilen karara karşı istinaf yoluna başvurulmakla, 6100 sayılı HMK'nın 352. maddesi uyarınca dosya üzerinde yapılan ön inceleme sonucunda; GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ: Davacı dava dilekçesinde özetle; davalı ile 2011 yılında evlendiklerini, aralarında yaşanan geçimsizliğin yaşantılarını zora sokacak bir hal aldığını ve evlilik birliğinin sürdürülmesi imkansız bir hale geldiğini belirterek, boşanmalarına karar verilmesini talep ve dava etmiştir....

          UYAP Entegrasyonu