Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

' demek suretiyle tehdit ettiği, davacı kadına ise atfı kabil bir kusurun ispatlanamadığı, Gerçekleşen bu duruma göre davacının zina sebebiyle açmış olduğu boşanma davasının hak düşürücü süre nedeniyle reddine ancak tarafların evlilik birliğinin davalı erkeğin tam kusuruyla temelinden sarsıldığı, davacı kadına ise atfı kabil kusurun ispatlanamadığı, tarafları bu aşamadan sonra bir arada yaşamaya zorlamanın artık kanunen de mümkün görülmemesine göre davanın kabulü ile tarafların evlilik birliğinin temelinden sarsılması hukuksal nedeniyle boşanmalarına karar verildiği, tarafların ortak çocuğunun fiilen anne yanında kalıyor olması ve anne yanında kalmaya devam etmesinin gelişimini olumsuz etkileyeceğine dair bir delil bulunmaması ve dosya içerisinde bulunan uzman raporu, nazara alınarak velâyetin anneye verilmesi, baba ile kişisel ilişki kurulması gerektiği, ortak çocuk yararına uygun miktarda tedbir-iştirak nafakası ile kadın yararına dava tarihinden geçerli olmak üzere tedbir- yoksulluk...

    Taraflar arasındaki karşılıklı boşanma davalarından dolayı yapılan yargılama sonunda İlk Derece Mahkemesince erkeğin zina ve haysiyetsiz hayat sürme nedenine dayanan boşanma davalarının reddine, her iki tarafın evlilik birliğinin temelinden sarsılması nedeniyle açtığı boşanma davalarının kabulü ile tarafların boşanmalarına karar verilmiştir. Kararın davalı-davacı erkek vekili tarafından istinaf edilmesi üzerine, Bölge Adliye Mahkemesince başvurunun esastan reddine karar verilmiştir. Bölge Adliye Mahkemesi kararı davalı-davacı erkek vekili tarafından temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü: I....

      Dolayısıyla uzun süreli fiilî ayrılıkları evlilik birliğinin sarsılması nedeni (TMK m. 166/1) saymak, terk hukuki sebebine dayalı boşanma (TMK m. 164) davalarını etkilemez ve bu çözüm yolu terk hukukî sebebine dayalı boşanma davalarının seçeneği (alternatifi) gibi yorumlanamaz. Öte yandan, TMK'nın 166/son maddesinde belirlenen üç yıllık fiilî ayrılık süre koşulu da göz ardı edilmemelidir. Bu nedenle burada evlilik birliğinin temelinden sarsıldığının kabulü için, en az üç yıl ve daha uzun süreli ayrılıkları, çok uzun süreli fiilî ayrılık olarak kabul etmek gerekir. Somut olayda, davacı kadının evlilik birliğinin sarsılması sebebiyle (TMK m. 166/1) boşanma davası açtığı, ilk derece mahkemesince tarafların boşanmalarına karar verildiği, davalı tarafça kararın istinaf edilmesi üzerine, bölge adliye mahkemesince ilk derece mahkemesinin kararı kaldırılarak, davanın reddine karar verildiği anlaşılmaktadır....

        karşı davalı T1 'e karşı açtığı; a)Zina nedeniyle TMK 161 maddesine göre açılan boşanma davasının reddine, b)Evlilik birliğinin temelinden sarsılması nedenine dayalı boşanma davasının kabulü ile tarafların TMK 166/1 maddesi uyarınca boşanmalarına, Davalı karşı davacının velayet isteminin ve velayete bağlı iştirak nafakası isteminin reddine, Davalı karşı davacının tedbir ve yoksulluk nafakası isteminin reddine, Davalı karşı davacının maddi ve manevi tazminat isteminin reddine," karar verilmiştir....

        "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk (Aile) Mahkemesi Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen, yukarıda tarihi ve numarası gösterilen hüküm davalı kadın tarafından temyiz edilmekle, evrak okunup gereği görüşülüp düşünüldü: Dava, erkek tarafından Türk Medeni Kanununun 166/1 maddesinde düzenlenen evlilik birliğinin temelinden sarsılması hukuki nedenine dayalı olarak açılan boşanma davası olup, mahkemece Dairemizin 18.03.2019 tarihli bozma ilamına uyularak yapılan yargılama sonucunda, tarafların yurt dışında boşandıkları ve ... süredir ayrı yaşadıkları, yurda izne geldiklerinde de ayrı evlerde kaldıkları, bu nedenle evlilik birliğinin temelinden sarsıldığı belirtilerek davanın kabulü ile tarafların boşanmalarına karar verilmiş, hüküm davalı kadın tarafından temyiz edilmiştir. Dava evlilik birliğinin temelinden sarsılması hukûki sebebine dayalı boşanma davasıdır (TMK m.166/1)....

          Müvekkilin ziynet eşyalarının akıbeti ile ilgili herhangi bir bilgisi yoktur. 5- Davacı tarafın öfke kontrolü sorunu bulunmaktadır. 6- Zina iddiası tamamen asılsız ve hukuki mesnetten yoksundur. Davacı tarafın aşırı kıskançlık problemi bulunmaktadır. 7- Müvekkilin davacı tarafı darp ettiği iddiası doğru değildir. HUKUKİ SEBEP, DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE : Dava zina olmaz ise evlilik birliğinin temelinden sarsılması nedenine dayalı boşanma ve ferilerine ilişkin, karşı dava ise evlilik birliğinin temelinden sarsılması nedenine dayalı boşanma ve ferilerine ilişkindir. Dairemizce; resen gözetilecek kamu düzenine aykırı haller dışında istinaf sebepleriyle sınırlı olarak yapılan (HMK md. 355) inceleme sonucunda; Dosya incelendiğinde, tarafların 30/01/2019 tarihinde evlendikleri, bu evlilikten müşterek çocuklarının olmadığı görülmüştür....

          AİLE MAHKEMESİ TARİHİ : 02/01/2018 NUMARASI : 2015/140 ESAS - 2018/4 KARAR DAVA KONUSU : Evlilik Birliğinin Temelinden Sarsılması Nedeni İle Boşanma KARAR : Taraflar arasındaki Evlilik Birliğinin Temelinden Sarsılması Nedeni İle Boşanma davasının yapılan yargılaması sırasında, ilk derece mahkemesince verilen karara karşı davacı vekili tarafından, istinaf yoluna başvurulmakla; evrak okunup gereği görüşülüp düşünüldü: İLK DERECE MAHKEMESİ SAFAHATI ; Davacı vekili dava dilekçesinde özet ile; taraflar arasında ki evliliğin davalının " kocasının işi gereği yoğun çalışmasını sorun haline getirip kavga çıkarmak, davacının ailesinin bu evliliği istememesine dayalı tavırlarını sürekli gündemde tutmak, kocasına karşı küfür ve hakaret " ten kaynaklı sorunlu geçtiğini ve son olarak davacının iş yerinin aracını servise bakıma götürdüğünde davalının güvenmeyerek iş yerini arayacağını söylemesi üzerine, davacının bu güvensizlikle evliliğin yürümeyeceğine kanaat getirerek baba evine döndüğünü...

          Asıl dava, zina ve evlilik birliğinin temelinden sarsılması hukuki sebebine dayalı boşanma ve fer'ilerine, karşı dava ise evlilik birliğinin temelinden sarsılması hukuki sebebine dayalı boşanma ve fer'ilerine ilişkindir. Yargıtay bozma ilamı ile sınırlı olarak yapılan istinaf incelemesinde; Yargıtay 2. Hukuk Dairesinin 10/01/2023 tarih, 2022/8742 esas ve 2023/105 karar sayılı ilamıyla; "Davacı-karşı davalı kadın tarafından 4721 sayılı Kanun'un 161 inci ve 166 ncı maddesinin birinci fıkrasına dayalı olarak ayrı ayrı boşanma kararı verilmesi talebi ile boşanma davası açılmış, erkek tarafından 4721 sayılı Kanun'un 166 ncı maddesine dayalı karşı boşanma davası açılmış, İlk Derece Mahkemesince kadının 166ncı maddesinin birinci fıkrasına dayalı boşanma davasının kabulü ile tarafların boşanmalarına karar verilmiş, kadının zinaya dayalı davası ise ispat edilemediği gerekçesiyle reddedilmiş, erkeğin boşanma davasının da reddine karar verilmiştir....

          Davalı-davacı kadının Türk Medeni Kanununun 166. maddesinde yer alan evlilik birliğinin temelinden sarsılması nedenine dayalı bir davası bulunmadığı gibi usulüne uygun olarak yapılmış bir ıslah da bulunmamaktadır. Münhasıran özel boşanma sebebine dayalı olarak açılan bir boşanma davasında genel boşanma sebebine (TMK m.166/2) dayalı olarak karar verilmesi mümkün değildir. Zira hakim tarafların talep sonuçlarıyla bağlıdır (HMK m. 26/1). Ondan fazlasına veya başka birşeye karar veremez. Gerçekleşen duruma göre, mahkemece delillerin zina hukuksal sebebine dayalı dava çerçevesinde değerlendirilerek gerçekleşecek sonucu uyarınca bir karar verilmesi gerekirken, yazılı şekilde hüküm kurulması doğru görülmemiştir....

            İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI İlk Derece Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile; anlaşmalı boşanma davası açılmış ise de, davalı erkeğin akıl hastalığı sebebiyle kısıtlandığı ve vasisinin bulunduğu, bu durumda anlaşmalı boşanmanın gerçekleşemeyeceği, davaya çekişmeli olarak devam edildiği, davacıya dava dilekçesini sunmak üzere süre verildiği, davacı kadının dilekçesinde evlilik birliğinin temelden sarsılması sebebine dayanıldığı, akıl hastalığına yönelik boşanma sebebine ise dayanılmadığı gibi bu yönde ıslahta yapılmadığı, davalı erkeğin akıl hastası olduğu ve dosyadaki bilgi ve belgelerden anlaşıldığı üzere kısıtlandığı, davalının hareketlerinin iradi olmadığı, davalı erkeğe, evlilik birliğinin ortak hayatı sürdürmeleri kendilerinden beklenmeyecek derecede temelinden sarsılmış olması sebebine dayalı boşanma davasında kusur yüklenemeyeceği gerekçesi ile, evlilik birliğinin temelinden sarsılması sebebiyle açılan boşanma davasının reddine karar verilmiştir. IV....

              UYAP Entegrasyonu