nin kardeş olduklarının tespiti istenilmiş; mahkemece, davanın kabulüne dair verilen karar, davaya müdahale talebinde bulunanlar vekili tarafından temyizi üzerine Dairemizce 22.06.2017 gün 2017-1314 Esas 2017-9532 Karar sayılı ilam ile temyiz isteminin süresi geçmiş olduğundan reddine karar verilmiş, davalı müdahiller vekili tarafından kararın düzeltilmesi istenilmiş olmakla dosya yeniden incelendi. Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun 103/1-c maddesi uyarınca nüfus kayıtlarının düzeltilmesine ilişkin davalar adli tatilde görülecek dava ve işlerden olup bunlara ait kararların tebliğinde ve sürelerin işlemesinde 104. madde uygulanmaz. Mahkeme kararı temyiz eden müdahiller vekiline 28.07.2017 günü tebliğ edilmiş, temyiz dilekçesi UYAP üzerinden 11.09.2017 tarihinde gönderilmiş ve 14.09.2017'de temyiz harcı yatırılmıştır....
Mahkemece davalılara ...’ın anne ve baba adı ile soybağının düzeltilmesi için dava açmak üzere bir aylık kesin süre verildiği, bir aylık kesin süre içerisinde soybağı ve nüfus kayıtlarının düzeltilmesi için dava açılmadığı belirtilerek davanın kabulü ile tarafların evliliğinin mutlak butlan nedeniyle iptaline karar verilmiş ise de, davalı ...’ın soybağının ve nüfus kayıtlarının düzeltilmesine ilişkin Ceylanpınar Asliye Hukuk Mahkemesinde 2013/272 esas sayılı dosya ile dava açtığı, yargılamanın devam ettiği anlaşılmaktadır. Bu durumda, soybağı ve kayıt düzeltme davasının sonucu beklenilerek, karar verilmesi gerekirken, yazılı şekilde eksik incelemeye dayalı olarak hüküm kurulması usul ve yasaya aykırı olup, bozmayı gerektirmiştir....
Değerlendirme 1.Hınıs Cumhuriyet Başsavcılığının, nüfus kayıtlarına göre davalıların amca yeğen olarak gözüktüğünü ileri sürerek aralarında evlenme engeli bulunduğundan bahisle evliliğinin mutlak butlanla iptali için iş bu davayı açtığı, Mahkemece, davanın kabulüne ve evliliğin mutlak butlan ile iptaline karar verildiği, ne var ki, davalı ...'nun açtığı nüfus kayıtlarının düzeltilmesi davası sonunda Karşıyaka 1. Asliye Hukuk Mahkemesi'nin 25.10.2011 tarih ve 2011/73 E., 2011/414 K. sayılı ilamıyla; anne adının ..., baba adının Herdem olarak değiştirildiği ve kararın 31.01.2012 tarihinde kesinleştiği, UYAP sistemi üzerinden alınan nüfus kayıt bilgilerinde de belirtildiği şekilde düzeltme yapıldığı anlaşılmıştır....
B.. ve Ark. Taraflar arasındaki nüfus kaydının düzeltilmesine ilişkin davada Büyükçekmece 2. Aile ve Büyükçekmece 2. Asliye Hukuk Mahkemelerince ayrı ayrı görevsizlik kararı verilmesi nedeni ile yargı yerinin belirlenmesi için gönderilen dosya içindeki tüm belgeler incelendi, gereği düşünüldü -K A R A R- Dava, nüfus kayıtlarında anne ve baba adının düzeltilmesi istemine ilişkindir. Aile Mahkemesi, "Davanın, nüfus kaydının tashihine ilişkin olduğu" gerekçesiyle görevsizlik yönünde hüküm kurmuştur. Asliye Hukuk Mahkemesi ise, "Davanın, soy bağının düzeltilmesine ilişkin olduğu ve Aile Mahkemesinin görevli olduğu" gerekçesiyle görevsizlik kararı vermiştir. Somut olayda; davacı, nüfusta baba adının Durmuş, anne adının Kiraz olarak yazıldığını, ancak gerçek ve biyolojik babasının A.. C.., annesinin ise K.. C.....
ın kızı olmadığının tespiti ile nüfus kaydının düzeltilmesi istenilmiştir. Mahkemece davanın reddine karar verilmiş, hüküm davacı vekili tarafından temyiz edilmiştir. Y A R G I T A Y K A R A R I Hukuk Muhakemeleri Kanununun 103/1-c maddesi uyarınca nüfus kayıtlarının düzeltilmesi işleri ve davaları adli tatilde görülecek dava ve işlerdendir. Bu davalara ilişkin kararların tebliğinde ve sürelerinde 104.madde uygulanamaz. Mahkeme kararı davalı vekiline 16.07.2012 günü tebliğ edilmiş olup, 07.09.2012 tarihinde temyiz edilmiştir. Bu durumda HUMK.nun 432. maddesi hükmünde öngörülen 15 günlük temyiz süresi geçmiş bulunduğundan 01.06.1990 gün ve 1989/3 Esas 1990/4 Karar sayılı Yargıtay İçtihadı Birleştirme Kararı uyarınca temyiz isteminin REDDİNE, temyiz peşin harcının istek halinde temyiz edene iadesine, 25.02.2013 gününde oybirliğiyle karar verildi....
Bu durumda, soybağı ihtilafı ortaya çıkmayacağından, açıklanan muhtevadaki davalar, “gerçeğe aykırı beyana dayalı oluşturulan nüfus kayıtlarının düzeltilmesi” davasından ibaret kalacak ve görevli mahkeme, 5490 sayılı Kanunun 36/1-a maddesi uyarınca asliye hukuk mahkemesi olacaktır. Ancak, çocuğun doğduğu tarihte, genetik annenin evli bulunmaması halinde, anne yönünden dava, “Gerçeğe aykırı beyana dayalı oluşturulan nüfus kayıtlarının düzeltilmesi” davası olarak kalmakla birlikte; genetik anne ile evli olmayan genetik baba yönünden, “Babalık karinesi” gerçekleşmediğinden, genetik babanın nüfus kaydına işlenmesi talebi “Soybağı davası” niteliğini kazanacaktır. Bu takdirde ise uyuşmazlığın, 4787 sayılı Kanunun 4. maddesi uyarınca aile mahkemesi tarafından incelenip çözüme kavuşturulması gerekecektir. (Yargıtay HGK 2013/354-1554, 18....
O halde, yukarıda açıklanan ilkeler karşısında dava, “gerçeğe aykırı beyana dayalı oluşturulan nüfus kayıtlarının düzeltilmesi”davasından ibarettir. Bu nedenle uyuşmazlığın, 5490 sayılı Nüfus Hizmetleri Kanununun 36/1-a maddesi uyarınca asliye hukuk mahkemesince çözümlenmesi gerekmektedir. SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle, 6100 sayılı HMK'nın 21 ve 22. maddeleri gereğince ... 1. Asliye Hukuk Mahkemesinin YARGI YERİ OLARAK BELİRLENMESİNE 08/12/2016 gününde oy birliğiyle karar verildi....
Davacının iddiasını subutu halinde davalılar olan kayden baba Halaf ve ana Hadice hakkındaki dava, yanlış veya yanıltıcı beyana dayalı tescile yönelik olduğundan nüfus kaydının düzeltilmesi davasıdır. Yine anasının Tarfa olduğu hakkındaki iddiası da Türk Medeni Kanunu'nun 282. maddesi uyarınca çocuk ile ana arasında soybağı doğumla kurulur hükmü karşısında nüfus kaydının düzeltilmesi davasıdır. Çünkü çocuğun anası, doğuran kadın olduğundan soybağından söz edilemez. Ancak doğuran kadının kim olduğunun tespiti davasına konu olabilir ve nüfus kaydının düzeltilmesi davası niteliğindedir. Hasan ile Tarfa arasında evlilik bulunmadığından ve davacı evlilik dışı çocuk olduğundan Hasan hakkındaki dava ise babalığın tespiti niteliğinde olup Türk Medeni Kanunu'nun 301 ve devamı maddelerinde düzenlenmiştir....
O halde, yukarıda açıklanan şekilde dava, bir kısım talepler yönünden nüfus kayıtlarında düzeltme yapılması ve bir kısım talepler yönünden de soybağını ilgilendirir mahiyette ise, nihai talebi bir bütün oluşturan ve biri hakkında verilecek karar diğerini doğrudan ilgilendiren uyuşmazlığın, bütün olarak özel yetkili aile mahkemesinde çözümlenmesi gerekir. Somut olaya gelince; dosya içinde mevcut nüfus kayıtlarından, anne-baba adının değiştirilmesi talep edilen çocuğun doğum tarihinde, iddia edilen genetik annenin evli olmadığı anlaşılmaktadır. Bu durumda dava, anne adının silinip genetik anne adının yazılması ve kayden baba olan kişinin isminin silinmesi talepleri yönünden “gerçeğe aykırı beyana dayalı oluşturulan nüfus kayıtlarının düzeltilmesi” davası olmakla birlikte, nüfus kaydına genetik baba isminin yazılması yönünden soybağı davası niteliğindedir....
Bu durumda, soybağı ihtilafı ortaya çıkmayacağından, açıklanan muhtevadaki davalar, “Gerçeğe aykırı beyana dayalı oluşturulan nüfus kayıtlarının düzeltilmesi” davasından ibaret kalacak ve görevli mahkeme, 5490 sayılı Kanunun 36/1-a maddesi uyarınca asliye hukuk mahkemesi olacaktır. Ancak, çocuğun doğduğu tarihte, genetik annenin evli bulunmaması halinde, anne yönünden dava, “Gerçeğe aykırı beyana dayalı oluşturulan nüfus kayıtlarının düzeltilmesi” davası olarak kalmakla birlikte; genetik anne ile evli olmayan genetik baba yönünden, “Babalık karinesi” gerçekleşmediğinden, genetik babanın nüfus kaydına işlenmesi talebi “Soybağı davası” niteliğini kazanacaktır. Bu takdirde ise uyuşmazlığın, 4787 sayılı Kanunun 4. maddesi uyarınca aile mahkemesi tarafından incelenip çözüme kavuşturulması gerekecektir (Yargıtay HGK 2013/354-1554, 18. HD 2015/1360-3281, 2015/1591-4537)....