AİLE MAHKEMESİ TARİHİ : 14/02/2019 NUMARASI : 2015/1044 ESAS-2019/203 KARAR DAVA KONUSU : Boşanma KARAR : Taraflar arasındaki davanın yapılan yargılaması sonunda mahalli mahkemece verilen, yukarıda tarihi ve numarası gösterilen hüküm hakkında istinaf talebinde bulunulmakla; GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ: DAVA: Davacı dava dilekçesinde özetle; davalı ile 19/08/1991 tarihinde evlendiklerini, evliliklerinden müşterek bir çocuklarının bulunduğunu, davalının evliliğin üzerine yüklediği sorumlulukları yerine getirmediğini, davalının kendisine kötü davrandığını, hakaret ettiğini, toplum içinde küçük düşürdüğünü ve ilgilenmediğini, davalının kendisini sürekli yalnız bıraktığını, karşılıklı uyuşmazlıkları gidermeye çalıştıklarını ancak başarılı olamadıklarını, davalının kusuru nedeniyle problemler yaşandığını, şiddetli geçimsizlik nedeniyle ortak hayatın çekilmez hale geldiğini, aile büyüklerinin araya girmesiyle evliliği sürdürdüklerini, evliliğin devamını imkansız hale getirecek derecede davalı...
-TL tedbir nafakasının iptali için davalının gerekli kurumlara başvurup bu nafakayı iptal ettireceğinin tespitine, boşanma kararı kesinleştikten sonra davalının evlenmeden önceki soyadını(Çan) kullanacağının tespitine, tarafların karşılıklı olarak birbirlerinden maddi-manevi tazminat, nafaka ve ziynet eşyası talepleri olmadığından bu hususta karar verilmesine yer olmadığına" karar verilmiştir. Davalı vekili istinaf başvuru dilekçesinde özetle; Trabzon 2....
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk (Aile) Mahkemesi DAVA TÜRÜ : Boşanma Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen, yukarıda tarihi ve numarası gösterilen hüküm davacı kadın tarafından temyiz edilmekle, evrak okunup gereği görüşülüp düşünüldü: Mahkemece tarafların evlilik birliğinin temelinden sarsılmasına ilişkin belirli bir hususa rastlanmadığı, davacı tarafından, davalının alkolik olduğu, sürekli kavga çıkardığı ve evliliğin gerektirdiği sorumlulukları yerine getirmediği yönünde iddialarının ispatlanamadığı, davacının tanıklarının davacının annesi ve kardeşleri olması nedeni ile beyanlarının objektif olmayışı, buna göre davalı tarafın evliliğin gerektirdiği sorumlulukları eşi ve çocuğuna karşı yerine getirdiği, alkollü olarak eve geldiği ve tarafların sürekli kavga ettiklerinin ispatlanamadığı, davacının kendi isteği ile ortak hayatı terk ettiği gerekçesiyle boşanma davasının reddine karar verilmiştir....
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Aile Mahkemesi DAVA TÜRÜ :Karşılıklı Boşanma Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen, yukarıda tarihi ve numarası gösterilen hüküm davalı-karşı davacı kadın tarafından her iki dava yönünden temyiz edilmekle, evrak okunup gereği görüşülüp düşünüldü: Anayasanın 141/3. maddesi "bütün mahkemelerin her türlü kararları gerekçeli olarak yazılır" buyurucu hükmünü içermektedir. Hukuk Muhakemeleri Kanununun 297. maddesinde de kararın kapsayacağı hususlar ayrıntılı biçimde belirtilmiş olup, bu maddenin 3. bendine göre mahkeme kararlarında iki tarafın iddia ve savunmalarının özeti, anlaştıkları ve anlaşamadıkları hususlar, çekişmeli konular hakkında toplanan deliller, delillerin tartışılması, ret ve üstün tutulma nedenleri, sabit görülen vakıalarla bunlardan çıkarılan sonuç ve hukuki sebebin açıkça gösterilmesi zorunludur....
I hükmüne göre mevcut veya beklenen menfaatleri boşanma yüzünden zedelenen kusursuz veya daha az kusurlu taraf, kusurlu taraftan uygun bir maddî tazminat isteyebilir. Boşanma (TMK m. 161-166 ) davasında koşulları varsa “hem kadın hem de koca yararına” maddi tazminat (TMK. m. 174 f. I) verilebileceği kuşkusuzdur. Bu çerçevede/kapsamda dava dosyası incelenecek olursa; A) Öncelikle belirtmeliyim ki “mevcut menfaatlerin” boşanma yüzünden zedelenmesi dava dosyasında kanıtlanmış değildir. Bilindiği üzere TMK. m.185-186 hükümleri evliliğin genel hükümleri arasında yer alır. (Ömer Uğur GENÇCAN, 4721 Sayılı Türk Medeni Kanunu, Bilimsel Açıklama-İçtihatlar-İlgili Mevzuat, : I. Cilt (TMK. m. 1-351), Ankara 2004 , Kısaltma: GENÇCAN-TMK, s.1068-1082); Ömer Uğur GENÇCAN, “4721 Sayılı Türk Medenî Kanununa Göre Evliliğin Genel Hükümleri”, Yargıtay Dergisi, Cilt:29, Ocak-Nisan 2003, Sayı:1-2, Sayfa:43-49.)...
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Aile Mahkemesi DAVA TÜRÜ : Karşılıklı Boşanma Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen, yukarıda tarihi ve numarası gösterilen hüküm davacı-davalı erkek tarafından; kusur belirlemesi, velayet, nafakalar, kadın lehine hükmedilen tazminatlar yönünden, davalı-davacı kadın tarafından ise; kusur belirlemesi, tedbir ve iştirak nafakalarının miktarı ile tazminatların miktarı yönünden temyiz edilmekle, evrak okunup gereği görüşülüp düşünüldü: Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle kanuni gerektirici sebeplere ve özellikle mahkemece erkeğe kusur olarak yüklenen fiziksel şiddet vakıasına yönelik olarak tanıklarca hamilelik sırasında gerçekleştiği söylenen fiziksel şiddet eyleminden sonra evliliğin devam ettiği, bu eylemin kadın tarafından affedildiği en azından hoşgörüldüğü, en son gerçekleştiği iddia edilen fiziksel şiddet eylemine yönelik ise tanık beyanlarının duyuma dayalı olduğundan erkeğe...
Hukuk Dairesi DAVA TÜRÜ : Karşılıklı Boşanma Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda bölge adliye mahkemesi hukuk dairesince verilen, yukarıda tarihi ve numarası gösterilen hüküm davacı-karşı davalı erkek tarafından, kusur belirlemesi, kadının kabul edilen karşı davası, reddedilen talepleri ve kadın lehine hükmedilen tazminat yönünden temyiz edilmekle, evrak okunup gereği görüşülüp düşünüldü: Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle kanuni gerektirici sebeplere ve özellikle davacı-karşı davalı erkeğe mahkemece kusur olarak yüklenen sadakatsizlik vakıasından sonra özellikle davalı- karşı davacı kadın tanığı ...beyanı ile de anlaşıldığı üzere evliliğin devam ettiği, bu eylemin kadın tarafından affedildiği veya en azından hoşgörü ile karşılandığı, bu nedenle sadakatsizlik vakıasının erkeğe kusur olarak yüklenemeyeceği, mahkemece davacı-karşı davalı erkeğe yüklenen ve gerçekleşen diğer kusurlu davranışlarına göre boşanmaya sebebiyet veren vakıalarda yine de tam...
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk (Aile)Mahkemesi DAVA TÜRÜ : Karşılıklı Boşanma Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen, yukarıda tarihi ve numarası gösterilen hüküm davacı-karşı davalı erkek tarafından kusur belirlemesi, tazminatlar ve nafakalar yönünden temyiz edilmekle, evrak okunup gereği görüşülüp düşünüldü: 1-Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle kanuna uygun sebeplere ve özellikle delillerin takdirinde bir yanlışlık görülmemesine göre, davacı-karşı davalı erkeğin aşağıdaki bent kapsamı dışında kalan temyiz itirazları yersizdir. 2-Davalı-karşı davacı kadının sigortalı olarak çalıştığına dair kayıtlar bulunduğu gibi, tanıklar da kadının evliliğin başından beri çalıştığını beyan etmişlerdir.Mahkemece kadının sürekli gelir getiren bir işte çalışıp çalışmadığı, gelir elde ediyorsa bu gelirin kendisini yoksulluktan kurtarıp kurtarmayacağı,işten ayrılmış ise hangi tarihte işten ayrıldığı ve kendi rızası...
Davacı erkek 05/12/2018 tarihli ıslah dilekçesi ile "evlenmenin iptali" olarak açılan davayı ıslah ederek davaya TMK.nun 166/1 maddesine dayalı boşanma davası olarak devam etmek istemiştir. Davalı/karşı davacı kadın ıslah dilekçesine karşı 27/03/2019 tarihli dilekçesi ile TMK.nun 166/1 maddesine dayalı boşanma ve ferilerine yönelik karşı dava açmıştır. Kadının karşı davası ile ilgili olarak dilekçelerin karşılıklı verilmesi aşaması tamamlanarak her iki dava yönünden yargılamaya devamla erkeğin boşanmaya ilişkin asıl davasının reddine, kadının 166/1 maddesine dayalı karşı boşanma davasının kabulüne karar verilmiş olup, verilen kararda ve mahkemenin kusur belirlemesinde bir isabetsizlik görülmemiştir....
CEVAP Davalı vekilinin cevap dilekçesinde özetle; davacının iddialarının gerçeği yansıtmadığını, müvekkilinin açtığı davadan taraflar açısından boşanma sebebi ortadan kalktığından, aile bütünlüğünün korunmasını ve müşterek çocukların da üstün yararını düşünerek feragat ettiğini, müvekkilinin eşi ile boşanmak istemediğini, 20 yılı aşkın süredir evli bulunan taraflar arasında her evlilikte olabilecek küçük tartışmalar yaşandığını, davacının genel boşanma sebebine dayanarak davasını açtığını ve özel bir sebebe dayanmadığını, evliliğin temelden sarsıldığına ilişkin somut, detaylı bir iddia sunulmadığını ve boşanmayı gerektirir haklı bir nedenin bulunmadığını, mevcut durumda müvekkilinin, müşterek çocuklar ile aile konutunda ikamet ettiğini belirterek müvekkili aleyhine açılan boşanma davasının reddine karar verilmesini talep etmiştir. III....