Aile Mahkemesinin 2018/89 Esas, 2020/750 Karar sayılı dava dosyasında görülen boşanma davasının reddine karar verildiği, kararın 23.03.2021 tarihinde kesinleştiği, mal rejiminin tasfiyesi kapsamında açılan alacak davasında, mal rejimi sona ermemiş veya evliliğin dolayısıyla mal rejiminin sona ermesini sağlayabilecek boşanma/evliliğin iptali davasının açılmamış olması durumunda davanın görülebilirlik ön koşul yokluğundan usulden reddine karar verilmesi gerektiği, taraflar arasındaki boşanma davasının reddine karar verildiği ve hükmün kesinleştiği, evliliğin devam ettiği ve mal rejiminin sona ermediği gerekçesiyle 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun (6100 sayılı Kanun) 115 inci maddesinin ikinci fıkrası uyarınca usulden reddine karar verilmiştir. IV. İSTİNAF A. İstinaf Yoluna Başvuranlar İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davacı kadın vekili istinaf başvurusunda bulunmuştur. B....
İLERİ SÜRÜLEN İSTİNAF SEBEPLERİ : Karar davalı davacı vekili tarafından asıl davanın kabulüne, birleşen davanın reddine, kusura, aleyhe hükmedilen tedbir ve yoksulluk nafakası miktarlarına, aleyhe tazminata hükmedilmesine, evliliğin iptaline dair hüküm kurulmamasına yönelik olarak istinaf edilmiştir. DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ ve HUKUKİ SEBEPLER : Dava TMK'nun 166/1 maddesi gereğince açılmış şiddetli geçimsizlik nedeniyle evlilik birliğinin temelinden sarsılması hukuki nedenine dayalı boşanma davası birleşen dava ise evliliğin iptali olmadığı takdirde şiddetli geçimsizlik nedeniyle boşanma istemine dairdir....
Direnme yolu ile Hukuk Genel Kurulu önüne gelen uyuşmazlık; davalı hakkında düzenlenen İstanbul Adli Tıp Kurumu’nun 30.04.2014 tarihli raporu uyarınca davacının mutlak butlan hukuksal sebebine dayalı evliliğin iptali davasının kabul edilmesinin gerekip gerekmediği noktasında toplanmaktadır. III. GEREKÇE 11. Uyuşmazlığın çözümü bakımından ilgili yasal düzenleme ve kavramların açıklanmasında yarar görülmektedir. 12. Bilindiği üzere boşanma; hukuken geçerli olan bir evliliğin kanundaki şartların gerçekleşmesi hâlinde mahkeme kararı ile sona erdirilmesini ifade etmekte iken, evlenmenin butlanı; kanun tarafından aranan geçerlilik koşullarını taşımayan bir evliliğin mahkeme kararıyla sona erdirilmesini ifade etmektedir. 13. Evlenme, Türk Medeni Kanunu açısından karşı cinsten iki insanın evlendirmeye yetkili memur önünde karşılıklı ve birbirine uygun irade beyanlarını açıklaması ile oluşur (TMK m.142)....
"İçtihat Metni" MAHKEMESİ :Aile Mahkemesi DAVA TÜRÜ :Boşanma Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen, yukarıda tarihi ve numarası gösterilen hüküm temyiz edilmekle, evrak okunup gereği görüşülüp düşünüldü: Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle kanuni gerektirici sebeplere ve özellikle "evliliğin iptali" talebiyle açılan davanın, davacı tarafından 11.02.2013 tarihli dilekçe ile ıslah edilerek boşanma davasına dönüştürüldüğü ve dava da ıslah edilmiş şekliyle görüldüğü halde, karar başlığında davanın "evlenmenin butlanı" olarak nitelendirilmesi maddi hata olup mahallinde düzeltilmesinin mümkün bulunmasına ve boşanma davasının kabulünü gerektirir koşulların oluşmadığının da anlaşılmasına göre, yerinde bulunmayan temyiz itirazlarının reddiyle usul ve kanuna uygun olan hükmün ONANMASINA, aşağıda yazılı harcın temyiz edene yükletilmesine, peşin alınan harcın mahsubuna ve 119.00 TL. temyiz başvuru harcı peşin alındığından...
O halde, evliliğin iptali nedeniyle yoksulluğa düşeceği anlaşılan davalı birleşen davanın davacısı kadın yararına geçimi için uygun miktarda yoksulluk nafakası takdiri gerekirken, isteğin reddi doğru görülmemiştir. 3-Davalı birleşen davanın davacısı ... da,evliliğin iptali davasının kabul edilmesi nedeniyle kendisini vekille temsil ettiren davalı birleşen davanın davacısı kadın yararına vekalet ücretine hükmedilmesi gerekirken, yazılı şekilde davalı birleşen davanın davalısı erkek yararına vekalet ücretine hükmedilmesi doğru görülmemiştir....
İLK DERECE MAHKEMESİ KARARININ ÖZETİ: İlk derece mahkemesi; davacının, evliliğin mutlak butlan sebebiyle iptali talebinin reddine, davacının Türk Medeni Kanunu’nun 166/1. maddesi uyarınca boşanma davasının kabulü ile tarafların boşanmalarına, müşterek çocuğun velayetinin anneye bırakılmasına, müşterek çocuk ile baba arasında kişisel ilişki tesisine, tedbir, iştirak ve yoksulluk nafakası talebinin reddine, kadın yararına 10.000,00 TL maddi ve 10.000,00 TL manevi tazminata hükmetmiştir. İSTİNAF SEBEPLERİ: Davacı kadın vekili; nafaka taleplerinin reddine yönelik, davalı koca vasisi ise; dava dilekçesi ve eklerinin tarafına usulüne uygun tebliğ edilmediğini belirterek istinaf talebinde bulunmuştur. İSTİNAF SEBEPLERİNİN İNCELENMESİ VE GEREKÇE: Dava; terditli olarak öncelikle mutlak butlan sebebiyle evliliğin iptali, bu talep yerinde görülmez ise evlilik birliğinin sarsılması sebebiyle boşanma istemine ilişkindir....
DAVA TÜRÜ : Karşılıklı Boşanma Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda bölge adliye mahkemesi hukuk dairesince verilen, yukarıda tarihi ve numarası gösterilen hüküm temyiz edilmekle, evrak okunup gereği görüşülüp düşünüldü: 1-Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle kanuna uygun sebeplere ve özellikle delillerin takdirinde bir yanlışlık görülmemesine göre, davacı-karşı davalı erkeğin tüm temyiz itirazları yersizdir. 2-Davalı-karşı davacı kadının temyiz itirazlarının incelenmesine gelince; a)Bölge Adliye Mahkemesince kadına kusur olarak yüklenen “hastalığını evlilik öncesi eşinden sakladığı” vakıasının boşanma sebebi olarak kabulü mümkün olmayıp, evliliğin iptali sebebidir. Bu husus gözetilmeden, kadına kusur yüklenilmiş olması doğru değildir....
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Aile Mahkemesi DAVA TÜRÜ : Karşılıklı Boşanma Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen, yukarıda tarihi ve numarası gösterilen hüküm davacı-karşı davalı erkek tarafından, kadının kabul edilen boşanma davası ile kusur belirlemesi yönünden, davalı-karşı davacı kadın tarafından ise, erkeğin kabul edilen davası ile kusur belirlemesi ve reddedilen tazminat talepleri yönünden temyiz edilerek; temyiz incelemesinin duruşmalı olarak yapılması istenilmekle; duruşma için belirlenen 17.10.2016 günü duruşmalı temyiz eden davacı-davalı ... vekili Av. ... ile karşı taraftan temyiz eden davalı-davacı ... vekili Av. ... geldiler. Gelenlerin konuşması dinlendikten sonra işin incelenerek karara bağlanması için duruşmadan sonraya bırakılması uygun görüldü....
Mahkemece yapılan yargılama sonucunda;"Asıl davanın KABULÜNE, taraflar arasındaki evliliğin TMK m.149 gereğince yanılmadan kaynaklı nisbi butlan sebebiyle İPTALİNE, Davalı - karşı davacı kadının açmış olduğu karşı boşanma davası hakkında taraflar arasındaki evliliğin nisbi butlan sebebiyle iptaline karar verilmiş olması sebebiyle KARAR VERİLMESİNE YER OLMADIĞINA," karar verilmiş ise de: Yukarıda açıklandığı gibi şartları oluşmayan butlan davasının reddine karar verilmesi gerekirken kabul kararı verilmesi doğru görülmemiştir. Butlan davasının kabulüne karar verildiği için davacı kocanın boşanma talebi ile davalı kadının boşanmaya yönelik karşı davasında, boşanma taleplerine ilişkin bir değerlendirilmediğinin yapılmadığı anlaşılmaktadır. O halde mahkemece yapılacak iş tarafların boşanma taleplerinin, toplanan deliller ve dinlenen tanık beyanları değerlendirilerek oluşacak sonucu uyarınca bir karar vermekten ibarettir....
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ ve GEREKÇE : Taraflar arasında davacının evliliğin nispi butlan ile olmadığı takdirde TMK'nun 166/1 maddesi gereğince boşanmaya ilişkin, davalı da evlilik birliğinin temelden sarsılması nedeni ile TMK'nun 166/1 maddesine dayalı dava açtıkları, karşılıklı boşanma davalarının mahkeme tarafından tefrik edilerek, ayrı dosyada karar verildiği, evliliğin nispi butlanına ilişkin davacı T1 talebi yönünden elde ki dosyada deliller toplanarak, hüküm kurulduğu anlaşılmaktadır. Re'sen kamu düzenini gerektirin haller ile davacının istinaf sebepleri ile sınırlı olarak yapılan inceleme sonunda; İlk derece mahkemesince uygulanan usul hükümlerinde ve kanun maddesinde hata edilmediği, gerekçeli karar yazımının doğru olduğu ve bir hata yapılmadığı anlaşılmaktadır. Tarafların dava ehliyeti mevcut olup, taraf teşkili sağlanmış ve delilleri de toplanmıştır. Davacı dilekçesi ile TMK'nun 149 ve 150. Maddelerine göre evliliğin iptalini istemiştir....