"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Aile Mahkemesi DAVA TÜRÜ : Evlenmenin Butlanı Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen, yukarıda tarihi ve numarası gösterilen hüküm davalılardan ... ve ... tarafından temyiz edilmekle, evrak okunup gereği görüşülüp düşünüldü: Dava, evliliğin mutlak butlan sebebiyle iptali isteğine ilişkin olup, kamu adına Cumhuriyet Savcılığı tarafından re'sen ikame edilmiştir. Dairemizin 16.11.2017 tarihli iade ilamı ile kararın ve davalıların temyiz dilekçesinin Cumhuriyet Savcılığına Tebligat Kanunu'nun 43'ncü maddesi gereğince tebliğine karar verilmiş, iade sonrası mahkemece karar ve temyiz dilekçesi Tebligat Kanunu'na (m.43) aykırı olarak yazı işleri müdürlüğüne tebliğ edildiği gibi mazbatada tebliğ memurunun adı, soyadı da bulunmamaktadır (Teb. K. m.23). Yapılan tebligat usulsüzdür....
DAVA TÜRÜ :Evlenmenin İptali Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen, yukarıda tarihi ve numarası gösterilen hüküm temyiz edilmekle, evrak okunup gereği görüşülüp düşünüldü: Dava, Cumhuriyet Savcısı tarafından açılan evlenme engeli bulunan şahısların (TMK.md.129), evliliğinin Türk Medeni Kanununun 145/4. maddesi gereğince mutlak butlan sebebiyle iptaline ilişkin olup, nüfus kaydının düzeltilmesi niteliğinde bulunmadığı gibi, dava sonucu verilecek iptal hükmünün nüfusa tescil edilecek olması da nüfus idaresinin hasım olarak gösterilmesini gerektirmez. Açıklanan bu nedenle, açılan bu davada pasif husumet ehliyeti bulunmayan Nüfus Müdürlüğü'nün, davanın esası hakkında temyiz talebinde bulunmakta hukuki yararı olmadığından temyiz talebinin reddine karar vermek gerekmiştir. SONUÇ: Temyiz edilen hükmün yukarıda gösterilen sebeple davalı ...'...
DAVALI-DAVACI DAVA TÜRÜ :Evlenmenin İptali-Nafaka Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen ve yukarıda tarih numarası gösterilen hüküm her iki dava yönünden temyiz edilmekle evrak okunup gereği görüşülüp düşünüldü. Dosyadaki yazılara kararın dayandığı delillerle kanuna uygun sebeplere ve özellikle delillerin takdirinde bir yanlışlık görülmemesine göre yerinde bulunmayan temyiz isteğinin reddiyle usul ve kanuna uygun olan hükmün ONANMASINA, aşağıda yazılı onama harcının temyiz edene yükletilmesine, peşin alınan harcın mahsubuna ve 73.90 TL. temyiz başvuru harcı peşin alındığından başkaca harç alınmasına yer olmadığına, işbu kararın tebliğinden itibaren 15 gün içinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere oyçokluğuyla karar verildi. 27.10.2011 (prş) KARŞI OY YAZISI Türk Medeni Kanununun 149/2. maddesinde yer alan nispi butlan sebebi gerçekleşmiştir. Evliliğin iptaline karar verilmesi gerekir. Hüküm bozulmalıdır....
Gerçekleşen bu durum karşısında fiili ayrılık (TMK madde 166/4) sebebine dayalı davacı-karşı davalı erkek tarafından açılan boşanma davasının kabulü gerekirken, yazılı şekilde reddi usul ve yasaya aykırı olup bozmayı gerektirmiştir. SONUÇ: Temyiz edilen hükmün yukarıda gösterilen sebeple BOZULMASINA, bozma sebebine göre yeniden hüküm kurulması gerekli hale gelen kadının davasına yönelik temyiz itirazlarının incelenmesine şimdilik yer olmadığına, temyiz peşin harcının istek halinde yatırana geri verilmesine, işbu kararın tebliğinden itibaren 15 gün içinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere oybirliğiyle karar verildi. 12.03.2018(Pzt.)...
Türk Medeni Kanunu'nun 160. madde hükmü: “Evlenmenin butlanı davasında, yetki ve yargılama usulü bakımından boşanmaya ilişkin hükümler uygulanır.“, aynı kanunun 168. Madde hükmü: “Boşanma ve ayrılık davalarında yetkili mahkeme, eşlerden birinin yerleşim yeri veya davadan önce son defa altı aydan beri birlikte oturdukları yer mahkemesidir.“ şeklindedir. Somut olayda; Dava, evlenmenin butlanı davası olup yetki yönünden boşanmaya ilişkin kanun hükümleri uygulanacaktır. Türk Medeni Kanunu'nun yukarıdaki madde hükümlerine göre yetkili makeme davalıların nüfusa kayıtlı olduğu yer mahkemesi değil,davalıların yerleşim yeri mahkemesidir. Ağrı ili davalıların nüfusa kayıtlı olduğu yerdir. Davalıların mernis adreslerinin ve her iki mahkeme tarafından yapılan yargılama sırasındaki davalılara yapılan tebliğlerdeki adresin ... olduğu görülmekle, her iki davalının da yerleşim yerinin Nazilli ili olduğu anlaşılmaktadır....
AİLE MAHKEMESİ TARİHİ : 22/09/2021 NUMARASI : 2020/373 ESAS 2021/1369 KARAR DAVA KONUSU : Boşanma (Fiili Ayrılık Nedenine Dayalı Boşanma) KARAR : Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen yukarıda tarihi ve numarası gösterilen hüküm istinaf edilmekle, dosya incelendi. GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ: TARAFLARIN İDDİA VE SAVUNMALARININ ÖZETİ: Dava dilekçesi; Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; tarafların 27/09/2005 tarihinde evlendiklerini, müşterek 2 çocuklarının bulunduğunu, müvekkilinin 24/08/2015 tarihinde İskenderun 1.Aile Mahkemesinin 2015/519 esas sayılı dosyası ile boşanma davası açtığını, davanın reddedildiğini ve kararın 10/01/2017 tarihinde kesinleştiğini, red kararının kesinleşmesinden bu yana 3 yıl geçtiğini ve tarafların tekrar bir araya gelmediklerini belirterek, TMK'nın 166/son maddesi gereğince tarafların boşanmalarını ve yargılama giderleri ile vekalet ücretinin davalıya yükletilmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir....
Fiili ayrılık vakıası tek başına boşanma nedeni sayılamayacağı gibi, terk hukuki sebebine dayalı olarak açılmış bir dava da bulunmamaktadır. Davalı erkeğin duruşmada dinlenen tanığının beyanları esas alınarak davacı kadına kusur yüklenmesi de mümkün değildir. Bu durumda tarafların, dosya kapsamına göre birliğin sarsılmasına neden olacak herhangi bir kusurları bulunmamakta olup her ne kadar davanın reddi gerekirken boşanmaya karar verilmesi doğru değil ise de, boşanma hükmü temyiz edilmeyerek kesinleştiğinden bu husus bozma sebebi yapılmamış sadece yanlışlığa değilmekle yetinilmiştir. 2-Davacı kadının temyiz itirazlarının incelenmesine gelince; a)Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle kanuna uygun sebeplere ve özellikle delillerin takdirinde bir yanlışlık görülmemesine göre, davacı kadının aşağıdaki bendin kapsamı dışında kalan temyiz itirazları yersizdir. b)Yukarıda 1. bentte belirtildiği üzere boşanmaya sebebiyet veren olaylarda iki tarafın da kusuru bulunmamaktadır....
Türk Medeni Kanununun 166/4. maddesinde yer alan fili ayrılık sebebiyle boşanma kararı verilebilmesi için, daha önce boşanma sebeplerinden herhangi biriyle açılmış olan boşanma davasının reddine karar verilmiş ve bu kararın kesinleştiği tarihten başlayarak üç yıl geçmiş ve bu süre içinde her ne sebeple olursa olsun ortak hayatın yeniden kurulamamış olması gerekir. Türk Medeni Kanununun 166/son maddesine dayalı davada tarafların kusur durumları belirlenirken, daha önce taraflar arasında görülüp kesinleşen boşanma davalarında belirlenen kusur durumları yanında fiili ayrılık süresinde gerçekleşen kusurlu davranışların da dikkate alınması gerekir....
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Aile Mahkemesi DAVA TÜRÜ : Evlenmenin Butlanı Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen, yukarıda tarihi ve numarası gösterilen hüküm davacı tarafından temyiz edilmekle, evrak okunup gereği görüşülüp düşünüldü: Dava, evliyken, yeniden evlenen kişinin ikinci evliliğinin mutlak butlan sebebiyle (TMK m. 145/1) iptali isteğine ilişkin olup, Cumhuriyet savcısı tarafından 27.05.2014 tarihinde re'sen açılmıştır. Cumhuriyet savcısı, Kanunda açıkça öngörülen hallerde hukuk davası açar veya açılmış olan hukuk davasında taraf olarak yer alır (HMK m. 70/1). Mutlak butlan davası açma Cumhuriyet savcısı için bir görev olduğundan (TMK m. 146/1), duruşmalarda hazır bulunması gereği de görevin doğal sonucu olarak bir zorunluluktur....
Fiili ayrılık nedenine dayalı bu boşanma davasında boşanma kararı için kusur araştırılması gerekmez. Kusur, boşanmanın eki olan nafaka ve tazminat taleplerinin değerlendirilmesinde bir unsur olarak araştırılması gerekir. (Yargıtay 2HD. 2011/13318 E. 2012/10996 K.) Tarafların retle sonuçlanan önceki boşanma davasında, davacının beyanlarından evlilik birliğinin temelinden sarsıldığının kabul edilmesinin mümkün olmadığı gerekçesiye davanın reddine karar verilmiş, önceki davada herhangi bir kusur belirlemesi yapılmadığı anlaşılmıştır. Boşanmanın eki olan maddi ve manevi tazminatlar ise kusurlu olan taraftan istenebilir (TMK. md. 174/1- 2)....