Ancak; 4721 Sayılı Türk Medeni Kanununun 187. maddesi hükmü uyarınca kadın, evlenmekle kocasının soyadını alır; ancak evlendirme memuruna veya daha sonra nüfus idaresine yapacağı yazılı başvuruyla kocasının soyadı önünde önceki soyadını da kullanabilir. Somut olayda davacı kadının evlenmekle kocası ...'un soyadını almış olup, evlilik birliği sürdükçe ve kocası soyadını değiştirmiş olmadıkça kadın kocasının bu soyadını taşımak durumundadır. Saptanan bu durum karşısında davacının kendiliğinden evlenmekle aldığı soyadını değiştirme hakkı bulunmadığından mahkemece davanın davacı ... yönünden reddine karar verilmesi gerekirken kabulü yolunda hüküm kurulması doğru görülmemiştir. Bu itibarla yukarıda açıklanan esaslar gözönünde tutulmaksızın yazılı şekilde hüküm tesisi isabetsiz, temyiz itirazları bu nedenlerle yerinde olduğundan kabulü ile hükmün HUMK.nun 428.maddesi gereğince BOZULMASINA, 02.04.2015 gününde oybirliğiyle karar verildi....
Taraflar arasında İlk Derece Mahkemesinde görülen ve istinaf incelemesinden geçen karşılıklı boşanma ve eşin soyadını kullanmasına izin davasında verilen karar hakkında yapılan temyiz incelemesi sonucunda, Dairece Bölge Adliye Mahkemesi kararını, kadının kabul edilen eşinin soyadını kullanmasına izin davasında kadın için hükmedilmeyen vekâlet ücretine ilişkin istinaf başvurusunun incelenmeksizin hatalı istinaf sınırlaması ile yazılı şekilde hüküm kurulduğu gerekçesiyle bozulmasına karar verilmiştir. Bölge Adliye Mahkemesince bozmaya uyularak yeniden yapılan yargılama sonucunda; eşin soyadını kullanmasına izin davası yönünden tarafların istinaf başvurularının esastan reddine karar verilmiştir....
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Aile Mahkemesi DAVA TÜRÜ : Boşanma - Kadının Kocanın Soyadını Kullanmaya İzin Verilmesi KARAR DÜZELTME İSTEYEN : Davalı Yukarıda tarihi, konusu ve tarafları gösterilen hükmün; onanmasına dair Dairemizin 20/11/2018 gün ve 2018/1584-2018/13172 sayılı ilamıyla ilgili davalı tarafından karar düzeltme isteminde bulunulmakla, evrak okundu, gereği düşünüldü; 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu 1.10.2011 tarihinde yürürlüğe girmiş ise de, bu Kanuna 6217 sayılı Kanunla ilave edilen geçici 3. maddenin (1.) bendinde, Bölge Adliye Mahkemelerinin göreve başlama tarihinden önce verilen kararlar hakkında, kesinleşinceye kadar 1086 sayılı Kanunun 26.09.2014 tarihli ve 5236 sayılı Kanunla yapılan değişiklikten önceki 427 ila 454. madde hükümlerinin uygulanmasına devam olunacağı hükme bağlandığından, karar düzeltme talebinin incelenmesi gerekmiştir....
in de nikahla birlikte "...." soyadını kullanmaya başladığı anlaşılmakla 4721 sayılı Türk Medeni Kanunu'nun 187. ve 5490 sayılı Nüfus Hizmetleri Kanunu'nun 36. maddeleri gereğince evli kadının resmi nikahlı kocasının soyadını alması işleminin nüfus idaresine verilmiş idari bir görev olduğu gözetilerek dava dilekçesinin HMK'nun 2. maddesinin birinci fıkrası uyarınca görev yönünden reddine karar verilmesi gerekirken, davaya bakılıp yazılı gerekçe ile işin esası hakkında ret kararı verilmiş olması yerinde değil ise de, sonucu itibariyle doğru olan ret kararının gerekçesi yukarıdaki gibi değiştirilerek ONANMASINA, 21.10.2013 gününde oybirliğiyle karar verildi....
Davacı boşandığı eşinin soyadı olan “Sarıçiçek” soyadını almak ve nüfus kaydını bu şekilde düzeltilmesini istemektedir. Yasa koyucu boşanma durumunda; boşanmanın hukuksal sonucu olarak, kadının evlenmeden önceki soyadını yeniden alacağını öngörmüştür (TMK.md.173/1). Bu kural kamu düzeni gereğince konulmuş bir emredici hukuk kuralıdır. Bu kuralın tek istisnası hakimin boşanan kadına boşandığı eşin, soyadını taşımaya izin vermesidir (TMK.md.173/2). Yasanın bir emredici hukuk kuralıyla yasakladığı sonucu bir başka yasal olanakla sağlanmak istenmesi “yasaya karşı hile” olup; hukuk düzenince korunamaz....
O halde, idrak çağında bulunan ortak çocuğun anne soyadını kullanma konusundaki görüşü alınarak ve toplanan diğer delillerle birlikte değerlendirilerek, anne soyadını kullanmaya izin konusunda bir karar verilmesi gerekirken; bu hususta eksik incelemeyle hüküm tesisi usul ve yasaya aykırı bulunmuş bozmayı gerektirmiştir. SONUÇ: Temyiz edilen hükmün yukarıda gösterilen sebeple BOZULMASINA, temyiz peşin harcın istek halinde yatırana geri verilmesine, dosyanın ilgili bölge adliye mahkemesi hukuk dairesine gönderilmesine oybirliğiyle karar verildi. 23.06.2021 (Çrş.)...
Boşanma halinde kadın, evlilik ile kazandığı kişisel durumunu korur, ancak evlenmeden önceki soyadını yeniden alır. Kadının boşandığı kocasının soyadını kullanmakta menfaati bulunduğu ve bunun kocaya bir zarar vermeyeceği ispatlanırsa, istemi üzerine hakim, kocasının soyadını taşımasına izin verir (TMK.md.173) Boşanan kadının, evliliğin sona ermesinden sonra kocasının soyadını taşımasına imkan tanıyan bu hükmün amacı, kadının sosyal durumunu korunmasını sağlamaktır. Bir başka ifade ile kadın evlilik soyadı ile tanınmış ve isim yapmış ise kocanın soyadını kullanmakta menfaati olduğunun kabulü gerekir. Toplanan delillerle davacının boşandığı kocasının soyadını kullanmakta menfaati bulunduğu kanıtlanamamıştır. İsteğin reddi gerekirken yazılı şekilde kabulü doğru bulunmamıştır....
AİLE MAHKEMESİ TARİHİ : 29/04/2022 NUMARASI : 2021/630 ESAS, 2022/272 KARAR DAVA KONUSU : Evlenen Kadının Önceki Soyadını Kullanmasına İzin Verilmesi KARAR : Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen, yukarıda tarihi ve numarası gösterilen karara davalı T2 tarafından istinaf başvurusunda bulunulmakla, HMK'nın 353/1- b-1- son cümle uyarınca duruşma yapılmadan dosya incelendi gereği düşünüldü; TARAFLARIN İDDİA VE SAVUNMALARININ ÖZETİ: Davacı dava dilekçesinde özetle; davalı ile 01/11/2020 tarihinde evlendiği ve davalının soyadını aldığı, 10 yıldır kamu görevlisi olarak çalıştığı, her ortamda kızlık soyadı ile anılmaya devam ettiği, davalı ile aralarında devam eden boşanma davasının bulunduğu, AİHM ve Yargıtay Hukuk Genel Kurulu kararları dikkate alınarak evlilik ile edindiği soyadının iptaline karar verilmesini talep ve dava etmiştir....
Ancak davalı karşı davacı, dava dilekçesinde boşanma ve boşanma halinde kocasının soyadını taşımasına izin verilmesini de istemiştir (TMK.md.173). Boşanma halinde kocasının soyadını taşımasına izin verilmesi isteği boşanmanın eki niteliğinde olmadığından, ayrı harca tabidir. Kaldı ki; davalı karşı davacı tarafından boşanma davası yönünden de peşin harç yatırılmamıştır. Yatırılan başvurma harcının tüm talepleri kapsadığı gözönüne alınarak, boşanma ve kocasının soyadını taşımasına izin verilmesi isteği ile ilgili maktu peşin harçların tamamlattırılması (Harçlar Kanunu m. 30- 32), harç tamamlandığı takdirde bu taleplere yönelik delillerin değerlendirilmesi ve sonucuna göre hüküm kurulması gerekmektedir. Harç tamamlattırılmadan müteakip işlemlerin yapılamayacağı anlaşılmakla; harç alınmadan karşı boşanma ve kocasının soyadını taşımasına izin verilmesi isteği ile ilgili karar verilmesi doğru değildir....
Durum böyle iken mahkemece sadece bozma sonrası yapılan yargılama giderleri gözetilerek hüküm tesisi gerektiği halde, kesinleşmiş olan vekalet ücreti yönünden de, davacı kadın yararına yazılı şekilde hüküm tesisi hatalı olduğu gibi, davacı kadının davalının soyadını kullanmaya izin talebi de reddedildiğine göre, kendisini vekil ile temsil ettiren davalı erkek yararına karar tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi uyarınca maktu vekalet ücreti takdir edilmemesi isabetsiz olup bozmayı gerektirmiştir. SONUÇ: Temyiz edilen hükmün yukarıda gösterilen sebeple BOZULMASINA, temyiz peşin harcının istek halinde yatırana geri verilmesine, işbu kararın tebliğinden itibaren 15 gün içinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere oybirliğiyle karar verildi. 21.10.2015(Çrş.)...