Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

Eşlerin birlikte evlat edinebileceği kuralı evlat edinilenin tam bir aile yanında yetişmesi için getirilmiş olup maddenin getirilişindeki asıl amaç evlat edinilenin üstün yararının korunmasıdır. Bu kural ayrıca evlat edinenin eşinin de yararına getirilmiştir. Evlat edinenin eşinin birlikte evlat edinmek için bir isteği olmadığı gibi eşinin evlat edinmesine bir itirazı da yoktur. Eş duruşmadaki beyanı ile eşinin tek başına evlat edinmesine rızası bulunduğunu açıkça beyan etmiştir. Ayrıca evlat edinilen eşin torunu olup alt soy olarak soybağı ile bağlıdır. Bir kimsenin altsoyu olarak soybağı ile bağlı olduğu aralarında kan bağı olan torununa ayrıca evlat edinme yoluyla bağlanmak isteyebileceği de hayatın olağan akışında beklenmez. Kanunda eşlerin birlikte evlat edinme kuralının mutlak bir yasak olarak getirilmiş olmadığı, HMK 307/2. maddede sayılan birlikte evlat edinmenin mümkün olmadığı hâllerde tek başına evlat edinilebileceğinin düzenlenmiş olmasından da anlaşılmaktadır....

    Yani bir eşin, diğerinin çocuğunu evlat edinmesi birlikte evlat edinme ana kuralı kapsamında kabul edilmiş olup, m. 307’de düzenlenen tek başına evlat edinme ve diğer eşin sürekli olarak ayırt etme gücünden yoksun olması ve sayılan diğer hallerle sınırlı olarak tek başına evlat edinmenin istisnaları kapsamında değerlendirilmemiştir. Açıkça yetki verilmemiş ise vekil, kişiye sıkı sıkıya bağlı haklarla ilgili davaları açamaz ve takip edemez (HMK m. 74). TMK'nin 306. maddesine göre, eşler birlikte evlat edinebilirler. Bunu sağlayan dava ise evlat edinme davasıdır. Evlat edinme davası, şahsa sıkı sıkıya bağlı bir hakkın kullanımı niteliğindedir. Dosya içerisinde müteveffa Şaban’ın vekiline verdiği vekaletnamede “evlat edinme” davasını açabilmesi için özel yetkisi bulunmamaktadır. Evlat edinme başvurusundan sonra evlat edinenin ölümü veya ayırt etme gücünü kaybetmesi, diğer koşullar bundan etkilenmediği taktirde evlat edinmeye engel olmaz....

      (Aile) Mahkemesi DAVA TÜRÜ :Evlat Edinme Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen ve yukarıda tarih numarası gösterilen hüküm temyiz edilmekle evrak okunup gereği görüşülüp düşünüldü. Dava. davacının torununu evlat edinmesine ilişkindir. Türk Medeni Kanununun 305/2. maddesi ... evlat edinenin diğer çocuklarının yararlarının hakkaniyete aykırı bir biçimde zedelenmemeside gerekeceğini,314/2. maddesi evlatlık evlat edinenin mirasçısı olacağını 316/2. maddesi... evlat edinmeye yönelten sebepleri..." ve 316/son maddeside "evlat edinenin alt soyu varsa, onların evlat edinme ile ilgili tavır ve düşünceleride değerlendireceğini öngörmüştür. Davacı 05.01.2004 tarihli dava dilekçesinde; epilepsi hastası olan 31.03.1993 doğumlu torunu ...'...

        Bu Kanunun 18'nci maddesinde; evlat edinme ehliyeti ve şartları, taraflardan her birinin evlat edinme anındaki milli hukukuna tabi tutulmuştur. Buna göre, evlat edinme ehliyeti ve şartları bakımından evlat edinme talebinde bulunan davacı için Türk hukuku; evlat edinilecek küçük için ise kendi milli hukuku birlikte uygulanacaktır. Bu hukuklardan biri bakımından evlat edinmenin mümkün olması, diğeri bakımından mümkün değil ise, evlat edinme ilişkisinin kurulmasına engeldir. Türk Hukuku; evli bir kimsenin diğerinin çocuğunu evlat edinebilmesi için, evlat edinen bakımından; çocuğun annesiyle en az iki yıldan beri evli olması veya kendisinin otuz yaşını doldurmuş bulunması koşulunu aramaktadır. (TMK. m. 306/3) Bu koşul yanında evlat edinen tarafından küçüğe bir yıl süreyle bakılmış ve eğitilmiş olması ve evlat edinenin diğer çocuklarının yararlarının hakkaniyete aykırı bir biçimde zedelenmemesi de gerekir. (TMK. m.305)....

          Buna göre, evlat edinmenin evlat edinilenin yararına olması (TMK m. 305/2); evlat edinilenin, evlat edinenden en az onsekiz yaş küçük olması (TMK m. 308/1); ayırt etme gücüne sahip evlat edinilenin rızasının olması (TMK m. 308/2); evlat edinilenin kısıtlı olması hâlinde, vesayet dairelerinin izninin alınması (TMK m. 308/3); evli kişilerin ancak birlikte evlat edinebilmeleri (TMK m. 306/1); eşlerin de en az beş yıldan beri evli olmaları veya otuz yaşını doldurmuş bulunmaları (TMK m. 306/2); eşlerden birinin, en az iki yıldan beri evli olmaları veya kendisinin otuz yaşını doldurmuş bulunması koşuluyla diğerinin çocuğunu evlat edinebilmesi (TMK m. 306/3); evli olmayan kişi otuz yaşını doldurmuş ise tek başına evlat edinebilmesi (TMK m. 307/1) gibi küçüklerin evlat edinilmesine ilişkin koşullar, ergin veya kısıtlıların evlat edinilmesinde de uygulanır. 27.O hâlde, evlat edinen kişinin evli olması durumunda kural olarak birlikte evlat edinmelerine ilişkin kural ergin veya kısıtlıların evlat...

          Nitekim burada amaç, devletin koruması altına alınmış olan küçüğün, evlat edinilmek üzere aile yanına yerleştirilmesinden önce, rızanın aranıp aranmaması sorununun çözülmüş olması, küçüğün evlat edinme amacıyla yerleşmesinden sonra olumsuz bir karar verilmesi hâlinde doğacak zararların önlenmesidir. Küçük, Tüzük hükümleri gereğince, evlat edinme amacıyla yerleştirilmiş ise, rızanın aranıp aranmaması kararı artık TMK'nın 312/2 maddesi gereğince evlat edinme işlemleri sırasında verilecektir. Zira bu kararın evlat edinme işlemleri başlamadan önce yani kurumdaki evlat edinilecek küçük evlat edinecek kişi veya ailenin yanına yerleştirilmeden önce verilmesi, evlat edinme sürecini hızlandıracak ve bu durum da küçüğün yararına olacaktır (Er, s. 73)."...

            "İçtihat Metni" MAHKEMESİ :Asliye Hukuk (Aile) Mahkemesi Davacı dava dilekçesinde, davalıyı evlat edinmesine karar verilmesini istemiş, mahkemece davanın reddine karar verilmiş, karar davacı tarafından temyiz edilmiştir. Y A R G I T A Y K A R A R I Temyiz isteğinin süresi içinde olduğu anlaşıldıktan sonra, dosyadaki bütün kağıtlar okunup gereği düşünüldü: Davacı, eşinin 1989 doğumlu kızını evlat edinmesine karar verilmesini istemiş; mahkemece, "davacının daha önce evlat edindiği kişinin evlat edinmeye muvafakatinin bulunmadığı" gerekçesiyle istek reddedilmiştir. Evlat edinilmek istenen kişi ergindir. 4721 sayılı Türk Medeni Kanununun 313'ncü maddesi; ergin veya kısıtlının evlat edinilmesini, bu maddede gösterilen hallerde, evlat edinenin altsoyunun açık muvafakatine bağlamıştır. Davacı, evlat edinmeye "olur" vermeyen 1988 doğumlu Derya'yı, 743 sayılı Türk Kanunu Medenisinin yürürlükte olduğu dönemde 1991 yılında evlat edinme sözleşmesiyle evlat edinmiştir....

              "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Aile Mahkemesi DAVA TÜRÜ :Evlat Edinme Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen ve yukarıda tarih numarası gösterilen hüküm temyiz edilmekle evrak okunup gereği görüşülüp düşünüldü. Mahkemece; "evlat edinme başvurusunda bulunan davacının öldüğü, bu sebeple davanın konusuz kaldığı" belirtilerek konusuz kalan davanın reddine karar verilmiş, kararı davalı temyiz etmiştir. Evlat edinme başvurusundan sonra evlat edinenin ölümü veya ayırt etme gücünü kaybetmesi, diğer koşullar bundan etkilenmediği taktirde evlat edinmeye engel olmaz. (TMK.m.315/2) Buna göre, evlat edinme başvurusunda bulunan davacının ölümü, kural olarak davayı konusuz hale getirmez. Evlat edinenin ölümü, evlat edinmeye ilişkin diğer şartları etkiliyorsa evlat edinmeye karar verilemeyecektir. Yasaya göre, evlat edinmeye ancak evlat edinen ile edinilenin dinlenmelerinden sonra karar verilir....

                Yani bir eşin, diğerinin çocuğunu evlat edinmesi birlikte evlat edinme ana kuralı kapsamında kabul edilmiş olup, 307.madde de düzenlenen tek başına evlat edinme ve diğer eşin sürekli olarak ayırt etme gücünden yoksun olması ve sayılan diğer hallerle sınırlı olarak tek başına evlat edinmenin istisnaları kapsamında değerlendirilmemiştir. Evlât edinme ile birlikte gerek evlâtlığın gerekse evlât edinenin şahsına ilişkin bir takım hüküm ve sonuçlar bağlanmıştır. Yani mahkemenin kesinleşen evlat edinme kararı sonucu kendiliğinden -başka bir hükme hacet olmaksızın- belli sonuçlar doğmaktadır. Evlat edinilenin, evlat edinenin mirasçısı olması gibi. Bu sonuçlardan birisi de somut uyuşmazlığa konu olan evlat edinilen küçüğün anne ve baba adına ilişkindir....

                  Türk Medeni Kanununun 313. maddesinde; evlat edinilmesi istenilen kişi, bedensel veya zihinsel özrü sebebiyle sürekli olarak yardıma muhtaç ve evlat edinen tarafından en az beş yıldan beri bakılıp gözetilmekte veya evlat edinen tarafından, küçükken en az beş yıl süreyle bakılıp gözetilmiş ve eğitilmiş ise, veya diğer haklı sebepler mevcut ve evlat edinilen, en az beş yıldan beri evlat edinen ile aile halinde birlikte yaşamakta ise evlat edinenin altsoyunun açık muvafakatiyle ergin veya kısıtlının, kişi evli ise ancak eşinin rızasıyla evlat edinilebileceği, bunlar dışında küçüklerin evlat edinilmesine ilişkin hükümler kıyas yoluyla hükme bağlanmıştır....

                    UYAP Entegrasyonu