Yasa, kuruma, rızanın bulunduğunun tespiti için mahkemeye başvuruda bulunma yetkisi tanımamış, 311. maddedeki koşulların varlığı halinde ana ve babadan birinin rızası eksik ise, ve 312. maddenin (1.) fıkrası gereğince "rızanın aranmaması kararı isteme" yetkisi vermiştir. Başka bir ifade ile yasa olumsuz durumu düzenlemiştir. Türk Medeni Kanununun 312/1. maddesi gereğince, evlat edinilmek amacıyla bir kuruma yerleştirilen küçüğün ana- babasından birinin rızası eksik olursa, kurumun istemi üzerine ve kural olarak küçüğün yerleştirilmesinden önce, mahkeme bu rızanın aranıp aranmayacağına karar verecektir. Olayımızda, küçük hakkında koruma kararı alınıp kuruma bağlı bir yuvaya yerleştirildiğine göre, evlat edinmede ana-baba rızası aranmaması kararının ileride gerçekleşecek evlat edinme işlemi sırasında talep edilmesi gerekir....
Dosyadaki bilgi ve belgelerden; davalı ... evlilik dışı ilişkisi sonucunda 19.08.2009 tarihinde İlayda'nın doğduğu, çocuğun babasının kim olduğunun bilinmediği, bebek kırk günlükken davacılar tarafından alınarak bakılıp büyütüldüğü, her türlü ihtiyacının giderildiği, halen birlikte yaşadıkları, 06.02.2014 tarihinde davacılar tarafından evlat edinme davasının açıldığı, davalı anne ... tarafından evlat edinmeye rıza gösterilmediği, tanık beyanlarının davacıların iddialarını kanıtlar nitelikte bulunduğu, davalı annenin 2009 yılından bu yana küçüğe karşı özen yükümlülüğünü yeterince yerine getirmediği, mahkemece çocuğun annesinin rızası bulunmadığı ve rıza aranmaması koşulları da oluşmadığı gerekçesiyle davanın reddine karar verildiği, karardan beş gün sonra davalı .. mahkemeye evlat edinmeye rıza gösterdiğine dair dilekçe verdiği anlaşılmaktadır....
i davacı tarafından evlat edinilmesine karar verilmesinin talep edildiği mahkemece davanın kabulüne karar verildiği ve hükmün temyiz edilmeksizin kesinleştiği anlaşılmıştır. 4721 sayılı Türk Medeni Kanununun evlat edinme kararı vermeden önce hakime araştırma yükümlülüğü getiren 316. maddesinde, evlat edinmeye ancak esaslı sayılan her türlü durum ve koşulların kapsamlı biçimde araştırılmadan, evlat edinen ve edinilenin dinlenmelerinden ve gerektiğinde uzmanların görüşünün alınmasından sonra karar verileceği, araştırmanın özellikle evlat edinen ile edinilenin kişiliği ve sağlığı, karşılıklı ilişkileri, ekonomik durumları, evlat edinenin eğitme yeteneği, evlat edinmeye yöneltilen sebepleri ve aile ilişkileri ile bakım ilişkilerindeki gelişmelerin açıklığa kavuşturulması gerektiği öngörülmüştür. İncelemenin dosyadan, davacı A… … E… …… 'nun dinlenmediği, vekaletnamede evlat edinme davası açılabilmesi için özel bir yetkinin dahi bulunmadığı anlaşılmaktadır....
TÜRK MEDENİ KANUNU [ Madde 316 ] "İçtihat Metni" Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen hükmün kanun yararına bozulması Adalet Bakanlığının yazısı üzerine Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığı tarafından istenilmekle evrak okunup gereği görüşülüp düşünüldü. 4721 Sayılı Türk Medeni Kanununun evlat edinme kararı vermeden önce hakime araştırma yükümlülüğü getiren 316. maddesinde; "Evlat edinmeye, ancak esaslı sayılan her türlü durum ve koşulların kapsamlı biçimde araştırılmasından, evlat edinen ile edinilenin dinlenmelerinden ve gerektiğinde uzmanların görüşünün alınmasından sonra karar verilir. Araştırma özellikle evlat edinen ile edinilenin kişiliği ve sağlığı, karşılıklı ilişkileri, ekonomik durumları, evlat edinenin eğitme yeteneği, evlat edinmeye yönelten sebepler ve aile ilişkileri ile bakım ilişkilerindeki gelişmelerin açıklığa kavuşturulması gerekir." hükmü mevcuttur....
DELİLLER: Tarafların nüfus aile kayıt tablosu, tanık beyanları, yaptırılan zabıta araştırmaları, sosyal inceleme raporu ve dava dosyası İLK DERECE MAHKEMESİ KARAR ÖZETİ: Mahkemesince yapılan yargılama neticesinde; "...Evlat edinme başvurusundan sonra evlat edinenin ölümü veya ayırt etme gücünü kaybetmesi, diğer koşullar bundan etkilenmediği taktirde evlat edinmeye engel olmaz. (TMK.m.315/2) Evlat edinenin ölümü, evlat edinmeye ilişkin diğer şartları etkiliyorsa evlat edinmeye karar verilemeyecektir. Yasaya göre, evlat edinmeye ancak evlat edinen ile edinilenin dinlenmelerinden sonra karar verilir. (TMK.m.316/1) Şu halde, karardan önce evlat edinenin ve edinilenin mahkemece dinlenmiş olması zorunludur. (Yargıtay 2. HD 25.10.2011 2010/12543 Esas 2011/16973 Karar) Dava 23.10.2018 tarihinde açılmış, evlat edinme başvurusunda bulunan davacı, dava açıldıktan sonra ancak ön inceleme duruşmasından önce 08.12.2018 tarihinde vefat etmiştir....
Dairemizce de benimsenen görüşe göre; "...madde metninde geçen ikinci “yerleştirilme” ifadesinin küçüğün evlat edinecek kişi veya ailenin yanına yerleştirilmesi olarak anlamak gereklidir. Diğer bir deyişle, bu fıkra kapsamında düzenlenen ana ve/veya babanın rızasının aranıp aranmayacağına yönelik karar, aracı kuruma yerleştirilen küçüğün evlat edinecek kişi veya ailenin yanına yerleştirilmesinden önce verilmelidir. Nitekim burada amaç, devletin koruması altına alınmış olan küçüğün, evlat edinilmek üzere aile yanına yerleştirilmesinden önce, rızanın aranıp aranmaması sorununun çözülmüş olması, küçüğün evlat edinme amacıyla yerleşmesinden sonra olumsuz bir karar verilmesi hâlinde doğacak zararların önlenmesidir. Küçük, Tüzük hükümleri gereğince, evlat edinme amacıyla yerleştirilmiş ise, rızanın aranıp aranmaması kararı artık TMK'nin 312/2 maddesi gereğince evlat edinme işlemleri sırasında verilecektir....
Ayırt etme gücüne sahip olan küçük, rızası olmadıkça evlat edinilemez. Vesayet altındaki küçük, ayırt etme gücüne sahip olup olmadığına bakılmaksızın vesayet dairelerinin izniyle evlat edinilebilir." şeklinde, TMK:nun 316. Maddesinde; "Evlat edinmeye, ancak esaslı sayılan her türlü durum ve koşulların kapsamlı biçimde araştırılmasından, evlat edinen ile edinilenin dinlenmelerinden ve gerektiğinde uzmanların görüşünün alınmasından sonra karar verilir. Araştırmada özellikle evlat edinen ile edinilenin kişiliği ve sağlığı, karşılıklı ilişkileri, ekonomik durumları, evlat edinenin eğitme yeteneği, evlat edinmeye yönelten sebepler ve aile ilişkileri ile bakım ilişkilerindeki gelişmelerin açıklığa kavuşturulması gerekir. Evlat edinenin altsoyu varsa, onların evlat edinme ile ilgili tavır ve düşünceleri de değerlendirilir." şeklinde hüküm altına alınmıştır....
"İçtihat Metni" MAHKEMESİ :Asliye Hukuk (Aile) Mahkemesi DAVA TÜRÜ :Evlat Edinme Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen, yukarıda tarihi ve numarası gösterilen hüküm davalı tarafından davacı Salahattin hakkındaki hükme yönelik olarak temyiz edilmekle, evrak okunup gereği görüşülüp düşünüldü: Davacılar evli olup, ergin kişiyi birlikte evlat edinme talebinde bulunmuşlar, 20.05.2010 tarihli oturumda davacıların her ikisi de dinlenmiş, davacılardan Salahattin bu tarihten sonra 24.05.2010 tarihinde ölmüştür. Evlat edinme başvurusundan sonra evlat edinenin ölümü veya ayırt etme gücünü kaybetmesi, diğer koşullar bundan etkilenmediği takdirde evlat edinmeye engel olmaz (TMK. md. 315/2). Bu sebeple evlat edinme başvurusunda bulunanın dava sırasında ölmüş olması, davayı konusuz hale getirmez....
Araştırmada özellikle evlât edinen ile edinilenin kişiliği ve sağlığı, karşılıklı ilişkileri, ekonomik durumları, evlât edinenin eğitme yeteneği, evlât edinmeye yönelten sebepler ve aile ilişkileri ile bakım ilişkilerindeki gelişmelerin açıklığa kavuşturulması gerekir. Evlat edinmeye dair düzenlemelerde evlat edinilecek çocukların yararlarının korunmasına öncelik verilerek, evlilik ilişkisi devam ettiği sürece evlat edinilen çocuğun 'aile' içine alınması ve doğal soybağına yaklaştırılan bir ilişki kurarak, evlat edinilen çocuğun yararının azami şekilde gözetilmesi amaçlanmaktadır....
Aynı Kanunun evlat edinme kararı vermeden önce hakime araştırma yükümlülüğü getiren 316. maddesinde; "Evlat edinmeye, ancak esaslı sayılan her türlü durum ve koşulların kapsamlı biçimde araştırılmasından, evlat edinen ile edinilenin dinlenmelerinden ve gerektiğinde uzmanların görüşünün alınmasından sonra karar verilir. Araştırma özellikle evlat edinen ile edinilenin kişiliği ve sağlığı, karşılıklı ilişkileri, ekonomik durumları, evlat edinenin eğitme yeteneği, evlat edinmeye yönelten sebepler ve aile ilişkileri ile bakım ilişkilerindeki gelişmelerin açıklığa kavuşturulması gerekir." hükmü mevcuttur. Mahkemece, Medeni Kanunun 313. maddesinde belirtilen halin mevcut olup olmadığı tespit edilmeden ve 316. maddesi gereğince kapsamlı bir araştırma yapılmadan tarafların beyanları ile yetinilerek yazılı şekilde hüküm kurulması usul ve yasaya aykırıdır....