Yukarıda yapılan kısa açıklamalar doğrultusunda somut olay değerlendirildiğinde; evlatlık ilişkisinin kaldırılmasına konu evlat edinme kararının ... 11.Aile Mahkemesi'nin 10.09.2013 tarih ve 2013/940-1011 E-.... sayılı ilamı ile ...'nun 06.01.1963 doğumlu davalı ...'ı evlat edindiği, iş bu kararın 16.09.2013 tarihinde kesinleştirilerek nüfus kayıtlarına işlendiği, evlat edinen...... 04.03.1929 doğumlu olduğu, hiç evlenmediği, altsoyunun olmadığı, evlat edinme kararından sonra 25.10.2014 tarihinde vefat ettiği, davacılar ..... kardeşi .....nin çocukları oldukları ve evlat edinme işlemleri sırasında ve akabinde de yurtdışında yaşadıkları ve eldeki evlatlık ilişkisinin kaldırılması davasını 10.12.2014 tarihinde açtıkları anlaşılmaktadır....
Dairemizce de benimsenen görüşe göre; "...madde metninde geçen ikinci “yerleştirilme” ifadesinin küçüğün evlat edinecek kişi veya ailenin yanına yerleştirilmesi olarak anlamak gereklidir. Diğer bir deyişle, bu fıkra kapsamında düzenlenen ana ve/veya babanın rızasının aranıp aranmayacağına yönelik karar, aracı kuruma yerleştirilen küçüğün evlat edinecek kişi veya ailenin yanına yerleştirilmesinden önce verilmelidir. Nitekim burada amaç, devletin koruması altına alınmış olan küçüğün, evlat edinilmek üzere aile yanına yerleştirilmesinden önce, rızanın aranıp aranmaması sorununun çözülmüş olması, küçüğün evlat edinme amacıyla yerleşmesinden sonra olumsuz bir karar verilmesi hâlinde doğacak zararların önlenmesidir. Küçük, Tüzük hükümleri gereğince, evlat edinme amacıyla yerleştirilmiş ise, rızanın aranıp aranmaması kararı artık TMK'nın 312/2 maddesi gereğince evlat edinme işlemleri sırasında verilecektir....
Diğer bir deyişle, bu fıkra kapsamında düzenlenen ana ve/veya babanın rızasının aranıp aranmayacağına yönelik karar, aracı kuruma yerleştirilen küçüğün evlat edinecek kişi veya ailenin yanına yerleştirilmesinden önce verilmelidir. Nitekim burada amaç, devletin koruması altına alınmış olan küçüğün, evlat edinilmek üzere aile yanına yerleştirilmesinden önce, rızanın aranıp aranmaması sorununun çözülmüş olması, küçüğün evlat edinme amacıyla yerleşmesinden sonra olumsuz bir karar verilmesi hâlinde doğacak zararların önlenmesidir. Küçük, Tüzük hükümleri gereğince, evlat edinme amacıyla yerleştirilmiş ise, rızanın aranıp aranmaması kararı artık TMK'nın 312/2 maddesi gereğince evlat edinme işlemleri sırasında verilecektir. Zira bu kararın evlat edinme işlemleri başlamadan önce yani kurumdaki evlat edinilecek küçük evlat edinecek kişi veya ailenin yanına yerleştirilmeden önce verilmesi, evlat edinme sürecini hızlandıracak ve bu durum da küçüğün yararına olacaktır (Er, s. 73). 35....
Yani bir eşin, diğerinin çocuğunu evlat edinmesi birlikte evlat edinme ana kuralı kapsamında kabul edilmiş olup, 307.madde de düzenlenen tek başına evlat edinme ve diğer eşin sürekli olarak ayırt etme gücünden yoksun olması ve sayılan diğer hallerle sınırlı olarak tek başına evlat edinmenin istisnaları kapsamında değerlendirilmemiştir. Evlât edinme ile birlikte gerek evlâtlığın gerekse evlât edinenin şahsına ilişkin bir takım hüküm ve sonuçlar bağlanmıştır. Yani mahkemenin kesinleşen evlat edinme kararı sonucu kendiliğinden -başka bir hükme hacet olmaksızın- belli sonuçlar doğmaktadır. Evlat edinilenin, evlat edinenin mirasçısı olması gibi. Bu sonuçlardan birisi de somut uyuşmazlığa konu olan evlat edinilen küçüğün anne ve baba adına ilişkindir....
Zira bu kararın evlat edinme işlemleri başlamadan önce yani kurumdaki evlat edinilecek küçük evlat edinecek kişi veya ailenin yanına yerleştirilmeden önce verilmesi, evlat edinme sürecini hızlandıracak ve bu durum da küçüğün yararına olacaktır (Er, s. 73)." Dosyadaki bilgi ve belgelerden; 2010 doğumlu küçük Nergiz’in 01.10.2013 tarihinde 2014 doğumlu küçük ...’un 28.04.2015 tarihinde aile yanına yerleştirilmiş oldukları anlaşılmaktadır. Küçüğün kurum yurtlarına yerleştirilmesi evlat edinme davasından önce rıza aranmaması davasının açılmasına engel değil ise de aile yanına yerleştirilmesi evlat edinme davasında önce ayrı bir dava olarak evlat edinmede ana/baba rızasının aranmaması davasına engeldir. İş bu husus 6100 sayılı HMK'nın 114/2. maddesi gereği dava şartı olup, yargılamanın her aşamasında taraflarca ileri sürülebileceği gibi, hâkim tarafından da re'sen gözetilir....
Zira bu kararın evlat edinme işlemleri başlamadan önce yani kurumdaki evlat edinilecek küçük evlat edinecek kişi veya ailenin yanına yerleştirilmeden önce verilmesi, evlat edinme sürecini hızlandıracak ve bu durum da küçüğün yararına olacaktır (Er, s. 73)." Dosyadaki bilgi ve belgelerden; 2017 doğumlu küçük ...’ün 21.02.2018 tarihinde aile yanına yerleştirilmiş olduğu anlaşılmaktadır. Küçüğün kurum yurtlarına yerleştirilmesi evlat edinme davasından önce rıza aranmaması davasının açılmasına engel değil ise de aile yanına yerleştirilmesi evlat edinme davasında önce ayrı bir dava olarak evlat edinmede ana/baba rızasının aranmaması davasına engeldir. İş bu husus 6100 sayılı HMK'nın 114/2. maddesi gereği dava şartı olup, yargılamanın her aşamasında taraflarca ileri sürülebileceği gibi, hâkim tarafından da re'sen gözetilir. Hukuki yararın bulunmadığının tespiti halinde davanın, dava şartı yokluğu gerekçesiyle usulden reddine karar verilmesi gerekir(HMK mad.114/1-h, 115)....
yetkisi bulunmadığı, 4721 sayılı Kanun'un 315 inci maddesinin ikinci fıkrası gereğince evlat edinme başvurusundan sonra evlat edinenin ölümü veya ayırt etme gücünü kaybetmesi, diğer koşullar bundan etkilenmediği taktirde evlat edinmeye engel olmayacağı, buna göre, evlat edinme başvurusunda bulunan davacı ...’ın ölümünün, kural olarak davayı konusuz hale getirmeyeceği, 4721 sayılı Kanun'un 316 ncı maddesinin birinci fıkrasına göre, evlat edinmeye ancak evlat edinen ile edinilenin dinlenmelerinden sonra karar verileceği, bu halde, karardan önce evlat edinenin ve edinilenin mahkemece dinlenmiş olmasının zorunlu olduğu, davanın 03.04.2018 tarihinde açıldığı, evlat edinme başvurusunda bulunan davacı ...'...
"İçtihat Metni" MAHKEMESİ :Asliye Hukuk (Alie) Mahkemesi DAVA TÜRÜ :Evlat Edinme Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen, yukarıda tarihi ve numarası gösterilen hüküm temyiz edilmekle, evrak okunup gereği görüşülüp düşünüldü: Evlat edinme münhasıran şahsa sıkı sıkıya bağlı haklardandır. Davacı tarafından verilen vekaletnamede "evlat edinme" hususunda verilmiş özel yetki bulunmamaktadır. Davacı vekili Av. ... 'nun evlat edinme istemini takip yetkisini içeren vekaletnemesinin eklenerek birlikte Dairemize gönderilmek üzere dosyanın mahalli mahkemesine İADESİNE oybirliğiyle karar verildi.24.12.2012 (Pzt.)...
DAVA TÜRÜ :Evlat Edinme Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen, yukarıda tarihi ve numarası gösterilen hüküm temyiz edilmekle, evrak okunup gereği görüşülüp düşünüldü: Evlat edinme münhasıran şahsa sıkı sıkıya bağlı haklardandır. Davacılar tarafından verilen vekaletnamede "evlat edinme" hususunda verilmiş özel yetki bulunmamaktadır. Davacılar vekili Av. ...'in evlat edinme istemini takip yetkisini içeren vekaletnamesinin eklenerek birlikte Dairemize gönderilmek üzere dosyanın mahal mahkemesine İADESİNE, oybirliğiyle karar verildi.13.02.2012 (Pzt.)...
Bu Kanunun 18'nci maddesinde; evlat edinme ehliyeti ve şartları, taraflardan her birinin evlat edinme anındaki milli hukukuna tabi tutulmuştur. Buna göre, evlat edinme ehliyeti ve şartları bakımından evlat edinme talebinde bulunan davacı için Türk hukuku; evlat edinilecek küçük için ise kendi milli hukuku birlikte uygulanacaktır. Bu hukuklardan biri bakımından evlat edinmenin mümkün olması, diğeri bakımından mümkün değil ise, evlat edinme ilişkisinin kurulmasına engeldir. Türk Hukuku; evli bir kimsenin diğerinin çocuğunu evlat edinebilmesi için, evlat edinen bakımından; çocuğun annesiyle en az iki yıldan beri evli olması veya kendisinin otuz yaşını doldurmuş bulunması koşulunu aramaktadır. (TMK. m. 306/3) Bu koşul yanında evlat edinen tarafından küçüğe bir yıl süreyle bakılmış ve eğitilmiş olması ve evlat edinenin diğer çocuklarının yararlarının hakkaniyete aykırı bir biçimde zedelenmemesi de gerekir. (TMK. m.305)....