Y A R G I T A Y K A R A R I Temyiz isteminin süresi içinde olduğu anlaşıldıktan sonra dosyadaki bütün kağıtlar okunup gereği düşünüldü: Davacı, Mürsel ile olan gayriresmi evliliğinden 28.04.2002 doğumlu Bahar adlı kızının doğduğunu, Mürsel'in ölümünden sonra çocuğun gayriresmi evliliği olan halası Nefise'nin kızı gibi nüfusa tescil ettirildikten sonra Nefise'nin gayriresmi eşi tarafından ise Bahar'ın kendi çocuğuymuş gibi tanındığını, ardından büyükbabası ve babaannesi tarafından açılan evlat edinme davasıyla Bahar'ın evlat edinildiğini belirterek, Bahar'ın baba adının Mürsel, anne adının Sümbül ve soyadının annenin kızlık soyadı olan Mete olarak değiştirilmesini, 31.05.2011 tarihli ıslah dilekçesi ile de aynı taleplerini tekrarla evlat edinme kararının da iptalini istemiş, mahkemece davanın kabulüne karar verilmiştir....
"İçtihat Metni" MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi Davacı, dava dilekçesinde Yugoslavya kayıtlarında adı ..., baba adı ..., anne adı ... ve Soyadı ... olan davacının soyadı ..., adı ..., baba adı ..., anne adının ... olarak nüfusa kaydedildiğinin tespitini ve 14.12.1952 olan doğum tarihinin 08.01.1951 olarak düzeltilmesini istemiştir. Mahkemece davanın doğum tarihinin düzeltilmesine ilişkin istemin reddine, bunun dışındaki taleplerinin kabulüne karar verilmiş, hüküm davacı vekili tarafından temyiz edilmiştir. Y A R G I T A Y K A R A R I Temyiz isteminin süresi içinde olduğu anlaşıldıktan sonra dosyadaki bütün kağıtlar okunup gereği düşünüldü: Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı kanıtlar ile yasal gerektirici nedenlere göre, yerinde görülmeyen temyiz itirazlarının reddi ile usule ve yasaya uygun olan hükmün ONANMASINA, 3.7.2008 gününde oybirliğiyle karar verildi....
Hükmü, davalı vekili temyiz etmiştir. 1-Yapılan yargılamaya, toplanan delillere ve dosya kapsamına göre davalının aşağıda yazılı temyiz itirazları dışındaki sair temyiz itirazları yerinde görülmemiş ve reddi gerekmiştir. 2-“Mülkiyet hakkının tescili” başlıklı Tapu Sicil Tüzüğünün 25. maddesinde kütükte bulunması zorunlu bilgiler; malikin adı ve soyadı, ... adı ile edinme nedeni, tarih ve yevmiye numarasından ibarettir. Görülüyor ki; bunların arasında malikin anne adı yer almamıştır. Dolayısıyla, tapu kütüğünde bulunması zorunlu olmayan nüfus bilgilerinin ilavesi veya düzeltilmesi dava yoluyla istenemez. Şayet tapunun tesciline dayanak yapılan işlemde düzeltmeyi gerektirir bir hata yapılmışsa, bu hata tüzüğün 87. maddesi uyarınca ilgilisinin başvurusu üzerine o maddedeki konular araştırılarak idarece düzeltilmelidir....
Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme Dava, evlat edinme istemine ilişkin olup, uyuşmazlık, erginlerin evlat edinilmesi halinde evlat edinenlerin adlarının, evlat edinilenin anne ve baba adı olarak nüfusa tesciline karar verilip verilemeyeceği noktasında toplanmaktadır. 2. İlgili Hukuk 4721 sayılı Türk Medeni Kanunu'nun (4721 sayılı Kanun) 305 inci, 306 ncı, 307 nci, 308 inci, 309 uncu, 313 üncü, 314 üncü, 315 inci, 316 ncı maddeleri; 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun (6100 sayılı Kanun) 369 uncu, 370 inci ve 371 inci maddeleri; Anayasa Mahkemesi’nin 26.7.2023 tarihli, 2023/3 Esas, 2023/139 Karar sayılı kararı. 3. Değerlendirme 1.Bölge adliye mahkemelerinin nihai kararlarının bozulması 6100 sayılı Kanun'un 371 inci maddesinde yer alan sebeplerden birinin varlığı hâlinde mümkündür. 2....
KARŞI OY: 5490 Sayılı Nüfus Hizmetleri Yasasının 36/1-b madde ve bendinin birinci cümlesinde aynı konuya ilişkin olarak nüfus kaydının düzeltilmesi davasının ancak bir kere açılabileceği, aynı bendin son cümlesinde ise nüfus müdürlüğünün soyadı değişikliğinde eş ve ergin olmayan çocukların soyadını da düzelteceği öngörülmüştür. Dosya içindeki bilgi ve belgelerden davacı ...'nun soyadı "..." iken Kurşunlu Asliye Hukuk Mahkemesinin 03.02.1955 tarih ve 1954/195 E- 1955/39 K. sayılı ilamı ile "Ansaroğlu" olarak değiştirildiği, adı geçenin düzeltme tarihinde ergin olmadığı, babasının açtığı dava sonucu düzeltimin yapıldığı anlaşılmaktadır. Davacının babası tarafından açılmış dava sonunda soyadının ... tarafından yukarıda sözü edilen madde hükmü gereğince değiştirilmiş olması halinde davacı tarafından açılmış bir davadan sözedilemez....
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi Taraflar, arasındaki tapu kaydında isim düzeltilmesi davasından dolayı mahal mahkemesinden verilen yukarıda gün ve sayısı yazılı hükmün; Dairemizin 18.07.2008 gün ve 2008/8384-9578 sayılı ilamı ile düzeltilerek onanmasına karar verilmişti. Süresi içinde davalı vekili tarafından kararın düzeltilmesi istenilmiş olmakla, dosya içerisindeki bütün kağıtlar incelenerek gereği düşünüldü: K A R A R Tapu kaydında malik ismine anne ve baba adı eklenmesi istemiyle açılan davada davanın kabulüne dair yerel mahkeme kararı Dairemizce; "1- Yapılan yargılamaya, toplanan delillere ve tüm dosya içeriğine göre, davalı idare vekilinin diğer temyiz itirazlarının reddine, 2- İstem kayıtta yazılı olmadığı sanılan baba adının taşınmaz sicilinde yazımı ile ... İlçesi, ... Mahallesi, Hane 37'de kayıtlı ...ile tapunun 601 ada 4 parsel numarasında taşınmaz maliki adı geçen ...'nin aynı kişiler olduğunun tespiti istemi ile açılmıştır....
ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ TARİHİ : 29/11/2022 NUMARASI : 2022/483 2022/523 DAVA KONUSU : Nüfus (Diğer Kayıtların Düzeltilmesi İstemli) KARAR : GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ: Davacı vekili, 28/11/2022 tarihinde sunmuş olduğu dava dilekçesinde özetle; davacı ve davalı arasında imam nikahı kıyıldığını, davacının nikahtan kısa bir süre sonra memleketi Siirtten ayrılıp İstanbula geldiğini, arada geçen süre zarfında davalı Zehra Çakır'ın hamile kaldığını ve 15/05/2006'da davalı T3 dünyaya geldiğini, aralarında resmi evlilik olmadığı için davalı T3 soyadı anne Zehra Çakır'ın soyadı olarak nüfus kayıtlarına geçtiğini, davacının resmi kayıtlarda ismi her ne kadar Erkan olarak geçse de memleketinde Hakan olarak bilindiğini, davalı Zehra Çakır'ın imam nikahından ötürü T3 nüfus kaydına baba adı olarak Hakan yazdırdığını, davalı T3 nüfus kaydında baba adının T1 olarak düzeltilmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir. Davaya bakan Bakırköy 8....
"İçtihat Metni" MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi Davacı vekili tarafından, davalı aleyhine 21.12.2005 gününde verilen dilekçe ile tapuda isim düzeltilmesi istenmesi üzerine yapılan duruşma sonunda; davanın kabulüne dair verilen 7.3.2006 günlü hükmün Yargıtayca incelenmesi davalı vekili tarafından istenilmekle süresinde olduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra dosya ve içerisindeki bütün kağıtlar incelenerek gereği düşünüldü: K A R A R 1- Yapılan yargılamaya, toplanan deliller ve dosya içeriğine göre davalının sair temyiz itirazları yerinde görülmemiş reddi gerekmiştir 2-“Mülkiyet Hakkının Tescili” başlıklı Tapu Sicil Tüzüğünün 25. maddesinde kütükte bulunması zorunlu bilgiler, malikin adı, soyadı, baba adı, edinme nedeni, tarih ve yevmiye numarasından ibarettir. Görülüyor ki ; bunların arasında malikin nüfusa kayıtlı olduğu yer, doğum tarihi ve anne adı yer almamıştır....
Dava Türk Medeni Kanunun 1027. maddesi uyarınca açılan tapuda kayıt düzeltilmesi istemine ilişkindir. Taşınmazların, kadastro tespiti ya da tapuya tescili sırasında mülkiyet hakkı sahibinin isim, soy isim, baba adı gibi kimlik bilgilerinin kayda eksik ya da hatalı işlenmesi, kayıt düzeltme davalarının kaynağını oluşturur. Bu tür davalarda kimlik bilgileri düzeltilirken, taşınmaz malikinin değişmemesi, diğer bir anlatımla mülkiyet aktarımına neden olunmaması gerekir. “Mülkiyet hakkının tescili” başlıklı Tapu Sicil Tüzüğünün 25. maddesinde kütükte bulunması zorunlu bilgiler; malikin adı ve soyadı, baba adı ile edinme nedeni, tarih ve yevmiye numarasından ibarettir. Görülüyor ki; bunların arasında malikin doğum tarihi ve anne adı yer almamıştır. Dolayısıyla, tapu kütüğünde bulunması zorunlu olmayan nüfus bilgilerinin ilavesi veya düzeltilmesi dava yoluyla istenemez....
Nüfusta kayıtlı anne ve baba adının gerçeği yansıtmadığı, nüfusta anne baba olarak görünen davacıların gerçekte anne baba olmadıkları ve bu nedenle nüfus kayıtlarının düzeltilmesi ve gerçek anne ve baba adının yazılması istemiyle açılacak ve nüfusa kayıtlı bulunan hanenin de değiştirilmesi sonucunu doğuracak davalarda, esasen iki iddia bulunmaktadır. Bunlardan bir tanesi, çocuğun kayden anne olan kadından değil, başka bir anneden doğduğu; ikincisi ise, kayden baba olarak gözüken kişinin genetik baba olmadığı iddiasıdır. Bu davada, kayden anne gözüken kişinin çocuğu doğurmadığı, genetik annenin başka bir kadın olduğunun tespit edilmesi halinde, TMK 285. Maddesinde düzenlendiği üzere, evlilik birliği içinde doğan çocuğun babası kocadır şeklindeki babalık karinesi aksi yönde işleyecek ve “genetik annenin kocası olmayan” kayden babanın babalık sıfatı, aksine bir iddia bulunmadığı takdirde, ortadan kalkacaktır....