DAVA KONUSU : Tespit (Sosyal Güvenlik Hukuku İle İlgili Tespit Davaları) KARAR : GEREĞİ GÖRÜŞÜLDÜ : İDDİANIN ÖZETİ: Davacı vekili, dava dilekçesinde özetle; davacı müvekkilinin müteveffa babası Hüseyin Bozkurt'un 506 sayılı yasanın 2. Maddesi kapsamında davalı işyerinde hizmet akdiyle sigortalı olarak çalışmaya başladığı tarihin daha sonraki bir tarih olarak gözüktüğünü belirterek, başlama tarihinin 16.11.1949 olarak tespit ve tesciline bu tarihin mahkemece kabul edilmediği takdirde sigorta başlangıç tarihinin 01.04.1950 olarak tespitine karar verilmesin talep ve dava etmiştir. SAVUNMANIN ÖZETİ: Davalı Kurum vekili cevap dilekçesinde özetle; davanın reddine karar verilmesini istemiştir. Davalı T2 vekili cevap dilekçesinde özetle; davanın reddine karar verilmesini istemiştir. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARININ ÖZETİ: İlk derece mahkemesince; "1- Davanın H.M.K.150/5.maddesi uyarınca AÇILMAMIŞ SAYILMASINA," şeklinde karar verilmiştir....
SONUÇ: Davalı Sosyal Güvenlik Kurumu vekilinin ve davalı şirket vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile direnme kararının Özel Daire bozma kararında gösterilen nedenlerden dolayı BOZULMASINA, istek hâlinde temyiz peşin harcının davacıya geri verilmesine, karar düzeltme yolu kapalı olmak üzere, 17.01.2018 gününde oy birliği ile karar verildi....
İŞ MAHKEMESİ TARİHİ : 13.12.2018 NUMARASI : 2016/374 2018/557 DAVA KONUSU : Tespit (Sosyal Güvenlik Hukuku İle İlgili Tespit Davaları) KARAR : GEREĞİ GÖRÜŞÜLDÜ: İDDİANIN ÖZETİ : Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; Davacının 01.01.1992 tarihinde davalı işveren nezdinde sigorta sicil numarasıyla yabancı uyruklu öğretim elemanı olarak çalışmaya başladığını, 12.12.1999 tarihinde ise Türk vatandaşlığını kazandığını ve davalı Kurum nezdindeki çalışmasını halen sürdürdüğünü, müvekkilinin ilk işe girdiği tarih olan 01.01.1992 tarihinden bugüne kadar hizmetinde herhangi bir aksama söz konusu olmadığını, her yıl yenilenen iş sözleşmeleri ile yaklaşık 24 yıllık kesintisiz çalışmasına rağmen sigorta primlerinin Sosyal Güvenlik Kurum'na belirli zamanlarda noksan yatırılmış olduğunun tespit edildiğini, müvekkilinin söz konusu yanlaşlığın farkına varılması üzerine konuyla ilgili olarak gerek davalıya gerekse Sosyal Güvenlik Kurumu'na yazılı olarak müracaat ettiğini, müvekkilinin 01.01.1992...
İŞ MAHKEMESİ TARİHİ : 07/09/2021 NUMARASI : 2017/362E - 2021/245K DAVA KONUSU : Tespit (Sosyal Güvenlik Hukuku İle İlgili Tespit Davaları) KARAR : Antalya 2. İş Mahkemesinin 2015/47 Esas, 2017/146 Karar sayılı kararı, Dairemizin 26.10.2017 gün ve 2017/2553 Esas, 2017/2175 Karar sayılı ilamı ile; HMK'nın 353/1- a-6 maddesi gereğince ortadan kaldırılarak dosyanın mahkemesine iadesine karar verilmiş, Dairemiz kararı gereğince ilk derece mahkemesince yeniden yargılama yapılarak verilen karara karşı davalı kurum tarafından istinaf başvurusunda bulunulmakla yapılan inceleme sonunda: GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ : İDDİA: Davacı vekili dava dilekçesinde özet olarak; davalı işyerinde 02.04.2011- 14.06.2013 tarihleri arasında geçen ve Kurum'a bildirilmeyen hizmetlerin tespitini talep ve dava etmiştir....
Meslek hastalığının tespiti ile ilgili ihtilaf Sosyal Güvenlik Kurumunun hak alanını doğrudan ilgilendirmekte olup tazminat davasında kurum taraf değildir. Yapılacak iş; davacıya meslek hastalığını Sosyal Güvenlik Kurumuna ihbarda bulunmak, olayın Kurumca meslek hastalığı olarak kabul edilmemesi halinde Sosyal Güvenlik Kurumunu ve hak alanını etkileyeceğinden işveren aleyhine “meslek hastalığının tespiti” davası açması için önel vermek, tespit davasını bu dava için bekletici sorun yaparak çıkacak sonuca göre, olayın Kurumca meslek hastalığı olduğunun kabul edilmesi halinde ise davacıya Kuruma müracaat ederek sürekli iş göremezlik oranının belirlenmesi giderek meslek hastalığı sigorta kolundan sürekli iş göremezlik geliri bağlanması için önel vermek ve çıkacak sonuca göre bir karar vermektedir. Mahkemece bu maddi ve hukuki olgular nazara alınmaksızın yazılı şekilde karar verilmesi usul ve yasaya aykırı olup bozma nedenidir....
Sigortalının ölümü ile birlikte sağ kalan hak sahibi aile bireyleri gelir kaybına uğrayacak bu nedenle sosyal güvenlik yönünden bir korumaya gereksinim duyacaklardır. İşte bu noktada ölüm sigortası ile risk altında olan hak sahiplerinin sosyal güvenlik hakları koruma altına alınmıştır. Ancak Sosyal güvenlik hakkının kullanımı yasa ile sınırlanmış ve belirli koşulların varlığına bağlanmıştır. Sigortalının ölümü ile birlikte sosyal güvenlik hakları koruma altına alınan hak sahiplerinin de ölüm sigortasından yararlanabilmeleri için kanun koyucu tarafından belirli sınırlamalar getirilmiştir....
Sigortalının ölümü ile birlikte sağ kalan hak sahibi aile bireyleri gelir kaybına uğrayacak bu nedenle sosyal güvenlik yönünden bir korumaya gereksinim duyacaklardır. İşte bu noktada ölüm sigortası ile risk altında olan hak sahiplerinin sosyal güvenlik hakları koruma altına alınmıştır. Ancak Sosyal güvenlik hakkının kullanımı yasa ile sınırlanmış ve belirli koşulların varlığına bağlanmıştır. Sigortalının ölümü ile birlikte sosyal güvenlik hakları koruma altına alınan hak sahiplerinin de ölüm sigortasından yararlanabilmeleri için kanun koyucu tarafından belirli sınırlamalar getirilmiştir....
Sigortalının ölümü ile birlikte sağ kalan hak sahibi aile bireyleri gelir kaybına uğrayacak bu nedenle sosyal güvenlik yönünden bir korumaya gereksinim duyacaklardır. İşte bu noktada ölüm sigortası ile risk altında olan hak sahiplerinin sosyal güvenlik hakları koruma altına alınmıştır. Ancak Sosyal güvenlik hakkının kullanımı yasa ile sınırlanmış ve belirli koşulların varlığına bağlanmıştır. Sigortalının ölümü ile birlikte sosyal güvenlik hakları koruma altına alınan hak sahiplerinin de ölüm sigortasından yararlanabilmeleri için kanun koyucu tarafından belirli sınırlamalar getirilmiştir....
Sigortalının ölümü ile birlikte sağ kalan hak sahibi aile bireyleri gelir kaybına uğrayacak bu nedenle sosyal güvenlik yönünden bir korumaya gereksinim duyacaklardır. İşte bu noktada ölüm sigortası ile risk altında olan hak sahiplerinin sosyal güvenlik hakları koruma altına alınmıştır. Ancak Sosyal güvenlik hakkının kullanımı yasa ile sınırlanmış ve belirli koşulların varlığına bağlanmıştır. Sigortalının ölümü ile birlikte sosyal güvenlik hakları koruma altına alınan hak sahiplerinin de ölüm sigortasından yararlanabilmeleri için kanun koyucu tarafından belirli sınırlamalar getirilmiştir....
Madde hükmünü, karşılıklılık esasına dayalı uluslararası sosyal güvenlik sözleşmesi yapılmış yabancı ülke vatandaşlarına, hiçbir şekilde Türk sosyal güvenlik sisteminin uygulanamayacağı şeklinde değil, bunlara öncelikle ilgili sosyal güvenlik sözleşmesi hükümlerinin uygulanacağı, burada hüküm yoksa 5510 sayılı Yasa hükümlerinin uygulanacağı şeklinde anlamak gerekir.(Prof. Dr. A. Can Tuncay,/ Prof Dr. Ömer Ekmekçi, Sosyal Güvenlik Hukuku Dersleri,15. Bası, Beta Yayınevi, sh.243; Prof. Dr. Ali Güzel, Prof. Dr. Ali Rıza Okur / Doç. Dr. Nurşen Caniklioğlu, Sosyal Güvenlik Hukuku Dersleri,13....