Yukarıda açıklanan yasal sisteme göre 1479 sayılı Yasa'nın 24 ve 25. maddelerinde esnaf sicili veya kanunla kurulu meslek kuruluşları kayıtları ... sigortalılığına esas alınmıştır. 507 sayılı Yasada tanımı yapılan, ticareti sermayesi ile beden gücüne dayalı olup, kazancı tacir niteliğini kazandırmayacak miktarda sınırlı olan bakkal, manav, lokantacı, kasap, tamirci, berber, şoför vs. gibi esnaf ve küçük sanatkârların faaliyette bulunabilmeleri ve bu Kanuna göre kurulu esnaf ve sanatkâr derneklerine (odalarına) kaydedilebilmeleri için esnaf ve sanatkâr siciline kayıt koşulu getirilmiştir. Oda kaydının sicile kayıt tarihine göre yapılması gerekmektedir. Bu nedenlerle sicil kaydı olmaksızın yapılan oda kayıtlarının yasal dayanağı olmadığı ortadadır....
Mahkememizce davacının uyuşmazlık döneminde tacir olup olmadığının tespiti konusunda İzmir Esnaf ve Sanatkarlar Odasına, Ticaret Sicil Müdürlüğüne, Ege Vergi Dairesine müzekkereler yazılmış, yazılan müzekkere yanıtlarının dosyaya sunulduğu görülmüş, yanıtların yapılan incelemesinde, davacının Tacir kaydının olmadığı, ayrıca Esnaf kaydının bulunmadığı, Vergi Dairesi nezdinde 17/02/2015 tarihinde işe başladığı ve 30/06/2016 tarihinde işini terk ettiği, 2017 döneminde herhangi bir vergi kaydının bulunmadığı anlaşılmıştır. Dava, davalı tarafça davalı aleyhine başlatılan icra takibinde davacının borçlu olmadığı iddiasına ilişkin menfi tespit davasıdır....
Dosyadaki kayıt ve belgelerden; davacının Kurumda herhangi bir tescil kaydının bulunmadığı, Kurum kaydına alınmamış ... Vergi Dairesince düzenlenen sigortalılık belgesinde 18.12.1979-21.10.1988 tarihleri arasında vergi kaydının bulunduğu, 4.3.1986-15.8.2005 tarihleri arasında Şoförler ve Otomobilciler Odasına, 19.12.1979-7.7.2008 tarihleri arasında ... Esnaf ve Sanatkarlar Odasına kayıtlı olduğu, dava dilekçesinde primi ödenmiş süreden bahsedildiği halde bu hususun açıkça Kurumdan sorulmadığı davacıdan prim ödemesine ilişkin makbuzların istenmediği anlaşılmaktadır. Somut olayda, davacı dava açtığı 2.9.2008 tarihine kadar kayıt ve tescil için müracaatta bulunmadığından vergide kayıtlı bulunduğu 18.2.1979-21.10.1988 ve 24.10.1988-31.3.1992 tarihleri arasındaki dönemde sigortalı sayılması mümkün değildir....
Mahkemece, davacının sigorta süresinin tespitine (hizmet süresinin geçerli sayılması) ilişkin talebinin konusuz kaldığından karar verilmesine yer olmadığına, davacının diğer taleplerinin kısmen kabulü ile 20/10/2014 tarihini takip eden ay başından itibaren 5419 prim ödeme gün sayısı üzerinden davacıya yaşlılık aylığı bağlanması gerektiğinin tespitine, diğer fazlaya ilişkin taleplerin reddine, karar verilmiştir. 11/09/2014 tarihinde yürürlüğe giren 6552 sayılı Yasanın 58. maddesiyle 5510 sayılı Yasaya eklenen Geçici 54. madde ile “Mülga 4355 sayılı Ticaret ve Sanayi Odaları, Esnaf Odaları ve Ticaret Borsaları Kanunu, mülga 5373 sayılı Esnaf Dernekleri ve Esnaf Dernekleri Birlikleri Kanunu ve mülga 507 sayılı Esnaf ve Küçük Sanatkârlar Kanununa göre; esnaf ve sanatkâr siciline veya odasına ya da her ikisine birden kayıtları bulunmakla birlikte üye kayıtlarının mevzuata uygun olarak yapılmadığının tespit edilmesi üzerine, Kuruma kayıt ve tescili yapılmakla birlikte, 4 üncü maddenin birinci...
Dosyadaki kayıt ve belgelerden, davacının oda kaydına istinaden 29/11/1985-28/01/1999 tarihleri araısnda 4739 gün... sigortalılığının bulunduğu, 720 gün askerlik borçlanması yaptığı, 01/02/1999 tarihi itibariyle yaşlılık aylığı bağlandığı, 16/03/2005 tarihli müfettiş raporu ile sigortalılığına esas oda kaydının geçersiz olduğunun belirlendiği, bu rapora göre davacının sigortalılığının iptal edildiği ve yaşlılık aylığının 01/06/2005 tarihi itibariyle kesildiği anlaşılmaktadır. 1/09/2014 tarihinde yürürlüğe giren 6552 sayılı Yasanın 58. maddesiyle 5510 sayılı Yasaya eklenen Geçici 54. madde ile “Mülga 4355 sayılı Ticaret ve Sanayi Odaları, Esnaf Odaları ve Ticaret Borsaları Kanunu, mülga 5373 sayılı Esnaf Dernekleri ve Esnaf Dernekleri Birlikleri Kanunu ve mülga 507 sayılı Esnaf ve Küçük Sanatkârlar Kanununa göre; esnaf ve sanatkâr siciline veya odasına ya da her ikisine birden kayıtları bulunmakla birlikte üye kayıtlarının mevzuata uygun olarak yapılmadığının tespit edilmesi üzerine, Kuruma...
Elde ki davada, davacının esnaf mı yoksa tacir mi olduğunun tespiti amacıyla gerekli müzekkereler yazılmış olup, gelen cevabı yazılardan; davacının esnaf odasına kaydının bulunduğu, ticaret sicilinde kaydının bulunmadığı vegelirinin VUK.'nun 177. maddesinde düzenlenen esnaf işletme sınırının üzerinde olmadığı anlaşılmıştır. Bu durumda, davacı tacir olmadığı gibi uyuşmazlıkta 6102 sayılı TTK.'nun 4. maddesinde düzenlenen mutlak ticari davalardan olmadığından uyuşmazlığın çözümünde Ticaret Mahkemeleri görevli değildir. Öte yandan, davaya konu aboneliğin ticarethane aboneliğine ilişkin olması nedeniyle davacının 6502 sayılı TKHK m. 3(1)-k hükmü kapsamında tüketici sıfatına haiz olmadığının, dolayısıyla uyuşmazlığın 6502 sayılı TKHK kapsamında da kalmadığının kabulü gerekir. Sonuç olarak, ticari dava olmayan ve tüketici işlemi bulunmayan malvarlığına ilişkin açılan davada görevli mahkeme Asliye Hukuk Mahkemeleridir....
Elde ki davada, davacının esnaf mı yoksa tacir mi olduğunun tespiti amacıyla gerekli müzekkereler yazılmış olup, gelen cevabı yazılardan; davacının esnaf odasına kaydının bulunduğu, ticaret sicilinde kaydının bulunmadığı ve basit usulde vergilendirmeye tabi olduğu ve VUK.'nun 176-178. maddeleri hep birlikte değerlendirildiğinde gelirinin 177. maddesinde düzenlenen esnaf işletme sınırının üzerinde olduğuna dair dosyaya yansıyan herhangi bir delil bulunmadığı anlaşılmaktadır.Bu durumda davacı tacir olmadığı gibi uyuşmazlıkta 6102 sayılı TTK.'nun 4. maddesinde düzenlenen mutlak ticari davalardan olmadığından uyuşmazlığın çözümünde Ticaret Mahkemeleri görevli değildir. Öte yandan, davaya konu aboneliğin tarımsal şantiye aboneliğine ilişkin olması nedeniyle davacının 6502 sayılı TKHK m. 3(1)-k hükmü kapsamında tüketici sıfatına haiz olmadığının, dolayısıyla uyuşmazlığın 6502 sayılı TKHK kapsamında da kalmadığının kabulü gerekir....
Sulh Ceza Mahkemesi TARİHİ : 07/07/2011 NUMARASI : 2011/341 Esas, 2011/639 Karar SUÇ : Görevi kötüye kullanma Mahalli mahkemece verilen hükümler temyiz edilmekle dosya incelenerek, gereği düşünüldü: Mersin Pazarcılar Esnaf Odası başkan ve yönetim kurulu üyesi olan sanıkların, katılanın Pazarcılar Esnaf odasına kaydolma talebinin reddine ilişkin işlemin iptali istemi ile açtığı dava neticesinde Mersin 1. İdare Mahkemesi tarafından 23/09/2010 tarihinde yürütmenin durdurulmasına karar verildiği, bu kararın Pazarcılar Esnaf Odası vekiline 19/10/2010 tarihinde tebliğ edildiği halde İdari Yargılama Usulü Kanununun 28. maddesindeki “Danıştay, bölge idare mahkemeleri, idare ve vergi mahkemelerinin esasa ve yürütmenin durdurulmasına ilişkin kararlarının icaplarına göre idare, gecikmeksizin işlem tesis etmeye veya eylemde bulunmaya mecburdur....
ve Sanatkar Odasına 18.11.1996-31.12.2000 ve 03.10.2001-31.12.2003 tarihleri arasında kaydının olduğu anlaşılmaktadır....
Nihayet, 22.03.1985 yürürlük tarihli 3165 sayılı Kanun, sigortalılığa karine yönünden vergi kaydının, bu kaydın bulunmaması veya vergiden muaf olunması halinde, esnaf ve sanatkar sicili veya kanunla kurulu meslek kuruluşu kayıtlarının esas alınacağını belirlemiştir....