ortadan kalkmasından itibaren iki hafta içinde talep edileceği, 97. maddesinde eski hale getirme dilekçesinde, talebin dayandığı sebepler ile bunların delil veya emarelerinin gösterileceği, 98/2. maddesinde ise eski hale getirme temyiz yoluna başvuru hakkının düşmesi halinde ise Yargıtay'dan talep edileceği öngörülmüştür....
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Ceza Mahkemesi SUÇ : Hırsızlık, tehdit, 6136 sayılı Kanun'a muhalefet HÜKÜM : Mahkumiyet Dosya incelenerek gereği düşünüldü: 5271 sayılı CMK’nın 42. maddesinin 1. fıkrasında, “Süresi içinde usul işlemi yapılsaydı, esasa hangi mahkeme hükmedecek idiyse, eski hale getirme dilekçesi hakkında da o mahkeme karar verir” şeklindeki düzenleme karşısında; eski hale getirme istemi ile birlikte temyiz isteminde de bulunulması nedeniyle eski hale getirme istemi hakkında dairemizce karar verilmesi gerekip, öncelikle eski hale getirme istemi hakkında karar verilmesi gerektiğinden, mahkemenin temyiz isteminin reddine ilişkin 09.05.2014 günlü ek kararının hukuken geçersiz olduğu, sanığın temyiz dilekçesi içeriğinde, "temyiz etmek üzere dosya numarasını istediğinde hakimin, kararın kendisine tebliğ edileceğini, o zaman temyiz edebileceğini söylediğini..." bildirerek eski hale getirme isteminde bulunmuşsa da; aksi kanıtlanıncaya kadar geçerli belgelerden olan...
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Ceza Mahkemesi SUÇ : Hırsızlık HÜKÜM : Mahkumiyet Dosya incelenerek gereği düşünüldü; 5271 sayılı CMK’nın 42.maddesinin 1. fıkrasında, “Süresi içinde usul işlemi yapılsaydı, esasa hangi mahkeme hükmedecek idiyse, eski hale getirme dilekçesi hakkında da o mahkeme karar verir” şeklindeki düzenleme karşısında; eski hale getirme istemi ile birlikte temyiz isteminde de bulunulması nedeniyle eski hale getirme istemi hakkında dairemizce karar verilmesi gerekip, öncelikle eski hale getirme istemi hakkında karar verilmesi gerektiğinden, mahkemenin eski hale getirme isteminin reddine ilişkin 15.03.2011 günlü ek kararı ile daha sonra verilen ek kararlarların hukuken geçersiz olduğu, yokluğunda verilen hükmün sanığın 30.12.2008'de yakalama kararı üzerine ifadesi alınırken bildirdiği adresinde Tebligat Kanununun 21. maddesine göre usulüne uygun olarak tebliğ edildiği, Silivri 5 nolu L Tipi Kapalı Ceza İnfaz Kurumu Müdürlüğünün 19.04.2012 tarihli yazısından...
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Ceza Mahkemesi SUÇ : Hırsızlık HÜKÜM : Mahkumiyet Dosya incelenerek gereği düşünüldü: 5271 sayılı CMK’nın 42.maddesinin 1. fıkrasında, “Süresi içinde usul işlemi yapılsaydı, esasa hangi mahkeme hükmedecek idiyse, eski hale getirme dilekçesi hakkında da o mahkeme karar verir” şeklindeki düzenleme karşısında; eski hale getirme istemi ile birlikte temyiz isteminde de bulunulması nedeniyle eski hale getirme istemi hakkında dairemizce karar verilmesi gerekip, öncelikle eski hale getirme istemi hakkında karar verilmesi gerektiğinden, mahkemenin eski hale getirme isteminin reddine ilişkin 29.11.2011 günlü ek kararının hukuken geçersiz olduğu kabul edilip, yokluğunda verilen hükmün sanığın 09.11.2010'da yakalama kararı üzerine ifadesi alınırken bildirdiği adresinde usulüne uygun olarak tebliğ edildiği, sanık müdafiinin temyiz süresi içerisinde sanığın yurt dışında olduğuna ilişkin sunduğu evrakların ise tebligatın adli tatil içerisinde yapılması nedeniyle...
Davalı ....yönünden husumet nedeniyle davanın reddine, mahallinde yapılan keşif sonucu alınan rapor uyarınca ecrimisil bedelinin tahsiline karar verilmesinde bir isabetsizlik görülmemiştir.Ancak; Dava konusu taşınmazın eski hale getirme bedeli zemin bedelinden fazla ise zemin bedeline, az ise eski hale getirme bedeline hükmedilmelidir. Hükme esas alınan 28/08/2015 havale tarihli bilirkişi kurulu raporunda eski hale getirme bedelinin 53.033,00 TL olduğu, zemin bedelinin ise iki ayrı raporda ayrı ayrı olmak üzere 5.378,26 TL ve 3.376,35 TL olarak tespit edilmiştir. Bu itibarla; Dava konusu taşınmazın zemin bedelinin eski hale getirme bedelinden az olduğu gözetilerek, taşınmazın zemin bedeline hükmedilip, bedeline hükmedilen bölümün davalı idare adına tesciline karar verilmesine gerekirken, yazılı şekilde eksik inceleme ile eski hale getirme bedeline hükmedilmesi, Doğru görülmemiştir....
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Ağır Ceza Mahkemesi SUÇ : Hırsızlık, konut dokunulmazlığını bozma, mala zarar verme, dolandırıcılık HÜKÜM : Mahkumiyet Dosya incelenerek gereği düşünüldü; Sanığın ve müdafiinin yokluğunda verilen kararın temyiz edilmediğinden bahisle 29/04/2008 tarihinde kesinleştirildiği, sanığın cezaevinden gönderdiği 20/09/2012 tarihli dilekçe ile kararın kendisine gönderilmesini istediği, daha sonra 02/01/2018 tarihli dilekçesi ile eski hale getirme ve temyiz talebinde bulunduğu, mahkemenin 30/01/2018 tarihli ek karar ile sanığın eski hale getirme talebinin reddine karar verildiği, sanığın 22/01/2018 tarihli dilekçesi ile yeniden eski hale getirme ve temyiz talebinde bulunması üzerine sanığın itirazının kabulü ile eski hale getirme talebi ile birlikte temyiz talebi de bulunduğundan dosyanın temyiz incelemesi için gönderildiğinin anlaşılması karşısında; CMK'nın 42/1. maddesinde “Süresi içinde usul işlemi yapılsaydı, esasa hangi mahkeme hükmedecek idiyse eski...
Eski hale getirme talebi temyiz süresinin kaçırılmasına yönelik bulunduğundan bu talebi yerel mahkemenin inceleme yetkisi olmadığından mahkemenin 12.4.2012 tarihli eski hale getirme talebinin reddine ilişkin ek kararının kaldırılmasına, 2-Eski hale getirme talebine yönelik yapılan inceleme sonucunda; 6100 sayılı Kanunun 95. madde koşullarının gerçekleşmediği anlaşıldığından eski hale getirme talebinin reddine, 3-Temyiz talebinin reddine ilişkin 16.03.2012 tarihli ek karara yönelik temyiz itirazlarının incelenmesine gelince; Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle kanuna uygun sebeplere ve özellikle delillerin takdirinde bir yanlışlık görülmemesine göre, yerinde bulunmayan temyiz isteğinin reddiyle usul ve kanuna uygun olan hükmün onanmasına karar vermek gerekmiştir....
Davalı vekili, davanın yokluklarında yapıldığını, dava dilekçesinin ve kararın Tebligat Kanunu hükümlerine aykırı yapıldığını, HMK.’un 95 ve devamı maddeleri uyarınca eksik hale getirme talebinde bulunmuştur. Mahkemece evrak üzerinde tebliğlerin usulüne uygun olduğu, eski hale getirme koşullarının bulunmadığı gerekçesi ile eski hale getirme isteminin reddine karar verilmiştir. Eski hale getirme isteminin reddi kararı davalı vekili tarafından temyiz edilmiş olup dosya incelendiğinde eski hale getirmenin temyiz yoluna başvuru hakkının düşmesinden sonra yapılması nedeni ile istemin Yargıtay tarafından incelenmesi gerektiği, yerel mahkemenin bu aşamada karar verme görev ve yetkisinin olmadığı anlaşılmakla, yerel mahkemenin 27.02.2014 gün ve 749-485 sayılı eski hale getirme isteminin reddine dair kararının ORTADAN KALDIRILMASINA karar verildi. Gereği konuşulup düşünüldü....
Eski hale getirme, elde olmayan sebeplerle süresinde yapılamayan bir işlemi sonradan yapma imkânı verebilmek için getirilmiş bir müessesedir. Eski hale getirme talebinin kabul edilebilmesi için sürenin arzu ve ihtiyaç dışında elde olmayan bir sebeple kaçırılması (HUMK.nun 168 m. ve 6100 sayılı HMK. md. 95/1), süresinde yapılamayan işlemle ulaşılmak istenen aynı sonuca başka bir hukuki yoldan ulaşılamaması (md.95/2), eski hale getirme talebinin engelin kalkmasından itibaren 2 hafta içinde yapılması (md.96/1), en geç nihai karar verilinceye kadar eski hale getirme talebinde bulunulması (md.96/2) gerekir. Somut olaya bakıldığında; davanın açılmamış sayılmasına ilişkin hüküm, 15.02.2012 tarihinde davacı tarafa tebliğ edilmiş, hüküm, temyiz edilmeksizin 02.03.2012 tarihinde kesinleşmiştir. Hükmün tebliği üzerine, davacı usulsüzlüğü 15.02.2012 tarihinde öğrenmiştir....
Şöyle ki; El atılan taşınmazların bedelleri ile eski hale getirme bedelleri ayrı ayrı hesaplanarak eski hale getirme bedelinin, yer bedelinden az olması halinde eski hale getirme bedeline, aksi halde taşınmazların bedellerine hükmedilmesi ve tapularının iptali ile idare adına tesciline karar verilmesi gerekir. Bu durumda arazi niteliğindeki taşınmazlara net geliri esas alınarak değer tespit edilip el atılan bölümlerin yer bedeli ile el atmadan dolayı oluşan müdahalenin giderilmesi ve taşınmazın eski hale getirilmesi hususlarında bilirkişi kurulundan ek rapor alınarak eski hale getirme bedeli, yer bedelinden fazla olması halinde el atılan yerlerin bedeline hükmedilip, davacı üzerindeki tapuların iptaline, yer bedelinin fazla olması halinde ise eski hale getirme bedeline hükmedilmesi gerekirken eksik inceleme ile yazılı şekilde hüküm kurulması, Doğru görülmemiştir....