Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

Bu itibarla mahkemece mahallinde keşif yapılarak davalı idareye ait sulama kanalından taşan su nedeniyle taşınmazın kullanılamaz hale geldiğinin tespit edilmesi halinde, el atmanın varlığının kabulü ile el atılan bölümün eski hale getirme ve yer bedeli uzman bilirkişiler marifetiyle ayrı ayrı tespit ettirilerek el konulan bölüm bedeli, eski hale getirme masrafından fazla ise müdahalenin önlenmesi kararı ile birlikte taşınmazın eski hale getirilmesine; şayet eski hale getirme masrafı zemin bedelinden fazla ise bu durumda el konulan zemin bedelinin davalı idareden tahsili ve bu bölümün davacı üzerindeki tapusunun iptali ile davalı idare adına tapuya kayıt ve tesciline karar verilmesi gerektiği gözetilmeden, eksik inceleme ile idari yargının görevli olduğundan bahisle davanın reddine karar verilmesi, Doğru görülmemiştir....

    Arazi niteliğindeki taşınmaza gelir metoduna göre değer biçilmesi doğru olduğu gibi ecrimisil bedelinin tahsiline karar verilmesi de doğrudur. Bu nedenle; davalı idare vekilinin tüm, davacı vekilinin ise aşağıdaki bent dışındaki temyiz itirazları yerinde değildir. Ancak; Dava konusu taşınmaza davalı idarenin hafriyat döküp taş yığarak el attığı anlaşılmakta ise de; taşınmazdaki hafriyat ve taşın kaldırılarak taşınmazın tarım yapılabilir hale getirilmesinin mümkün olup olmadığı, mümkün ise taşınmazın eski hale getirme bedeli ile el atılan yerin bedeli ayrı ayrı tesbit edilip, eski hale getirme bedeli fazla ise taşınmazda el atılan yerlerin bedeline ve bu yerlerin davacı adına olan tapu kaydının iptali ile Hazine adına tesciline karar verilmesi; yer bedelinin fazla olması halinde ise eski hale getirme bedeline hükmedilmesi gerekirken, yazılı gerekçelerle kamulaştırmasız el atma nedeniyle tazminat talebinin reddine dair hüküm kurulması, Doğru görülmemiştir....

      Bu durumda; 11.999,85 m²'lik hafriyat dökülü alanın öncelikle eski hale getirme bedelinin ve zemin bedelinin ayrı ayrı hesaplanması, eski hale getirme bedelinin zemin bedelinden az olması halinde eski hale getirme bedeline, hafriyat dökülerek el atılan bölümün bedelinin fazla olması durumunda ise taşınmaz bedeli ile hafriyat dökülü bu bölüm için ecrimisil bedeline de hükmedilmesi ve bu bölümün davacı üzerindeki tapusunun iptali ile idare adına tesciline karar verilmesi gerektiği düşünülmeden, eksik inceleme ile karar verilmesi, 2)Davacının el atmanın önlenmesi talebi hakkında olumlu ya da olumsuz bir karar verilmemiş olması, 3) Dava konusu taşınmaza 2011 yılı Haziran ayında el atıldığı belirtildiği halde, 2011 yılı Ocak – Haziran ayları arası ecrimisil bedeline de hükmedilmesi, 4)Eski hale getirme bedeli, kararın infazı sırasında belirleneceğinden infazda tereddüt yaratacak şekilde el atılan taşınmazın eski hale getirme bedelinin hüküm altına alınması, 5) 6001 sayılı Karayolları Genel...

        Belirtilen nedenle; öncelikle dava konusu taşınmazların el atılan bölümlerinin bedellerinin 2942 sayılı Kamulaştırma Yasasının 11/1-f maddesi uyarınca olduğu gibi kullanılması halinde getireceği net geliri üzerinden bilimsel yolla taşınmazların değerinin tespiti ile dava konusu taşınmazların davalı idarece el atılan bölümlerinin eski hale getirme masraflarının karşılaştırması yapılarak, eski hale getirme bedelinin yer bedelinden daha fazla olması halinde zemin bedeline, aksi halde eski hale getirme bedeline hükmedilmesi gerektiği düşünülmeden eksik inceleme ile karar verilmesi, Doğru görülmemiştir. Davalı idare vekilinin temyiz itirazları yerinde olduğundan hükmün açıklanan nedenlerle H.U....nun 428. maddesi gereğince BOZULMASINA, 06.02.2012 gününde oybirliğiyle karar verildi....

          "İçtihat Metni" MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi Taraflar arasındaki kamulaştırmasız el atılan taşınmazın eski hale getirme bedelinin tahsili davasından dolayı yapılan yargılama sonunda: Davanın kabulüne dair verilen yukarıda gün ve sayıları yazılı hükmün Yargıtay'ca incelenmesi davalı idare vekili yönünden verilen dilekçe ile istenilmiş olmakla dosyadaki belgeler okunup iş anlaşıldıktan sonra gereği görüşülüp düşünüldü. - K A R A R - Dava, kamulaştırmasız el atılan taşınmazın eski hale getirme bedelinin tahsili istemine ilişkindir. Mahkemece davanın kabulüne karar verilmiş, hüküm davalı vekilince temyiz edilmiştir. Mahallinde yapılan keşif sonucu, alınan rapor uyarınca taşınmazın eski hale getirme bedelinin tahsiline karar verilmesinde bir isabetsizlik görülmemiştir....

            Davacı vekili tarafından, davalılar aleyhine 15.11.2017 gününde verilen dilekçe ile elatmanın önlenmesi, eski hale getirme bedelinin tahsili talebi üzerine yapılan duruşma sonunda; davanın kabulüne dair verilen 29.11.2018 günlü hükmün istinaf yoluyla incelenmesi davalılar ... ve ... İnşaat Ltd. Şti. vekili tarafından talep edilmiştir. Ankara Bölge Adliye Mahkemesi 16. Hukuk Dairesince davalı istinaf başvurusunun reddi ile hükmün kaldırılarak yeniden hüküm tesisine dair verilen kararın davalılar ... ve ... İnşaat Ltd. Şti. vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine süresinde olduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra dosya ve içerisindeki bütün kağıtlar incelenerek gereği düşünüldü: K A R A R Dava, elatmanın önlenmesi ve eski hale getirme bedelinin tahsili istemine ilişkindir....

              Takibin dayanağı ilamda, 10 numaralı dükkanın ortak alanlara müdahalesinin önlenmesine, taşınmazın eski hale iadesi için 7 günlük süre verilmesine, eski hale getirme işleminin yerine getirilmemesi halinde, 10.000 TL bedelin davalıdan tahsiline karar verilmiştir Anılan ilam, öncelikle bir işin yapılması hakkında olup, bu işin ilamda belirtilen süre içerisinde gerçekleştirilmemesi halinde, işin, davacı tarafından yapılabilmesi için eski hale getirme bedelinin istenebileceğini göstermektedir. Bu durumda öncelikle, ilamda belirtilen 7 günlük süre belirtilerek, davalıdan işin yapılması istenilmeden doğrudan eski halegetirme bedelinin istenmesi yönünde takip başlatılması doğru olmadığından, borçlunun takibin iptali isteminin kabulü gerekir. Mahkemece yazılı gerekçelerle şikayetin reddine karar verilmesi doğru değildir....

                Dava, eski hale getirme bedelinin tahsili amacıyla yapılan icra takibine itirazın iptali istemine ilişkindir. Mahkemece davanın kısmen kabulüne karar verilmiş, hüküm davalı vekili tarafından temyiz edilmiştir. 1-Dosya kapsamına, toplanan delillere ve hükmün dayandığı gerekçelere göre davalı vekilinin aşağıdaki bendin kapsamı dışında kalan temyiz itirazları yerinde değildir. 2-Davalı vekilinin icra inkar tazminatına ilişkin temyiz itirazlarına gelince; İcra takibinde ve davada dayanılan ve hükme esas alınan 20.08.2002 başlangıç tarihli ve bir yıl süreli kira sözleşmesi konusunda taraflar arasında uyuşmazlık bulunmamaktadır. Kiralananın tahliye edilmesinden sonra yaptırılan tespitte hor kullanımdan kaynaklanan bir takım zararlar olduğu belirlenmiş, bunların eski hale getirilmesi amacıyla yapılan masraflara ilişkin fatura bedellerinin tahsili için davalı hakkında toplam 7412,89 TL üzerinden icra takibi yapılmıştır....

                  Dairemizin 17.10.2018 tarihli bozma ilamında 2.011,64 m2'lik yol olarak kullanılan alanın öncelikle eski hale getirme bedelinin ve zemin bedelinin ayrı ayrı hesaplanması, eski hale getirme bedelinin zemin bedelinden az olması halinde eski hale getirme bedeline, zemin bedelinin az olması durumunda ise zemin bedeli hükmedilmesi ve bu bölümün davacı üzerindeki tapusunun iptali ile idare adına tesciline karar verilmesi gerektiği belirtilerek bozma yapılmış olup, hükme esas alınan bilirkişi raporuna göre, zemin bedelinin eski hale getirme bedelinden fazla olduğunun tespit edildiği anlaşıldığından dava konusu taşınmazın eski hale getirilmesine ve zarar gören ağaç bedeline hükmedilmesi gerekirken zemin bedeline hükmedilmesi, Doğru görülmemiştir....

                    Dairemizin 17.10.2018 tarihli bozma ilamında 2.011,64 m2'lik yol olarak kullanılan alanın öncelikle eski hale getirme bedelinin ve zemin bedelinin ayrı ayrı hesaplanması, eski hale getirme bedelinin zemin bedelinden az olması halinde eski hale getirme bedeline, zemin bedelinin az olması durumunda ise zemin bedeli hükmedilmesi ve bu bölümün davacı üzerindeki tapusunun iptali ile idare adına tesciline karar verilmesi gerektiği belirtilerek bozma yapılmış olup, hükme esas alınan bilirkişi raporuna göre, zemin bedelinin eski hale getirme bedelinden fazla olduğunun tespit edildiği anlaşıldığından dava konusu taşınmazın eski hale getirilmesine ve zarar gören ağaç bedeline hükmedilmesi gerekirken zemin bedeline hükmedilmesi, Doğru görülmemiştir....

                      UYAP Entegrasyonu