Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

Dava konusu haberin yayınlandığı tarihte yürürlükte olan 5187 sayılı Basın Kanunu’nun 13. maddesinde “Basılmış eserler yoluyla işlenen fiillerden doğan maddi ve manevi zararlardan dolayı süreli yayınlarda, eser sahibi ile yayın sahibi ve varsa temsilcisi, süresiz yayınlarda ise eser sahibi ile yayımcı, yayımcının belli olmaması halinde ise basımcı müştereken ve müteselsilen sorumludur.” şeklindeki düzenleme ile Genel Yayın Yönetmeni sorumlular arasında sayılmamıştır. Bu nedenle davalı ... yönünden husumet nedeniyle davanın reddine karar verilmesi gerekirken sorumlu tutulmuş olması kararın bozulmasını gerektirmiştir. SONUÇ: Temyiz edilen kararın, yukarıda (2) numaralı bentte gösterilen nedenlerle davalı ... yararına BOZULMASINA, davalılar ... Gazetesi imtiyaz sahibi ... Gazetecilik ve Yayıncılık AŞ ile ...'nün diğer temyiz itirazlarının ilk bentte gösterilen nedenlerle reddine ve temyiz eden davalı ...'...

    Bilindiği üzere Birleşmiş Milletler İnsan Hakları Evrensel Beyannamesi’nin 27. maddesinin 2. fıkrası “Herkesin yaratıcısı olduğu bilim, edebiyat ve sanat ürünlerinden doğan maddi ve manevi çıkarlarının korunmasına hakkı vardır” hükmünü içermektedir. Eser sahibinin manevi haklarını açıklamak gerekirse, manevi haklar eser ile sahibi arasındaki bağ dolayısıyla, eser sahibinin kişiliğine bağlı olarak oluşan ve herkese karşı ileri sürülebilen mutlak ve inhisarı yetkilerdir. Kişilik haklarından farkı, fikri hukuk alanında eser sahibinin manevi hakkının doğumu için, alenileşmiş bir eserin varlığı gereklidir....

      her türlü haktan doğan hukuki uyuşmazlıkların çözümünde iş mahkemeleri görevlidir....

        "İçtihat Metni" Mahkemesi :Tüketici Mahkemesi Yukarıda tarih ve numarası yazılı hükmün temyizen tetkiki taraf vekillerince istenmiş ve temyiz dilekçelerinin süresi içinde verildiği anlaşılmış olmakla dosyadaki kağıtlar okundu gereği konuşulup düşünüldü: - K A R A R - Dava, eser sözleşmesinden kaynaklanan maddi ve manevi tazminat istemlerine ilişkin olup, mahkemece davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir. 4077 sayılı Tüketicinin Korunması Hakkındaki Kanun’un 3/e maddesinde tüketici, “bir mal veya hizmeti ticari veya mesleki olmayan amaçlarla edinen, kullanan veya yararlanan gerçek ya da tüzel kişi” olarak tanımlanmıştır. Bu tanımlamaya göre yasa, hazır bir malı veya hizmeti satın alarak onu günlük yaşamında kullanan veya tüketen kişiyi korumaktadır. Bir başka deyişle yasa kapsamına, dar kapsamlı mal ve hizmet ilişkileri olağan tüketim işleri alınmıştır....

          Hizmet sözleşmesi ve eser sözleşmesi birbirine çok yakın kavramlar olup; hizmette, ücret-bağımlılık ve devamlılık, eser sözleşmesinde ise, bir şeyin ücret karşılığı imali söz konusu olmaktadır. Davacının, davalı yüklenici ile kat karşılığı inşaat yapımı ve gayrimenkul satış vaadi sözleşmesi akdettiği, davalının sözleşme uyarınca davacı payına düşen daireyi sözleşme şartlarına rağmen eksik inşaa ederek davacıya teslim ettiği, davacının taşınmazdaki eksiklikler nedeniyle zararının tazminini istediği somut olayda hizmetten ziyade eser sözleşmesinin mevcut olduğu gibi davacının yasada tanımlanan tüketici tanımına uymadığı bu halde uyuşmazlığın 4077 sayılı yasa kapsamı dışında kaldığı, genel mahkemelerde görülerek çözümlenmesinin gerektiği anlaşılmıştır. SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle; HMK 21, 22 ve 23. (HUMK.’nun 25. ve 26.) maddeleri gereğince ... 2.Sulh Hukuk Mahkemesinin YARGI YERİ OLARAK BELİRLENMESİNE, 19.12.2012 gününde oybirliğiyle karar verildi....

            Mahkemece, taraflar arasındaki ilişkinin eser sözleşmesinden kaynaklandığı ve eser sözleşmesinden doğan ihtilaflara tüketici mahkemesinde bakılamayacağı gerekçesiyle görevsizlik kararı verilmiş; hüküm, davacı tarafından temyiz edilmiştir. 1-4822 sayılı yasa ile değişik 4077 sayılı Tüketicinin Korunması Hakkında Kanunun Amaç başlıklı 1. maddesinde yasanın amacı açıklandıktan sonra kapsam başlıklı 2. maddesinde “Bu kanun, birinci maddesinde belirtilen amaçlarla mal ve hizmet piyasalarında tüketicinin taraflardan birini oluşturduğu her türlü tüketici işlemini kapsar” hükmüne yer verilmiştir. Yasanın 3. maddesinde mal; alışverişe konu olan taşınır eşyayı, konut ve tatil amaçlı taşınmaz malları ve elektronik ortamda kullanılmak üzere hazırlanan yazılım, ses, 2008/1609-7839 görüntü ve benzeri gayri maddi malları ifade eder. Satıcı; kamu tüzel kişileri de dahil olmak üzere ticari veya mesleki faaliyetleri kapsamında tüketiciye mal sunan gerçek veya tüzel kişileri kapsar....

              Şu durumda; davalı yüklenicinin, davacı iş sahibini, eser sözleşmesinin ifasından sonra ortaya çıkabilecek komplikasyonlar hakkında bilgilendirmediği, dolayısıyla özen ve sadakat borcunu gereğince yerine getirmeyen davalı yüklenicinin ortaya çıkan zarardan sorumlu bulunduğu ortadadır. O halde mahkemece; davalının kusurlu davranışıyla istediği sonuca ulaşamamasına rağmen tedavi bedelini ödemek zorunda kalan davacının, uğradığı bu zarar ile birlikte vücudunda oluşan komplikasyonların giderilerek eski hale getirilmesi için gerekli tedavi giderinden ibaret olan maddi tazminat talebinin bilirkişi marifetiyle belirlenmesi ve sonrasında davacının çektiği ızdırap durumu da gözetilerek uygun bir manevi tazminatın takdir edilmesi gerekirken, yanılgılı değerlendirme ile istemin tümden reddi doğru görülmemiştir....

                Bu itibarla asıl eser sahibinden izin almadan işleme eser oluşturanlar iktisadi maksatla çoğaltma, yayma ve benzeri yollarla ticaret mevkiine koyamazsa da, işleme eserin oluşturulması asıl eser sahibinin iznine tâbi olmadığından, izinsiz oluşturulmuş işleme eserin sahibi, kendisinden izin alınmaksızın asıl eser sahibi ve/veya bir başkasının işleme eseri çoğaltma ve yayma eyleminde bulunmaları halinde eserden doğan maddi ve manevi haklara tecavüz nedeniyle, tecavüzün ref'i, men’i, maddi ve manevi tazminat davaları açmasına engel bulunmamaktadır (Dairemizin 20.05.2019 gün ve 2018-2500/3862 sayılı Kararı ) O halde somut olayda muris Selami Munir ...’a ait işleme eserler üzerinde hak sahibi olunabilmesinin asıl eser sahibinin iznine bağlı olmamasına, diğer bir deyişle asıl eser sahibinin izninin olup olmaması hususunun işlenmeler üzerindeki hak sahipliği bakımından herhangi bir etkisinin bulunmamasına göre, bu hususun ancak asıl eser sahibi ile işleme eser sahibi arasındaki hukuki ilişkinin...

                  , kusuru kabul etmediklerini, davanın reddine karar verilmesini istemiştir.Mahkemece, hekime izafe edilebilecek bir kusur bulunmadığı, operasyon bedelinin geri iadesi ve yeniden ameliyat parasının tahsiline yönelik talebinin yerinde olmadığı gerekçesiyle maddi tazminat istemi reddedilmiş, burun sırtında bir çökmenin meydana geldiği, şekil bozukluğunun oluştuğu ve eser sahibi olarak davalı doktorun istediğini yapmak sözünü verdiğinden bahisle ikinci girişime katlanmak zorunda kalan davacı için 5.000,00 TL manevi tazminata hükmedilmiştir.Taraflar arasında sözleşmenin kurulduğu tarih itibariyle yürürlükte bulunan mülga 818 sayılı BK.'...

                    Taraflar arasında akdedilmiş bir sözleşme olduğu gibi, zaten çeviri dolayısıyla esere ait olan maddi haklarda kullanılmamıştır. Bu: durumda, davacının çeviri eseri kullanılmadığından ,başka bir çevirmene ait bağımsız bir eser kullanıldığından FSEK md.68 kapsamında tazminat doğmayacağı için bu talebin reddi gerekmiştir....

                      UYAP Entegrasyonu