Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

Eser sözleşmesinin de kendine özgü olan iki temel unsuru vardır. Bunlar eser ve bedeldir. Bu sözleşme ile bir taraf (yüklenici) istenen özellikle sonucu (eser) meydana getirmeyi, diğer taraf (iş sahibi) ise bu çalışma karşılığında ivaz ödemeyi (bedel) üstlenmektedir. Eser sözleşmesinde tarafların edimleri birbirinin karşılığını oluşturmakta olduğundan tam iki tarafa borç yükleyen sözleşmedir. Ayrıca niteliği itibariyle sürekli bir sözleşme olmayıp ani edimli bir sözleşmedir. Bu sözleşmenin unsuru olan meydana getirilecek eser, aynı zamanda sözleşmenin konusunu oluşturur. Ayırt edici diğer bir temel unsuru ise bedeldir. Meydana getirilecek bir sonuç bulunmasına rağmen bedel ödenmeyeceği kararlaştırılmış ise eser sözleşmesinin varlığından söz edilemez. Bedel, eser sözleşmesinin unsuru ise de tarafların anlaşırken bedeli kararlaştırmamış olmaları sözleşmenin kurulmasına etki etmez....

    Eser sözleşmesinin de kendine özgü olan iki temel unsuru vardır. Bunlar eser ve bedeldir. Bu sözleşme ile bir taraf (yüklenici) istenen özellikle sonucu (eser) meydana getirmeyi, diğer taraf (iş sahibi) ise bu çalışma karşılığında ivaz ödemeyi (bedel) üstlenmektedir. Eser sözleşmesinde tarafların edimleri birbirinin karşılığını oluşturmakta olduğundan tam iki tarafa borç yükleyen sözleşmedir. Ayrıca niteliği itibariyle sürekli bir sözleşme olmayıp ani edimli bir sözleşmedir. Bu sözleşmenin unsuru olan meydana getirilecek eser, aynı zamanda sözleşmenin konusunu oluşturur. Ayırt edici diğer bir temel unsuru ise bedeldir. Meydana getirilecek bir sonuç bulunmasına rağmen bedel ödenmeyeceği kararlaştırılmış ise eser sözleşmesinin varlığından söz edilemez. Bedel, eser sözleşmesinin unsuru ise de tarafların anlaşırken bedeli kararlaştırmamış olmaları sözleşmenin kurulmasına etki etmez....

      "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi Asıl dava eser sözleşmesinden kaynaklanan maddi tazminat istemine, birleşen Ankara 14. İş Mahkemesi'nin 2011/968 Esas sayılı dosyası manevi tazminat istemine, birleşen Ankara 11. İş Mahkemesi'nin 2014/1256 Esas sayılı dosyası maddi tazminat istemine ilişkin açılan ek davadır. Ankara 18. İş Mahkemesi'nce davacının ıslah talebi de gözetilerek ilk raporla belirlenen ve ıslah edilen miktarlar üzerinden maddi tazminat istemi kabul edilmiş, yine manevi tazminat istekleri de kısmen kabul edilmiştir. Kararın temyizi üzerine Yargıtay 21....

        , davacı maddi tazminat talebinde bulunmuş ise de; ortada maddi zarar olması için zarara uğrayanın eylemden önceki malvarlığı ile eylemden sonraki malvarlığı arasındaki farkında hesaplanması gerektiğini, huzurdaki davaya konu fotoğrafın eser ve ayna zamanda davacıya ait olup olmadığı bilinmemekle birlikte bu fotoğrafın eser vasfında olmaması ve/veya davacıya ait olmaması hallerinde FSEK hükümlerine göre talep edilen tazminat koşullarının da oluşmayacağını, herhangi bir kabul anlamına gelmemek kaydıyla, bir an için fotoğrafın davacıya ait bir eser olduğu varsayılsa dahi, davacının talep etmiş olduğu maddi ve manevi tazminat miktarlarının fahiş olduğunu belirterek davanın tümden reddine karar verilmesini talep etmiştir....

          Başka bir deyişle yasada dar kapsamlı mal ve hizmet ilişkileri, olağan tüketim işleri kapsama alınmıştır. 818 sayılı BK.nun 355.maddesinde (6098 sayılı TBK.nun 470.maddesi) gereğince, eser sözleşmesi, yüklenicinin bir eser meydana getirmeyi, iş sahibinin de bunun karşılığında bir bedel ödemeyi üstlendiği sözleşmedir. Eser sözleşmesinin bu tanımı ile satım sözleşmesinden ayıran en önemli yanı, satımda sözleşme anında satın alınan şey mevcut ve kullanılabilir iken, eser sözleşmesinde sözleşme anında eser ortada olmayıp, sözleşmeden sonra imali söz konusudur. İstenilen vasıfta imalatın gerçekleştirilmesini gerektirmektedir. ... -2- Bu durumda, eser sözleşmelerinden doğan uyuşmazlıkların çözümünde 4077 sayılı Tüketicinin Korunması Hakkındaki Kanunun uygulanması hukuken olanaklı değildir. Yargıtay H.G.K.nun 26.02.2003 tarih ve 2003/15-127 E.-2003/102 K.sayılı kararında da bu husus belirtilmiştir....

            Davacıların davalı tarafla anlaştıkları ve davalının kusuru sebebiyle elektrik sisteminde meydana gelen teknik aksaklıklar sonucunda, davet edilen ses sanatçılarının işlerini yapamadıkları için törenin gerektiği gibi yapılamadığı, bu sebeple davetlilere mahçup olukları iddiasıyla manevi tazminat istemine ilişkin somut olayda, hizmetten ziyade eser sözleşmesinin mevcut olduğu ve eser sözleşmesinin de genel hükümler ve Borçlar Kanunu'nun 355. maddesinde düzenlendiği anlaşıldığından, 4077 Sayılı Kanunun 3/d maddesinde düzenlenen hizmet kavramı kapsamında bulunmayan uyuşmazlığın genel mahkemelerde görülerek çözümlenmesi gerekmektedir. SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle; 6100 Sayılı HMK.’nun 21. ve 22.(1086 sayılı HUMK.’nun 25. ve 26.) maddeleri gereğince ... 3. Asliye Hukuk Mahkemesinin YARGI YERİ OLARAK BELİRLENMESİNE, 06/07/2012 gününde oybirliğiyle karar verildi....

              ve 10.000 TL maddi tazminatın davalı şirketten tahsiline karar verilmesini talep etmiştir....

                Dava, davalının, davacılara ait markalardan ve FSEK'ten doğan haklarına tecavüzünün ve haksız rekabetinin tespiti, önlenmesi ve durdurulması ile maddi ve manevi tazminat talebine yöneliktir. Davacının FSEK çerçevesindeki talepleri yönünden yapılan değerlendirmede ise; FSEK 1.maddesine göre eser "sahibinin hususiyetini taşıyan ve ilim ve edebiyat, musiki, güzel sanatlar veya sinema eserleri olarak sayılan her nevi fikir ve sanat mahsulleri" olarak tanımlanmıştır. Buna göre eserde bulunması gereken zorunlu iki unsur; eser sahibinin hususiyeti ve bu hususiyeti taşıyan ürünün kanunda belirtilen eser kategorilerinden birine dahil edilebilecek niteliğinin olmasıdır. Maddede geçen "sahibinin hususiyeti" kavramı, özgünlük, orjinallik, bireysel karakter veya entellektüel yaratıcılık olarak tanımlanabilir. Yani hususiyet, eser sahibinin esere yansıyan edebi, sanatsal ve kişilik özellikleridir....

                  "İçtihat Metni"Mahkemesi :Asliye Hukuk Mahkemesi Tarih : 05/12/2006 No : 103/494 Taraflar arasındaki karşılıklı tazminat-alacak davasının yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı esas davanın reddine karşı davanın kabulüne yönelik olarak verilen hükmün süresi içinde davacı-karşı davalı vekilince temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü. - K A R A R - Davacı vekili, müvekkili şirket tarafından davalılara 24.07.2003 tarihli sözleşmeyle ... motoru satıldığını, ayrıca sözleşmenin 2.maddesi gereğince başka bir motorun 15 gün için kiraladığını, davalının bu kira sözleşmesinden doğan 1557.48 TL ile 24.07.2003 tarihli sözleşmenin feshinden kaynaklanan 2973.60 TL olmak üzere toplam 4531.08 TL'den müvekkili şirketin gerçek borcu çıkarıldıktan sonra kalan 2331.08 TL’nin davacıya ödenmesini talep ve dava etmiştir....

                    "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Ticaret Mahkemesi Taraflar arasındaki uyuşmazlık, franchise sözleşmesinin feshinden doğan zararın tazmini istemine ilişkindir. Uyuşmazlığın niteliğine ve tarafların sıfatına göre, dosyanın temyiz incelemesi, Yargıtay 19. Hukuk Dairesinin görevine girmektedir. SONUÇ : Yukarıdaki açıklanan nedenlerle, dosyanın görevli Yargıtay 19. Hukuk Dairesi Başkanlığı’na GÖNDERİLMESİNE, 08.03.2012 tarihinde oybirliğiyle karar verildi....

                      UYAP Entegrasyonu