Dava, eser sözleşmesinin feshi nedeniyle ödenen bedelin iadesi için yapılan takibe itirazın iptaline ilişkin olup, davacı iş sahibi, davalı yüklenicidir....
Asliye Ticaret Mahkemesi Tarihi: 02/12/2023 Davanın Türü: Menfi Tespit (Eser Sözleşmesi) Birleşen Antalya 1. Asliye Ticaret Mahkemesi ... Esas ... Karar Davanın Türü: Menfi Tespit (Kambiyo Senetlerinden Kaynaklanan) İlk derece mahkemesince verilen karar istinaf edilmekle dairemiz üyesi tarafından hazırlanan rapor okunduktan ve dosya kapsamı incelendikten sonra yapılan müzakere sonucu gereği düşünüldü; I. TALEP Davacı vekili tarafından, eser sözleşmesinden kaynaklanan menfi tespit ve alacak davasında ödenen 100.000,00 TL'nin iadesi ile davalı yükleniciye verilen ... ait 31/05/2023 tarih ve ... seri numaralı keşidecisi ... Şirketi olan, lehdarı ... Şirketi olan 125.000,00 TL bedelli çekin bedelsiz kalması nedeni ile borçlu bulunmadığının tespiti davasında, çekin bankaya ibrazında ödenmemesi ve icra takibine konu edilmesinin tedbiren önlenmesi talep edilmiştir....
Ç.. vekili asıl dava dilekçesinde; müvekkilinin davalıya 10.08.2007 tarihli kira sözleşmesinin teminatı olarak 14.000 TL bedelli çek verdiğini, söz konusu kira sözleşmesinin davalının kusuru nedeniyle uygulanamadığını, bu nedenle sözleşmenin feshedilmek zorunda kalındığını, feshi müteakip teminat olarak verilen çekin iadesinin istendiğini ancak davalının çeki iade etmeyip kötü niyetli olarak icra takibine koyduğunu belirterek dava konusu 10.08.2007 tarihli çekin iptaline, icra dosyasına ödenmiş olan çek bedelinin ve %40 kötü niyet tazminatının davalıdan tahsiline karar verilmesini istemiştir. Davacı İ.. Ç.. ve ......
Taraflar arasında eser sözleşmesi ilişkisi kurulduğuna ve iddianın ileri sürülüş biçimi bakımından senedin eser sözleşmesinin teminatı olarak verildiği ileri sürüldüğünden görevli mahkeme, asliye hukuk mahkemesidir." şeklinde teminat senedinin söz konusu olması halinde mutlak ticari davadan söz edilemeyeceği belirtilmiştir. Ankara Bölge Adliye Mahkemesi 31....
Somut olayda, hizmetten ziyade eser sözleşmesinin mevcut olduğu ve eser sözleşmesinin de Genel Hükümler ve Borçlar Yasasının 355. maddesinde düzenlendiği, uyuşmazlığın 4077 Sayılı Yasanın 3/d Maddesi kapsamında hizmet olarak değerlendirilemeyeceği anlaşılmakla, görevli mahkeme tüketici mahkemesi değil genel mahkemelerdir. Bu durumda, arsa sahibi ve yüklenici ile diğer alıcı davalılar arasındaki uyuşmazlığın çözümünde Kadıköy 1. Asliye Ticaret Mahkemesi görevlidir. SONUÇ: Yukarıda belirtilen nedenlerle; H.Y.U.Y.’nın 25. ve 26. maddeleri gereğince Kadıköy 1. Asliye Ticaret Mahkemesinin YARGI YERİ OLARAK BELİRLENMESİNE 19/02/2009 gününde oybirliğiyle karar verildi....
Kural olarak eser sözleşmesinin bir türü olan kat karşılığı inşaat sözleşmelerinde, temerrüdün gerçekleşmesi halinde alacaklı Borçlar Yasasının 106.maddesi uyarınca seçimlik hakkını akdin feshi doğrultusunda kullanması durumunda, sözleşmenin ifa ile sonuçlanmamış olması nedeniyle uğradığı zararları isteyebilir (BK.108.madde). Bunlar akdin ifa edileceğine güvenilerek yapılan masraf ve zararlardan ibarettir ve menfi (olumsuz) zarar olarak isimlendirilir. Oysa B.K'nın 158.maddesi uyarınca istenen ceza ifaya ekli olup, olumlu zarar kapsamındadır. Akdin feshi durumunda ifaya bağlı ceza (olumlu zarar) istenemeyeceğinden davacının cezai şart isteminin reddine karar verilmesi yerine kabulü usul ve yasaya aykırı olmuş, bu nedenle kararın bozulması gerekmiştir....
Bu karinenin aksi yani çekin bir ödeme vasıtası olmadığı ve doğmuş bir borcun tasfiyesi için değil avans ya da teminat olarak verildiği ile sözleşmeden dönüldüğü ya da sözleşme konusu malın teslim edilmediği, işin yapılmadığı iddiasının bu iddiayı ileri süren tarafından yasal delillerle kanıtlanması gerekir. Somut olayda davacı iş sahibi tarafından iddiasını kanıtlayacak yazılı bir delil sunulmamış, sadece çeklerin sözleşme nedeniyle verildiği iddia edilmiştir. Bu haliyle eser sözleşmesinin varlığı ve çeklerin bu sözleşme nedeniyle avans olarak verildiği kanıtlanamamış ise de; davacının yemin deliline dayandığı anlaşıldığından, mahkemece davacıya çeklerin eser sözleşmesinin gereği olarak davalıya verildiği konusunda davalıya yemin teklif hakkı hatırlatılarak sonucuna göre bir karar verilmesi gerekirken eksik incelemeyle yazılı şekilde davanın reddi doğru olmamış, bozulması uygun bulunmuştur....
Mahkemece iddia, savunma, bilirkişi raporu ve tüm dosya kapsamına göre; incelenen seyahat raporlarının iki tanesinde hataya rastlandığı, dolayısıyla sistemin ayıplı olduğu, gizli ayıbın varlığının kabul edilmesi gerektiği, sözleşmenin eser sözleşmesinin hükümlerinin uygulanabildiği karma nitelikte bir sözleşme olarak nitelendirilmesi gerektiği, sözleşmenin feshi ile birlikte aparatların iadesi de gerçekleştiğinden tahsil edilen 6.923,06 TL’lik talebinin tazmin edilmesi gerektiği, davacının diğer tazminat talebi olan Şubat 2012 döneminden Temmuz 2012 dönemine ait olan ödemeler için, yasal süresi içerisinde herhangi bir itiraz yapılamadığı, ticari defterlere işlenerek ödendiğinden, fesih bildirim tarihinden önce yapmış olduğu bu ödemeleri talep hakkı bulunmadığı, fesih ihtarnamesinde tazminatın miktarına ve ödenme zamanına ilişkin herhangi bir hususa yer verilmediğinden davalının dava tarihinden önce temerrütünün söz konusu olmadığı, dava tarihinden itibaren işleyecek avans faizi uygulanacağı...
Hizmet sözleşmesi ve eser sözleşmesi birbirine çok yakın kavramlar olup; hizmette, ücret-bağımlılık ve devamlılık, eser de ise, bir şeyin ücret karşılığı imali söz konusudur. Somut olayda; hizmetten ziyade eser sözleşmesinin mevcut olduğu ve eser sözleşmesinin de Genel Hükümler ve Borçlar Yasasının 355. maddesinde düzenlendiği, uyuşmazlığın 4077 Sayılı Yasanın 3/d Maddesi kapsamında hizmet olarak değerlendirilemeyeceği anlaşılmakla, görevli mahkeme Tüketici Mahkemesi değil genel mahkemelerdir. O halde, uyuşmazlığın çözümünde Sulh Hukuk Mahkemesi görevlidir. SONUÇ: Yukarıda belirtilen nedenlerle; H.Y.U.Y.’nın 25. ve 26. maddeleri gereğince İzmir 11. Sulh Hukuk Mahkemesinin YARGI YERİ OLARAK BELİRLENMESİNE 17/07/2008 gününde oybirliğiyle karar verildi....
Hukuk Dairesi DAVA TÜRÜ : Sözleşmenin Feshi, Kira Bedelinin İadesi, Kira Bedelinin Uyarlanması K A R A R Taraflar arasındaki uyuşmazlık, kira sözleşmesinin feshi, ödenen kira bedelinin iadesi, olmadığı takdirde kira bedelinin uyarlanması isteğine ilişkin olup, Yargıtay Başkanlar Kurulu'nun 13.01.2018 tarih ve 1 sayılı kararı ile hazırlanan, 09.02.2018 günlü ve 2018/1 sayılı Yargıtay Büyük Genel Kurulunca kabul edilip 21.02.2018 tarihli ve 30339 sayılı Resmi Gazete'de yayımlanarak 01.03.2018 günü yürürlüğe giren Hukuk Daireleri'ne ilişkin iş bölümü uyarınca, hükme yöneltilen temyiz itirazlarının incelenmesi Yargıtay (3.) Hukuk Dairesi'nin görevi cümlesinden bulunmakla, dosyanın anılan Daire Başkanlığı'na GÖNDERİLMESİNE, 03.05.2018 tarihinde oybirliğiyle karar verildi....