-Davacı iş sahibi şirket vekilince açılan davada, taraflar arasındaki ....01.2010 tarihli sözleşme gereğince davalı yüklenici şirket tarafından üretilen bira akış kontrol cihazlarının arızalı olduğunun anlaşılması üzerine alınan cihazların ürün teslim formları ile davalıya iade edildiği ve sözleşmenin feshedildiği belirtilerek; ödenen 52.000,00 TL ürün bedeli ile ....000,00 TL manevi zarar ve şimdilik ....000,00 TL menfi zararın tahsili istenmiş, ....09.2011 tarihli ıslah dilekçesi ile 97.355,00 TL müspet zarar, 25.935,00 TL menfi zarar ve ....000,00 TL manevi zarar olmak üzere dava değerini 51.290,00 TL artırarak 133.290,00 TL'ye çıkarmıştır....
Davacıların dava dilekçesindeki öncelikli talepleri sözleşmenin feshi ile üçüncü kişilere devredilen tapuların iptâli ve adlarına tesciline ilişkindir. Bilirkişi raporlarıyla belirlenen inşaat seviyesine göre olayda sözleşmenin geriye dönük olarak feshi koşullarının oluştuğu anlaşılmaktadır. Eser sözleşmesinin bir türü olan inşaat sözleşmeleri ani edimli sözleşmelerden olup müteahhit kendi kusuru ile işi muayyen zamanda bitirmeyerek temerrüde düşmesi halinde uyuşmazlığın kural olarak BK’nın 106-108. maddeleri hükümleri çerçevesinde çözümlenmesi gerekir. BK’nın 108. maddesinin 2. fıkrası uyarınca sözleşmenin feshi halinde alacaklı ancak menfi zararının tazminini isteyebilecektir. Somut olayda davacılar sözleşmenin feshi ile birlikte müspet zarar kapsamında olan kira tazminatı talep ettiklerinden mahkemece öncelikle davacılara talepleri açıklattırılmalı, sözleşmenin geriye dönük olarak feshi halinde ancak menfi zararın talep edilebileceği nazara alınarak dava sonuçlandırılmalıdır....
CEVAP: Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; taraflar arasında 25.05.2018 tarihli karma nitelikte bir eser sözleşmesi yapıldığını, sözleşmeye istinaden müvekkil şirketin Ankara Üniversitesi Diş Hekimliği Fakültesi Uygulama Hastanesi'nin seramik dış yapımı ve gerekli malzeme temin etme işini taahhüt ederek edimlerini ivedilikle yerine getirmeye başlayarak ve gerekli malzemeleri de inşaat alanına sevk ettiğini, sözleşme kaynaklı bütün edimlerin gereği gibi yerine getirildiğini, davacı yanın davalı şirketi usulüne uygun şekilde uyarmadığını ve ihtar etmediğini, sözlü uyarı da yapmadığı halde, dava dışı Ankara Üniversitesi ile anlaşarak aralarındaki sözleşmeyi fesih etmiş olduğunu, sözleşmenin fesih edilmesinde davalı şirketin kusuru ve dahli bulunmadığını, dolayısıyla davalı şirketin, davacı şirket ve Ankara Üniversitesi arasında yapılan sözleşmeye de taraf olmadığını belirterek davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir....
Ltd Şirketi arasında aynı tarihli yani 05/03/2010 tarihli yemek ve kantin hizmetlerini ilişkin 3 yıllık sözleşmenin aynı gerekçelerle feshi nedeniyle açılan kar kaybı ve kıdem tazminatı istemine ilişkin İstanbul 5: ATM'nin 2014/318 Esas, 2015/259 Karar ve 20/04/2015 tarihli karar ile davanın kısmen kabulüne 37.955,54 Tl kar kaybı 12.025,23 TL kıdem tazminatı olmak üzere toplam 49.980,77 TL nin kabulüne karar verildiği, söz konusu kararın yargıtay 23. Hukuk dairesinin 2015/9701 Esas, 2018/2988 Karar ve 09/05/2018 tarihli ilamı ile onandığı ve tashih talebinin ise aynı dairenin 24/06/2019 tarihli kararı ile reddedildiği ve söz konusu ilamın kesinleşmiş olduğu anlaşılmıştır....
Hukuk Dairesinin 20.10.2021 tarihli ve 2021/762 E. 2021/918 K. sayılı önce verilen kararının eksik incelemeye dayalı olarak verildiği müspet zarar tanımı kapsamında araştırma ve inceleme yaptırılması sonucunda yeni bir karar verilmesine karar verilmiş, dava dilekçesinde davacıların sözleşmenin feshi taleplerinin olmadığı, 09.10.2014 tarihli celse de davacıların sözleşmeyi ayakta tuttukları, yargılama sürecinde davacıların 22.01.2015 tarihli beyanları ile 11.03.2021 tarihli celsede sözleşmenin feshi ile davanın kabulü şeklinde tutanağa geçen beyanlar ile gerektiğinde diğer davacının ıslah talebi dikkate alınmadan sonrasında davacıların menfi zarar talep edebilecekleri kanaati ile sözleşmenin ayakta tutulduğu ve buna dayalı olarak ilk derece mahkemesinin yaptırdığı bilirkişi raporları ve yapılan itiraz ile taleplerin reddi ile yeniden yapılan yargılama sonucu verilen 25.05.2022 tarihli kararında; davacıların arsa payı sahipleri ve sözleşmenin tarafı olarak yeniden sözleşmeyi ayakta tuttukları...
ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ TARİHİ : 28/10/2020 NUMARASI : 2020/105 ESAS- 2020/480 KARAR DAVA KONUSU : Menfi Zarar ve Sözleşmenin Feshi (Eser Sözleşmesinden Kaynaklanan) KARAR : 1.Davacı vekili tarafından süresi içerisinde verilen dilekçe ile yukarıda tarih ve sayısı gösterilen mahkeme kararının istinaf incelemesi yapılarak kaldırılması talep edildiğinden, istinaf sebepleri ve kamu düzenine ilişkin hususlarla sınırlı olarak yapılan inceleme sonunda, gereği düşünüldü; I. YARGILAMA SÜRECİ: Davacının Talebi: 2. Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; arsa sahibi müvekkili ile yüklenici davalı arasında Şanlıurfa 4....
iş miktarı ile toplam fiyatın ve müvekkilinin uğradığı menfi ve müspet zararın bilirkişi incelemesiyle tespiti ile şimdilik 20.000 TL'nin tahsiline karar verilmesini dava etmiş; talebini menfi zarar için 5.000 TL, müspet zarar için 15.000 TL olarak açıklamıştır....
A.Ş. ortak girişimine ihale edildiğini, işin 10.999.772,00-TL(%10 gayri melhuz işler dahil) bedelle yapımı hususunda taraflar arasında 27/03/2003 tarihli sözleşme akdedildiğini, taraflar arasında akdedilen sözleşmenin, davacı idare tarafından keşide edilen ... Noterliği’nin 14/03/2006 tarih ve ... yevmiye nolu ihtarnamesi feshedildiğinin taraflarına bildirdiğini, o tarihte yürürlükte bulunan TBK m.126/4 hükmü uyarınca eser sözleşmelerinden kaynaklı alacak taleplerinde zamanaşımı süresinin 5 yıl olup, Yargıtay içtihatları ile benimsendiği üzere bu sürenin en geç sözleşmenin feshi tarihinden itibaren başladığını, dava konusu sözleşmenin, davacı yanca 02/03/2006 tarih 2006/... sayılı yönetim kurulu kararı ile feshedildiğini ve fesih iradesinin müvekkillerine ... Noterliği'nin 14/03/2006 tarih ve ... yevmiye nolu ihtarnamesi ile bildirilmiş olduğu gözetildiğinde işbu davada 5 yıllık zamanaşımı süresinin her halükarda dava açılmasından çok önce geçmiş olduğunu, ......
Asliye Ticaret Mahkemesi'nin 2019/300 Esas sayılı dosyası uyaptan getirtilmiş incelendiğinde, davanın taraflarının aynı olduğu , aynı eser sözleşmesi kapsamında alt yüklenici sözlemesinin feshi nedeni ile sözleşmenin feshine kadarki ödemesi gereken bedelin tespiti ve fazla ödenen bedelin iadesi için açılan alacak davasıdır. Her iki davanın da aynı eser sözleşmesinden kaynaklandığı, sözleşmenin feshinin haklı olup olmadığının her iki dosya da değerlendirilmesi gerektiği, davaların bağlantılı olduğu görülmüş neticede her iki davanın birleştirilmesinin usul ekonomisine daha uygun olacağı anlaşıldığından birleştirme kararı vermek gerekmiş ve aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur. HÜKÜM : Yukarıda açıklanan nedenlere, kararın dayandığı yasal ve hukuksal gerekçeye, dosyadaki kanıtlara göre; 1-Mahkememiz dosyası ile ... 10....
"İçtihat Metni"Mahkemesi :Ticaret Mahkemesi Yukarıda tarih ve numarası yazılı bozmaya uyularak verilen hükmün temyizen tetkiki davacı vekili tarafından istenmiş ve temyiz dilekçesinin süresi içinde verildiği anlaşılmış olmakla dosyadaki kağıtlar okundu gereği konuşulup düşünüldü: - K A R A R - Dava, eser sözleşmesinin feshi nedeniyle menfi zarar ve gecikme cezasının tahsili istemine ilişkin olup, mahkemece bozmaya uyularak yapılan yargılama sonucunda davanın reddine dair verilen karar, davacı vekilince temyiz edilmiştir. 1-Dosyadaki yazılara mahkemece uyulan bozma ilamı gereğince inceleme yapılıp hüküm verilmiş olmasına delillerin takdirinde bir isabetsizlik bulunmamasına göre davacı vekilinin aşağıdaki bendin kapsamı dışında kalan diğer temyiz itirazları yerinde görülmemiş, reddi gerekmiştir. 2-Dairemizin uyulan 15.01.2015 gün 2014/1527 Esas 2015/132 Karar sayılı bozma ilamında davacı iş sahibinin sözleşmenin feshi nedeniyle talep ettiği 2 ihale arasındaki farkın menfi...