Mahkemece, "...Davacı vekili tarafından, davacı ile davalı arasında yapılan eser sözleşmesi gereğince (kapı, pencere vs yapımı için) davacının davalıya elden 5.000,00- TL, kredi kartından 8.000,00- TL ödeme yaptığını, ancak davalının yükümlülüklerini yerine getirmediği, sözleşmenin feshi ile ödenen 13.000,00- TL'nin iadesini ve 2.200,00- TL manevi tazminat talebinde bulunmuştur. Davalı tarafça sunulan cevap dilekçesi ile davacı tarafın iddialarının red edildiği görülmüştür. Taraflara aralarında yapılan yazılı sözleşmenin bulunup bulunmadığı sorulmuş, davacı vekili tarafından yapılan yazılı sözleşmenin bulunmadığının bildirildiği görülmüştür. Davacıya ait kredi kartı ekstresinin incelenmesinde 8.000,00- TL'lik tutarın Mer Bilişim Tic. Ltd. Şti. tarafından tahsil edildiği görülmüştür. Mer Bilişim Tic. Ltd....
"İçtihat Metni"Mahkemesi:Tüketici Mahkemesi Yukarıda tarih ve numarası yazılı hükmün temyizen tetkiki davacı-karşı davalı vekili tarafından istenmiş ve temyiz dilekçesinin süresi içinde verildiği anlaşılmış olmakla dosyadaki kağıtlar okundu gereği konuşulup düşünüldü: - K A R A R - Asıl ve karşı dava, eser sözleşmesinden kaynaklanmış olup, iş sahibi tarafından yüklenici aleyhine açılan asıl dava yüklenicinin sözleşme ve özen borcuna aykırı davranışı sonucu sözleşmenin haklı feshi nedeniyle fazla ödenen bedelin iadesi, üçüncü kişilere verilen zarar, depo kira bedeli ve yapılmayan işlerin yaptırılmasının getireceği maliyet farkı ile manevi tazminat istemlerine, yüklenici tarafından açılan karşı dava ödenmeyen iş bedeli alacağının tahsili talebine ilişkindir.Mahkemece asıl davanın fazla ödeme ve depo kirası yönünden kısmen kabulüne, fazlaya ilişkin talebin ve manevi tazminat isteminin reddine, karşı davanın açılmamış sayılmasına dair verilen karar, davacı-karşı davalı iş sahibi...
Borçlar Kanunun 360. maddesi hükmünde öngörüldüğü üzere; iş-eser işsahibinin kullanamayacağı ve nısfet kurallarına göre kabule zorlanamayacağı ölçüde kusurlu veya yanlar arasındaki sözleşme hükümlerine önemli ölçüde aykırı olursa, iş-eser sahibi, o eser-işi kabulden kaçınabilir. Eser-işdeki kusur veya sözleşmeye aykırılık açıklanan ölçüde önemli değilse, iş-eser sahibi değerdeki eksiklik oranında bedelin indirilmesini; eğer, kusurların giderilmesi büyük harcamaları gerektirmiyorsa, yüklenici tarafından eserin onarılmasını isteyebilir. Somut olayda ise, davacı ilk talebinde işin kabul edilemeyecek derecede ayıplı yapıldığını ileri sürmüştür. Oysa davaya dayanak alınan bilirkişi raporunda ayıbın giderilebileceği açıklanmıştır. Ancak bilirkişinin raporunda açıklandığı üzere imalatçı firmalarla görüşme yapılarak raporunu düzenlediği anlaşılmaktadır. Ne var ki; raporun kapsamı incelendiğinde de hüküm vermeye elverişli olmadığı sonucuna varılmaktadır. (HUMK....
İlk Derece Mahkemesince; "Sözleşmenin feshi ve sözleşme nedeniyle ödenen bedelin iadesi yönünden davanın konusuz kaldığı anlaşılmakla karar verilmesine yer olmadığına, maddi tazminat talebi yönünden ispatlanamayan davanın reddine," karar verilmiştir. Karar davacı vekili tarafından istinaf edilmiştir....
"İçtihat Metni" MAHKEMESİ :Tüketici Mahkemesi K A R A R Dava, haricen imzalanan taşınmaz satış sözleşmesinden kaynaklı; sözleşmenin iptali, satış bedeli karşılığı verilen bononun iptali, ödenen bedelin iadesi ve sözleşme gereğince ödenmesi gereken cezai şart ile menfi zararların tahsili istemine ilişkindir. Mahkemece, taraflar arasında imzalanan sözleşme geçersiz kabul edilerek, dava sebepsiz zenginleşmeden kaynaklanan alacak olarak nitelendirilip, buna göre uygulama yapılmıştır. Davanın açıklanan niteliğine göre hükmü temyizen inceleme görevi, yürürlükte bulunan işbölümü uyarınca Yargıtay 3. Hukuk Dairesinindir. SONUÇ: Dosyanın görevli Yargıtay 3. Hukuk Dairesi Başkanlığına GÖNDERİLMESİNE, 25/12/2019 gününde oybirliğiyle karar verildi....
Bu kere dosyadaki kağıtlar okunduktan sonra işin gereği konuşulup düşünüldü: - K A R A R - Dava, eser sözleşmesinden kaynaklanmış olup kabule icbar edilmeyecek derecede ayıplı yapılan imalât bedelinin bununla ilgili sözleşmenin kısmen feshi ve iadesi ile hakedişini aşan fazla ödemenin istirdatı istemine ilişkindir....
Diğer eser sözleşmeleri ise sözleşmede aksine bir hüküm yok ise taraflardan birinin karşı tarafa ulaşan tek yanlı irade beyanıyla sonlandırılabilir. Kural olarak eser sözleşmelerinin feshi geriye etkili sonuç doğacak şekilde (dönme) sona erer. Bu durumda taraflar ifa yükümlülüğünden kurtulur ve verdiklerini de sebepsiz zenginleşme hükümlerine göre isteyebilirler. Eser sözleşmesinden dönülmesi halinde sözleşme sebepsiz zenginleşme hükümlerine göre tasfiye edilmelidir.Tüm dosya kapsamı taraf beyanları ve sunulan delillere göre mahkemenin sözleşmenin taraflarca feshedildiğinin tespitine karar vermesi ve feshe dayalı olarak tasfiye işlemi yapması doğru olmuştur. Yine bu kapsamda sebepsiz zenginleşme hükümlerine göre sözleşmede aksine hüküm yoksa teminat mektuplarının da davacıya iadesi gerektiğinin mahkemece kabulü yerindedir....
Taraflar arasında davacının balkonunda kullanılmak üzere katlamalı cam sistemi kurulmak üzere anlaşma yapıldığı, anılan sistemin kurulmasından sonra çalışmadığı iddia edilerek sözleşmenin feshi ile davacı tarafından davalıya ödenen bedelin tahsilinin istendiği somut olayda, katlamalı cam sisteminin tüketime hazır türde tanımlanan mal kavramı içinde olmadığı, imal edilip, montajı tamamlandıktan sonra kullanılabilir hale geldiği, bu nedenlerle davacı ile davalı arasındaki ilişkinin eser sözleşmesinden kaynaklanmasına göre 4077 Sayılı Tüketici Kanunu kapsamına girmeyen davanın Diyarbakır Sulh Hukuk Mahkemesinde görülüp sonuçlandırılması gerekmektedir. SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle; 6100 sayılı HMK'nun 21 ve 22.( 1086 sayılı HUMK.’nun 25. ve 26. maddeleri ) gereğince Diyarbakır Sulh Hukuk Mahkemesinin YARGI YERİ OLARAK BELİRLENMESİNE, 21.11.2011 gününde oybirliğiyle karar verildi....
Sözleşmenin 11. maddesinde vincin kullanım hataları ... hariç 2 yıl garanti süresi öngörülmesi ve 2 yıllık garanti süresi içerisinde gizli ayıbın ortaya çıkması nedeniyle davacı iş sahibinin akitten dönerek verdiği parayı talep etmekte haklı olduğundan davanın kabulü gerekirken, yazılı gerekçeyle davanın reddine karar verilmesi isabetli olmamıştır. O halde mahkemece yapılması gereken iş, ayıplı vincin davalıya iadesi koşuluyla ödenen bedelin davalıdan tahsiline karar vermekten ibaret olmalıdır. Açıklanan olgular gözden uzak tutularak hatalı değerlendirme sonucu davanın reddine karar verilmesi doğru olmamış, kararın bozulması gerekmiştir....
"İçtihat Metni"Mahkemesi :Asliye Hukuk Hakimliği Yukarıda tarih ve numarası yazılı hükmün temyizen tetkiki davalı vekili tarafından istenmiş ve temyiz dilekçesinin süresi içinde verildiği anlaşılmış olmakla dosyadaki kağıtlar okundu gereği konuşulup düşünüldü: - K A R A R - Dava, eser sözleşmesinden kaynaklanmış olup, ayıplı ifa sebebiyle sözleşmenin feshi, ödenen bedelin iadesi ve uğranılan zararların giderilmesi istemine ilişkindir. Mahkemece davanın kabulüne dair verilen karar davalı vekilince temyiz edilmiştir. Dosya kapsamı ve davalının savunmalarından davalı yüklenici tarafından, davacı iş sahibi aleyhine bakiye iş bedelinin tahsili için yapılan ilâmsız icra takibine itirazın iptâli için Afyonkarahisar 1. Sulh Hukuk Mahkemesi'nin 2009/447 Esas sayılı dosyasında dava açıldığı ve inceleme tutanağına göre davanın derdest olduğu anlaşılmaktadır. Eldeki dava ile 1....