Yukarıda tarih ve numarası yazılı hükmün temyizen tetkiki davacı vekili tarafından istenmiş ve temyiz dilekçesinin süresi içinde verildiği anlaşılmış olmakla dosyadaki kağıtlar okundu gereği konuşulup düşünüldü: - K A R A R - Dava, eser sözleşmesinden kaynaklanmakta olup, ayıplı ifa nedeniyle sözleşmenin feshi, yapılan ödemenin iadesi ve ayıplı imalâtın söküm bedelinin tahsili istemine ilişkindir. Mahkemece davanın reddine dair verilen karar, davacı vekilince temyiz edilmiştir. Eser sözleşmesi ilişkilerinde ayıp, sözleşme ve ekleri ile iş sahibinin beklediği amaca göre eserde bulunması gereken bazı niteliklerin bulunmaması ya da olmaması gereken bozuklukların olması şeklinde tanımlanmaktadır (Yargıtay 15. H.D. 13.11.2017 gün 2016/4967 Esas 2017/3924 Karar sayılı ilâmı). Sözleşme ve dava tarihinde yürürlükte bulunan 6098 sayılı Türk Borçlar Kanunu'nun 475. maddesinde eser sözleşmelerinde ayıp halinde iş sahibinin seçimlik hakları gösterilmiştir....
"İçtihat Metni"Mahkemesi:Tüketici Mahkemesi Yukarıda tarih ve numarası yazılı hükmün temyizen tetkiki taraf vekillerince istenmiş ve temyiz dilekçelerinin süresi içinde verildiği anlaşılmış olmakla dosyadaki kağıtlar okundu gereği konuşulup düşünüldü: - K A R A R - Dava, eser sözleşmesinden kaynaklanmakta olup mahkemece kısmen kabulüne dair verilen karar, taraflar vekillerince temyiz olmuştur. Davacı-iş sahibi konutunda bir takım tadilat işlerinin yapılması için davalıyla anlaştıklarını, ancak davalı yüklenicinin edimlerini eksik ve ayıplı olarak ifa ettiğini, eksikliklerini tamamlayacağını söyleyerek kendisini sürekli oyaladığını, bu esnada hakkında icra takibi açtığını, haciz tehditi altında 2.000,00 TL ödemek zorunda kaldığını, davalının iş bu takipte haksız olduğunu, sözleşmenin gereklerini yerine getirmediğini, açılan takip konusunda borçlu olmadığının tespitini, 2.000,00 TL’nin istirdatını ve davalı aleyhine %20 tazminat talep etmiştir....
Davacı vekili Mahkemece manevi tazminat talebi yönünden tanıklarının dinlenmediğini istinaf sebebi olarak ileri sürmüştür. Ancak yukarıda belirtildiği üzere manevi tazminat koşulları oluşmadığından ve bu nedenle tanıkların dinlenmesi sonucu etkili olmayacağından davacı vekilinin söz konusu istinaf sebebi yerinde görülmemiştir. Mahkemece maddi ve manevi tazminat talepli davaların reddine karar verilmiş ve davalılar lehine iki talep için tek vekalet ücretine hükmedilmiştir. Karar tarihinde yürürlükte bulunan AAÜT'nin 10/4 maddesi uyarınca maddi ve manevi tazminat talepli davalar yönünden ayrı ayrı nispi vekalet ücretine hükmedilmesi gerektiği, ancak davalılar tarafından istinafa gelinmediğinden bu husus kaldırma sebebi yapılmamış, söz konusu eksiklik eleştirmekle yetinilmiştir. Mahkemece maddi ve manevi tazminat talepli davaların reddine karar verilmiş, harç ve yargılama giderleri tek hüküm altında hesaplanmıştır....
"İçtihat Metni" Mahkemesi :Ticaret Mahkemesi Yukarıda tarih ve numarası yazılı hükmün temyizen tetkiki davalı vekili tarafından istenmiş ve temyiz dilekçesinin süresi içinde verildiği anlaşılmış, eksiklik nedeniyle mahalline iade edilen dosya ikmâl edilerek gelmiş olmakla dosyadaki kağıtlar okundu gereği konuşulup düşünüldü: - K A R A R - Dava, ayıplı imalât nedeni ile uğranılan maddi ve manevi tazminat istemine ilişkindir. Davacı iş sahibi, davalı ise yüklenicidir. Mahkemece ıslah talebi de dikkate alınarak maddi tazminat talebinin kabulüne, manevi tazminat talebinin reddine karar verilmiş, karar yasal süresi içerisinde davalı vekilince temyiz edilmiştir. Eser sözleşmesi hükümlerine göre imâl edilen kondanserlerin ayıplı olduğunu ve ayıplar nedeniyle zarara uğranıldığını ispat külfeti davacı iş sahibine aittir....
Mahkemece, alınan bilirkişi 2. ek raporu doğrultusunda yapılmayan su deposu nedeniyle hesap edilen eksik iş bedelinin davalıdan tahsiline hükmedilmiştir. Uyuşmazlık 16.09.2010 tarihli sözleşmeden kaynaklanmaktadır. Bu sözleşme yapıldığı tarihte yürürlükte bulunan ve zaman bakımından uygulanması gereken mülga 818 sayılı Borçlar Kanunu'nun 355 ve devamı maddelerinde düzenlenen bir eser sözleşmesidir. Davacı, bu sözleşmenin iş sahibi davalı ise yüklenicisidir. Davacı iş sahibi eldeki davada işin eksik ve ayıplı yapıldığını iddia ederek, eksik ve ayıplı işlerin giderim bedelinin tahsilini istemektedir. Eser sözleşmelerinde, iş sahibinin müspet zarar kapsamındaki eksik ve kusurlu işlerin giderim bedelini isteyebilmesi için sözleşmede belirtilen iş bedelini ödediğini ispat etmesi gereklidir. Ödeme yapılmamışsa, eksik ve kusurlu işlerin giderim bedeli de istenemez....
Sayılı dosyası ile görülmekte olan tazminat talepli davanın bekletici mesele yapılması talebi ile ilgili olarak hiçbir şekilde inceleme yapılmadığı,uyuşmazlık noktalarının tesbiti yönünden hataya düşüldüğü, karşılıklı edim borcunu içeren sözleşmelerde gereği gibi ifa edilmeyen bir edim karşısında müvekkilin söz konusu hizmet bedelini miktarını ödemeyerek karşı edimini ifa etmemesinin TBK hükümlerine uygun bulunduğu, davacının yerine getirmekle yükümlü olduğu edimi ayıplı olarak ifa ettiğinden; müvekkillerin TBK'nin ödemezlik def'i uyarınca karşı edimin ifa etmekten kaçınma hakkı bulunduğu, davacı şirket tarafından ayıplı ifa gerçekleştirilmesi nedeniyle seçimlik hakkını kullandığı, bu nedenle ve ödemezlik def'i uyarınca işbu dava konusu ödemeyi yapmama hakkının ortaya çıktığı, dolayısıyla müvekkilinin borçlu değil, aksine davacı şirketin ağır kusur ve ihmali nedeniyle doğmuş olan tüm zararlardan sorumlu olduğu, davacı şirket tarafından ileri sürülen talebin TMK 2. maddesine göre...
Sayılı dosyası ile görülmekte olan tazminat talepli davanın bekletici mesele yapılması talebi ile ilgili olarak hiçbir şekilde inceleme yapılmadığı,uyuşmazlık noktalarının tesbiti yönünden hataya düşüldüğü, karşılıklı edim borcunu içeren sözleşmelerde gereği gibi ifa edilmeyen bir edim karşısında müvekkilin söz konusu hizmet bedelini miktarını ödemeyerek karşı edimini ifa etmemesinin TBK hükümlerine uygun bulunduğu, davacının yerine getirmekle yükümlü olduğu edimi ayıplı olarak ifa ettiğinden; müvekkillerin TBK'nin ödemezlik def'i uyarınca karşı edimin ifa etmekten kaçınma hakkı bulunduğu, davacı şirket tarafından ayıplı ifa gerçekleştirilmesi nedeniyle seçimlik hakkını kullandığı, bu nedenle ve ödemezlik def'i uyarınca işbu dava konusu ödemeyi yapmama hakkının ortaya çıktığı, dolayısıyla müvekkilinin borçlu değil, aksine davacı şirketin ağır kusur ve ihmali nedeniyle doğmuş olan tüm zararlardan sorumlu olduğu, davacı şirket tarafından ileri sürülen talebin TMK 2. maddesine göre...
KARAR Davacılar,.... turuna katılmak amacıyla paket tur sözleşmesi imzaladıklarını, aynı zamanda tur programının iptali halini düşünerek turu sigortalattıklarını, geziye katılmak için 27.08.2011 tarihinde havalimanına gittiklerini ancak pasaportlarında küçük bir yırtık olması dolayısıyla uçağa alınmadıklarını, tur şirketi görevlileri ile derhal irtibata geçtiklerini, onların da kendilerine yardımcı olmadığını ileri sürerek eksik ve ayıplı ifa nedeniyle herbir davacı için 2.312,50'şer TL olmak üzere toplam 9250 TL maddi tazminat ile 18.000 TL manevi tazminatın olay tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalılardan tahsiline karar verilmesini istemiştir. Davalılar, davanın reddini dilemiştir. Mahkemece, davacıların maddi tazminat taleplerinin kabulüne, manevi tazminat taleplerinin ise reddine karar verilmiş; hüküm, davalılarca temyiz edilmiştir. Dava paket tur sözleşmesinin eksik ve ayıplı ifa edilmesinden kaynaklanan maddi ve manevi tazminat istemine ilişkindir....
Bu taahhüdün altına giren yüklenici, TBK'nun 471/1 maddesi ve işin mahiyeti gereği, işi sadakat ve özenle yerine getirmek zorundadır. Sadakat borcu, yüklenicinin iş sahibinin yararına olacak şeyleri yapması ve ona zarar verecek her türlü eylemden kaçınması anlamını taşır. Buna göre, işi yüklenen yüklenicinin, kararlaştırılan edimleri ifa ederken, mesleğinin tüm kurallarını eksiksiz yerine getirmesi, iş sahibinin edim menfaatinin gereğidir. Eserin; sözleşmede kararlaştırılan niteliklerine ya da işsahibinin beklediği amaca uygun olmaması veya lüzumlu bazı vasıflardan bir ya da birkaçının bulunmaması halinde, ayıplı ifa edildiğinin kabulü gerekir. Eser sözleşmesinde, yüklenici belli bir sonucu (eser) taahhüt ettiğinden; sonuç gerçekleşirse, borcunu ifa etmiş sayılır....
Maddesi gereğince hesaplanan 13.500 TL'ye hükmedildiği, taahhütname gereğince ruhsat öncesi için ödeneceği belirtilen 3.000 TL'ye hükmedilmediği ancak kısa karar ile gerekçeli karar arasında çelişki bulunması bozma sebebi olduğundan bu hususta hüküm kısmında herhangi bir düzenleme yapılmamış olup davanın kısmen kabulüne, davacıların manevi tazminat talebi yönünden ise manevi tazminat talebi için kişilerin kişilik haklarının zedelenmesi dolayısıyla verilebileceği ancak somut olayda davacı tarafın kişilik haklarının zedelenmesinden söz edilemeyeceği, herhangi bir elem ve üzüntü durumunun söz konusu olamayacağı ve dolayısıyla manevi tazminatın koşulları oluşmadığından talebin reddine..." şeklindeki gerekçe ile maddi tazminat talebinin kısmen kabulü ile 13.500,00 TL'nin davalıdan alınarak davacı tarafa 01.04.2016 tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte eşit hisseler oranında ödenmesine, manevi tazminat talebinin reddine dair karar verilmiştir....