Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

HUKUKİ DEĞERLENDİRME VE GEREKÇE: Dava, taraflar arasındaki eser sözleşmesinden davacının davalının ayıplı ifası nedeniyle sözleşmeden dönmesinden kaynaklı olarak ödemiş olduğu eser bedelinin iadesi alacağına dair başlattığı----- İcra Dairesi'nin -----Esas sayılı takibine vaki itirazın iptali davasıdır.---- İcra Dairesi'nin------ Esas sayılı takibi incelendiğinde davacının davalıdan 50.000,00 TL asıl alacak talep ettiği görülmüştür.Taraflarca dava ve cevap dilekçelerinde tanık deliline dayanılmış ise de ön inceleme duruşmasında tanık listesinin sunulması için usulüne uygun kesin süre verilmediği, verilen kesin sürenin belgelerin ibrazına ilişkin ve soyut olduğu anlaşıldığından, davacı vekiline ve davalı vekiline tanıklarının açık kimlik bilgilerini ve tebliğe yarar açık adreslerini ve dava ve cevap dilekçelerinde geçen hangi hususlarda tanıklık yapacaklarını açıkça bildirmesi için 2 haftalık kesin süre verilmiş, bu kapsamda bildirilen tanık beyanları alınmıştır. Tanık ..."...

    Dava, sözleşme tarihine göre uygulanması gereken TBK 470 ve devamı maddelerde düzenlenen ve konusu ev yapılması işi olan eser sözleşmesine dayalı olarak açılmış alacak davasıdır. TBK 125. maddede borçlunun temerrüdü halinde alacaklının seçim hakları düzenlenmiş olup, alacaklı sözleşmeden dönme yolunu seçmiş ise, sözleşmenin hükümsüzlüğünden doğan zarar (menfi zarar), kapsamında kalmayan müspet zararlarını isteyemez. Gecikme cezası ve cezai şart alacağı müspet zarar kapsamında kaldığından, sözleşmede aksine açık bir hüküm olmadıkça sözleşmeden dönen tarafın isteyebilmesi mümkün değildir. Ancak sözleşmede feshedilemiyen süre varsa bu süre ile sınırlı olmak üzere, bu süreden sonra yapılan feshe rağmen cezai şart alacağı talep edilebilir. ........

      ayıplara dair bildirimde bulunulduğu, sonrasında 18/08/2020 tarihinde de "bol kırık", "küf kokan pikeler " şeklinde başkaca ayıp bildirimlerinde bulunulmuş olduğu, bu ayıp ihbarlarının tarihi itibariyle süresinde olduğu, TTK m.18/3’deki tacirler arasındaki bildirim usulleri geçerlilik şartı değil ispat şartı olması ve ayıp ihbarının TTK 18. maddesinde sayılan işlemlerden olmaması nedeniyle davalı satış sorumlusu ile davacı şirket yetkilisi arasında yapılan whatsap mesaj içeriklerine göre ayıp ihbarının usulüne uygun yapıldığı, davalı yanın, malların teslimi öncesinde oluştuğu tespit edilen ayıplara ilişkin olarak davacıya karşı sorumlu olduğu, ürünlerin kabul edilemeyecek derecede kusurlu ve ayıplı olması nedeniyle davacı/alıcının seçimlik haklarını kullanma koşullarının oluştuğu, davacı yanında sözleşmeden dönme ve bedel iadesini talep ettiği anlaşılmakla davaya konu malların davalı yana iadesi ile ödenen 100.000,00 TL'nin dava tarihinden itibaren işleyecek avans faizi ile birlikte...

        Uyuşmazlık satıma konu ATV ve motosikletlerin ayıplı olup olmadığı, ayıp ihbarının süresinde yapılıp yapılmadığı, davacının sözleşmeden dönme hakkı olup olmadığı, ödediği bedelleri talep edip edemeyeceği noktasında çıkmaktadır.Ticari satışlarda ayıp ihbarı TTK'nın 23/1-c maddesinde düzenlenmiş olup, genel olarak taşınır satışlarında ayıptan sorumluluk TBK'nın 219 vd maddelerinde düzenlenmiştir. TBK'nın 227. maddesinde de ayıp halinde alıcının seçimlik hakları belirtilmiştir. TBK 227. Maddenin 1. Fıkrası 1. Bendinde alıcının satılanı geri vermeye hazır olduğunu bildirerek sözleşmeden dönme hakkı olduğu düzenlenmiştir. Yine maddede alıcının sözleşmeden dönme hakkını kullanması halinde, durum bunu haklı gösteriyorsa hakim, satılanın onarılmasına veya satış bedelinin indirilmesine karar verebileceği düzenlenmiştir.İlk derece mahkemesince ayıp nedeniyle sözleşmeden dönme hakkının kullanılmasına ve bedelin iadesine karar verilmiş ise de verilen karar dosya içeriği ve TBK'nın 227....

          CEVAP: Davalı vekili cevap dilekçesinde; taraflar arasında eser sözleşmesi yapıldığından bahisle bir takım eşyalar için taraflarına 45.000,00-TL ödeme yapıldığını ve sözleşme konusu malların bir kısmının, iddiaya göre ayıplı teslim edildiğini, geri kalanınsa iade edilmediğini, bu sebeple sözleşmeden dönme haklarını kullandıklarını ve sözleşmeden dönme nedeniyle 31.000,00-TL menfi zararlarının oluştuğunu ve bu zararın tazminini talep ve dava ettiklerini davacı tarafın, taraflarına, ... Noterliği' nin 14/01/2021 tarihli, ... yev. Numaralı İhtarnamesi ile sözleşmeden döndüklerini ve derhal ödenen 45.000,00-TL'nin iadesini ihtar etmişseler de işbu İhtarnamenin taraflarına 19/01/2021 tarihinde tebliğ olduğunu, taraflarına verilen cevap süresi dahi dolmadan davacı tarafın, ... İcra Müdürlüğü'nün 2021/... E. Sayılı dosyasından icra takibine giriştiğini, ilgili icra dosyasına taraflarınca itiraz edildiğini ... Asliye Ticaret Mahkemesi'nin 2021/... e....

            Dava, şifahi sözleşmeye dayalı cam üretimi ve montajı işlerini kapsayan eser sözleşmesinden kaynaklı alacak davasıdır. Davacı dava dilekçesinin netice-i talep kısmında terditli olarak öncelikle ayıplı malların ayıpsız mallar ile değiştirilmesini, olmadığı taktirde tazminata karar verilmesini talep etmiştir. Yargılama sırasında tüketici mahkemesi olmasına rağmen bilirkişilerce tespit edilen değer üzerinden arttırım yaparak harcını da yatırmış, ayrıca duruşmada terditli taleplerinden ilkinden feragat ettiğini beyan etmiştir. Sözleşme bedeli 122.000,00 TL'dir. Mahkemece talimatla 3 kez keşif yapılarak rapor alınmış, raporlarda ayıplı mal bedeli olarak 107.564,00 TL olarak tespit edilmiştir. Davada talep, tüketicinin satımdan kaynaklanan ayıplı mala ilişkin talepler olmadığından Tüketicinin Korunması Hakkındaki Kanun hükümlerinin uygulanması söz konusu değildir. Dava cam üretimi ve montajı nedeniyle ayıplı bedelin talebini içermekle eser sözleşmesine Borçlar Kanunu hükümlerine tabidir....

            ve bu parçanın kim tarafından yapıldığının bilinmediğini bu nedenle aracın ayıplı olduğuna dair iddiaların kabul edilmediğini, davacının ayıp iddasına dayanak gösterdiği sorun kendi kullanımından kaynaklı ve giderilebilir nitelikte olduğundan davacının sözleşmeden dönme bedel iadesi talebinin kabul edilemeyeceğini, davacının sözleşmeden dönme hakkını kullanması halinde satılandan elde ettiği yararlarla birlikte araçları iade yükümlüğü bulunduğunu, davacı tarafından müvekkili olan şirkete yasal süreler dahilinde hiçbir ayıp ihbarında bulunulmadığını, davaya konu edilen araçtaki ayıp iddiasını hiçbir şekilde kabul anlamına gelmediğini huzurdaki davanın neticesi üretici firma olarak ---- doğrudan ilgilendirmekte olduğunu tüm bu nedenlerle davacı tarafça açılan haksız ve hukuki dayanaktan yoksun davanın reddi ile yargılama giderlerinin ve vekalet ücretinin davacı tarafa yükletilmesine karar verilmesini talep etmiştir....

              Somut olayda, davacı, 27.12.2010 tarihinde satın aldığı aracının kilometresi ile oynanmış ve hasarlı olması nedeniyle ayıplı olduğunu iddia ederek satış bedelinin iadesi ya da ayıplı araç satılması nedeniyle 4.000,00 TL. nin davalıdan tahsili için eldeki davayı açmıştır. Davalı bedel iadesi şartlarının oluşmadığını savunmuştur. Mahkemece, dava konusu ayıbın sadece aracın km'sinin indirilmesinden kaynaklandığı, sözleşmeden dönme yerine semenin indirilmesinin hakkaniyete daha uygun olduğu ve buna göre davacının zararının 1.500,00 TL olduğu, davacının diğer taleplerinin yerinde olmadığı gerekçesiyle sözleşmeden dönerek bedelin iadesi talebininin reddine karar verilmiştir. Alınan bilirkişi raporunda dava konusu aracın kilometresinin indirilmiş olması nedeniyle gizli ayıplı olarak satıldığı tespit edilmiştir. Satıcı ayıpların varlığını bilmese bile bundan davacıya karşı sorumludur. Davalı satıcının ayıba karşı tekeffül borcu bulunmaktadır....

              Şti arasında eser ilişkisi kurulduğu, davacı şirket ile arasında eser ilişkisi bulunmadığı iddiasında bulunmakta ise de, davalının eser ilişkisinin kurulduğunu kabul ettiği şirketin unvan değişikliğine giderek ... A.Ş adını aldığı dosya kapsamındaki İzmir Ticaret Sicil Müdürlüğü kayıtlarından anlaşılmakla davalının, davacının aktif husumetinin bulunmadığına yönelik itirazı yerinde değildir. Yargıtay 15. Hukuk Dairesinin ve Yargıtay Hukuk Genel Kurulu'nun yerleşik karar ve içtihatları uyarınca sözleşme kapsamında ödenen bedelin iadesi talep edilmiş olmakla sözleşmeden dönüldüğünün kabulü gerekmektedir. Nakit bedel karşılığı eser sözleşmeleri yönünden sınırlayıcı istisnai bir kural bulunmadığından mahkeme kararına gerek olmaksızın tek taraflı irade beyanı ile sözleşmeden dönme mümkündür. Hukuk Genel Kurulu'nun 08.11.2006 tarih 2006/15-702 Esas, 2006/691 Karar sayılı kararı ve Yargıtay 15.H.D.'...

                Şirketi’ne ödenmesi gerektiği, buna göre, sayın mahkeme gizli ayıptan davacının sorumlu olduğuna kanaat getirirse, ana 8.949,89 TL ve 2755,83 TL faiziyle beraber (fatura tarihi olan 18.02.2018’den itibaren dava tarihi olan 06.01.2020’ye kadar avans faizi işletilmek suretiyle), toplamda ise 11.705,72 TL’nin davalıdan tahsili yönünde karar verebileceği" sonuç ve kanaatine ulaşılmıştur. Delillerin değerlendirilmesi ve gerekçe; Dava; satış sözleşmesine konu malın ayıplı olduğu iddiasıyla TBK m.227 uyarınca sözleşmeden dönme ve ödenen bedelin iadesi istemine ilişkindir. Davacı taraf, ... mağazasından ... ürün numaralı ... model ...'yi satın aldığını ve yetkili servisi tarafından müvekkil şirkete kurulumunun yapıldığını, Tv'nin 2 yıllık garanti süresi dolmadan arıza meydana geldiğini, arızanın müvekkilinden kaynaklanmadığını beyan ederek sözleşmeden dönme ile satın alınan TV'de sonradan çıkan ayıp nedeniyle 8.949,89 TL alacağının müştereken ve müteselsilen davalılardan talep etmiştir....

                  UYAP Entegrasyonu