Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

Mahkemece, iddia, savunma ve dosya kapsamına göre uyuşmazlığın eser sözleşmesinden kaynaklandığı, 6502 Sayılı Yasa'nın 3. maddesinde eser sözleşmesinin tüketici işlemi sayıldığının açıkça belirtildiği, işlemin tüketici işlemi sayılması nedeni ile davaya bakma görevinin 6502 Sayılı Kanun'un 73/1. maddesi gereğince Tüketici mahkemesine ait olması sebebiyle dava dilekçesinin görev yönünden reddine karar verilmiştir. Kararı, taraf vekilleri temyiz etmiştir. Dava, taraflar arasındaki arsa payı karşılığı inşaat sözleşmesine dayalı eksik imalat bedelinin tahsili istemine ilişkindir. Mahkemece, taraflar arasındaki eser sözleşmesinden kaynaklanan uyuşmazlığın tüketici mahkemesinde görülmesi gerektiğinden bahisle görevsizlik kararı verilmişse de 6502 Sayılı Kanun'un 3. maddesi gerekçesinde eser sözleşmelerinin kanun kapsamına alınmasına herhangi bir açıklama getirilmemiştir....

    Davacı iş sahibi mahkeme aracılığıyla yaptırdığı tesbitte teslim edilen kalıpların ayıplı olduğunun belirlenmesi üzerine, akdi feshederek bu sözleşmeye dayanmak suretiyle ödediği 10.000 USD asıl alacak,118,36 USD işlemiş faiz (23.747,79 TL) bedeli için icra takibi yapmıştır. Dava eser sözleşmesi uyarınca imâl edilen ürünün yüklenici tarafça kabule icbar edilemeyecek ölçüde ayıplı imâl edilmesi nedeniyle ödenen bedelin iadesi için yapılan icra takibine itirazın iptâli davasıdır. Mahkemece yapılan yargılama sırasında alınan kök bilirkişi raporunda; eserin kusur ve eksikliklerinin giderilmesi için, kalıp setinin %25'i oranında (6.000 USD) lik bir maliyet gerektiği bildirildikten sonra, itiraz üzerine aynı bilirkişiden alınan ek raporda; mevcut kalıpların bu haliyle kabule zorlanamayacak ölçüde ayıplı ve sözleşmeye uygun olmayacak şekilde imâl edildiği belirtilmiş, mahkemece çelişkiler giderilmeden, ek rapor benimsenerek ... davanın kabulüne karar verilmiştir....

      Alacak eser sözleşmesinden kaynaklanmakta olup alacak belirlenebilir olmadığı için davacı tarafın icra inkar tazminatı ile fazla miktar yönünden davacı takip yapmakta haksız olmakla birlikte kötü niyetli olarak icra takibi yaptığı kanıtlanamadığı için davalının koşulları oluşmayan kötü niyet tazminatı isteminin reddine" karar verilmesi gerektiği gerekçesiyle" davanın kısmen kabulüne, davalının Ankara 9. İcra Müdürlüğü'nün... sayılı icra takibine yönelik itirazının 500,00 TL asıl alacak iptaline, asıl alacağa takip tarihinden itibaren yıllık 13.75 oranından başlayan ve değişen oranlı avans faizi uygulanmak suretiyle takibin devamına, alacak eser sözleşmesinden kaynaklanmakta olup alacak belirlenebilir olmadığı için davacı tarafın icra inkar tazminatı ile fazla miktar yönünden davacı takip yapmakta haksız olmakla birlikte kötü niyetli olarak icra takibi yaptığı kanıtlanamadığı için davalının koşulları oluşmayan kötü niyet tazminatı isteminin reddine" karar vermiştir....

        Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme Uyuşmazlık, eser sözleşmesinin ayıplı ifası nedeniyle ayıp giderim bedeli ve kazanç kaybının tazmini istemine ilişkindir. 2. İlgili Hukuk 6098 sayılı TBK, 6100 sayılı HMK 3. Değerlendirme Dava, eser sözleşmesinin ayıplı ifası nedeniyle ayıp giderim bedeli ve kazanç kaybının tazmini istemlerine ilişkindir. Davacı vekili, 28.05.2018 tarihinde davalı firmadan ... plakalı (988 HTF 45 seri nolu) vinç satın aldığını, tesliminden 40 gün kadar sonra makinenin arıza verdiğini, arızanın giderilmesi için yapılan masraf ile vincin kullanılamamasından kaynaklanan zararın davalıdan tahsilini talep ve dava etmiştir. Davalı, ayıp ihbarının süresinde yapılmadığı, ayıp iddiasına dayalı alacak kalemlerinin haksız ve hukuka aykırı olduğundan bahisle davanın reddini savunmuştur. Mahkemece, davanın kısmen kabulüne dair verilen hüküm taraf vekillerince istinaf edilmiştir....

          "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Sulh Hukuk Mahkemesi Davacı vekili tarafından, davalı aleyhine 09.06.2009 gününde verilen dilekçe ile alacak istenmesi üzerine yapılan duruşma sonunda; davanın reddine dair verilen 23.12.2010 günlü hükmün Yargıtayca incelenmesi davacı vekili tarafından istenilmekle süresinde olduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra dosya ve içerisindeki bütün kağıtlar incelenerek gereği düşünüldü: K A R A R Dava, eser bedelinden kaynaklanan bakiye 5.000,00 TL alacağın tahsili istemiyle açılmıştır. Davalı, davacıya yapılan ödemelerden sonra 8.020,00 TL borcu kaldığını, ancak eserde eksik ve ayıplar bulunduğunu, açılan davanın reddini savunmuştur. Mahkemece, eserdeki eksik ve ayıplı işler tutarı 5.342,00 TL olarak saptanmış, bu miktar alacak olarak bildirilen tutardan daha fazla olduğundan davanın reddine karar verilmiştir. Hükmü, davacı temyiz etmiştir....

            İddianın ileri sürülüş biçimine ve dosya kapsamına göre, dava, eser sözleşmesinden kaynaklanan alacak istemine ilişkindir. Buna göre, somut uyuşmazlığa ilişkin istinaf başvurusunu değerlendirme görevinin HSK'nın 564 ve 586 sayılı işbölümü kararları gereğince İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 15. veya 53. Hukuk Dairesinin görev alanında kaldığı, iş bölümü yönünden Dairemizin görevli olmadığı anlaşılmakla aşağıdaki şekilde karar verilmiştir. K A R A R : Yukarıda açıklanan gerekçelerle; 1- Dairemizin GÖREVSİZLİĞİNE 2- Dava dosyasının İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 15. veya 53. Hukuk Dairesine GÖNDERİLMESİNE, Dair; HMK'nın 352. maddesi gereğince dosya üzerinde yapılan ön inceleme sonunda 15/06/2023 tarihinde oy birliği ile karar verildi....

            "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Sulh Hukuk Mahkemesi Davacı vekili tarafından, davalı aleyhine 26.02.2009 gününde verilen dilekçe ile eser sözleşmesinden kaynaklanan alacağın tahsili için yapılan icra takibine itirazın iptali ve icra inkar tazminatına hükmedilmesi istenmesi üzerine yapılan duruşma sonunda; davanın kısmen kabulüne dair verilen 02.11.2010 günlü hükmün Yargıtayca incelenmesi davalı vekili tarafından istenilmekle süresinde olduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra dosya ve içerisindeki bütün kağıtlar incelenerek gereği düşünüldü: K A R A R Dava, eser sözleşmesinden kaynaklanan bakiye alacağın tahsili istemiyle girişilen icra takibine itirazın iptali istemiyle açılmıştır. Davalı, eserin ayıplı olduğunu, davacının meydana getirdiği eserde daha önce de ayıpların ortaya çıktığını, fakat amaca uygun kullanılmak üzere giderilemediğini, açılan davanın reddini savunmuştur. Mahkemece, dava kabul edilmiştir. Hükmü, davalı temyiz etmiştir....

              Dosyada bulunan bilgi ve belgeler ve bilirkişi raporundaki tespitlere göre, taraflar arasında 09/01/2015 tarihli eser sözleşmesi yapıldığı, bu sözleşmeye bağlı olarak da 15/08/2015 tarihinde ek protokol yapıldığı, davacının asansörleri 06/02/2015 tarihinde Kore’deki firmaya sipariş verdiği, 09/07/2015 tarihinde malzemelerin teslim alındığı, 6 asansörün ise 23/11/2015, 07/05/2016 ve 28/06/2016 tarihlerinde davalıya teslim edildiği ve geçici teslim tutanağının düzenlendiği, davalı tarafça tutanakların ihtirazi kayıt koyulmaksızın imzalandığı, gecikmeden kaynaklı bir durum ve zarardan söz edilmediği, bu bilgiler ışığında davacının eser sözleşmesindeki edimlerini yerine getirdiği sonucuna varılmıştır. Ancak; gerek dosyaya Makina Mühendisleri odasınca sunulan raporda ve gerekse mahkememizce alınan bilirkişi raporunda asansörlerde bir takım uygunsuzlukların bulunduğu bildirilmiş, buna göre asansörlerdeki ayıplı imalattan dolayı davalı zararının 2234,74 Euro olduğu hesaplanmıştır....

                Buna göre ayıptan doğan sorumluluğun koşulları aşağıdaki gibidir: - Ayıplı bir eser teslim edilmiş olmalıdır, - Ayıp iş sahibine yüklenmemelidir, - Eser kabul edilmemiş olmalıdır, - Gözden geçirme ve bildirim külfetleri yerine getirilmiş olmalıdır. Yine ayıplı ifa halinde işsahibinin eserin ayıplı olmasından doğan hakları TBK. m. 475 gereği; sözleşmeden dönme, bedel indirimi, onarım, tazminat olarak düzenlenmiştir. Taraflar arasındaki eser sözleşmesinde sözleşme tarihi yazılı olmaması sebebiyle dosya kapsamı itibariyle tespiti yapılamamaktadır. Davalı işsahibi tarafından davacıya gönderilen noter ihtarının tarihi --- olup, davacı taraf kendi beyanıyla işin--- tamamlandığını beyan etmiş olduğundan, davalı işsahibinin süresi içinde gözden geçirme ve bildirim külfetini yerine getirmiş olduğuna kanaat getirilmiştir....

                  İNCELEME ve GEREKÇE: Dava, hukuki niteliği itibari ile; eser sözleşmesinden kaynaklı tazminat davasıdır. Taraflar arasındaki uyuşmazlık" 07.08.2018 tarihli eser sözleşmesinin yapıldığı konusunda uyuşmazlık bulunmamakla birlikte; davalının yüklenici olarak 07.08.2018 tarihli eser sözleşmesi kapsamında ---- işleri usulüne uygun bir şekilde yapıp yapmadığı, yapılan işlerin ayıplı olup olmadığı, ayıp var ise niteliğinin ne olduğu, davacı tarafından süresinde ayıp ihbarında bulunulup bulunulmadığı, davalı tarafça sözleşme kapsamında yapılan işlerde ayıp var ise davacının bundan dolayı zararının oluşup oluşmadığı" noktalarında toplanmaktadır....

                    UYAP Entegrasyonu