WhatsApp Hukuki Asistan

Yeni

Son Karar yapay zeka destekli hukuk asistanınız artık WhatsApp üzerinden cebinizde. Aşağıdaki hizmetlerden dilediğinizi seçerek WhatsApp asistanınıza soru sorarak hemen kullanmaya başlayabilirsiniz.

Hukuki Destek Alma
Hukuki sorularınız için anında uzman desteği alın
Yargıtay ve BAM Kararı Arama
Emsal kararlar ve içtihatlar için arama yapın
Dava Dilekçesi Hazırlama
Yapay zeka ile hızlı ve profesyonel dilekçeler oluşturun
Sözleşme Hazırlama
Özelleştirilmiş sözleşme şablonları oluşturun
Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

Taraflar arasında yazılı bir sözleşme bulunmamakla birlikte dosya kapsamına göre mevcut hukuki ilişkinin niteliğinin, sözleşmenin kurulduğu tarih itibariyle yürüryükte bulunan, 818 sayılı BK 370, (TBK 470) ve devamı maddelerinde düzenlenen; yüklenicinin bir eser meydana getirmeyi, iş sahibinin de karşılığında bir bedel ödemeyi üstlendiği, eser sözleşmesi niteliğinde olduğu anlaşılmaktadır. Arsa payı karşılığı inşaat sözleşmesi, taşınmaz mülkiyetinin devri taahhüdünü içerdiğinden resmi yazılı şekle tabi olsa da, inşaatın ikmâl edilmesi veya sözleşmeye güvenerek tapuda devir yapılması halinde, edimlerin önemli ölçüde ve karşılıklı ifası nedeniyle sözleşmeninin geçersizliği ileri sürülemez. Taraflar arasında başlangıçta geçersiz de olsa tapu devri suretiyle bir eser sözleşmesi kurulduğuna göre uyuşmazlığın bu çerçevede çözülmesi zorunludur....

    Mahkemece davanın reddine dair verilen karar, davacı vekilince temyiz edilmiştir. 1-Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle yasaya uygun gerektirici nedenlere ve özellikle delillerin takdirinde bir isabetsizlik bulunmamasına göre davacı vekilinin aşağıdaki bendin kapsamı dışında kalan diğer temyiz itirazları yerinde görülmemiş, reddi gerekmiştir. 2-İddia, toplanan deliller ve tüm dosya kapsamı ile davacıya ait aracın bakım için davalıya ait servise getirildiği, servis görevlileri tarafından şikayetler doğrultusunda inceleme yapıldıktan sonra aracın park edilmesi sırasında başka bir araca çarpması sonucu davacı aracında çizik meydana geldiği ve davacının bunun üzerine aracı teslim almaktan kaçındığı anlaşılmaktadır. Davacı iş sahibi, davalı yüklenici olup eser sözleşmesi ilişkilerinde akdi ilişkinin devamı süresince ve eser teslim edilinceye kadar yüklenici, sadakat ve özen borcu gereği eseri korumak ve ona zarar vermemekle yükümlüdür....

      Yanlar arasındaki bu akdî ilişki, hukuksal niteliğince Borçlar Kanununun 355. maddesinde tanımlandığı üzere bir “eser sözleşmesidir”. Davacı yüklenici; davalı ise iş-eser sahibidir. Eser sözleşmesinde yüklenici, iş-eser sahibi ile akdî ilişkiye girerken bir sonuç yani “esermeydana getirmeyi yüklenmektedir. Bu anlamda eser bir iş görme faaliyetinin maddi veya maddi olmayan sonucudur. Bu niteliği itibarıyla eser sözleşmesi, hizmet sözleşmesinden farklıdır. Diğer yandan eser sözleşmesinde, vekâlet sözleşmesindeki unsurların aksine çalışma sonunda; istenilen belli bir sonucun mutlaka elde edilmesi amacı güdüldüğünden ve yüklenici eseri meydana getirmekle ve onu teslim etmekle yükümlü olduğundan, protez yapımı sözleşmesi de vekâlet akdi değil, bir “eser” sözleşmesidir. Eser sözleşmesi ile üstlenilen eseri, yüklenici, sadakat ve özenle yapmak zorundadır....

        Dava, TBK 470 ve devamı maddelerde düzenlenen ve konusu araç tamiri işi olan eser sözleşmesine konu aracın test sürüşü sırasında tek taraflı kaza yapması nedeniyle doğan zararın TBK 112. ve devamı maddelerde düzenlenen borçlunun giderim yükümlülüğü hükümlerine göre rücu istenip istenemeyeceğine ilişkindir. Eser sözleşmesinin ifası sırasında meydana gelen zararlar nedeniyle borçlunun tazmin borcuyla ilgili olarak TBK 112 ve devamı maddelerde düzenlenen giderim yükümlülüğüne ilişkin hükümler uygulanmalıdır....

        Tetkik Hakimi ... tarafından düzenlenen rapor dinlenildikten ve yine dosya içerisindeki dilekçe, layihalar, duruşma tutanakları ve tüm belgeler okunup incelendikten sonra işin gereği görüşülüp, düşünüldü: Davacı vekili, müvekkili tarafından sigortalanan işyerinin bakım ve onarımını üstlenen davalının hizmetlilerinin yaptığı çalışma sırasında meydana gelen yangın sonrasında sigorta tazminatının ödendiğini, davalının kusurlu olduğunu, rücu koşullarının oluştuğunu ileri sürerek ve ıslah isteminde bulunarak, 75.743.00 TL’nin ödeme tarihinden itibaren ticari/reeskont faiziyle tahsiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir. Davalı vekili, istemin zamanaşımına uğradığını, müvekkilinin kusurunun olmadığını, çalışma sırasında tüm tedbirlerin alındığını, sigorta ettirenin yetkililerince iş emrinin müvekkiline değil, doğrudan işçilerine verildiğini, zarar tutarının da iddia edildiği tutarda bulunmadığını savunarak, davanın reddini istemiştir....

          "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Ticaret Mahkemesi Tarih ve numarası yukarıda yazılı hükmün incelenmesi sırasında Özel Daireler arasında meydana gelen görev uyuşmazlığının giderilmesi istenilmekle, 2797 sayılı Yasa uyarınca toplanan Başkanlar Kurulu'nca dairelerin görevsizlik kararlarıyla dava dosyası incelenerek gereği görüşüldü: Dava, hizmet alım sözleşmesinin ifası sırasında doğan zararın tazmini istemine ilişkindir. Uyuşmazlığın niteliği itibariyle durumun değerlendirilmesi görevi 13. Hukuk Dairesine aittir. SONUÇ: 13. Hukuk Dairesinin görevsizlik kararının KALDIRILMASINA, dosyanın bu Daireye gönderilmesine, 24.09.2014 gününde oybirliğiyle karar verildi....

            "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :İş Mahkemesi Tarih ve numarası yukarıda yazılı hükmün incelenmesi sırasında Özel Daireler arasında meydana gelen görev uyuşmazlığının giderilmesi istenilmekle, 2797 sayılı Yasa uyarınca toplanan Başkanlar Kurulu'nca dairelerin görevsizlik kararlarıyla dava dosyası incelenerek gereği görüşüldü: Dava, hizmet sözleşmesinin ifası sırasında işçinin vermiş olduğu zarardan kaynaklanan rücuan tazminat istemine ilişkindir. Uyuşmazlığın niteliği itibariyle durumun değerlendirilmesi görevi 7.Hukuk Dairesine aittir. S O N U Ç : 7.Hukuk Dairesinin görevsizlik kararının KALDIRILMASINA, dosyanın bu Daireye gönderilmesine, 17.09.2014 gününde oybirliğiyle karar verildi....

              "İçtihat Metni"Mahkemesi :Ticaret Mahkemesi Yukarıda tarih ve numarası yazılı hükmün temyizen tetkiki davacı vekili tarafından istenmiş ve temyiz dilekçesinin süresi içinde verildiği anlaşılmış olmakla dosyadaki kağıtlar okundu gereği konuşulup düşünüldü: - K A R A R - Dava, eser sözleşmesi niteliğinde araç tamiri işini konu alan alacak istemine ilişkin olup, mahkemece davanın reddine karar verilmiş, karar davacı taraf vekilince temyiz edilmiştir. Mahkemece dava reddedilmiş ise de, dosya içerisinde bulunan tespit dosyasında alınan raporda, araçta meydana gelen arızaların meydana gelmesinin nedeni radyatöre gelen hortumun delinmesi ve kopması sonucu meydana gelen su kaybından dolayı motorun hararet yapmasından kaynaklandığı, bu hortumun delinmesi karşı tarafın kızdırma kumanda beyninin ve bujilerin değiştirme sırasında meydana gelmiş olma ihtimalinin olduğu olduğu sonucuna varılmıştır....

                Açıklanan bu hukuksal sebeplerle; kural olarak eser sözleşmesi ile yüklenilen edimlerin ifası sırasında veya sözleşmenin hazırlanması aşamasında gerçekleşen zararlı olayların oluşumunda etkili olan yüklenicinin kusurunun, daima iş sahibinin kusurundan daha ağır derecede olması gerekir. Mahkemece alınan 06.12.2012 tarihli bilirkişi raporunda gösterilen kusur oranları mahkemece kabul edilmiş ise de; yukarıda açıklanan hukuksal ilkeler gözetilmeden sadece işçi sağlığı ve iş güvenliği mevzuatı ilkelerine göre olaya etkili kusur durum ve oranlarını belirleyen bilirkişi kurulu raporunun yeterli olduğundan söz edilemez....

                  A.Ş. vekili, teknenin denize indirilmesi sırasında sorumluluğun tümüyle teknenin kaptanına ait olduğunu, müvekkili şirketin üzerine düşen tüm yükümlülükleri eksiksiz yerine getirdiğini savunarak davanın reddini istemiştir. Mahkemece, iddia, savunma ve tüm dosya kapsamı uyarınca denizcilik teamüllerine göre yat çekme atma sözleşmesinin bir eser sözleşmesi kapsamında usulüne uygun yerine getirilmediği, bu zararın davalı şirketin yüklenici olarak TBK m. 471 ve devamına göre doğan zarardan sorumlu olduğu, sigortalı ile davacı arasında yapılan yat sigorta poliçesinde dava konusu yatın genel şartlar 2.1.2 maddesinde; denize indirme dâhil, tersane ve marinadaki normal veya genel bakım halinde sigortalı olduğu, sigorta kapsamında gemide meydana gelen hasarların karşılandığı, gemide meydana gelen hasarın sigorta sözleşmesi süresi olan 16.02.2012–16.06.2013 tarihleri arasında meydana geldiği gerekçesiyle davanın kabulüne karar verilmiştir. Kararı, davalı vekili temyiz etmiştir....

                    UYAP Entegrasyonu